74/46 - Ve künna nukezzibu bi yevmid dini ( "Ve din gününü yalanlamaktaydık." )
74/47 - Hatta etanel yekınu ( "Nihayet kesin doğru olan bize geldi." )
74/48 - Fe ma tenfe'uhüm şefa'atuş şafi'ıne ( Artık af vesilecilerinin onlara af için vesile olmaları fayda etmez. )
74/49 - Fe ma lehüm anit tezkireti mu'ridıne ( O halde onlara ne oluyor da hatırlamadan yüz çevirip dönüyorlar? )
74/50 - Ke ennehüm humurun mustenfiretun ( Kesinlikle onlar ürkmüş eşekler gibiler. )
74/51 - Ferret min kasveretin ( Aslandan kaçmaktadırlar. )
Ayette bahsedilen "Şafi'ın" ( Af Vesilecileri ), esas itibarıyla döngü sonu olan Altın Çağ'da ( Din Günü, Kıyamet Günü vb. ) birleşik insanlığın tesis edilmesine, kolektif bilincin ve toplu yükselişin sağlanmasına vesile olabilmek amacıyla ilahi bilgileri yayma sorumluluğunu üstlenmiş olan vazifelileri tanımlamaktadır. Söz konusu vazifeliler ayette "Aslan" olarak da tanımlanmıştır. Cehalet ve şeytanın saptırma hipnozu altında olan inkarcılar kendilerine yardım için yaklaşan vazifeli insanlardan ( Af Vesilecisi, Aslan ) kaçmaktadırlar. Bu durum Müddessir suresinin yukarıdaki ayetlerinde "Eşeğin aslandan kaçması" olarak teşbih edilmiştir.
80'li yıllarda Bilim ve Araştırma Merkezi tarafından yayımlanan ve 50'li yıllardaki celse tutanaklarına dayanan kitap serisi içinde yer alan "Vazife ve Türkiye Kozmik Misyon" isimli kitabın 40. sayfasında şu ifadeler yer almaktadır.
"Dünlerin melek, aziz ve peygamber denilen Göksel Rehberleri, özellikle şu son dönemde yeryüzüne çok sayıda inmişler ve beşeriyet içerisinde ünsüz, ünvansız yaşamlarla beşeriyete rehberlik etmiş ve etmektedirler. Onların çağımızda isimleri değişmiş ve beşeriyetin İlahi Çağı'nı oluşturmaya çalışan "Bilinmeyen ASLANLAR" olarak vazifeler görmektedirler."
Araştırmacı teorisyen David Icke'ın, insanlığın ruhsal tekamülüne ve bilinçsel uyanışına vesile olmak üzere yazmış olduğu ve aldatıcı dünya hayatını örneklerle özetlediği "İnsanoğlu Ayağa Kalk" isimli kitabın ismi kıyamet dönemine işaret etmektedir. Kitabın kapağındaki aslan resmi ise aslanın göksel kaynaklardan iletilen ilahi bir sembol, bir teşbih olduğu izlenimini oluşturmaktadır.
Tevrat'ın Sayılar suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "Halkın aslana benzetilmesi" ve "Uyanış", "Kalkış" kavramları dikkat çekicidir.
4 Sayılar 23-24 İşte halk bir dişi aslan gibi uyanıyor. Avını yiyip bitirmedikçe, Öldürülenlerin kanını içmedikçe rahat etmeyen aslan gibi kalkıyor."
4 Sayılar 23-24 İşte halk bir dişi aslan gibi uyanıyor. Avını yiyip bitirmedikçe, Öldürülenlerin kanını içmedikçe rahat etmeyen aslan gibi kalkıyor."
No comments:
Post a Comment