7 Kasım 2016 Pazartesi

Allah yolunda savaşmak...

"Allah yolunda savaşmak" ( Kıtal fi sebilillah ) kavramı, maddi veya manevi boyutta kötü olana karşı fiziksel veya düşünsel olarak mücadele etmeyi, iyiliği telkin etmeyi, doğruluğun yayılması, batılın ve ahlak dışı olanın uzak tutulması yolunda özveride bulunmayı ve icabı halinde nefsini feda edebilmeyi kapsar.
 
Bu kavram Kur'an'da 12 ayette geçmektedir. 12 sayısı 6+6 toplamından oluşması ve 66 nümerolojisini barındırması açısından önemlidir.
 
* "Allah yolunda savaşmak" kavramının ilk kez geçtiği ayetin kodu 2/190 ( 2+1+9+0 = 12 ), son kez geçtiği ayetin kod numarası 73/20'dir. ( 7+3+2+0 = 12 )
 
* Evvelki yayınlarda ifade edildiği üzere, 2019 yılının genel bir ayağa kalkış ve mücadele yılı olması ayetlerdeki vurgular çerçevesinde kuvvetle muhtemeldir. ( Meryem = Ayaklanma suresi 19. suredir. )
 
* Tevrat, İncil ve Kur'an kelimelerinin kitapta yanyana sıralandığı tek ayet yine "Allah yolunda savaşmak" kavramının geçtiği 9/111 kodlu ( 9+1+1+1 = 12 ) ayettir.
 
( Ayet numarasının 111 olması, Allah'ı birleyen 3 kitaba işaret edilmesi amacını taşıyor olabilir mi?
 
Kitap ehli olan Dünya toplumlarının bir araya gelip, zulme karşı toplu reaksiyon ve direniş göstermesi mesajı veriliyor olabilir mi?
 
Ayrıca ayet numarasını ( 9/111 ) oluşturan rakamlar 2 ve 19 olarak düşünüldüğünde 2019 yılına bir işaret daha olabilir mi? )
 
9/111 kodlu ayette "Allah yolunda savaşmak" ifadesi içindeki Allah kelimesi 20. kelime, ayetteki "Kur'an" kelimesi ise 37. kelimedir. BU sıra numaralarının nümerolojik toplamı ( 2+0+3+7 ) yine 12 sayısını vermektedir.

9/111 – İnne (1) allahe (2) iştera (3) min (4) el (5) mü'minıne (6) enfüse (7) hüm (8) ve (9) emvale (10) hüm (11) bi (12) enne (13) lehümü (14) el (15) cenneh (16) yükatilune (17) fı (18) sebıli (19) allahi (20) fe (21) yaktülune (22) ve (23) yuktelune (24) va'den (25) aley (26) hi (27) hakkan (28) fi (29) et (30) tevratı (31) ve (32) el (33) incili (34) ve (35) el (36) KUR’AN (37) ve (38) men (39) evfa (40) bi (41) ahdi (42) hı (43) fe (44) istebşiru (45) bi (46) bey'I (47) kümü (48) ellezı (49) bay'tüm (50) bi (51) h (52) ve (53) zalike (54) hüve (55) el (56) fevzü (57) el (58) azım (59) ( Kesinlikle Allah, inananlardan, nefislerini ve mallarını, cennetin kesinlikle onlara olmasından dolayı satın aldı. Tevrat' ta, İncil' de ve KUR’AN’da gerçek olduğu gibi, onun üzerine vaad olarak, Allah yolunda savaşacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Ahdine daha vefalı kimdir? O halde yaptığınız alışverişten dolayı müjdeler olsun. İşte bu, o büyük kurtuluştur. )

2/190 Ve katilu fı sebılillahillizıne yükatiluneküm ve la ta'tedu innellahe la yühıbbül mu’tedın ( Ve sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın. Ve hududu aşmayın. Kesinlikle Allah hudutları aşanları sevmez. )
 
2/244 Ve katilu fı sebılillah va'lemu ennellahe semıun alim ( Ve Allah yolunda savaşın. Bilin ki kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )
 
2/246 E lem tera ilel melei min benı israıle min ba'di musa iz kalu li nebiyyin lehümüb'as lena meliken nükatil fı sebılillah kale hel aseytüm in kütibe aleykümül kıtalü en la tükatilu kalu ve ma lena en la nükatile fı sebılillahi ve kad uhricna min diyarina ve ebnaina fe lemma kütibe aleyhimül kıtalü tevellev illa kalılen minhüm vallahü alımün biz zalimın ( Musa’ dan sonra İsrailoğullarından ileri gelenleri görmedin mi? "Onlara karşı bize hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım." dediler. "Asilik mi edersiniz? Eğer üzerinize savaş yazıldıysa savaşmaz mısınız?" dedi. "Ne oluyor bize ki Allah yolunda savaşmayalım? Bizi yurtlarımızdan çocuklarımızdan çıkardılar." dediler. Üzerlerine savaş yazıldığında ise onlardan azı haricinde yüz çevirdiler. Allah zalimleri bilendir. )
 
3/13 Kad kane leküm ayetün fı fieteynil tekata fietün tükatilü fı sebılillahi ve uhra kafiratün yeravnehüm misleyhim ra'yel ayn vallahü yüeyyidü bi nasrihı men yeşa inne fı zalike le ıbraten li ülil ebsar ( Kesişip karşılaşan iki toplulukta size ayetler vardı. Bir topluluk Allah yolunda savaşırken diğeri inkarcılardı. Göz görüşü ile onları kendilerinin iki misli görürlerdi. Allah yardımını ile dilediği kimseyi destekler. Bunda, göz sahipleri için kesinlikle ibretler vardır. )
 
3/167 Ve li ya'lemellezine nefeku ve kıle lehüm tealev katilu fı sebılillahi ev idfeu kalu lev na'lemü kıtalel letteba'naküm hüm lil küfri yevmeizin akrabü minhüm lil ıman yekulune bi efvahihim ma leyse fı kulubihim vallahü a'lemü bi ma yektümun ( Ve o ikiyüzlülük yapanları bilmesi içindir. Onlara "Allah yolunda savaşa gelin veya müdafaya geçin." denildi. "Şayet savaşmayı bilseydik, size tabi olurduk." dediler. Onlar o gün, inanç yerine inkara onlardan daha yakındırlar. O kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylerler. Allah neyi gizlediklerini bilir. )
 
4/74 Fel yükatil fı sebılillahillezıne yeşrunel hayated dünya bil ahırah ve men yükatil fı sebılillahi fe yuktel ev yağlib fe sevfe nü'tıhi ecran azıma ( O halde o dünya hayatını ahirete satıp değiştirenler Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya yenerse ona yakında büyük ödül veririz. )
 
4/75 Ve ma leküm la tükatilune fı sebılillahi vel müstad'afıne miner ricali ven nisai vel vildanillezıne yekulune rabbena ahricna min hazihil karyetiz zalimi ehlüha vec'al lena min ledünke veliyya vec'al lena min ledünke nesıra ( Ve zayıf erkekler, kadınlar ve çocukları "Rabb' imiz bizi sahipleri zalimler olan bu alemden çıkar ve bize indinden dost getir. Bize indinden yardım getir." derlerken, ne oldu size de Allah yolunda savaşmıyorsunuz? )
 
4/76 Ellezine amenu yükatilune fı sebılillah vellezine keferu yükatilune fı sebılit tağuti fe katilu evliyaeş şeytan inne keydeş şeytani kane daıyfa ( O inananlar Allah yolunda savaşırlar ve o inkar edenler azgının yolunda savaşırlar. O halde Şeytan' ın dostlarıyla savaşın. Şeytan' ın tuzağı kesinlikle zayıftır. )
 
4/84 Fe katil fı sebılillah la tükellefü illa nefseke ve harridıl mü'minın asellahü en yeküffe be'sellezine keferu vallahü eşeddü be'sen ve eşeddü tenkıla ( O halde Allah yolunda savaş. Sen nefsin haricinde mükellef değilsin. İnananları teşvik edip kızıştır. Allah' ın o inkar edenlerin güçlerini çekmesi, kifayetsiz kılması umulur. Allah güç olarak daha şiddetlidir ve ceza verme olarak da daha şiddetlidir. )
 
9/38 Ya eyyühellezine amenu ma leküm iza kıle lekümünfiru fı sebılillahis sakaltüm ilel ard e radıytüm bil hayatid dünya minel ahırah fe ma metaul hayatid dünya fil ahırati illa kalıl ( Ey o inananlar, ne oldu size de "Allah yolunda savaş için seferber olun." dendiğinde yerde ağırlaştınız. Ahiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatı faydası ahiretinkine göre azın haricindeki değildir. )
 
9/111 İnnellaheştera minel mü'minıne enfüsehüm ve emvalehüm bi enne lehümül cenneh yükatilune fı sebılillahi fe yaktülune ve yuktelune va'den aleyhi hakkan fit tevratı vel incili vel kur'an ve men evfa bi ahdihı festebşiru bi bey'ıkümüllezı bay'tüm bih ve zalike hüvel fevzül azım ( Kesinlikle Allah, inananlardan, nefislerini ve mallarını, cennetin kesinlikle onlara olmasından dolayı satın aldı. Tevrat' ta, İncil' de ve Kur'an' da gerçek olduğu gibi, onun üzerine vaad olarak, Allah yolunda savaşacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Ahdine daha vefalı kimdir? O halde yaptığınız alışverişten, satın almadan dolayı müjdeler olsun. İşte bu, o büyük kurtuluştur. )
 
73/20 İnne rabbeke ya'lemu enneke tekumu edna min süluseyil leyli ve nısfehu ve sülusehu ve taifetun minellezine meake vallahu yukaddirul leyle ven nehare alime en len tuhsühu fe tabe aleyküm fakreu ma teyessere minel kur'ani alime en seyekunu minküm merda ve aharune yadribune fil ardı yebteğune min fadlillahi ve aharune yukatilune fi sebilillahi fakreu ma teyessere minhu ve ekımus salate ve atüz zekate ve akridullahe kardan hasenen ve ma tukaddimu li enfüsiküm min hayrin teciduhu indallahi hüve hayren ve a'zame ecren vestağfirullahe innallahe ğafurun rahimun ( Kesinlikle Rabb' in, kesinlikle senin ve o seninle birlikte olanlardan grupların gecenin üçte ikisinden azında, yarısında ve onun üçte birinde ayağa kalktığını bilir. Allah geceyi ve gündüzü takdir edip ölçülendirdi. Onu sayamayacağınızı bildi de üzerinize tevbe eyledi. O halde size Kur'an' dan ne kolay gelirse okuyun. Sizlerden hastalar, yerde dolaşıp Allah' ın üstünlüğünden lütfundan arayan diğerleri ve Allah yolunda savaşan diğerleri olacağını bildi. O halde size ondan ne kolay gelirse okuyun, duaya kalkın, zekatı verin ve Allah' a güzel borç olarak borç verin. Nefisleriniz için hayırlısından ne sunduysanız, onu Allah' ın indinde bulursunuz. O ödül olarak daha hayırlıdır ve daha büyüktür. Allah' tan af isteyin. Kesinlikle Allah affedendir merhamet edendir.  )
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder