Çeviri

Wednesday, January 4, 2023

"Olmaması" gerekenin "Olması" sınavı!?

Kaba madde planı Dünya cehenneminde "işleyiş kuralı" addedilen mal, mülkiyet, tahakküm, şehvet, iştah vb. gibi maddiyata dayalı unsurların ve hakim olan nefsani duyguların esasen büyük bir aldatıcı sınavın bileşenleri olduğu ve esasen tüm bunların ortadan kaldırılması gerektiği ayetlerde sıkça vurgulanmaktadır. 

Kur'an'da, Dünya ortamının aldatıcı bir farkındalık sınavı olması nedeniyle "öyle olan" ancak esasen "öyle olmaması gereken durumları" vurgulayan ve insanların bu durumları bir kural gibi kabullenmek yerine gidermek için çaba sarfetmeleri gerektiğini dolaylı olarak bildiren ayetler bulunmaktadır. Bu ayetlerden en belirgin olanı Nahl suresinin 71. ayetidir. Ayette bazı insanların bazılarına göre daha fazla imkana sahip kılındıkları ancak fazla imkana sahip olan insanların, insanlar arasında eşitliği sağlayabilmek için ellerindekini vermeleri gerektiği ve "birinin bir diğerini buyruk altına alması" durumunun da sınav olduğu, esasen böyle bir durumun olmaması gerektiği dolaylı olarak bildirilmektedir.

16/71 Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün kılınanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki onda eşit olsunlar. Yani Allah’ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? 

Aşagıdaki ayet de benzer mesajı içermektedir.

43/32 Rab’binin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında, onların aralarında geçimliklerini biz bölüştürdük. Bazılarının bazılarını buyruk vermek üzere edinmeleri için bazılarını bazılarının üstüne derecelerle yükselttik. Rab’binin rahmeti, o toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır.

Diğer bazı ayetler ise şöyledir.

İnananların, tuzaklar kurarak maddi imkan ve hakimiyet elde etmelerine izin verilmiş şirket sahibi suçlu elitler ile mücadele etmeleri gerektiğini dolaylı olarak vurgulayan ayet:

6/123 Ve işte böyle, her şehrin büyüklerini, orada hile yapıp tuzak kurmaları için, oranın suçluları kıldık. Nefislerinden, kendilerinden başkasına hile yapıp tuzak kurmazlar ve farketmezler. 

Kendilerine sınav olarak verilmiş maddi imkanlardan dolayı "refah şımarığı" olmuş elitlerin günah işlemek suretiyle ülkeleri helak etmelerine izin verildiğinden bahseden ayet:

17/16 Ve şehri helak etmeyi istersek, oradaki refah şımarıklarına emrederiz de orada günah işlerler. Artık onların üzerine söz gerçek olur da orayı yıkıp mahvederiz. 

Hayvanları kesip yiyebilme imkanının verilmiş olmasının da bir sınav, bir "işaret" olduğunu ve esasen böyle bir durumun olmaması gerektiğini, dolayısıyla onları tuketirken Allah'ın isminin hatırlanması gerektiğini bildiren ayetler: 

22/34 Ve her topluluk için, dört ayaklı hayvanlardan onları rızıklandırdıkları üzerine Allah’ın ismini hatırlamaları için ibadet usülü oluşturduk. İlahınız tek ilahtır. O halde O’na teslim olun. Alçakgönüllüleri müjdele.

22/36 Ve büyük, yoğun gövdelileri, onları size Allah’ın işaretlerinden kıldık. Onlarda size hayır vardır. O halde, saflar halinde dururlarken onların üzerine Allah’ın ismini hatırlayın. Yanları yaslandığında onlardan yiyin, kanaat edene ve fakir olup da dilenmeden durumunu anlatana yedirin. İşte onları böyle buyruğunuza verdik. Umulur ki şükredersiniz. 

İki meleğin esasen günah olan sihiri, insanlara bir sınav olarak öğretmelerinden bahsedilen ayet:

2/102 Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İnsanlara sihiri ve Babil’ de iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )

Bazılarının diğerlerine göre daha fazla mala ve mülke sahip kılınmalarının ( zengin - fakir düalitesinin ) düzenin gereği gibi algılanmasına rağmen esasen bir tuzak olduğundan bahsedilen ayet:  

23/55 Sanıyorlar mı ki, onlara kesinlikle o maldan ve oğuldan yaydıklarımızla, 

23/56 Onlara hayırlarda koşuyoruz. Bilakis farketmezler. 

Bazılarının serbestçe günah işlemelerine ( Örnek: Hilelerle şirketleşip zenginleşenler ) izin verilmesinin de bir tuzak olduğundan ve esasen böyle bir durumun olmaması gerektiğinden bahsedilen ayet:

3/178 Ve kesinlikle o inkar edenler nefisleri için onlara hayırlısından süre verdiğimizi sanmasınlar. Kesinlikle, onlara günahları artırmaları için süre veriyoruz. Alçaltıcı hakir eden azap onlaradır.

No comments:

Post a Comment