25 Haziran 2024 Salı

İlle de bir imam ise işte "İmamin Mubin"

"İmam" ( إِمَام ) kelimesi EMM kökünden olup, "Delil, Rehber, Lider, Önder" anlamına gelen bir kelimedir.

İmamlığın tanımı ise bir kitleye objektif veya sübjektif bir hedefi benimsetme ve kitlenin o hedef doğrultusunda hareket etmesini sağlama olarak tanımlanabilmektedir.

Bu bağlamda insanın, esasen ne olduğu vicdanında kayıtlı olan hedefini belirlemesi konusundaki aczi onun en büyük sorunu olmuştur. Söz konusu hedef ise biraz düşünmek suretiyle idraki mümkün olan "Eşitlik, adalet, özveri ve paylaşım esasına dayalı olarak birlikte barış içinde yaşamak" hedefidir ki mutluluğun yegane vasıtası da zaten budur.

Ancak insanlar, nefsani ve dünyevi ihtiraslarını tatmin etmek uğruna daima aralarında bölünmüş, kendilerini bu ihtirasları doğrultusunda yönlendirecek, yönetecek, biat edilecek "imamlara" ihtiyaç duymuş ve nihayetinde de onların tahakkümü altına girerek o sözde imamların nefsani heveslerinin tatmin vasıtalarına yani kölelere dönüşmüşlerdir.

Oysa ki imamlık ( liderlik, rehberlik ) insanların birbirlerine karşılıklı olarak vermeleri gereken bir destekten olarak da tanımlanabilecek bir kavramdır. Misalen A kişisi B kişisine bir konuda imamlık edebileceği gibi, B kişisi de A kişisine bir başka konuda imamlık edebilir. Ancak yukarıda tanımlanan temel hedef sabit olup, asla değişmemektedir. İşte bu "temel hedef" konusunda Kur'an, beyhude imam arayışına son veren ilahi kozmik bir kaynak ve yegane "İmam" olma özelliğine haizdir.

Ayetlerde Kur'an'ın tanımlarından biri de "İmamin Mubin" ( Apaçık Önder / Apaçık Delil ) kavramıdır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, Kur'an'da "İmam" olarak nitelenen tek haberci olan Hz. İbrahim'in de esasen Allah'ın kitabını iletme vasıtası olmasından dolayı "İmam" olarak nitelenmiş olmasıdır. Netice itibarıyla esasen imam olan, habercilerin sübjektif şahsiyetleri değil kutsal kitaplardır, ayetlerdir. Yukarıda da değinildiği üzere Kur'an'da bir habercinin "İmam" olarak nitelemesi örneği sadece Bakara suresinin 124. ayetinde ve Hz. İbrahim ile ilintili olarak yer almaktadır  Ancak bu ayetle dolaylı olarak ilintili olan A'la suresinin 18. ve 19. ayetleri, "İmam" kelimesinin esasen yine kutsal kitaba işaret ettiğini göstermektedir. Zira ayetlerde, bugün nushası mevcut olmayan "İbrahim'in kitabından" bahsedilmektedir.

2/124 Ve iz ibtela İBRAHİME rabbuhu bi kelimatin fe etemmehunn kale inni cailuke lin nasi İMAMA kale ve min zurriyyeti kale la yenalu ahdiz zalimin

( Ve zamanında Rab’bi İBRAHİM'İ kelimeler ile sınadı. Böylece onları tamamladı. "Kesinlikle ben seni insanlar için ÖNDER kıldım." dedi. "Ve soyumdan da." dedi. "Zalimler ahdime erişemezler." dedi.  )

87/18 İnne haza le fis SUHUFEL ULA

( Kesinlikle bu ÖNCEKİ SAHİFELERİN içindedir. )

87/19 SUHUFİ İBRAHİME VE MUSA

( İBRAHİM'İN VE MUSA'NIN SAHİFELERİNDE. )

Esasen imam olanın, habercilerin sübjektif şahsiyetleri değil kutsal kitaplar, ayetler olduğunun bir başka delili de Hz. Muhammed'e ayet olarak söyletilen şu cümlelerdir.

6/50 Kul la ekulu lekum indi hazainullahi ve la a'lemul ğaybe ve la ekulu lekum inni melek İN ETTEBİU İLLA MA YUHA İLEYY kul hel yestevil a'ma vel besir e fe la tetefekkerun

( De ki: "Size Allah’ın hazineleri benim indimdedir." demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size, kesinlikle ben meleğim de demiyorum. KESİNLİKLE BEN ANCAK O BANA VAHYEDİLENE TABİ OLUYORUM." De ki: "Kör ile gören eşit midir? Fikretmez misiniz?" )

46/9 Kul ma kuntu bid’an miner rusuli ve ma edri ma yuf’alu bi ve la bikum İN ETTEBİU İLLA MA YUHA İLEYYE VE MA ENE İLLA NEZİRUN MUBİN

( De ki: "Ben resullerin yeganesi, özeli değilim. Bana ve size ne yapılacağını bilmem. KESİNLİKLE ANCAK O BANA VAHYEDİLENE TABİ OLURUM. BEN APAÇIK UYARICI HARİCİNDEKİ DEĞİLİM." )

Yukarıdaki ayette haberciye, kendisini "Nezirun Mubin" ( Apaçık Uyarıcı ) olarak tanımlattırıldığı, "İmamin Mubin" ( Apaçık İmam ) ifadesinin kullandırılmadığı görülmektedir. Zira gerçek ve yegane "İmamın" Kur'an olduğu ayetlerde "İmamin Mubin" nitelemesiyle bildirilmektedir.

36/12 İnna nahnu nuhyil mevta ve nektubu ma kaddemu ve asarahum ve kulle şey'in ahsaynahu fi İMAMİN MUBİN

( Kesinlikle biz, biz ölüleri diriltiriz ve o sunduklarını, eserlerini yazarız. Her şeyi, APAÇIK DELİL / APAÇIK REHBER içinde saydık. )

Aşağıdaki ayetlerde de "İmam" olarak nitelenenler "Musa'nın kitabı" ve onu doğrulayıcı olduğu bildirilen Kur'an'dır.

46/12 Ve min kablihi KİTABU MUSA İMAMEN ve rahmeh ve HAZA KİTABUN MUSADDİKUN lisanen arabiyyen li yunzirellezine zalemu ve buşra lil muhsinin

( Ve ondan önce DELİL / REHBER OLARAK ve rahmet olarak MUSA'NIN KİTABIYDI. BU, o zulmedenleri uyarmak ve iyileri müjdelemek için Arapça lisan ile DOĞRULAYAN KİTAPTIR. )

46/12 Ve min kablihi KİTABU MUSA İMAMEN ve rahmeh ve HAZA KİTABUN MUSADDİKUN lisanen arabiyyen li yunzirellezine zalemu ve buşra lil muhsinin

( Ve ondan önce DELİL / REHBER OLARAK ve rahmet olarak MUSA'NIN KİTABIYDI. BU, o zulmedenleri uyarmak ve iyileri müjdelemek için Arapça lisan ile DOĞRULAYAN KİTAPTIR. )

Gerçek ve yegane "İmam"'ın Kur'an olduğu, "Hakem" kelimesi vasıtasıyla En'am suresinin 114. ayetinde de bildirilmektedir. ( Ayetin numarasının 114 olması da Kur'an'daki sure adedine işaret niteliğindedir. )

6/114 E FE ĞAYRALLAHİ EBTEĞİY HAKEMEN VE HUVELLEZİ ENZELE İLEYKUMUL KİTABE MUFASSALA vellezine ateynahumul kitabe ya'lemune ennehu munezzelun min rabbike bil hakki fe la tekunenne minel mumterin

( SİZE KİTABI AYRINTILANDIRILMIŞ OLARAK İNDİRDİĞİ HALDE ALLAH'TAN BAŞKA HAKEM Mİ ARAYAYIM? Ve o kendilerine kitap verdiklerimiz, kesinlikle onun gerçekten Rab’lerinden indirilmiş olduğunu bilirler. O halde şüphe edenlerden olma.  )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder