29 Kasım 2020 Pazar

Ruh+Beşer = İnsan = Nefs

Kaba madde planı dünyada "İnsan" olarak anılan varlığın basite indirgenmiş yaratılış denklemi aşağıdaki gibidir.

Ruh + Beşer* = İnsan = Nefs 

* "Beşer" kelimesi esasen insanın derisini, cildini, maddi kısmını ifade etmekte ve kısaca "Deri" anlamına gelmekte olup, insanın maddi vasfını ifade etmek için de kullanılmaktadır.

Ruhun maddeye tesir iletmesi vasıtasıyla tezahür eden "İnsan" adı verilen varlık, hata yapması, günah işlemesi ve sonra yaptıklarının farkına vararak idrak, hidayet ve tekamül yoluna yani Allah yoluna dönmesi amacıyla yaratılmıştır. Bu süreç ilahi nizamın "bilinçlendirme", "olgunlaştırma" ( kemale erdirme ) ve "üst süptil planlara" hazırlama sürecidir. Kaba madde planı dünyada hidayete ve tekamüle eren her insan Allahü Teala'nın ruhi yansıması, Kur'an ayeti ifadesi ile "Halifesi" ( Takipçisi ) olma liyakatine erişmektedir.

İnsanın hata ve günah ile dolu bir yaşam süreci olacağı henüz yaratılış safhasındayken Allah tarafından meleklere hatırlatılmış ve melekler bu hususu Rab'bin manevi huzurunda dile getirmişlerdir.

2/30 - Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı caılün fil erdı HALİFEH kalu e tec'alü fıha men YÜFSİDÜ FİHA VE YEFSİKÜD DİMA ve nahnü nüsebbihu bi hamdike ve nükaddisü lek kale innı a'lemü ma la ta'lemun ( Ve zamanında Rab’bin meleklere "Kesinlikle ben yerde HALİFE oluşturacağım." dedi. "Biz seni övgünle överken ve seni kutsarken orada BOZGUN YAPAN, KAN, GÖZYAŞI DÖKEN birini mi oluşturacaksın?" dediler. "Kesinlikle ben sizin bilmediğinizi bilirim." dedi. ) 

"Ben hiç kan ve gözyaşı dökmedim." diyebilecek bir insan var mıdır? Yoktur. En basit izah ile insan açlığını gidermek için doğrudan veya dolaylı olarak diğer varlıkların kanını dökmektedir. Daha derin izah ile ise insan bilinçli veya bilinçsiz olarak şeytani ekabirlere ( şirket sahibi küresel elitler ) hizmet etmek suretiyle insan kanı ve gözyaşı dökülmesine vesile olmaktadırlar.

"İnsan" kelimesi "İns" ( Başlamak, İçeri alınmak ) ve "an" ( gibi olan ) kelimelerinden oluşmakta ve "Başlayan, İçeri alınan" anlamına gelmekedir. "İnsan" kelimesi ile fonetik benzerliği olsa da etimolojik olarak ilintisi yok gibi görünen "Insane" ( "In" ( -siz/sız ) ve "Sane / Sanus" ( Sağlık ) ) kelimesi içerdiği "Sağlıksız" kök anlamı itibarıyla dolaylı anlamsal ilinti oluşturmaktadır. Zira insanın dünyadaki icraatları "sağlıklı" olmayan bir ruh halinin yansımasıdır. Bu "ruh hastalığı" hususu ayetlerde "Kalbinde hastalık olmak" ifadesiyle zikredilmiştir. Kalp, ruhun kaba madde planındaki temsilidir. Ruhun iyileşebilmesi için maddi ve nefsani düşük frekanslardan arınması gerekmektedir.

2/10 - Fi kulubihim meradun fe zadehümüllahü merada ve lehüm azabun elimun bima kanu yekzibun ( Kalplerinde HASTALIK vardır. Böylece Allah onlara HASTALIKLARINI artırır ve yalanlamış olduklarından dolayı elim azap onlaradır. )

İnsanın yaratılış sahasından bahsedilen Hicr suresinin 28. ayetinde de insandan "Beşer" olarak bahsedilmektedir. 

15/28 - Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı halikün BEŞERAN min salsalin min hamein mesnun ( Ve zamanında Rab’bin meleklere, "Kesinlikle ben kuru balçıktan, şekillenmiş cıvık çamurdan BEŞER yaratacağım." dedi. ) 

Bakara suresinin 54. ayetinde ise zulmün sebebinin kaba madde planının düşük frekansından ve bundan etkilenen nefsin yanlış faaliyetlerinden kaynaklandığı bildirilmektedir. Zulmün sona ermesi için nefsin ıslah olması gerektiği mecazi anlamdak "Nefsi öldürmek" ifadesiyle zikredilmektedir. 

2/54 - Ve iz kale musa li kavmihı ya kavmi inneküm zalemtüm enfüseküm bittihazikümül ıcle fe tubu ila bariiküm FAKTÜLU ENFÜSEKÜM zaliküm hayrun leküm inde bariiküm fe tabe aleyküm innehu hüvet tevvabür rahim ( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz buzağıyı kendinize edinerek kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O halde tevbe edip güzel yaratanınıza tabi olun da NEFİSLERİNİZİ ÖLDÜRÜN Bu, güzel yaratanınızın indinde size hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )

Aşağıdaki ayetlerde "İnsan"ın bazı karakteristik nitelikleri belirtilmiştir.

17/11 - Ve yed'ul insanü biş şerri düaehu bil hayr ve kanel insanü ACULA ( Ve insan hayır çağrısıyla kötülüğü de çağırır. İNSAN ACELECİDİR. )

14/34 - Ve ataküm min külli ma seeltümuh ve in teuddu nı'metellahi la tuhsuha innel İNSANE LE ZALUMÜN KEFFAR ( Ve O’na her sual ettiğinizden size verdi. Eğer Allah' ın nimetini sayarsanız onları sayamazsınız. Kesinlikle İNSAN ZALİMDİR, İNKAR EDENDİR. )

33/72 - İnna aradnel emanete ales semavati vel erdı vel cibali fe ebeyne en yahmilneha ve eşfakne minha ve hamelehel İNSAN innehu kane ZALUMEN CEHULA ( Kesinlikle göklere, yere ve dağlara emaneti biz gösterdik de onu yüklenip taşımaya yanaşmadılar, direttiler, çekindiler ve ondan korktular. Onu İNSAN yüklendi. Kesinlikle o ZALİMDİR, CAHİLDİR. )

43/15 - Ve cealu lehu min ıbadihı cüz'a innel İNSANE LE KEFURUN MÜBİN ( Ve O'na kullardan parçalar oluşturdular. Kesinlikle İNSAN APAÇIK İNKAR EDENDİR. )

75/5 - Bel yuridul insanu li yefcure emamehu ( Evet insan kendi önünde günah işlemeyi ister. )

80/17 - Kutilel insanu ma ekferehu ( Öldürülesi insan. Ne inkar edicidir o? )

96/6 - Kella innel insane le yatğa ( Asla, insan kesinlikle azar. )
96/7 - En raahüstağna ( Kendini gani, muhtaç olmayan görür. )

100/6 - İnnel İNSANE li rabbihı le KENUD ( Kesinlikle İNSAN Rab’bine NANKÖRDÜR. )

103/2 - İnnel insane le fi husr ( Kesinlikle insan hasarın, hüsranın içindedir. ) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder