"Kıtlık Kanunu" ve Kıt Kaynaklar" yalanı

Ekonomideki "Kıtlık Kanunu" kavramı insan ihtiyaçlarının sonsuz olduğu ancak bu ihtiyaçları karşılayan kaynakların ise ihtiyaçlara nispeten kıt olduğu yalanına dayandırılan, şirketler sahibi küresel şeytanlar tarafından ortaya atılmış ve daha ilkokul çağından başlatılan bir kitle telkin mottosudur. Dünya nüfusunun fazla olduğu yalanı da bu kök yalana dayandırılmaktadır.

"Kıt Kaynaklar" kavramı ise ekonomide dört temel kaynak ve üretim faktörleri olarak da bilinen toprak, emek, sermaye ve girişimci kaynaklarının tamamının  kullanılması durumunda dahi dünya üzerindeki tüm insanların ihtiyaçlarını aynı anda karşılamanın mümkün olmadığı iddiasına dayalı bir başka telkin mottosudur.

Gerçekte ise "Kıtlık Kanunu!" ve "Kıt Kaynaklar" diye bir durum yoktur. Kaynakların bilinçli, kasıtlı ve planlı olarak yokedilmesi ve gasp edilmesi vardır ki bunların failleri de "Kıt Kaynaklar" kavramını telkin etmeye çalışan, kendilerini nimet veren veya kısan Naim ( Allah'ın isimlerindendir ) ilah addeden küresel müfsid şeytanlardır. Zira, bir tohumdan binlercesinin çıktığı, Allah'ın hesapsızca rızıklandırdığı* bir ortamda kıtlıktan bahsedilmesi şeytan tuzağından başka bir şey değildir.

* 2/22 Ellezi ceale lekumul erda firaşen ves semae binaa ve enzele mines semai maen fe ahrece bihi mines semerati rizkan lekum fe la tec'alu lillahi endaden ve entum ta'lemun

( O size yeri döşek ve göğü bina yaptı. Gökten su indirdi de onunla size faydalısından meyveler, ürünler rızıklar çıkardı. O halde bile bile Allah için eşler oluşturmayın.  )

3/27 Tulicul leyle fin nehari ve tulicun nehara fil leyl ve tuhricul hayye minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy ve TERZUKU MEN TEŞAU Bİ ĞAYRİ HİSAB 

( Geceyi gündüze sokarsın ve gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın ve diriden ölüyü çıkarırsın. DİLEDİĞİN KİMSEYİ HESAPSIZCA RIZIKLANDIRIRSIN. )

Küresel şeytanların Allah'ın insanlara bolca verdiği rızkı, nimeti gaspetmeleri, insanları yoksun bırakmaları, eşitliği bozmaları ve Allah ile cihad etmeleri ( haşa ) hususu aşağıdaki ayetlerde açık ve sarih olarak bildirilmiştir. 

2/205 Ve iza tevella sea fil erdi Lİ YUFSİDE FİHA VE YUHLİKEL HARSE VEN NESL vallahu la yuhibbul fesada

( Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde BOZGUN YAPMAK, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK için çabalar. Allah bozgunu sevmez.  )

16/71 Vallahu faddale ba'dakum ala ba'din fir rizk fe MELLEZİNE FUDDİLU Bİ TADDİ RİZKİHİM ALA MA MELEKET EYMANUHUM FE HUM FİHİ SEVA' E FE Bİ Nİ'METİLLAHİ YECHADUN

( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün kılınanlar RIZIKLARINI O ELLERİNİN MALİK OLDUKLARINA VERMEZLER Kİ ONDA EŞİT OLSUNLAR. YANİ ALLAH'IN NİMETİ İLE CİHAD MI EDİYORLAR? )

2019 yılında pandemi kurgusuyla başlatılan ve muhtelif krizlerle ( savaş, iklim krizi, ekonomik kriz, kıtlık, gıda krizi, barınma krizi, deprem vb. ) devam ettirilen sürecin ana hedefi her türlü nimetin kıtlığına, yokluğuna dayalı bir "Nimet Krizi" ortamı yaratılmasıdır. Bu girişimin nihai hedefi ise dünya toplumlarının tek devlet çatısı altında resmen tam tahakküm altına alinabilmesidir.