Kaba madde alemi olan dünya, varlıklar için bir sınav ve ruhsal tekamül vasıtası niteliğindedir. Daha yaratılış safhasında malum hataya düşen insanın da bu hatasını telafi edebilmesi için kaba madde aleminde nefsine yönelik muhtelif sınavlara tabi olması, zorluklarla mücadele etmesi ve bu ilahi sınavda başarılı olması gerekmektedir. Zira esasen ilahi nizamda af yok telafi vardır. Yapılan bir kötülüğün, işlenen bir günahın telafisi olmadan, yani iyilik ve hayırlara vesile söylemler ve eylemler gerçekleştirilmeden Rab tarafından affın bahşedilmesini beklemek zaten rasyonel görünmemektedir.
Yukarıda anılan ve üst boyuta ( plan ) geçiş vesilesi, ( geçiş kapısı ) niteliğinde olan "zorluklar", Kur'an'da "Akabet" ( Sarp yokuş ), İncil'de ise "Dar kapı" olarak zikredilmektedir.
Beled suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Akabet" ( Sarp yokuş ) kavramına ilişkin bazı misali tanımlamalar yer almaktadır.
90/11 - Fe laktehamel AKABET ( Böylece SARP YOKUŞA tahammül edemedi. )
90/12 - Ve ma edrake mel AKABET ( Ve SARP YOKUŞUN ne olduğunu sana ne bildirir? )
90/13 - Fekkü rekabet ( Köleyi, boyunduruğu, rekabeti bırakmak. )
90/14 - Ev ıt'amün fi yevmin zi mesğabet ( Veya açlık, meşakkat gününde yedirmek. )
90/15 - Yetimen za makrebet ( Yakınlığı olan yetime. )
90/16 - Ev miskinen za metrebet ( Veya fakirliği olan yoksula. )
90/17 - Sümme kane minellezine amenu ve tevasav bis sabri ve tevasav bil merhamet ( Sonra sabrı tavsiye eden ve merhameti tavsiye eden o inananlardan olmak. )
İncil;
40-Matthew-7-13 "DAR KAPIdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur.
"Sarp yokuş" ve "Dar kapı" kavramlarının geçtiği ayetlerin kodlarında "11" nümerolojisi bulunmaktadır. ( Bilindiği üzere 11 sayısı farklı boyuta geçiş portalının nümerik sembolüdür. )
"Akabet" ( Sarp yokuş ) ifadesinin Kur'an'da ilk ve son kez geçtiğğ ayetin kodu 90/11'dir. ( 9+0+1+1 = 11 )
"Dar kapı" ifadesinin yer aldığı Matta suresinin ilgili ayetinin numarasu 7-13'tür. ( 7+1+3 = 11 )
Sayın DOST, blogunuzdan ve buradaki paylaşımlarınızdan yeni haberdar oldum. Kurân'ın MUCİZE özellikleri üzerine kafa yoran/dirsek çürüten araştırmacıların birbirlerinden habersizliği içimi hep acıtmıştır. Halbuki, bu SONSUZ alandaki çalışmaların İslam dünyası çapında konsolide edilmesi, bir veritabanı oluşturulması âcil ihtiyaçtır. Blogunuza baktığımda DOST rumuzunu kullanmakla yetiniyor oluşunuz sorunludur. Benim de rumuz (Semazen/Mr.Semazen) kullandığım uzun bir dönem oldu. Ancak, okura ve özellikle Kurân araştırmacılarına açık kimlik vermesek de, kısa bir biyografi sunmak aydınlatıcı olabilir. Diğer taraftan, bu alanda (Kurân'ın MUCİZE özellikleri) söylediğim anlamda bir veritabanı bulunmadığı için en çok merak edilen/ihtiyaç duyulan husus, paylaşımların özgünlüğü/telifidir. Bu yüzden, şu başıma çok gelmiştir: Kurân'ın bir SIRrını aydınlatmaya çalışırken, literatürün altını üstüne getiririm. Akademik literatürde sorun yoktur. Görüş/iddia/önerme sahiplerinin kim oldukları bellidir. Ancak, Kurân'ın MUCİZE özelliklerine dair kaleme alınmış ve çoğunlukla DERLEME olan kitaplarla, internet adreslerindeki paylaşımlarda ÇOĞUNLUKLA telif sorunu vardır. Kişi alıntı mı yapmaktadır yoksa kendi bulgularını/görüşlerini mi sunmaktadır bilmek zordur. Bendeniz, sizin paylaşımlarınızın ÖZGÜN olduğunu sanıyorum? Kurân yolunda size/bize, Rabb'imizin rızasına uygun muvaffakıyetler diliyorum.
ReplyDeletekuranizeka.com
ReplyDelete