Düşük nitelikli şeytani frekansların tesiri altına girmiş insanlarda tezahür eden negatif düşünsel yansımaların özünde "asla tatmin olamama, hep daha fazlasını isteme, paylaşmaksızın nefsi için daima daha bol ve geniş olan maddi imkana erişme" ve "diğer insanları mahrum ve mümkünse kendisine muhtaç kılma" ihtirası bulunmaktadır. İnsanlar arasındaki daimi ihtilafın, tarih boyunca vuku bulmuş ve halen vuku bulmakta olan savaşların temel nedeni de, aldatıcı, farklı nedenler telkin edilmeye çalışılsa da, daima bir "yer kapma", "yer genişletme", "daha fazla maddi imkana sahip olma" hevesidir. İnsanın farketmediği veya farketmek istemediği ise, insanın toprağın maliki olmadığı aksine toprağın insanın maliki olduğudur. Bu gaflet ile temin edilen maddi çokluk da manevi ( ruhi ) yokluğun kök sebebidir.
"Dünya'ya hakim olma" ve hatta "Dünya'ya sığamama" obsesyonunu net tasvir eden ayetlerden biri İncil'de yer alan ve İblis'in, Mesih İsa'ya olan aldatıcı vaadini konu alan ayettir. İblis, insanı, sınav olmak üzere nefsaniyetinin derinliklerine kodlanmış ve şirki tanımlayan "dünyaya hakim olma" düşüncesiyle aldatmaya çalışmaktadır.
40 Matta 4-8 İblis bu kez İsa'yı çok yüksek bir dağa çıkardı. O'na bütün DÜNYA KRALLIKLARINI ve onların görkemini göstererek,
40 Matta 4-9 "YERE KAPANIP BANA TAPARSAN, BÜTÜN BUNLARI SANA VERECEĞİM." dedi.
Yukarıdaki hususlara işaret eden bazı muhkem Kur'an ayetleri ise şöyledir.
74/14 Ve ona İMKANLARI YAYDIM DA YAYDIM.
74/15 Sonra DAHA DA ARTIRMAMI ümit eder.
Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde, habercilik vazifesinin dahi maddi olarak geniş imkanlara sahip olanlara yani insanların haklarını gasp ederek "zengin"leşmiş olanlara verilmesi gerektiğini iddia eden cahil, nefsani ve kibirli zümreden bahsedilmektedir.
Hadid suresinin aşağıdaki ayetinde ise "dünya hayatı" olarak bilinegelen ancak aslen "cehennem deneyimi" olan sınav sürecinin, insanı madde açmazına sokan aldatıcı niteliğinden bahsedilmektedir.
57/20 Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, aranızda övünmedir, MALLARDAN VE ÇOCUKLARDAN ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. DÜNYA HAYATI ALDATICI MADDİ FAYDA HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR.
Tekasur ( Çoklama, Çokla övünme ) suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde ise "Tekasur"* obsesyonunun, insanın ömrünü boşa harcamasına sebep olduğu ve onu ruhsal tekamülden uzaklaştırdığı dolaylı olarak bildirilmektedir.
102/1 TEKASUR ( Çoklama, çokla övünme ) SİZİ ALIKOYUP OYALADI.
102/2 Siz KABİRLERE VARINCAYA KADAR.
* "Tekasur" kelimesi, "Kesir" ( Çok ) kökünden türeme bir kelimedir.
Sad suresinin aşağıdaki ayetinde, kendisinin 99 koyunu olmasına rağmen sırf kardeşini mahrum ve muhtaç kılmak amacıyla kardeşindeki 1 koyunu da isteyenin misali beyan edilmektedir.
38/23 Kesinlikle bu benim kardeşim. ONA DOKSAN DOKUZ DİŞİ KOYUN ve bana bir dişi koyun. "ONU BANA VER" dedi. Beni söylemde yendi.
Kaba madde frekansı insanı içine çeken bir bataklık gibidir. Tatmini kaba madde frekansı dünya cehenneminin batıl nitelikli nefsani ve maddi unsurlarında arayanlar, bunlara erişebilmek ve eriştikçe daha da çoklamak için her çabaladıklarında gerçekten daha fazla uzaklaşmakta, çevrelerine daha fazla zarar vermekte ve adeta bir bataklığın içine daha da saplanmaktadırlar. Bu husus, En'am suresinin aşağıdaki ayetinde "Bataklıkta oynamak" teşbihiyle bildirilmektedir.
6/91 ... kul allahu summe zer hum fi HAVDİHUM yel'abun
( ... "Allah" de. Sonra onları BATAKLIKLARININ içinde oynamaya bırak. )
No comments:
Post a Comment