Ayetlerde yer alan "Nimet" ve "Meta" kelimeleriyle benzer anlamları temsil eden "Zinet" ( زِينَت) ( Süs ) kelimesi, "Zann" ( Zan, Sanma, Aldanma ) kelimesiyle ortak ZN köküne haiz bir kelime olup, semantik köken itibarıyla "Aldanma, Gerçek olduğuna inanma, İnkar" anlamlarını barındırmaktadır.
Zina ( ز ِنَا ) kelimesi de yine ortak ZN kökündendir. İngilizcedeki "Deny" ( İnkar etmek ) kelimesi "Zina" kelimesinin bir tezahürüdür.
Aşağıdaki ayetler, Allah'ın, nefs için büyük bir sabır sınavı olmak üzere, "Nimet" ve "Meta" tanımlamasıyla bahşettiği ve dünya hayatında "gereksinim" olduğu "ZANNedilen" maddi unsurların ( ayetteki ifadeyle "Zinet"lerin ) esasen ruhsal tekamül açısından "gereksinim" olmadığını aksine tekamülü engelleyen ve insanı helake sürükleyen zanni ve aldatıcı unsurlar olduğunu ortaya koymaktadır.
18/46 EL MALU VEL BENUNE ZİNETUL HAYATİD DUNYA vel bakiyatus salihatu hayrun inde rabbike sevaben ve hayrun emela
( MAL VE OĞULLAR DÜNYA HAYATININ SÜSÜDÜR. İyiliklerin bakiyeleri, Rab’binin indinde sevapça daha hayırlıdır. Emel olarak da daha hayırlıdır. )
28/60 Ve ma utitum min şey'in fe METAUL HAYATİD DUNYA VE ZİNETUHA ve ma indellahi hayrun ve ebka e fe la ta'kilun
( Ve o size verilen şeyler DÜNYA HAYATININ FAYDASI VE SÜSÜDÜR. O Allah’ın indindeki daha hayırlıdır ve daha bakidir. Artık akıl etmez misiniz? )
57/20 İ'lemu ennemel HAYATUD DUNYA LE'İBUN VE LEHVUN VE ZİNETUN VE TEFAHURUN BEYNEKUM VE TEKASURUN FİL EMVALİ VEL EVLADİ ke meseli ğaysin a'cebel kuffare nebatuhu summe yekunu hutamen ve fil ahireti azabun şeduydun ve mağfiretun min allahi ve ridvanun ve MEL HAYATUD DUNYA ILLA META'UL ĞURUR
( Bilin ki o DÜNYA HAYATI KESİNLİKLE OYUNDUR, EĞLENCEDİR, SÜSTÜR, ARANIZDA ÖVÜNMEDİR, MALLARDAN VE ÇOCUKLARDAN ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. DÜNYA HAYATI ALDATICI FAYDA HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR. )
18/7 İnna CEALNA MA ALEL ERDİ ZİNETEN LEHA Lİ NEBLUVEHUM eyyuhum ahsenu amela
( Kesinlikle biz onların hangisi daha güzel iş yapacak diye onları SINAMAK ÜZERE, YERDE NE VARSA SÜS KILDIK. )
Hud suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde dünya hayatındaki maddi unsurlara yani "Zinet"e arzu duymanın helak vesilesi olduğu açıkça bildirilmektedir.
11/15 MEN KANE YURİDUL HAYATED DUNYA VE ZİNETEHA nuveffi ileyhim a'malehum fiha ve hum fiha la yubhasun
( KİM DÜNYA HAYATINI VE ONUN SÜSLERİNİ İSTEMİŞ OLURSA, onlara orada çalışmalarının karşılığını vefa ederiz. Onlar orada kötülüğe, haksızlığa maruz kalmazlar. )
11/16 ULAİKELLEZİNE LEYSE LEHUM FİL AHİRATİ İLLEN NAR ve habita ma saneu fiha ve batilun ma kanu ya'melun
( İŞTE ONLARA AHİRETTE ATEŞİN HARİCİNDE ASLA BİR ŞEY YOKTUR. Orada ürettikleri boşa gitmiştir. O yapmış oldukları batıldır. )
Zinet arzusuna yani dünyevi ve maddi unsurlara kapılmamanın, nefis sınavı olduğu Kehf suresinin aşağıdaki ayetinde de bildirilmektedir.
18/28 VASBİR NEFSEKE MEALLEZİNE YED'UNE RABBEHUM bil ğadati vel aşiyyi yuridune vechehu VE LA TA'DU AYNAKE ANHUM TURİDU ZİNETEL HAYATİD DUNYA ve la tuti’men ağfelna kalbehu an zikrina vettebea hevahu ve kane emruhu furuta
( Ve sabah ve akşam O’nun yüzünü isteyerek Rab’lerini çağıranlarla birlikte nefsine sabret. DÜNYA HAYATININ SÜSÜNÜ İSTEYEREK GÖZÜNÜ ONLARDAN AYIRMA. Kalbini bizi hatırlamaktan habersiz kıldığımıza, hevesine tabi olana ve işi aşırılık olana itaat etme. )
Necm suresinin aşağıdaki ayetinde de "Zann"'nın, nefsin bir ürünü olduğu ve insanı inkara ve helake sürüklediği dolaylı olarak bildirilmektedir.
53/23 İn hiye illa esmaun semmeytumuh entum ve abaukum ma enzelellahu biha min sultan İN YETTEBİUNE İLLAZ ZANNE VE MA TEHVEL ENFUS ve lekad caehum min rabbihimul huda
( Kesinlikle onlar ancak, sizlerin ve babalarınızın o isimlendirdiğiniz isimlerdir. Allah onlar hakkında delil indirmedi. KESİNLİKLE ANCAK ZANNA VE NEFİSLERİN O HEVESLENDİKLERİNE TABİ OLURLAR. Onlara Rab’lerinden yönlendirici geldi. )
Fatir suresinin aşağıdaki ayetinde de ZN kökünden olan "Zeyyene" ( Süslemek ) fiili "Aldatma" anlamı ile ilintili olarak yer almaktadır.
35/8 E FE MEN ZUYYİNE LEHU SUU AMELİHİ VE RAAHU HASENA fe innellahe yudillu men yeşau ve yehdi men yeşau FE LA TEZHEB NEFSUKE ALEYHİM HASERAT innellahe alimun bima yasneun
( KÖTÜ İŞİ KENDİSİNE SÜŞLENMİŞ OLUP DA ONU GÜZEL GÖREN KİMSE DE Mİ? Kesinlikle Allah dilediği kimseyi saptırır ve dilediği kimseyi yönlendirir. O HALDE, NEFSİN ONLARA HASRETLE AYRILIP GİTMESİN. Kesinlikle Allah o ürettiklerini bilendir. )
Ahzab suresinin aşağıdaki ayetinde ise habercinin eşlerinin, dünya hayatının zinetini arzulamaları durumunda haberci ile ilişkilerinin sonlanması gerektiğinden bahsedilmektedir.
33/28 Ya eyyuhen nebiyyu kul li ezvacike İN KUNTUNNE TURİDNEL HAYATED DUNYA VE ZİNETEHA fe tealeyne umetti'kunne ve USERRİHKUNNE serahan cemila
( Ey haberci, eşlerine de ki: "Eğer DÜNYA HAYATINI VE ONUN SÜSÜNÜ İSTİYORSANIZ, o halde gelin sizi faydalandırayım ve SİZİ güzel bırakma ile BIRAKAYIM." )
Sad suresinin aşağıdaki ayetinde dünya hayatının zinetine ihtirası olan gafillerin Karun'a nasıl hayranlık duyduklarına değinilmektedir.
28/79 Fe harace ala kavmihi fi ZİNETİH kalellezine YURİDUNEL HAYATED DUNYA ya leyte lena misle ma utiye KARUNU innehu lezu hazzin azim
( Böylece SÜSLERİ içinde kavmine çıktı. O DÜNYA HAYATINI İSTEYENLER "Ey keşke o KARUN'A verilenlerin aynısı bize olsaydı. Kesinlikle o büyük pay ve haz sahibidir." dediler. )
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2024/06/zeyyene-bir-alg-operasyonu.html?m=1
No comments:
Post a Comment