Dogmatizm, A Priori ilkeler, çeşitli öğretiler ve asla değişmeyeceği kabul edilen mutlak değerleri kabul eden, bu bilgilerin mutlak hakikat olduğunu, inceleme, tartışma yahut araştırmaya ihtiyacın olmadığını savunan anlayışa verilen isimdir. Bu tür savlara, öğretilere ve inançlara ise dogma adı verilir.
Dogmatik düşünce yapısına sahip kimseler, "düşünüle gelmiş olanı", "olması gereken düşünce", "biline gelmiş olanı", "bilinmesi gereken bilgi" olarak kabul ederek, farklı görüşe kapalı, tartışmaya, fikir alışverişine ve gelişme potansiyeline müsaade etmeyen davranış ve tutum sergilerler. Dogmatik yaklaşım ilmi açıdan insanların önündeki en büyük sorun ve Allah yolundaki en büyük engeldir.
Allahü Teala, dogmatik yaklaşımı ve bu yaklaşımın nasıl yanlış bir temele dayanmış olabileceğini ayetleriyle açıklamıştır.
Bakara 2/170 - Ve iza kıle lehümüttebiu ma enzellellahü kalu bel nettebiu ma elfeyna aleyhi abaena e ve lev kane abaühüm la ya'kılune şey'en ve la yehtedun ( Ve onlara o Allah’ ın indirdiğine tabi olun denildiğinde, "Bilakis babalarımızı o üzerinde bulduklarımıza tabi oluruz." derler. Ya babaları hiçbir şeyi akıl edemeyenler ve yönlendirilmemiş olanlar idiyseler. )
Maide 5/104 - Ve iza kıle lehüm tealev ila ma enzelellahü ve iler rasuli kalu hasbüna ma vecedna aleyhi abaena e ve lev kane abaühüm la ya'lemune şey'en ve la yehtedun ( Ve onlara "Allah' ın indirdiğine ve resule gelin." denildiği zaman, "Babalarımızı o üzerinde bulduğumuz bize yeter." derler. Ya babaları bir şey bilmiyorlarsa ve yönlenmemişlerse? )
A'raf 7/28 - Ve iza fealu fahışeten kalu vecedna aleyha abaena vallahü emerana biha kul innellahe la ye'müru bil fahşa' e tekulune alellahi ma la ta'lemun ( Ve onlar ahlaksızlık yaptıkları zaman "Babalarımızı onun üzerinde bulduk. Bize onu Allah emretti." derler. "Kesinlikle Allah ahlaksızlığı emretmez. Allah' a o bilmediklerinizi mi söylüyorsunuz?" de. )
A'raf 7/70 - Kalu eci'tena li na'büdellahe vahdehu ve nezera ma kane ya'büdü abaüna fe'tina bima teıdüna in künte mines sadikın ( "Sen tek Allah' a kulluk etmemiz ve babalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamız için mi geldin? O halde, doğrulardan isen o bizi tehdit ettiğini, bize vaad ettiğini bize getir." dediler. )
A'raf 7/71 - Kale kad vekaa aleyküm min rabbiküm ricsün ve ğadab e tücadilunenı fı esmain semmeytümuha entüm ve abaüküm ma nezzelellahü biha min sültan fentezıru innı meaküm minel müntezırın ( "Size Rabb' inizden pislik, azab ve öfke vaki olmuştur. Haklarında Allah' ın delil indirmediği, sizin ve babalarınızın isimlendirdiği isimler hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? O halde gözetip bekleyin, kesinlikle ben de sizinle beraber gözetenlerden, bekleyenlerdenim." dedi. )
Yunus 10/78 - Kalu e ci'tena li telfitena an ma vecedna aleyhi abaena ve tekune lekümel kibriyaü fil ard ve ma nahnü leküma bi mü'minın ( "Sen babalarımızı üzerinde bulduğumuzu bize bıraktırıp kaybettirmek için ve yerde büyüklüğün size olması için mi geldin? Biz size inananlar değiliz." dediler. )
Hud 11/62 - Kalu ya salihu kad künte fına mercüvven kable haza etenhana en na'büde ma ya'büdü abaüna ve innena le fı şekkin min ma ted'una ileyhi mürıb ( Ey Salih "Sen bundan önce içimizde ümit edilendin. Bizi o babalarımızın kulluk ettiklerine kulluk etmekten men mi ediyorsun? Ve kesinlikle biz, o bizi çağırdığından vesveseli şüphe içindeyiz." dediler. )
Hud 11/87 - Kalu ya şüaybü e salatüke te'müruke en netruke ma ya'büdü abaüna ev en nef'ale fı emvalina ma neşa' inneke le entel halımür raşıd ( "Ey Şuayb, o babalarımızın kulluk ettiklerini terketmemizi veya mallarımızla ne dilersek yapmamızı bırakmayı sana duan mı emrediyor? Kesinlikle sen yumuşaksın, akıllısın." dediler. )
No comments:
Post a Comment