76/30 Ve ma teşaune illa en yeşaallahu innallahe kane alimen hakimen
( Ve Allah' ın dilemesi haricinde dileyemezsiniz. Kesinlikle Allah bilendir hakimdir. )
"Allah' ın dilemesi haricinde dileyemezsiniz." ...
Bu cümle, ruh veya madde alemindeki ruhi veya maddi her varlığın eyleminin Allah'ın indinden yani vahdet ( ünite ) seviyesinden iletilen ve kader mekanizmasının temelini oluşturan "Asli Tesirler" vasıtasıyla vuku bulduğunu ifade etmektedir. Bir başka deyişle her varlık vahdet ( ünite ) olarak anılan mekeze bağlı "robotlar" konumundadır. "Robot" kelimesi ilk anda olumsuz bir algı yaratsa ve "O halde varlıklar iradesiz, idraksiz robotlar mıdır?" sorusunu akla getirse de ilahi nizamın insan algısından münezzeh olduğu daima hatırlanmalıdır. Öte yandan batı dillerindeki "Robot" kelimesinin kökeni zaten "RBT" kökünden olan ve "Bağlılık" anlamına gelen "Rabıta" kelimesidir ki bu kelime islami bağlamda tüm yaratılmış varlıkların Allah'a "Rabit" ( Bağlı ) oldukları gerçeğini ifade etmektedir. ( Bazı cemiyetlerde, maalesef çoğu özünde şirk unsuru barındıran, "rabıta" ritüelleri yapıldığı bilinmektedir. )
Spiritüalizmde "Asli Tesir" olarak tanımlanan frekanslara ( kelimeler, kodlar ) en açık örnek insan vücudunun işleyiş mekanizması gösterilebilir. İnsan idrakli bir varlık, düşüncelerini, söylemlerini ve eylemlerini "kontrol edebilen" bir varlık olarak tanımlansa da iç beden hareketleri ve fonksiyonları ( kalp atışı, kan dolaşımı, hücresel hareketler, sindirim sistemi, enzim salınımları, vücuttaki kimyasal reaksiyonlar vb. ) üzerinde kontrolü söz konusu değildir. ( Bu noktada bazı özel ruhsal fenomenler istisna teşkil etmektedir. ) İşte tüm bu vücut fonksiyonları tıpkı evrendeki galaksilerin hareketlerinde olduğu gibi Asli Tesirler vasıtasıyla vuku bulmaktadır. Örneğin hücre çekirdeğinde bulunan DNA'dan RNA'ya iletilen mesajlar ( bir nevi Asli Tesir ) RNA tarafından ribozomlara iletilmekte ve hücre bu mesajlara istinaden hareketlerini ve fonksiyonlarını icra etmektedir. Dolayısıyla aynı şekilde insan bedeninin bir hücre, beynin de çekirdek olduğu düşünüldüğünde beyinden bedene iletilen mesajlar vasıtasıyla insan dışsal hareketlerini ve fonksiyonlarını icra etmektedir. Peki beyin bedene ileteceği mesajları nereden almaktadır? Tüm varlıkların rabıta esasına göre üniteye bağlı olması gerçeği ışığında beynin kendiliğinden mesaj ( kod ) üretemeyeceği açıktır. Peki beyin, dışsal hareket ve fonksiyonlar için bedene ileteceği mesajları nereden almaktadır.?
Bu sorunun cevabı Tâli Tesirler yani Ruhsal Tesirlerdir. Varlıklarını Asli Tesirler vasıtasıyla sürdüren ruhların kaba maddeye ( örnek: insan bedeni ) ilettikleri tesirlere spiritüalizmde Tâli Tesirler denmektedir ki bu tesirler varlığa ilişkin "idrak" ve "karar" kavramlarını yani düşünceyi, söylemi ve eylemi temsil etmektedirler. Ruhun esasen "bilinç, bilgi, kod, kelime" olduğuna evvelki bölümlerde defaatle değinilmiştir. "Vahiy" olarak anılan kavram da Ruhsal Tesirler kapsamında yer almaktadır.
Aşağıdaki ayetlerde, Asli ve Tâli Tesirlere ilişkin dolaylı olarak bilgi vermektedir.
8/17 Fe lem taktuluhum ve lakinnellahe katelehum ve ma rameyte iz rameyte ve lakinnellahe rama ve li yubliyel mu'minine minhu belaen hasena innellahe semiun alim
( Onları siz öldürmediniz ve lakin onları Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın ve lakin Allah attı. İnananları güzel sınavla sınamak içindi. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )
18/23 Ve la tekulenne li şey'in inni failun zalike ğada
( Ve şey için "Kesinlikle ben bunu yarın yapacağım." deme. )
18/24 İlla en yeşaellahu vezkur rabbeke iza nesite ve kul asa en yehdiyeni rabbi li akrabe min haza raşeda
( Ancak Allah dilerse. Unuttuğunda Rab’bini hatırla. De ki: "Rab’bimin beni bu doğru yollardan en yakınına yönlendirmesini umarım." )
16/68 Ve evha rabbuke ilen nahli en ittehizi minel cibali buyuten ve mineş şeceri ve min ma ya'rişun
( Ve Rab’bin bal arısına dağlardan, ağaçlardan ve o kurduklarından evler edinmesini vahyetti. )
No comments:
Post a Comment