Dini açıdan önem arzeden bazı kelimelerin, konuşma dilinde ve resmi ifade dilinde Kur'an'daki Arapça karşılıkları yerine Farsça karşılıkları kullanılagelmiştir. Bu kelimelerden en öne çıkanlar Peygamber, Müslüman, Namaz, Abdest ve Oruç kelimeleridir.
"PEYGAMBER" kelimesi Farsça kökenli olup, "Haberci" anlamına gelmektedir. Bu kelimenin ayrışımı "Peygam ( Haber ) + ber ( -ci )" şeklindedir. Bu kelimenin Kur'an'daki karşılığı "Nebe" ( Haber ) kelimesinden türeme olan "Nebi" kelimesidir.
"MÜSLÜMAN" kelimesi Arapça "Muslim" ( Teslim olan ) ve Farsça "Man" ( Kişi ) kelimelerinin birleşiminden oluşan ve "Teslim olan kişi" anlamına gelen sentetik bir kelimedir. Kur'an'da ise "Muslim" kelimesi geçmektedir.
"NAMAZ" kelimesi Farsça kökenli olup, "Saygı gösterme, Dua, Yere kapanma" anlamlarını içermektedir. Bu kelimenin Kur'an'daki karşılığı 'Kiyam" ( Ayağa kalkış ) kelimesidir ki ayetlerde "Kiyamus salah" ( Duaya kalkmak ) olarak geçmektedir. Kur'an'da bu kelime "Ruku" ( Eğilme ) ve "Secde" ( Yere kapanma ) kelimeleriyle birlikte yer alarak "Namaz" olarak anılagelen Allah'a niyaz seansını tanımlamaktadır.
"ABDEST" kelimesi Farsça kökenli olup, "Ab" ( Su ) ve "Dest" ( El ) kelimelerinden oluşarak semantik köken itibarıyla "El suyu" anlamını temsil etmektedir. Bu kelimenin Kur'an'daki karşılığı "Gasl" ( Yıkama ) kelimesidir.
"ORUÇ" kelimesi Farsça "Rocik" ( Günlük ) kelimesinin fonetik deformasyona uğramış halidir. Bu kelimenin Kur'an'daki karşılığı "Savm" ve "Siyam" kelimeleridir ki bu kelimeler "Sakınmak, Terketmek, Uzak durmak" anlamlarını temsil etmektedir.
Farsça kelimelerin tezahürünün sebebi, Selçuklu Türkleri'nin Orta Asya'dan Anadolu'ya geçişleri esnasında bir süre İran topraklarında hüküm sürmelerine ve bu süreçte İslam ile tanışmalarına dayandırılmaktadır.
No comments:
Post a Comment