Yıldızların / yıldız kümelerinin ( takımyıldızların ) göksel konumlarının yeryüzündeki olgu ve olayların tezahürünü etkilediği kutsal kitap ayetlerinde de misaller vasıtasıyla bildirilmektedir.
Bu bilgiye dayalı olarak ortaya çıkmış olan Astroloji* ( Yıldızbilim ), 12 burcun ( yıldız kümesinin, takımyıldızın ) muhtelif konumlarını, birbirleriyle olan konumsal ilişkilerini analiz etmek suretiyle olgu ve olaylar hakkında geçmişe, şimdiye ve geleceğe yönelik çıkarsamalar yapan çalışma alanıdır.
"Astrology" ( Yıldızbilim ) kelimesi "Astra" ( Yıldız, Örtü ) ve "Logy" ( Bilim, Bilgi ) kelimelerinden oluşmaktadır. Arapçadaki "Sitra" ( Örtü ), İngilizcedeki "Star" ( Yıldız ) ve Almancadaki "Stern" ( Yıldız ) kelimeleri ortak STR kökündendirler. Fransızcada yıldız kelimesinin karşılığı "Étoile" olup, bu kelimenin kökü olan "Toile" ( Örtü, Bez ) kelimesi "Sitra" ( Örtü ) kelimesiyle semantik ilişkiye sahiptir.
İnsanın, frekans yükselmesi neticesinde kaba madde bedenden sıyrılarak üst süptil boyuttaki süptil öz varlığını hissetmesi, algılaması fenomenine verilen isim olan "Astral Projeksiyon" ( Yıldızsal Projeksiyon ) kavramında da "Astra" kelimesi yer almaktadır.
İngilizcede ve Fransızcada "Felaket" anlamına gelen "Disaster" ve "Désastre" kelimelerinde "Astra" kelimesinin yer alması da yıldızların olaylara etkisini batini olarak ortaya koymaktadır. ( Dis ( Olumsuz ) + Aster ( Yıldız ) ... Olumsuz tesir eden yıldız )
Kehf suresinin 90. ayetinde Güneş, "Sitra" ( Örtü ) olarak nitelenmektedir.
18/90 Hatta (1) iza (2) belağa (3) matlia (4) eş (5) ŞEMSİ (6) vecede (7) ha (8) tatluu (9) ala (10) kavmin (11) lem (12) nec'al (13) lehum (14) min (15) duni (16) ha (17) SİTRA (18)
( Nihayet GÜNEŞ’in doğduğu yere ulaştığında, onu, kendilerine ondan başka ÖRTÜ oluşturmadığımız kavmin üzerine doğarken buldu. )
Ayetin kodunda ve ayetteki kelime adedindeki 9 nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 18/90 ... 1+8 = 9, 9+0 = 9 ve 18 kelime 1+8 = 9 )
Mezopotamyalılar güneşin gök kubbede 12 takımyıldız doğrultusunda izlediği rotayı 360 ( 3+6+0 = 9 ) derecelik döngüde 12 bölüme ayırmışlardır. Antik Yunan'da mitolojik öykülerde yer alan hayvanların yerleştirildikleri "Burçlara", "Zodion" ( Hayvan ) sözcüğünden türemiş olan "Zoidiakos" ( Hayvancık, Zodiac, Zodyak ) ismini, "Zodyak"lardan oluşan çembere ise "Zoidiakos Kyklos" ( Hayvancıklar Çemberi / Cycle of Zodiac ) ismini vermişlerdir. ( İngilizcedeki "Zoo" ( Hayvanat bahçesi ) ve "Zoology" ( Hayvanbilim ) kelimelerinin kökü de "Zodion" kelimesidir. )
Arapça bir kelime olan "Burc", kale duvarlarında, duvardan daha yüksek, dört köşe, çok köşeli veya yuvarlak şekilde inşa edilmiş kale çıkıntısını, kale duvarına eklenmiş kuleyi tanımlamaktadır.
Kur'an'da ilk "Burc" kelimesi çoğul haliyle yani "Buruc" olarak ilk kez Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır.
4/78 Eyne (1) ma (2) tekunu (3) yudrik (4) kum (5) el (6) mevtu (7) ve (8) lev (9) kuntum (10) fi (11) BURUCUN (12) muşeyyedeh (13) ve (14) in (15) tusib (16) hum (17) hasenetun (18) yekulu (19) hazihi (20) min (21) indi (22) allah (23) ve (24) in (25) tusib (26) hum (27) seyyietun (28) yekulu (29) hazihi (30) min (31) indi (32) k (33) kul (34) kullin (35) min (36) indi (37) allah (38) fe (39) ma (40) li (41) haulai (42) el (43) kavmi (44) la (45) yekadune (46) yefkahune (47) hadisa (48)
( Ölüm sizi, her nerede olursanız yakalar. Şayet sizler yüksek sağlam BURÇLARIN içinde bile olsanız. Eğer onlara güzellik isabet ederse "Bu Allah’ın indindendir." derler. Eğer onlara kötülük isabet ederse "Bu senin indindendir." derler. De ki: "Hepsi Allah’ın indindendir. O halde ne oluyor bu kavime de sözü anlamaya yanaşmıyorlar." )
Ayetteki "Buruc" ( Burçlar ) kelimesinin 12 kelime olması ve ayette de 48 ( 4+8 = 12 ) kelime bulunması "12 burç" olgusuyla uyum arzetmektedir.
Yıldızların olgu ve olayları etkiledikleri ve yönlendirdikleri Nahl suresinin 16. ayetinde bildirilmektedir.
16/16 Ve alamat ve bin NECMİ hum yehtedun
( Ve alametler, işaretler. Onlar YILDIZLA yönlenirler. )
Tevrat'ın aşağıdaki ayetinde yer alan "Sabah yıldızları" ifadesi "göksel varlıkları" da simgelemektedir.
18 Job 38-7 Sabah yıldızları birlikte şarkı söylerken,
Ayetin kodundaki 9 nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 18 ( 1+8 = 9 ) ve 38-7 ... 3+8+7 = 18 ... 1+8 = 9 )
İncil'in aşağıdaki ayetlerinde de "Mesih İsa'nın yıldızından" bahsedilmektedir.
40 Matthew 2-1 İsa'nın Kral Hirodes devrinde Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde doğmasından sonra bazı BİLGE ADAMLAR doğudan Yeruşalim'e gelip,
40 Matthew 2-2 şöyle dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'NUN YILDIZINI GÖRDÜK ve O'na tapınmaya geldik."
Ayetin orijinal İngilizce metninde yer alan "Wise Men" ( Bilge Adamlar ) ifadesi esasen "Muneccimler"i ( Astrologlar / Yıldızbilimciler ) temsil etmekte olup - ki çevirilerde böyle yer alır - burçları analiz ederek Mesih İsa'nın doğduğunu tespit edebilmişlerdir. Ayette yer alan "O'nun yıldızı" ifadesi kaba madde planı dünyadaki her varlığın üst süptil planlarda ( göksel planlarda ) astral projeksiyonları ( öz varlıkları ) bulunduğu gerçeğini teyid etmektedir.
Mesih İsa'nın, "Yıldız" kavramı ile ilgili İncil'deki şu şözleri de dikkat çekmektedir.
66 Revelations 2 -28 Galip gelene SABAH YILDIZINI da vereceğim.
66 Revelations 22-16 "Ben İsa, kiliselerle ilgili bu tanıklığı sizlere iletsin diye meleğimi gönderdim. Davut'un kökü ve soyu Ben'im, parlak SABAH YILDIZI BEN'İM."
Arapçada "Yıldız" kelimesinin karşılığı ise "Necm"** kelimesi olup, Kur'an'da "Necm" ( Yıldız ) ( 53. sure ), "Buruc" ( Burçlar ) ( 85. sure ) ve "Tarik" ( Sabah Yıldızı ) ( 86. sure ) isimli surelerin bulunması da konu bağlamında önem arzetmektedir.
** "Muneccim" ( Yıldızbilimci ) kelimesinin kökünde "Necm" ( Yıldız ) kelimesi bulunmaktadır.
Kur'an'da "Necm" ( Yıldız ) ve "Buruc" ( Burçlar ) kelimelerinin geçtiği bazı ayetler şöyledir.
15/16 Ve lekad cealna fis semai BURUCEN ve ZEYYENNAHA LİN NAZİRİN
( Ve gökte BURÇLAR oluşturduk ve onu BAKANLAR İÇİN SÜSLEDİK. )
Ayetteki "Bakanlar için süsledik" ifadesinin, yıldızların belirli kozmik mesajlar vermek üzere şekillendirildikleri, konumlandırıldıkları anlamını da içermesi muhtemeldir.
85/1 Ves semai zatil BURUC
( Ve BURÇLAR sahibi gök, )
85/2 Vel yevmil mev'ud
( Ve vaad olunan gün. )
Ayette "Burçlar" ( Yıldız kümeleri ) ve "Vaad olunan gün" ifadelerinin ardarda yer alması, belirli olayların zamanlarına ilişkin bilgileri burçların durumlarında, şekillerinde ve konumlarında yer aldığı bilgisinin verildiği hissiyatını uyandırmaktadır.
55/6 Ven NECMU veş şeceru yescudan
( Ve YILDIZLAR ve ağaçlar yere kapanırlar. )
Ayette "Yıldızların" ve "Ağaçların" idrakli varlıklar oldukları, "secde etme" fiiliyle bildirilmektedir.
6/97 Ve huvellezi ceale lekumun
NUCUME LI TEHTEDU biha fi zulumatil berri vel bahr kad fassalnel ayati li kavmin ya'lemun
( Ve kara ve denizin karanlıklarında sizi YÖNLENDİRMEK İÇİN, size YILDIZLARI oluşturan O'dur. Ayetleri, bilen kavim için ayrıntılandırdık. )
Ayette yıldızların, insanları sadece fiziki yön bulma hususunda değil düsünsel ve ruhsal olarak da yönlendirme hususunda işlevlerinin olduğundan bahsedilmektedir ki bu da göksel vazifeli varlıklara ( melekler ) işaret edildiğini ortaya koymaktadır. Zira burçlardan ( yıldız kümelerinden ) bahsedilen Hicr suresinin aşağıdaki ayet setinde göksel plandan kukak hırsızlığı yapan ( ilahi kozmik bilgi çalan ) cinleri "Kıvılcımın" takip ettiği bildirilmektedir. Ayetteki "Kıvılcım" kelimesi "Yıldız" olarak da temsil edilen "Göksel vazifeli varlıkları" tanımlamaktadır.
15/16 Ve lekad cealna fis semai BURUCEN ve zeyyennaha lin nazirin
( Ve gökte BURÇLAR oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik. )
15/17 Ve hafiznaha min kulli şeytanir racim
( Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk. )
15/18 İlla men isterekas sem'a fe etbeahu ŞİHABUN mubin
( O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık KIVILCIM takip eder. )
Saffat suresinin 88. ayetinde Hz. İbrahim'in yıldızlara bakarak hasta olduğunu söylemesi de yıldızların ruhsal veya fiziksel hal üzerindeki etkisine işaret etmekte gibidir.
37/88 Fe nezara nazraten fin NUCUM
( YILDIZLARA bakışlarla baktı. )
37/89 Fe kale inni sekim
( "Kesinlikle ben hastayım." dedi. )
Yusuf suresinin 4. ayetinde yer alan "Rüyada onbir yıldız görme" vakası da astrolojik olarak ilahi kozmik bilgilere erişime bir misal teşkil etmektedir.
12/4 İz kale yusufu li ebihi ya ebeti inni raeytu EHADE AŞERA KEVKEBEN veş şemse vel kamera raeytuhum li sacidin
( Zamanında Yusuf babasına "Ey babam, kesinlikle ben ONBİR YILDIZ, Güneş ve Ay gördüm. Onları benim için yere kapanırlarken gördüm." dedi. )
Necm suresinin aşağıdaki ayetlerinde ilahi kozmik bilgileri vahyeden melek, yıldız olarak tanımlanmaktadır.
53/1 Ven NECMİ iza heva
( Ve YILDIZ aşağı indiğinde. )
53/8 Summe dena fe tedella
( Sonra yaklaştı da sarktı. )
53/9 Fe kane kabe kavseyni ev edna
( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı. )
53/10 Fe EVHA ila abdihi MA EVHA
( Böylece kuluna o VAHYETTİĞİNİ VAHYETTİ. )
Vakia suresinin 75. ( 7+5 = 12 ... 12 burç ! ) ayetindeki "Mevaki'in nucum" ( Yıldızların mevkileri ) ifadesi yıldızların konumlarının kader mekanizmasının işleyişi açısından önemini vurgulamaktadır.
56/75 Fe la uksimu bi mevaki'in nucum
( Yıldızların mevkilerine yemin ederim. )
Tarik suresinin aşağıdaki ayet setinde yine "Yıldız" ve "Melek" kavramları özdeşleştirilmiş ve insanlar üzerindeki tesirleri ve gözetici niteliği vurgulanmıştır.
86/2 Ve ma edrake met TARİK
( Ve TARİKİN ne olduğunu sana ne bildirir? )
86/3 En NECMUS sakib
( Delen YILDIZDIR. )
86/4 İn kulli nefsin lemma ALEYHA HAFİZ
( O zaman kesinlikle her nefsin üzerinde KORUYUCU, GÖZETİCİ vardır. )
No comments:
Post a Comment