17 Temmuz 2024 Çarşamba

Bir nefs bir nefes

"Nefs" (نفس) ( Kendi, Benlik, Kötülük Arzusu ), ayetlerde de defaatle zikredildiği üzere insanın "Fevzul azim"'e ( Büyük kurtuluşa ) erebilmesi için öncelikle kurtulması gereken olgudur. Zira, kötü olan her şeyin kökeninde "Nefs" ve onun telkin ettiği şeytani duygular, arzular bulunmaktadır. 

"Nefis" kelimesinin "Çok iyi, Çok güzel, Harika" anlamlarında da kullanılıyor olması, esasen iyi, güzel, cazip görünenin çoğunlukla aldatıcı, yanıltıcı ve kötü olduğunun batıni bir mesajı niteliğindedir.

"Nefes" ( Soluk ) kelimesi de "Nefs" kelimesi ile ortak kökenden olup, Rab'bin kaba madde bedene  ruhtan üflemesi ( "Nefes" vermesiyle ) kavramı ile ilintilidir.

"Nefs", ruhun, kaba madde beden ile etkileşimi daha doğrusu kaba madde bedene frekans iletisi ( tesir etme ) sonucunda tezahür eden "İnsan"ı temsil etmektedir. "Nefs"'in niteliğine ilişkin bilgi verilen ayetler şöyledir.

4/1 Ya eyyuhen nasutteku rabbekumullezi HALEKAKUM MİN NEFSİN VAHİDETİN ve haleka minha zevceha ve besse minhuma ricalen kesiran ve nisaa vettekullahellezi tesaelune bihi vel erham innellahe kane aleykum rakiba

( Ey insanlar SİZİ TEK NEFİSTEN YARATAN, ondan eşini yaratan ve onlardan çokça erkek ve kadın diriltip gönderen Rab’binizden sakının. O'nunla sual ettiğiniz Allah’tan ve akrabalıktan sakının. Kesinlikle Allah üzerinize gözetleyendir. )

6/98 Ve huvellezi ENŞEEKUM MİN NEFSİN VAHİDETİN fe mustekarrun ve mustevda kad fassalnel ayati li kavmin yefkahun

( Ve SİZİ TEK NEFİSTEN İNŞA EDEN O'dur. Artık durak yeri ve emanet yeri vardır. Ayetleri, anlayan kavim için ayrıntılandırdık. )

31/28 Ma HALKUKUM VE LA BA'SUKUM illa ke NEFSİN VAHİDEH innellahe semiun basir

( O YARATILMANIZ VE DİRİLTİLMENİZ ancak TEK NEFSİNKİ gibidir. Kesinlikle Allah duyandır, görendir. )

Yukarıdaki ayetlerde, tüm insanların tek nefisten yaratıldıkları yani esasen tek bir bütünün ( Vahdet / Ünite / Birleşik İnsanlık ) parçaları ve birbirlerinin yansımaları, kopyaları, tezahürleri olduğu bildirilmektedir. Dolayısıyla bir nefsin diğer bir nefse yaptığı kötülük, nihayetinde kendisine yaptığı kötülük olmaktadır.

12/53 Ve ma uberriu NEFSİ İNNEN NEFSE LE EMMARATUN BİS SUİ illa ma rahime rabbi inne rabbi ğafurun rahim

( Ve NEFSİMİ TEMİZE ÇIKARMIYORUM. KESİNLİKLE NEFS, Rab’bimin merhamet gösterdiğinin haricinde, KÖTÜLÜĞÜ EMREDER. Kesinlikle Rab’bim affedendir merhametlidir. )

59/9 ... ve men yuka ŞUHHA NEFSİHİ fe ulaike humul muflihun

( ... Ve kim NEFSİNİN CİMRİLİĞİNDEN korunursa, artık işte onlar, onlar iflah olurlar. )

75/2 Ve la uksimu bin NEFSİL LEVVAMETİ

( Ve o kendini KINAYAN NEFİSE yemin ederim. )

Yukarıdaki ayette, tekamülde ileri safhaya ermiş, nefsin gerçek niteliğini idrak etmiş ve müteşabih ifadeyle "nefsini öldürme" aşamasına gelmiş yani nefsani frekanslardan kendisini yalıtmış ruhtan bahsedilmektedir. Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde bu yönde talimat mevcuttur. 

2/54 ... icle fe tubu ila bariikum FAKTULU ENFUSEKUM zalikum hayrun lekum inde bariikum

( ... O halde tevbe edip güzel yaratanınıza tabi olun da NEFİSLERİNİZİ ÖLDÜRÜN. Bu, güzel yaratanınızın indinde size hayırlıdır." ... )

"Nefs" (نفس) kelimesinin ebced değerinin 190 olması ( Nun 50 + Fe 80 + Sin 60 = 190 ) ve Muddessir suresinde nefsani frekanslara kapılmanın sonuçlarını temsil eden "Sekar" ( Ateş ), "Nar" ( Ateş ), "Cehennem" ( Ateş yeri, Izdırap yeri, Dünya ) ve "Beşer" ( İnsan, Nefs ) kelimelerinin 19 sayısı ile ilintilendirilmesi semantik ve nümerik bir uyum arzetmektedir. Her iki sayının da nümerolojik değeri 1'dir ki bu durum "Tek nefis" kavramı ile uyumludur. Ve ayrıca "Tek nefisten yaratılış" bilgisi de ilk kez Bakara suresinin 1. ayetinde verilmektedir.

74/25 İn haza illa kavlul BEŞERİ

( Kesinlikle bu ancak İNSAN sözüdür. )

74/26 Seuslihi SEKARE

( Onu SEKARA, ATEŞE yaslayacağım. )

74/27 Ve ma edrake ma SEKARU

( Ve sana SEKARIN, ATEŞİN ne olduğunu ne bildirir? )

74/28 La tubki ve la tezeru

( Baki kılmaz ve geriye bırakmaz. )

74/29 Levvahatun lil BEŞERİ

( İNSAN / İNSAN DERİSİ için yakıcıdır. )

74/30 Aleyha TİS'ATE AŞERE

( Onun üzerinde ON DOKUZ vardır. )

74/31 Ve ma cealna ASHABEN NARİ illa melaiketen ve ma cealna iddetehum illa fitneten lillezine keferu li yesteykinellezine utul kitabe ve yezdadellezine amenu imanen ve la yertabellezine utul kitabe vel mu'minune ve li yekulellezine fi kulubihim meradun vel kafirune maza eradallahu bi haza meselen kezalike yudillullahu men yeşa'u ve yehdi men yeşa ma ya'lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lil beşeri

( ATEŞİN SAHİPLERİNİ melekler haricindekiler yapmadık. Onların adetlerini o kitap verilenlerin doğru bilgi edinmeleri, o inananların inançlarının artması, o kitap verilenlerin ve inananların şüphe etmemeleri, o kalplerinde hastalık olanların ve inkarcıların "Allah bu misal ile ne istedi?" demeleri için, o inkar edenler için sınav haricindeki kılmadık. Allah dilediği kimseyi işte böyle saptırır ve dilediği kimseyi yönlendirir. O’nun haricinde Rab’binin ordularını, askerlerini kimse bilmez. O insanlar için hatırlamanın haricindeki değildir. )

Ruhun hapishanesi beden, nefsin hapishanesi ise henüz farketmekte acz gösterdiği cehennemdir yani dünyadır. Dolayısıyla ruhsal tekamülün anahtarı "Nefs"ten vazgeçmek yani "Nefes"ten vazgeçmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder