Alien Hand Syndrome ( Yabancı El Sendromu ) kişinin ellerinden birisinin bilincinden bağımsız yani "kendi bilinci varmış gibi" hareket etmesine sebep olan nörolojik bir sendromdur. Ancak bu kontrolsüz hareketler anlamsız kasılmalar veya salınmalar gibi olmayıp sanki beyin kontrolünde, bilinçli ve isteğe bağlı olarak gerçekleşiyormuş izlenimi oluşturur. Sendroma dair vakalarda, genellikle beynin sağ yarımküresinin ( sağ hemisfer ) kontrolü dolayısıyla sol elin kontrolü yitirilir. ( Beynin sol yarımküresi, vücudun sağ tarafını, sağ yarımküresi ise vücudun sol tarafını kontrol etmektedir. Kişinin tutum ve davranışları sağ ve sol yarımkürenin koordinasyonu sonucunda oluşur. )
Yabancı El Sendromu, mantıksallıktan ve analizden sorumlu olan sol beyin ( sol hemisfer ) ile duygusallıktan ve yaratıcılıktan sorumlu olan sağ beyin ( sağ hemisfer ) arasında iletişimi, koordinasyonu, kontrolü ve dengeyi sağlayan bir sinir köprüsü olan Corpus Callosum'un ( Sert Yapı ) zarar görmesi sebebiyle oluşur.
Tıpkı beynin sağ ve sol hemisfer olarak ikiye ayrılması gibi insanlar da sağın sahipleri ( inananlar ) ve solun sahipleri ( inkarcılar ) olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu husus aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.
56/27 Ve ASHABUL YEMİNİ ma ashabul yemin
( Ve SAĞIN SAHİPLERİ. Nedir sağın sahipleri? )
56/28 Fi sidrin mahdudin
( Dalları eğilmiş dikensiz kirazlıklar içinde. )
56/41 Ve ASHABUŞ ŞİMALİ ma ashabuş şimali
( Ve SOLUN SAHİPLERİ. Nedir solun sahipleri? )
56/42 Fi semumin ve hamimin
( İçe işleyen zehirli ateş ve kaynar suyun içindedirler. )
Benzer ayrışım, "kitabı sağından verilenler" ve "kitabı solundan verilenler" ifadeleriyle de bildirilmektedir.
69/19 Fe emma MEN UTİYE KİTABEHU Bİ YEMİNİHİ fe yekulu haumu'krau kitabiyeh
( Böylece O KİTABI SAĞINDAN VERİLEN, "İşte kitabımı okuyun." der. )
69/25 Ve emma MEN UTİYE KİTABEHU Bİ ŞİMALİHİ fe yekulu ya leyteni lem ute kitabiyeh
( Ve ama O KİTABI SOLUNDAN VERİLEN, artık "Ey keşke kitabım bana verilmeseydi." der. )
Aşağıdaki ayetlerde, ayağa kalkış gününde ( kıyamet günü ) inananların ve inkarcıların yani sağın sahiplerinin ( ashabel yemin ) ve solun sahiplerinin ( ashabeş şimal ) "aralarının ayrılacağından" ve o gün insanların "ellerinin kelam edeceğinden" bahsedilmektedir. Bir başka deyişle "ayrışım gününde" ( yevmel fasl ) ellerin, kişinin isteminden ve yönlendirmesinden bağımsız olarak hareket ederek gerçekleri ifşa edecekleri teşbihi olarak bildirilmektedir.
32/25 İnne rabbeke huve YAFSİLU BEYNEHUM YEVMEL KİYAMETİ fima kanu fihi yahtelifun
( Kesinlikle Rab’bin, o hakkında ihtilaf etmiş oldukları AYAĞA KALKIŞ GÜNÜNDE ONLARIN ARALARINI AYIRIR. )
36/65 El (1) YEVME (2) nahtimu (3) ala (4) efvahi (5) him (6) ve (7) TUKELLİMU (8) NA (9) EYDİ (10) HİM (11) ve (12) teşhedu (13) erculu (14) hum (15) bi (16) ma (17) kanu (18) yeksibun (19)
( BUGÜN ağızlarının üzerine mühür basarız. BİZE ELLERİ KELAM EDER. O kazanmış olduklarına da ayakları şahitlik eder. )
Yukarıdaki ayetlerde, beyindeki Corpus Callosum'un devre dışı kalması nedeniyle beynin sağ ve sol hemisferinin birbirinden ayrılması ve bu nedenle ellerin, kişinin istemi dışında ve bağımsız hareket etmesi sendromu olan Yabancı El Sendromu'na da batınen işaret edilmekte gibidir.
Ben şöyle bir tefsir yaptım, daha anlaşılır:
ReplyDeleteKaçınılmaz son geldiğinde, kimileri yükselecek kimileri alçalacak. Dünya (ardi, fiziksel dünya), dehşetle sallanacak, dağlar un ufak olacak.
ٱلْمَشْـَٔمَةِ meyneneti Şam ağacı anlamında bir tanesi, diğeri de aynı kelime ama yönü tarif ediyor, ikinci kullanımında
3 gruba ayrılacak, şam ağacı (çam ağacı kozalağı, mısır-sümerden beri epifiz bezini temsil eder)’nın sağındakiler, solundakiler ve önde gelenler. Epifiz bezi ve loblardan bahsediyor. Analitik, Duygusal ve Spiritüel bölümler. Çama en yakın olanlar dünyadaki cennetin (fiziksel cennet kelimesi kullanılmış) kutsanmışlığına ulaşacak, Allah’a en yakın olanlar onlardır.
Kaçınılmaz son dediği, Shift (3d-5d geçiş) yükselenler için buranın bir cennet olacağını anlatıyor detaylıca örnekler veriyor. 56:28’de geçen Sidr: Lotus ağacı:
The Sidra tul-Muntaha (Arabic: سِدْرَة ٱلْمُنْتَهَىٰ, romanized: Sidratul-Muntahā, lit. 'Lote Tree of the Farthest Boundary') in Islamic theology is a large lote tree or Sidr tree that marks the utmost boundary in the seventh heaven, where the knowledge of the angels ends.
Sidretü'l-münteha, yükselişteki son durakta bulunan ve cennetin girişindeki ağaç olarak tanımlanmıştır. Bazı hadislerde genişliğinin 70 arşın olduğu bildirilmiştir. Kur'ani deyimlerden Sidretü'l-münteha Miraç anlatılarında yaratılanların ulaşabileceği en son noktadır (İslam kozmolojisi).
Analitik düşünenler (solcular yani materyalistler), eski dünyada kalıp yükselemeyecekler onların çekeceği zorlukları anlatıyor. Duygusal düşünenlerin (spiritüel insanların) ise yeni dünyanın nimetlerinden faydalanacağını, hatta bu yeni dünyada selam (barış) harici bir kelime dahi duymayacaklarını anlatıyor.
Lotus çiçeği (sidr) yükselenlerin meyvesi, her öğretide yükselişi temsil eder. Zakkum ise kalanların, zakkum bütün öğretilerde şehveti temsil eder. Burada yükselemeyenlerin ana günahının şehvet olacağının ipucunu veriyor.
56:69’daki gibi, hava olaylarından bahsederken ellezi kelimesi kullanılıyor. Topluca tanrılar olarak, Elohim’i oluşturanlar?
56:71 : görür müsünüz?
56:72 : Bu soyu siz mi biz mi yarattık? (secere, ağaç anlamında değil, soy ağacı)
56:73: güçlüler karşı bir hatırlatıcı yaptık.
Yıldızların konumuna yemin ederim ki (eden Rab, Allah değil), ki bu büyük bir yemindir.
Bu okuduklarınız (Kuran kelimesi kullanılmış, okunan şey demek, kelime anlamında, zaten Kuranı kerim diye bişey yok o inerken), iyi korunan ve arınmışlardan başkasının dokunamayağı levhi mahfuz (kitap, akaşik kayıtlar anlamında kullanılıyor çoğunlukla) dan alınmıştır. Alemlerin rabbi tarafından vahiy edilmiştir (Yine Rab kullanılıyor, Allah değil).
56:81-82 Şimdi bu açıklama sizi yönlendirecek (mudihinun, yönlendirmek manasında, küçümsemek değil) ve kendi hükmünüzü reddedeceksiniz (Alemlerin rabbi meselesi, nasıl alemlerin rabbi olur diyenlere cevap niteliğinde geri kalan bütün yazılar)
56:83-84-85-86-87 Yumurta kapıya dayandığı zaman (can boğaza gelince, mecaz anlamda) bi bakacaksın biz ona senden daha yakınız. Öyleyse, eğer medeniyet sahibi değilseniz (medinin), eğer doğru iseniz, hadi onun aklını çelin (yolundan döndürün, ) de görelim.
56:88-94 Ama bu durumda, dediğiniz gibi değil de bana yakın olanlardan biri ise, cennet bahçeleri onun ödülüdür. Spiritüel demektir, selam olsun sağcılara (spiritüellere) Fakat yoldan sapmışlardan ise ona yemek olarak kaynar su vardır, yeri de cehennem ateşidir.
56:95-96 Bu kesin doğrudur, öyleyse rabbinin ismiyle yücelt “El-Azim”(En yüce)
telegram @codename47tr ekleyin güzel muhabbet çıkar aramızda
ReplyDelete