Çeviri

Saturday, January 21, 2023

Dejenerasyon ilkesi

"Dejenerasyon" ( Soysuzlaşma ), her büyük döngü sonunda, her alanda müşahade edilen ve "Rejenerasyon" ( tekrar oluşum, yeni döngü başlangıcı ) öncesinin bir gerekliliği olarak tezahür eden düşünsel ve fiziksel yozlaşmayı, bozulmayı ifade eden kavramdır.

İnsanın, ilerleyen ilmi ve buna bağlı genişleyen imkânları nedeniyle artan kibiri ve kendisinin "tanrısallaştığını" ve kaderi belirleyebileceğini düşünmeye başlaması yani düşünsel dejenerasyonu her alandaki dejenerasyonun da temel sebebini oluşturmaktadır. İnsanın teknoloji vasıtasıyla "tanrısallaşması" kavramı son dönemde küreselcilerin kontrolünde olan medyada sıklıkla vurgulanmakta ve sistem sözcüleri tarafından da gerek sözlü, gerek yazılı olarak gündeme getirilmektedir.

Türkiye'de Neospiritüalizmin öncüsü Bedri Ruhselman'ın 1959 yılında, aldığı tebliğlerden derlemiş olduğu ve vasiyeti üzerine 2013 yılında basımı gerçekleştirilen İlahi Nizam ve Kâinat kitabının aşağıdaki bölümünde döngü sonunda insanın durumu ve dejenerasyon hususu çok açık şekilde tanımlanmaktadır.

"Dünyadaki inkişafın zirvesine ulaşan insanların bu hâli, kendilerinde öyle bir gurur ve her şeye kaadir olabildikleri iddiası gibi öyle aşırı bir durum yaratmış idi ki bu durum onları, hidrojen âleminin kaba maddeleri içine daha ziyade gömmek suretiyle, dünyanın tabiî şartlarını mûtat dışı yollardan bozmaya mütemayil birtakım hareketlere sevk etti. Gene bunun neticesi olarak onlar lükse, zenginliğe, konfora, maddeperestliğe, hodkâmlığa, her türlü ihtirasa kapıldılar, hidrojen atomunun kaba kombinezonları içine gömüldüler ve bütün saadetlerini bu kombinezonlardan beklediler ki bu da son haddine gelmiş maddî terakki ve inkişafların varlıklarda tevlit ettiği mezbuhane bir çırpınıştı, bir nevi soysuzlaşma idi. Bu soysuzlaşma çok tabiîdir ve vuku bulacak her büyük inkılâbın öncüsüdür."

Cin ve insan şeytanlarının gelişen hırsı, ölümsüzlük arzusu ( kaba madde planı dünyada kalma ), heveslerini ilah edinme eğilimi, ilmi arttıkça artan kibiri ve kendisini Allah'a şirk koşması Bakara suresinin 96. ayetinde bildirilmektedir.

2/96 Ve le tecidennehum AHRASAN NASİ ala hayah ve minellezine EŞRAKU yeveddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh ve ma huve bi muzahzihihi minel azabi en yuammer vallahu besirun bima ya'melun

( Ve kesinlikle onları hayatta İNSANLARIN EN HIRSLILARI olarak bulacaksın. O ORTAK KOŞANLARDAN her biri bin sene ömür sürmeyi arzular. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir. )

45/23 Fe raeyte MEN İTTEHAZE İLAHEHU HEVAHU ve edallehullahu ala ilmin ve hateme ala sem'ihi ve kalbihi ve ceale ala besarihi ğişaveh fe men yehdihi min ba'dillah e fe la tezekkerun

( HEVESİNİ İLAH EDİNEN KİMSEYİ görmez misin? Allah onu ilim üzerine saptırır. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah’tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? )

Yaşam koşullarındaki dejenerasyonun yani bozularak "değişimin" esasen insandaki düşünsel dejenerasyondan ( sapkınlıktan ) kaynaklandığı Enfal suresinin 53. ayetinde bildirilmektedir

8/53 Zalike bi ennellahe lem yeku muğayyiran ni'meten en'ameha ala kavmin hatta yuğayyiru ma bi enfusihim ve ennellahe semiun alim

( Bu, Allah’ın kesinlikle bir kavime verdiği nimeti, onlar nefislerindekini değiştirmedikçe değiştiren olmamasından dolayıdır. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )

No comments:

Post a Comment