Çeviri

Friday, January 13, 2023

Ayetlerdeki düalite misalleri

İdraki tekâmülde ( ruhi tekâmül ) ileri seviyeye yükselmiş varlıklar için "zaman" ve "mekan" kavramları esasen yok hükmündedir. Bu iki aldatıcı kavram, hem aldatıcı sınav olan madde planının ( dünya cehennemi ) özü, hem de madde planında deneyimini sürdüren ruhların tekâmülü için gerekli vasıtalar olmakla birlikte bu kavramlara saplanıp kalan ruhların tekâmüllerinin devamlılığı da mümkün değildir. Bu durum "Aracı amaç addetmek" veya "Sebebe tabi olmak" olarak tanımlanabilir.

Yukarıda yer alan zaman ve mekan kavramlarını ve madde planındaki uzunluk, genişlik ve yükseklik kavramlarını temsil ettiği addedilegelmiş olan "Boyut" kelimesinin de esasen farklı algılanması yani "ruhi hal", "vibrasyon ( titreşim ) seviyesi", "idrak seviyesi" olarak algılanması gerekmektedir. Dolayısıyla "Halden hale geçiş" veya "Boyutlar arası geçiş" ifadeleri esasen bu "hal" ve "seviyelerdeki" değişimi temsil etmektedir.

Ayetlerde yer alan "Dünya - Ahiret", "Cehennem - Cennet", "Zahiri - Batini" ( Açıkta olan - Gizli olan ), "Rahmet - Azap", "Darra - Besat" ( Darlık - Genişlik ), "Zulumat - Nur" ( Karanlıklar - Aydınlık ), "Sufla - Ulya" ( Alçak - Yüksek ), "Habis - Tayyib" ( Pis - Temiz ) gibi düal ( ikili ) ifadeler, yukarıda anılan "farklı haller" hususunun, kavramlar vasıtasıyla misallendirilmiş halleridir. 

30/7 Ya'lemune ZAHİRAN MİNEL HAYATİD DUNYA minel hayatid dunya ve hum anil AHİRATİ hum ğafilun

( DÜNYA HAYATINDAN GÖRÜNENİ bilirler. Onlar AHİRETTEN habersizdirler.  )

13/26 Allahu YEBSUTUr rizka li men yeşau ve YAKDİR ve ferihu bil hayatid dunya ve MEL HAYATUD DUNYA FİL AHİRATİ İLLA META

( Allah, rızkı dilediği kimseye GENİSLETİR ve DARALTIR. Dünya hayatıyla ferahlayıp sevinirler. Oysa DÜNYA HAYATI AHİRETİN YANINDA MADDİ FAYDA HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR. )

Dünya = Alçak olan, Aşağılık olan

Ahir / -et = Diğeri, Öteki, Diğeri olma, Öteki olma

"Cehennem" ve "Cennet" kelimeleri de, "Dünya" ve "Ahiret" kelimelerinin temsili niteliğindedirler.

Cehennem = Düşük frekans kaynaklı olumsuz duygular ( darlık, sıkıntı, stres, üzüntü, kin, nefret, öfke, hırs, kıskançlık vb. ) bütünü ( "Cehennem" kelimesi semantik kök itibarıyla "Sıcaklık, Ateş, Daralma" anlamını içerir ki üzüntü belirten "İçi yanmak", "Bağrı yanık", "Yanmak" ifadelerinin kaynağı da bu anlamdır. )

Cennet = Yüksek frekans vasıtasıyla her türlü olumsuz duygudan münezzeh olma ve korunma hali ( "Cennet" kelimesi kök anlam itibarıyla da "Korunma, Örtülme" anlamını içermektedir. )

57/13 Yevme yekulul munafikune vel munafikatu lillezine amenunzurna naktebis min nurikum kilerci'u veraekum feltemisu nuren fe duribe beynehum bi surin lehu babun BATİNUHU FİHİR RAHMETU VE ZAHİRUHU min kibelihul AZAB

( O gün ikiyüzlü erkekler ve ikiyüzlü kadınlar, o inananlara "Bize bakın. Aydınlığınızdan alalım." derler. "Arkanızı dönün de aydınlık arayın." denilir. Böylece onların aralarına kapısı olan sur vurulur. Onun GİZLİSİ, İÇİNDE RAHMET ve onun GÖRÜNENİ yan tarafından AZAPTIR. )

2/257 Allahu veliyyullezine amenu yuhricuhum MİNEZ ZULUMATİ İLEN NUR vellezine keferu evliyauhumut tağutu yuhricunehum MİNEN NURİ İLEZ ZULUMAT ulaike ashabun nar hum fiha halidun

( Allah o inananların dostudur. Onları KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA çıkarır. O inkar edenler, onların dostları azgındır ki onları AYDINLIKTAN KARANLIKLARA çıkarır. Onlar ateşin sahipleridirler. Onlar onun içinde ebedidirler. )

8/37 Li yemizellahul HABİSE MİNET TAYYİBİ ve yec'alel habise ba'dahu ala ba'din fe yerkumehu cemian fe yec'alehu fi cehennem ulaike humul hasirun

( Allah, PİSİ TEMİZDEN ayırmak, pisi birbiri üzerine kılıp da onu topluca bindirmek ve onu cehennem içine getirmek için böyle yapar. İşte onlar hasarlananlardır. )

9/40 İlla tensuruhu fe kad nesarahullahu iz ahracehullezine keferu saniyesneyni iz huma fil ğayri iz yekul li sahibihi la tahzen innallahe meana   fe enzelellahu sekinetehu aleyhi ve eyyedehu bi cunudin lem teravha ve ceale kelimetellezine keferus SUFLA ve kelimetullahi hiyel ULYA vallahu azizun hakim

( Eğer siz ona yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder. Zamanında, o inkarcılar onu çıkardıkları zaman sadece iki kişinin ikincisi iken, mağarada olduklarında arkadaşına "Üzülme, kesinlikle Allah bizimledir." diyordu. Allah onun üzerine sükunetini indirmişti. Onu görmediğiniz ordularla destekleyip kuvvetlendirmişti. O İNKARCILARIN KELİMELERİNİ ALÇAK kılmıştı. ALLAH'IN KELİMESİ, YÜCE olan O'dur. Allah yücedir hakimdir. )

No comments:

Post a Comment