Çeviri

Sunday, August 28, 2016

Yahudiye ( Yahudi ) - Nasıra ( Nasıralı )

Kur'an'daki Hadu / Yehudü ( Yahudi ) ve Nesara ( Nasıralı ) kelimeleri eski Filistin sınırları içindeki Yahudiye ilinde yaşayan Yahudileri ( Yahudi Halkını ) ve Celile ilinin Nasıra ilçesinde yaşayan Nasıralıları ( Nasıra Halkını ) tanımlamaktadır. Aşağıda eski Filistin haritası yer almaktadır.

 
Yahudi ve Nasıralı kelimelerin geçtiği örnek bir ayet aşağıda yer almaktadır.
 
Bakara 2/62 - İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves sabiıne min amene billahi vel yevmil ahıri ve amile salihan fe lehüm ecruhüm ınde rabbihim ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun (  Allah' a ve sonraki güne inananlardan ve iyilikler yapanlardan olan o inanan Yahudilere, Nasıralılara ve yıldıza tapan Sabiilere, artık onlara Rabb' lerinin indinde kesinlikle ödülleri vardır. Onlara korku yoktur. Onlar hüzünlenmezler. )
 
Ancak, Kur'an mealleri incelendiğinde Nasıralı kelimesi yerine, yanlış bir yaklaşımla, Kur'an'da zikredilmeyen bir kelime olan Hristiyan kelimesinin kullanılmakta olduğu görülmektedir. Hristiyan kelimesi Yunancadaki Hristos ( Okşayan, El Gezidren, Mesheden ) kökünden gelmektedir. Dolayısıyla Hristiyan kelimesi "Meshedenin / Mesihin Taraftarı" anlamına gelmektedir. Batı aleminde İsa için kullanılan Jesus Christ kelimesinin anlamı da Mesih İsa'dır.
 
Öte yandan Yahudilik ve Hristiyanlık kelimeleri maalesef var olan farklı dinler gibi algılanmakta ve algılatılmaktadır. Oysa, yukarıdaki haritada da görüldüğü üzere Yahudiye ve Nasıra kelimeleri sadece coğrafi konum belirten il ve ilçe isimleridir. ( Nasıra kelimesi Yardımcı anlamına gelmektedir. ) Bu coğrafi konumlarda yaşayan Haberciler olan Hz. Musa da Hz. İsa da Allah'ın vahyettiği Tevrat ve İncil kanalıyla tek din olan İslamı ( Allah'a Teslimiyeti ) insanlara tebliğ etmekle görevlendirilmişlerdir.
 
Diğer bir deyişle il ve ilçe isimlerinden din ismi olamayacağı gibi Haberci isminden de din ismi olamaz. Yani Musevilik ( Musacılık ), Hristiyanlık ( Mesihçilik / İsacılık ), Muhammedçilik gibi din olamaz. Bu hususu Allahü Teala şu ayetle belirtmektedir.
 
Al'i İmran 3/80 - Ve la ye'müraküm en tettehızül melaikete ve nebiyyıne erbaba e ye'müruküm bil küfri ba'de iz entüm müslimun ( Ve size, melekleri ve habercileri Rabler edinmeyi emretmez. Teslim olanlar olmanızdan sonra, size inkarı mı emreder? )
 
Allahü Teala insan için din olarak "İslamı / Teslimiyeti" seçmiştir.

Maide 5/3 .....................el yevme ekmeltü leküm dıneküm ve etmentü aleyküm nı'metı ve radıytü lekümül islame dına ............. ( Bugün size, dininizi kemale erdirdim, üzerinize nimetimi tamamladım. Size din olarak islamı, teslimiyeti istedim...............)
 
Kur'an'da belirtildiği üzere din tektir, teslimiyettir ( İslam ) ve Allah içindir.
 
Al'i İmran 3/19 - İnned dıne indellahil islam ve mahtelefellezine utül kitabe illa min ba'di ma caehümül ılmü bağyen beynehüm ve men yekfür bi ayatillahi fe innellahe serıul hısab Allah’ ın indinde din kesinlikle islamdır, teslimiyettir. O, kendilerine ilim geldikten sonra aralarında azgınlık yapanların haricindeki kitap verilenler ihtilaf etmezler. Kim Allah’ ın ayetlerini inkar ederse kesinlikle Allah hızlı hesap görendir. )
 
Yahudilik, Hristiyanlık vb. gibi isimler altındaki gruplaşmalar, hatta bunların da altında tarikatlara ve  mezheplere ayrışmalar esas itibarıyla dinde doğru bir yol oluşturmamaktadır. 
 
Konuya ilişkin ayet çok açıktır.

En'am 6/159 - İnnellezine ferreku dınehüm ve kanu şiyean leste minhüm fı şey' innema emruhüm ilellahi sümme yünebbiühüm bima kanu yef'alun O dinlerini ayıranlar ve gruplar, bölükler olanlar, onlardan sana asla bir şey yoktur. Kesinlikle onların işi Allah' a kalmıştır. Sonra onlara o yaptıklarını haber verir. )

Ra'd 13/25 - Vellezine yenkudune ahdellahi min ba'di mısakıhı ve yaktaune ma emarallahü bihı en yusale ve yüfsidune fil erdı ülaike lehümül la'netü ve lehüm suüd dar ( Ve o sözü sonrasında Allah' ın ahdini bozanlar ve Allah' ın birleştirilmesini emrettiğini kesip ayıranlar ve yerde bozgun yapanlar, işte onlar, lanet onlaradır ve kötü yurt onlaradır. )

Mü'minun 23/53 - Fe tekkatau emrahüm beynehüm zübüra küllü hızbin bima ledeyhim ferihun Böylece işlerini aralarında kitaplara böldüler. Her grup o yanında olandan dolayı ferahlayıp sevinir. )
 
Mü'minun 23/54 - Fe zerhüm fı ğamratihim hatta hıyn ( O halde belirli zamana kadar onları cehaletlerinin, habersizliklerinin içinde bırak.  )













No comments:

Post a Comment