Ancak bu süreçte, ilmini
artıran ve ilahi nizamın kozmik bilgilerini yaymak, çevresiyle paylaşmak ve
döngü sonunda vuku bulması beklenen “habercilik yapma” vazifesini ifa etmek arzusu
ve gayretinde olan insanlar, çevrelerindeki birçok insan tarafından garipsenmekte,
yadırganmakta, alaya alınmakta ve hatta dışlanmaktadırlar. Bu durum, habercilerin
ilahi bilgileri yaymaya çalışırken deneyimledikleri olaylarla benzerlik teşkil
etmektedir. Zira, süreç birebir aynıdır. Kur’an’da, “ilmi yaymaya ve öğretmeye çalışırken
alaya alınma” hususu, “alay edenlerin alay ettikleriyle kuşatılmaları ve
çaresiz kalmaları” misali ile bildirilmektedir. "Haka bihim ma kanu bihı yestehziun" ( Alay etmiş oldukları onları
kuşattı. ) ifadesi Kur’an’da “8” kere tekrarlanmaktadır. Ve bu cümle "8" kelimeden oluşmaktadır. ( Haka (1) bi (2) him (3) ma (4) kanu (5) bi (6) hı (7) yestehziun (8) )
6/10
- Ve lekad istühzie bi rusülin min kablike fe haka billezıne sehıru minhüm ma
kanu bihı yestehziun ( Ve senden önce de resullerle alay
edildi de onlardan o alay edenleri, o alay etmiş oldukları kuşattı. )
11/8
- Ve le in ehharna anhümül azabe ila ümmetin ma'dudetin le yekulünne ma
yahbisüh e la yevme ye'tıhim leyse masrufen anhüm ve haka bihim ma kanu bihı
yestehziun ( Ve eğer onlardan azabı adedi belirli süreye kadar
ertelersek, "Onu engelleyen nedir?" diyeceklerdir. İyi bilin ki,
onlara yettiği gün asla onlardan geri çevrilmez. O alay etmiş oldukları onları
kuşatır.
16/34
- Fe esabehüm seyyiatü ma amilu ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
( Böylece onlara, o yaptıklarının kötülüğü isabet etti ve o alay etmiş
oldukları onları kuşattı. )
21/41
- Ve lekad istühzie bi rusülin min kablike fe haka billezıne sehıru minhüm ma
kanu bi hı yestehziun ( Ve senden önce de resuller ile alay
edildi. Böylece onlardan alay edenleri, o alay etmiş oldukları kuşattı )
39/48
- Ve beda lehüm seyyiatü ma kesebu ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
( Ve onlara o kazandıkları kötülükler meydana çıkar. Onları, o alay etmiş
oldukları kuşatmıştır. )
40/83
- Fe lemma caethüm rusülühüm bil beyyinati ferihu bima ındehüm minel ılmi ve
haka bihim ma kanu bihı yestehziun ( Resulleri onlara
deliller ile geldiklerinde, ilimden o yanlarında olandan dolayı ferahlayıp
sevindiler ve böbürlendiler. Onları o alay etmiş oldukları kuşattı. )
45/33
- Ve beda lehüm seyyiatü ma amilu ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
( Ve onlara, o yaptıkları kötülükleri meydana çıkarıldı. Onları o alay etmiş
oldukları kuşattı. )
46/26
- Ve lekad mekkennahüm fıma in mekkennaküm fıhi ve cealna lehüm sem'an ve
ebsaran ve efideten fe ma ağna anhüm sem'uhüm ve la ebsaruhüm ve la efidetühüm
min şey'in iz kanu yechadune bi ayatillahi ve haka bihim ma kanu bihı
yestehziun ( Ve onlara, size vermediğimiz imkanlar verdik.
Onlara kulaklar, gözler ve kalpler oluşturduk da, ne kulakları, ne gözleri, ne
de kalpleri onlara hiçbir şeye fayda sağlamadı. Zamanında Allah' ın ayetleriyle
cihad etmişlerdi. O alay etmiş oldukları onları kuşattı. )
İlmi
ve idrak seviyesi yükselen inanç dolu insanların tezahür eden kozmik bilgiler (
ayetler ) karşısında huşu içinde bir
şaşkınlık ve hayret duygusuna kapıldıkları, ilimsiz inkarcıların ise aynı
ayetler karşısında “alaycı bir tavıra” büründükleri Saffat suresinin 37/12
kodlu ayetinde bildirilmektedir.
37/12 - Bel acibte ve yesharun ( Bilakis sen şaşırırsın, onlar alay ederler. )
No comments:
Post a Comment