Çeviri

Saturday, May 7, 2022

Aden, Adn, Adeno

"Adn" kelimesi, yüksek ruhsal frekansın sembolik ifadesi olan "Cennet"* kavramının en yüksek seviyesine verilen isim olup kök anlam itibarıyla ise "İkamet yeri, Merkez, Cevher, Kaynak, Madenin Aslı veya Yatağı" anlamına gelmektedir. Grekçe'de yer alan ve  "Bez, Salgı bezi" anlamına gelen "Adeno" kelimesi de "Adn" kelimesiyle ortak kökene ve anlama sahiptir. Zira salgı bezi, salgılanan bir maddenin "Kaynağı, Aslı, Yatağı, İkâmet yeri" niteliğindedir. 

* "Cennet" kelimesi "Cinn / Cenn" ( Örtmek, Örtülü olmak, Kaplı olmak, Görünmemek ) köküne "et" ( -lik, gibi olma ) eki almış bir kelime olup "Örtülü olma, Kaplı olma, Görünmez olma" anlamını içermektedir. ( "Cunnet" ( Kalkan, Örten, Koruyan ), "Cenin" ve "Cinn" kelimeri de özde aynı anlamı barındıran "CN" kökünden türemiş kelimelerdir. )

Tevrat'ta Âdem'in, yaratılışı sonrasındaki mekânı olan süptil planın ( boyutun ) ismi de "Aden bahçesi" veya Cennet olarak sembolize edilmiştir. Bilindiği üzere daha sonra hatasından dolayı bu yüksek frekanslı süptil plandan / halden çıkarılarak düşük frekanslı kaba madde planı / hal olan dünyaya indirilmiştir. Âdemoğullarının yani insanların amacı, dünya hayatındaki aldatıcı ancak cazip görünen nefsani ve maddi tesirlere direnç göstererek hatalarından ve günahlarından sıyrılmak ve böylelikle ruhsal tekâmüle ererek tekrar "Aden bahçesi"'ne ( Cennet ) girme yani üst süptil plana geçme liyakatine erişmektir. 

Tevrat'ta ilk "Aden" kelimesinin geçtiği ayetin kodunun nümerolojik değerinin ( 1+2+8 = 11 ) 11 olması da halden hale geçiş, boyutlar arası geçiş kavramına işaret etmekte gibidir. 

1-Genesis**-2-8 RAB Tanrı doğuda, ADEN'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu. 

( ** "GENesis" ( Yaratılış ) kelimesinin kökü de "Cennet" kelimesindeki "Cen" köküdür. )

"Aden" kelimesinin geçtiği diğer Tevrat ayetleri şöyledir.

1-Genesis-2-10 ADEN'den BİR IRMAK DOĞUYOR, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu.

Bu ayette yer alan "Aden'den bir ırmak doğuyor" cümlesi "Adeno" ( Salgı bezi ) kelimesinin anlamıyla benzerlik arzetmektedir. Zira vücuttaki iç salgılar da salgı bezlerinden ( Adenolar ) doğmaktadırlar.

1-Genesis-2-15 RAB Tanrı ADEN BAHÇESİ'ne bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu.

1-Genesis-3-23 Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i ADEN BAHÇESİ'nden çıkardı. 

1-Genesis-3-24 Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de ADEN BAHÇESİ'nin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.

1-Genesis-4-16 Kayin RAB'bin huzurundan ayrıldı. ADEN BAHÇESİ'nin doğusunda, Nod topraklarına yerleşti.

26-Ezekiel-31-16 Ölüm çukuruna inenlerle birlikte onu ölüler diyarına indirdiğimde, yıkılışının gürültüsünden ulusları titrettim. O zaman ADEN BAHÇESİ'ndeki bütün ağaçlar, Lübnan'ın en seçkin, en iyi, bol sulanan ağaçları yerin derinliklerinde avunç buldu.

26-Ezekiel-36-35 Şöyle diyecekler: Viran olan bu ülke ADEN BAHÇESİ gibi oldu; yıkılıp yerle bir olmuş, kimsesiz kalmış kentler yeniden güçlendiriliyor, içinde oturuluyor.

29-Joel-2-3 Önlerini ateş kavuruyor, Artları alev alev. Önlerinde ADEN BAHÇESİ gibi uzanan topraklar Artlarında ıssız çöllere dönüyor. Hiçbir şey onlardan kurtulamıyor.

"Aden bahçesi" kavramı Kur'an'da ise "Cennatu Adn" ( Adn cennetleri / Adn bahçeleri ) olarak yer almaktadır.

13/23 CENNATU ADNin yedhuluneha ve men saleha min abaihim ve ezvacihim ve zurriyyatihim vel melaiketu yedhulune aleyhim min kulli bab

( ADN BAHÇELERİNE, oraya girerler ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olan kimseler de. Melekler de tüm kapılardan üzerlerine girerler. )

16/31 CENNATU ADNin yedhuluneha tecri min tahtihel enharu lehum fiha ma yeşaun kezalike yeczillahul muttekin

( Girdikleri ADN BAHÇELERİDİR. Altlarından nehirler akar. Orada onlara ne dilerlerse vardır. Allah sakınanları işte böyle karşılıklandırır. )

18/31 Ulaike lehum CENNATU ADNin tecri min tahtihimul enharu yuhallevne fiha min esavira min zehebin ve yelbesune siyaben hudran min sundusin ve istebrakin muttekiine fiha alel eraik ni'mes sevab ve hasunet murtefeka

( İşte onlar, onlara altlarından nehirler akan ADN BAHÇELERİ vardır. Orada altından bilezikler takınacaklar, yeşil ipekten ve kalın ipek kumaştan elbiseler giyecekler. Orada koltuklara yaslanıp oturacaklar. O ne güzel sevab, o ne güzel dayanıp sığınma yeridir. )

20/76 CENNATU ADNin tecri min tahtihel enharu halidine fiha ve zalike cezau men tezekka

( İçinde ebedi olacakları, altlarından nehirler akan ADN BAHÇELERİ. Temizlenmiş kimselerin karşılığı işte böyledir. )

35/33 CENNATU ADNin yedhuluneha yuhallevne fiha min esavira min zehebin ve lu'lua ve libasuhum fiha harir

( ADN BAHÇELERİ oraya gireceklerdir. Orada altından ve inciden bilezikler takınacaklar. Orada elbiseleri ipektir. )

98/8 Cezauhum inde rabbihim CENNATU ADNin tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeden radiyallahu anhum ve radu anhu zalike li men haşiye rabbeh

( Onların karşılıkları Rab’lerinin indinde, altlarından nehirler akan, içinde ebediyen ebedi olacakları ADN BAHÇELERİDİR. Allah onlardan razı, hoşnut olmuştur. Onlar da O’ndan razı, hoşnut olmuşlardır. Bu, Rab’lerinden korkan, ürken, ürperen kimseler içindir. )

No comments:

Post a Comment