Necm ( Yıldız ) suresi, "Necm" ( Yıldız ), "Cennet" ( Örtü, Kaplama, Gizleme, Koruma ), "Yağşa" ( Örttü ) ve "Şi'ra" ( Sirius ) kelimelerini barındırması ve "Cennet" kavramının madde âlemi olan kâinattaki kozmik karşılığının "Yıldız" olduğu mesajını vermesi açısından dikkat çekmektedir. ( Cennet kavramının nihai anlamda maddeden bağımsız yüksek frekanslı bir "ruhsal hali", bir "bilinçsel hali" temsil ettiği hatırlanmalıdır. )
53/1 Ven NECMİ iza heva
( Ve YILDIZ aşağı indiğinde. )
.....
53/7 Ve huve bil ufukil a'la
( Ve o en yüksek ufuktadır. )
53/8 Summe dena fe tedella
( Sonra yaklaştı da sarktı. )
53/9 Fe kane kabe kavseyni ev edna
( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı. )
53/10 Fe EVHA ila abdihi ma EVHA
( Böylece kuluna o VAHYETTİĞİNİ VAHYETTİ. )
.....
53/13 Ve lekad raahu nezleten uhra
( Ve onu başka sefer de inerken görmüştü. )
53/14 İnde sidratil munteha
( En son varış noktası Sidre' nin indinde. )
53/15 İndeha CENNETul me'va
( Mekan CENNETİ onun indindedir. )
53/16 İz YAĞŞES sidrate ma YAĞŞA
( Zamanında Sidre' yi o ÖRTEN ÖRTTÜ. )
......
53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA
( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da / SİRİUS'un da Rab’bidir. )
Yukarıdaki ayetlerde "Cennet" ( Örtü, Kaplama, Gizleme, Koruma ) kavramının, "Yağşa" ( Örttü ) ve "Necm" ( Yıldız ) kelimeleriyle ilintilendirildiği görülmektedir. Muhtelif yabancı dillerde "Yıldız" kelimesinin karşılığı olan "Star" ( İng ), "Stern" ( Alm ), "Astra", "Sitare" ( Far ), "Etoile"* ( Fra ), "Stella" ( Lat ) vb gibi kelimeler köken itibarıyla "Örtme, Örtü, Kaplama" anlamlarını içermektedir. Örneğin yukarıdaki "Star" kelimesi ortak STR kökünden türemiş olup, Arapça'daki "Sitra" ( Örtü ) kelimesinin bir tezahürüdür.
Kehf suresinin 90. ayetinde "Şems" ( Güneş ) kelimesi "Sitra" ( Örtü ) olarak tasvir edilmektedir.
18/90 Hatta iza belağa matliaş ŞEMSİ vecedeha tatluu ala kavmin lem nec'al lehum min duniha SİTRA
( Nihayet GÜNEŞ’in doğduğu yere ulaştığında, onu, kendilerine ondan başka ÖRTÜ oluşturmadığımız kavmin üzerine doğarken buldu. )
* Fransızca'daki "Etoile" kelimesinin kökünde de "Örtü, Bez" anlamına gelen "Toile" kelimesi bulunmaktadır. Bu bağlamda "Etoile" kelimesi köken itibarıyla "Örtme, Örten" anlamına haizdir.
"Cennet" kelimesinin Türkçe'de "Bahçe" kelimesiyle temsili de kökende "Örtülme, Kaplanma" anlamının bir yansımasıdır. Zira "Bahçe" kelimesi, çiçekler ve bitkilerle örtülmüş, kaplanmış bir alanı tanımlamaktadır.
Çift Yıldız ( Binary Star ) sistemleri, yerçekimsel kuvvet ile birbirlerine bağlı olan ve birbirlerinin yörüngelerinde dönen ikili yıldızlardan oluşan sistemlerdir. Spiritüalizmde Cennet addedilen Sirius yıldızı esasen Sirius A ve Sirius B olarak kodlanmış iki yıldızdan oluşan bir Çift Yıldız sistemidir. Sirius A aktif bir yıldız, Sirius B ise beyaz cüce evresine geçmiş pasif bir yıldızdır. Bu Çift Yıldız fenomeni, "Şi'ra" ( Sirius ) kelimesinin geçtiği ayetten bir önceki ayette "Ağna" ( Gani kılan ) ve "Akna" ( Kanaat ettiren ) sıfatlarıyla tanımlanmakta gibidir.
53/48 Ve ennehu huve AĞNA ve AKNA
( Ve kesinlikle O, GANİ KILAN da KANAAT ETTİREN de O'dur. )
53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA
( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da Rab’bidir. )
Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Cenneteyni / Cennatani" ( İki Cennet ) kavramının "Çift Yıldız" ( Binary Star ) sistemine işaret ediyor olması kuvvetle muhtemeldir.
55/46 Ve (1) li (2) men (3) hafe (4) mekame (5) rabbi (6) hi (7) CENNETA (8) ANİ (9)
( Ve Rab’lerinin makamından korkan kimseler için İKİ CENNET vardır. )
55/62 Ve (1) min (2) duni (3) hima (4) CENNETA (5) ANİ (6)
( Ve onlardan başka İKİ CENNET vardır. )
55/64 Mudhammeta** (1) ani (2)
( Yeşil bitkiler ile kaplı ikili. )
** "Mudhammeta" kelimesi "Dahm" ( Kaplayan, İri, Geniş, Yoğun ) kökünden türemiş olan ve "Yoğun olarak Kaplamış, Örtmüş" anlamına gelen bir sıfattır.
No comments:
Post a Comment