"Mim" kelimesi "İşaret, Sonlanma, Görüldü" anlamlarına gelen bir kelime olup köken olarak "İşaretleme" anlamını taşımaktadır.
Türkçede yer alan "İMge" ( Şekil, Tasavvur, Hayal, Resim ), "İMleç" ( Gösteren, İşaret eden ) ve batı dillerindeki "IMage" ( Şekil, Tasavvur, Hayal, Resim ) kelimelerinin kökü "İM" kelimesidir. Arapçadaki "MİM" kelimesinin "M" ön eki ve "İM" kökünden oluşmuş olması kuvvetle muhtemeldir. Zira Arapçada kök kelimenin başına gelen "M" harfleri kelimeyi isim veya sıfata dönüştürmektedir. Bu bağlamda bir isim olan "İM" kökünün başına "M" ön eki gelmesiyle oluşan "MİM" kelimesi "İşaretlenmiş, Görülmüş" kök anlamını taşımaktadır.
"Mim" kelimesi aynı zamanda, Yusuf suresinin ilk ayetinde "kitabın ayetleri ( işaretleri ) olarak tanımlanan hurufu mukatta kapsamında da yer almaktadır.
12/1 Elif lam ra tilke ayatul kitabil mubin
( Elif lam ra. Bunlar apaçık kitabın ayetleridir*. )
* "Ayet" kelimesi ( Ay+et = Ayet ) "İşaret" anlamına gelmekte ve köken olarak da "Görülen, Görülme" anlamını taşımaktadır. Zira kök kelime "Ayn" ( Göz ) kelimesinde de bulunan "Ay" kelimesidir ki bu kelime İngilizcede "Eye" olarak yazılmakta ve "Göz" anlamına gelmektedir. Dünyanın uydusunun isminin "Ay" olması da anılan köken ile ilintilidir.
"Mim" kelimesi tiyatro oyunlarının son sahnesine de verilen isim olup "tamamlanmayı, sonlanmayı, görülmüş olmayı" ifade etmektedir.
"Mimlemek" fiili de "işaretlemek" anlamında kullanılmaktadır.
Hurufu mukatta kapsamında "iki" harften oluşan ve "yedi" kere tekrarlanan tek huruf seti "Ha Mim" ikilisidir.
40/1 Ha Mim
41/1 Ha Mim
42/1 Ha Mim
43/1 Ha Mim
44/1 Ha Mim
45/1 Ha Mim
46/1 Ha Mim
İkili harf setinden oluşan "Ha Mim" hurufunun yedi kere tekrarlanması, düalite ve döngünün nümerik sembolü olan ve Kur'an'ın önemli niteliklerinden biri olan "Seb'an minel mesani" ( İkililerden yedi / İkili yedi ) kavramına işaret etmekte gibidir.
15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim
( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an' ı verdik. )
- "Ha Mim" ikilisinin yer aldığı surelerin numaralarının toplamı 7 sayısının 43 katı olan 301 sayısını vermektedir.
40+41+42+43+44+45+46 = 301
43 x 7 = 301
43 sayısının nümerolojik değeri ( 4+3 = 7 ) 7 sayısını vermektedir. Dolayısıyla bu durum ikili yedi tezahürüne vesile olmaktadır.
- "Ha Mim" huruf seti, yukarıda anılan yedi adet surenin hepsinde ilk ayette yer almaktadır. Ayet numaralarının toplamı ile ayetlerdeki kelime adetlerinin toplamı ( 7 + 14 = 21 ) 21 sayısını vermektedir ki bu sayı da 7'nin katıdır. ( 3 x7 = 21 )
- Sure numaralarının, ayet numaralarının ve ayetlerdeki kelime adetlerinin toplamı ( 301+7+14 = 322 ) ise 322 sayısını vermektedir ki bu sayınin nümerolojik değeri 7 olmaktadır. ( 3+2+2 = 7 )
- "Ha" harfi Arap alfabesindeki 8., "Mim" harfi ise 13. harftir. Bu iki sayının toplamı da 21 sayısını vermektedir. ( 3 x 7 = 21 )
- "Ha" harfinin sıra değeri ile huruf ikikisindeki tekrar adedi çarpıldığında 56 sayısı ( 7 x 8 = 56 ) , "Mim" harfinin sıra değeri ile huruf ikilisindeki tekrar adedi çarpıldığında 91 sayısı ( 7 x 13 = 91 ) elde edilmektedir.
56 ... 5+6 = 11 ... 1+1 = "2"
91 ... 9+1 = 10 ... 1+0 = "1"
Nümerolojik olarak yine 21 sayısı elde edilmektedir.
- "Ha mim" ikilisi ilk kez 40/1 kodlu ayette geçmektedir. Ayet kodunu oluşturan rakamlar ile ayetteki kelime adedi toplandığında yine 7 sayısı elde edilmektedir. ( 4+0+1+2 = 7 )
"Şeairallah" ( Allah'ın işaretleri ) ifadesi ilk kez Maide suresinin 2. ayetinde ve bir uyarı cümlesi içinde yer almaktadır.
5/2 Ya (1) eyyuha (2) ellezine (3) amenu (4) la (5) tuhillu (6) ŞEAİR (7) allahi (8) ......
( Ey o inananlar, Allah' ın İŞARETLERİNE saygısızlık etmeyin. ...... )
- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir. ( 5+2 = 7 ) Ayrıca ayetteki "Şeair" ( İşaretler ) kelimesi 7. kelimedir. ( İkili Yedi tezahürü )
Altı günde yaratılış sonrasındaki "tamamlanma günü" olan yedinci gün kutsal kitaplarda "Yevmes sebt" ( Sebt** günü ) ifadesiyle tanımlanmaktadır. 7 sayısı ilahi nizamdaki "döngü", "döngü sonu" ve "tamamlanma, sonlanma" kavramlarının sembolüdür.
** "Sebt" ( Durma, Sonlanma ) kelimesi, "Sabit" ( Durağan, Durmuş ) kelimesinin kökü olup ayrıca Fransızcada "Yedi" kelimesinin karşılığı olan "Sept" kelimesiyle de fonetik ve semantik ortaklığa sahiptir.
"Yedinci gün" / "Sebt günü" / "Şabat - Sabat günü" kutsal kitaplarda şöyle yer alır.
2/65 Ve lekad alimtumullezina'tedev minkum FİS SEBTİ sebti fe kulna lehum kunu kiradeten hasiin
( Ve sizlerden SEBT GÜNÜNDE / YEDİNCİ GÜN İÇİNDE hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş maymunlar olun." dedik. )
1 Genesis 2 2 YEDİNCİ GÜNE gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi.***
1 Genesis 2 3 YEDİNCİ GÜNÜ kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, Yarattığı bütün işi bitirip dinlendi. ***
*** "Dinlenmek" fiili, tamamlanma - sonlanma anlamını temsil eden muteşabih ve sembolik bir ifade olup Allahu Teala her türlü sıfattan, kelimeden, tasvirden ve tanımlamadan münezzehtir.
2 Exodus 16 23 Musa, "RAB'bin buyruğu şudur" dedi, "'Yarın DİNLENME GÜNÜ, RAB için kutsal ŞABAT GÜNÜ'dür. Pişireceğinizi pişirin, haşlayacağınızı haşlayın. Artakalanı bir kenara koyun, sabaha kalsın.'"
No comments:
Post a Comment