"Kader" kelimesi "Ölçü" anlamına gelmekte olup, "Mikdar" kelimesi de aynı köktendir. Allahü Teala'nın herşeyi "kader" ile yarattığı ayetlerde bildirilmektedir.
54/49 - İnna külle şey'in halaknahü bi kader ( Kesinlikle biz herşeyi ölçü ile yarattık. )
Kehf suresinde geçen Musa ile Genç Adam'ın ( Vazifeli Varlık ) hikayesi, neden / sonuç ilişkisi, her olgunun bir diğer olguyla ilintili olduğu ve bir şeyin bir diğer şeyin sonucu olduğu gerçeğini bildirmektedir. Öte yandan kötü veya üzücü olarak algılanan bir olayın esas itibarıyla muhatabı açısından ne denli hayırlı ve iyi sonuçlar oluşturabileceği de kader mekanizması bağlamında vurgulanmaktadır.
18/71 - Fentaleka hatta iza rakiba fis sefıneti harakaha kale e harakteha li tüğrika ehleha lekad ci'te şey'en imra ( Öylece yürüyüp gittiler. Nihayet gemiye bindiklerinde, onu yardı. "Onu, sahiplerini boğmak için mi yardın? Sen kötü şey getirdin." dedi. )
18/79 - Emmes sefınetü fe kanet li mesakıne ya'melune fil bahri fe eradtü en eıybeha ve kane veraehüm melikün ye'huzü külle sefınetin ğasba ( Ama gemi, o denizde çalışan yoksullar içindi. Onun kusurlu olmasını istedim. Zira arkalarında, tüm gemileri gasp edip alan hükümdar vardı. )
Geminin yarılması, yoksulların gemisinin melik tarafından gasp edilmesini ve yoksulların esaret azabından kurtulmalarını sağlamıştır.
18/74 - Fentaleka hatta iza lekıya ğulamen fe katellehu kale e katelte nefsen zekiyyeten bi ğayri nefs lekad ci'te şey'en nükra ( Öylece yürüdüler. Nihayet oğlanla, genç adamla karşılaştıklarında, onu öldürdü. "Sen nefis dışında olarak temiz nefsi mi öldürdün? Sen kötü şey getirdin." dedi. )
18/80 - Ve emmel ğulamü fe kane ebevahü mü'mineyni fe haşına en yürhikahüma tuğyanen ve küfra ( Ve ama oğlan, genç adam. Onun ana babası inananlardı. Onları azgınlığa ve inkara sürüklemesinden korktuk. )
Oğlanın öldürülmesi, anne ve babasının inananlar olarak yaşamlarını sürdürmelerine vesile olmuştur. Öldürülen oğlan yeni enkarnasyonunda ( yaratılışında ) daha farklı bir karakter olarak yaşam bulacaktır.
18/77 - Fentaleka hatta iza eteya ehle karyetinistet'ama ehleha fe ebev en yüdayyifuhüma fe veceda fıha cidaran yürıdü en yenkadda fe ekameh kale lev şi'te lettehazte aleyhi ecra ( Öylece yürüdüler. Nihayet ülkenin sahiplerine geldiklerinde, onun sahiplerinden yemek istediler de onları misafir etmekten kaçınıp çekindiler, direttiler. Böylece onun içinde yıkılmaya meyleden duvar buldular da onu doğrulttu. "Şayet dileseydin onun üzerine ödül edinirdin." dedi. )
18/82 - Ve emmel cidaru fe kane li ğulameyni yetımeyni fil medineti ve kane tahtehu kenzün lehüma ve kane ebuhüma saliha fe erade rabbüke en yeblüğa eşüddehüma ve yestahrica kenzehüma rahmeten min rabbik ve ma fealtühu an emrı zalike te'vılü ma lem testı' aleyhi sabra ( “Ve ama duvar. Şehirin içinde yetim olan iki oğlan içindi. Onun altında onlara hazine vardı. Babaları da iyiydi. Rab’bin olgunluklarına erişmelerini ve Rab’binden rahmet olarak hazinelerini çıkarabilmelerini istedi. Onu işim olduğu üzere yapmadım. İşte o senin, üzerine sabretmeye istidatın olmayanın yorumu budur." )
Duvarın doğrultulması iki yetim olanın nasiplenmesinin sağlanması içindir.
Genç Adam olarak tanımlanan Vazifeli Varlık, yolculuk esnasında Musa'ya sürekli olarak "Kesinlikle sen benimle birlikte sabretmeye istidat edemezsin." demektedir. Bu söylem ile, olayların aldatıcı dünya hayatındaki algı ile değerlendirilmesi durumunda sabır mekanizmasının çalışamayacağı, kişinin üzüntüye, bunalıma, öfkeye ve isyana sürüklenebileceği bildirilmektedir. Zira yolculuk esnasında Vazifeli Varlık'ın her icraatı sonrasında Musa şaşırmakta, kızmakta ve sorular sormaktadır.
İnananlar açısından kader mekanizmasının nasıl algılanması gerektiği Hadid suresinin aşağıdaki ayetinde ;
57/23 - Li keyla te'sev ala ma fateküm ve la tefrahu bima ataküm vallahü la yühibbu külle muhtalin fehur ( O size kaybettirdiğine, yitirttiğine üzülmeyesiniz. O size verdiğinden dolayı da ferahlayıp sevinmeyesiniz. Allah şımaranların, övünenlerin hiçbirini sevmez. )
Kaderini deneyimlemekte olan kullar için "Sabır" ve "Şükür" kelimelerinin en önemli unsurlar olduğu, her iki kelimenin de yan yana geçtiği İbrahim ve Lokman surelerinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmiştir.
14/5 - Ve lekad erselna musa bi ayatina en ahric kavmeke minez zulümati ilen nuri ve zekkirhüm bi eyyamillah inne fı zalike le ayatin li külli sabbarin şekur ( Ve Musa' yı, kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkarsın ve onlara Allah' ın günlerini hatırlatsın diye ayetlerimizle gönderdik. Kesinlikle bunda her sabredip şükreden için ayetler vardır. )
31/31 - E lem tera ennel fülke tecrı fil bahri bi nı'metillahi li yüriyeküm min ayatih inne fı zalike le ayatin li külli sabbarin şekur ( Size ayetlerinden göstermek için, gemilerin denizde Allah' ın nimeti ile aktığını görmedin mi? Her sabredip şükreden için, kesinlikle bunda ayetler vardır. )
İnananlar açısından kader mekanizmasının nasıl algılanması gerektiği Hadid suresinin aşağıdaki ayetinde ;
57/23 - Li keyla te'sev ala ma fateküm ve la tefrahu bima ataküm vallahü la yühibbu külle muhtalin fehur ( O size kaybettirdiğine, yitirttiğine üzülmeyesiniz. O size verdiğinden dolayı da ferahlayıp sevinmeyesiniz. Allah şımaranların, övünenlerin hiçbirini sevmez. )
Kaderini deneyimlemekte olan kullar için "Sabır" ve "Şükür" kelimelerinin en önemli unsurlar olduğu, her iki kelimenin de yan yana geçtiği İbrahim ve Lokman surelerinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmiştir.
14/5 - Ve lekad erselna musa bi ayatina en ahric kavmeke minez zulümati ilen nuri ve zekkirhüm bi eyyamillah inne fı zalike le ayatin li külli sabbarin şekur ( Ve Musa' yı, kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkarsın ve onlara Allah' ın günlerini hatırlatsın diye ayetlerimizle gönderdik. Kesinlikle bunda her sabredip şükreden için ayetler vardır. )
31/31 - E lem tera ennel fülke tecrı fil bahri bi nı'metillahi li yüriyeküm min ayatih inne fı zalike le ayatin li külli sabbarin şekur ( Size ayetlerinden göstermek için, gemilerin denizde Allah' ın nimeti ile aktığını görmedin mi? Her sabredip şükreden için, kesinlikle bunda ayetler vardır. )
No comments:
Post a Comment