Çeviri

Saturday, February 23, 2019

Melek Olacak İnsan

İnsanın, ruhsal tekamül yoluyla üst alemlere intikal ettiğinde melek adı verilen vazifeli varlık halini alacağı A'raf ve İsra surelerinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmekte gibidir. 

7/20 - Fe vesvese lehümeş şeytanü li yübdiye lehüma ma vuriye anhüma min sev'atihima ve kale ma nehaküma rabbüküma an hazihiş şecerati illa EN TEKUNA MELEKEYNİ EV TEKUNA MİNEL HALİDIN ( Şeytan onların ayıplarından, çirkinliklerinden o onlara gizlenmişleri, örtülmüşleri onlara açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi. "Rab’biniz, ancak İKİ MELEK VEYA EBEDİLERDEN OLURSUNUZ DİYE sizi şu ağaçtan men etti." dedi. )

Saptırma metodu sadece seçenek sunmak, olanı yok, olmayanı var göstermek ve mevcut ilmin farklı algılanmasını sağlamak olan şeytanın, 7/20 kodlu ayetinde yer alan sözlerinde "insanın melek olacağı" bilgisi gizlidir. Zira ayette şeytan "Rab, o ağaca giderseniz melek olursunuz." dememekte, "Melek olasınız diye Rab o ağaca gitmeyin." demektedir. Bir başka deyişle olanı yok, olmayanı var algılatmaya çalışan şeytan, zaten melek olma yolunda olan ve yarı süptil alemde ( cennet ) yaşam bulmuş olan insanı, "Allah melek olmalarını istemiyormuş." algısı yaratmak suretiyle aldatmaktadır. 

17/94 - Ve ma menean nase en yü'minu iz caehümül hüda illa en kalu E BEASELLAHÜ BEŞERAN RASULA ( Ve insanlara yönlendirme geldiğinde, inanmalarına "ALLAH RESUL OLARAK İNSAN MI GÖNDERDİ?" demeleri haricindeki mani olmaz. )

17/95 - Kul LEV KANE FİL ERDI MELAİKETÜN YEMŞUNE MUTMEINNINE LE NEZZELNA ALEYHİM MİNES SEMAİ MELEKEN RASULA ( De ki: "ŞAYET YERDE TAMAMLANMIŞ HALDE YÜRÜYEN MELEKLER OLSAYDI, ONLARIN ÜZERİNE GÖKTEN RESUL OLARAK MELEK İNDİRİRDİK." )

17/95 kodlu ayette yer alan "Melaiketün Mutmeinnıne" ( Tamamlanmış Melekler ) ifadesi, sınav ve ceza olarak kaba madde alemi olan dünyada yaşamak durumunda kalmış ve henüz ruhsal tekamül sürecinin başında olan insanın melek olma potansiyelinden bahsedilmektedir. "Tamamlanmış Melekler" ifadesi "Tamamlanmamış Melekler" ifadesi ile aynı anlama gelmektedir. Dolayısıyla ayette "insanın henüz tamamlanmamış ancak tamamlanma sürecinde olan melek" olduğu bildirilmektedir. ( Melek kelimesi "Bilgi ve Maharet ( Beceri )" anlamına gelen "Meleke" köküne ait bir kelime olup, "Vazifeli Varlık" tanımını içermektedir. )

İnsanlar henüz melek vasfı kazanmamış oldukları için üst alemden gönderilen ve süptil madde iken kaba madde aleminde enkarne olan vazifeli varlık ( resul ) da insana "insan" olarak görünmektedir.

Tekamül sürecinin İdraksiz Varlık, Yarı İdrakli Varlık, İdrakli Varlık olarak süregeldiği düşünüldüğünde; Varlığın, taş iken bitki, bitki iken hayvan, hayvan iken insan ve insan iken melek ( vazifeli süptil varlık ) olacak şekilde tekamül etmesi son derece olası görünmektedir. Bu noktada Mevlana'ya ait olduğu belirtilen ve tekamülü tasvir eden aşağıdaki dizeler dikkat çekmektedir.

"Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum.
Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum.
Hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum.
Öyleyse ölümden korkmak niye?
Hiçbir sefer kötüye dönüştüğüm,
Ya da alçaldığım görüldü mü?
Bir gün insan olarak ölüp,
ışıktan bir yaratık,
rüyaların meleği olacağım.
Fakat yolum devam edecek,
Allah’tan başka her şey kaybolacak.
Hiç kimsenin görüp duymadığı birşey olacağım.
Yıldızların üstünde bir yıldız olup,
Doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım."

İnsan'ın melek olacağı bilgisi, En'am suresinin 6/50 kodlu ayetinde resulün olumsuz cümle içeren ifadesiyle dolaylı olarak bildirilmektedir.

6/50 - Kul la ekulü leküm ındı hazainüllahi ve la a'lemül ğaybe ve LA EKULÜ LEKÜM İNNI MELEK in ettebiu illa ma yuha ileyy kul hel yestevil a'ma vel besır e fe la tetefekkerun ( De ki: Size Allah' ın hazineleri benim indimdedir." demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. SİZE, KESİNLİKLE BEN MELEĞİM DE DEMİYORUM. Kesinlikle ben ancak o vahyedilene tabi oluyorum." De ki: "Kör ile gören eşit midir? Fikretmez misiniz?" )

Ayrıca 2/30 kodlu ayette Allahü Teala insanı yaratacağını meleklere bildirdiğinde melekler insanın vasfına ilişkin yorumda bulunmaktadırlar.

2/30 - Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı caılün fil erdı halifeh kalu e tec'alü fıha men yüfsidü fıha ve yesfiküd dima ve nahnü nüsebbihu bi hamdike ve nükaddisü lek kale innı a'lemü ma la ta'lemun ( Ve zamanında Rab’bin meleklere "Kesinlikle ben yerde halife oluşturacağım." dedi. "Biz seni övgünle överken ve seni kutsarken orada bozgun yapan, kan ve gözyaşı döken birini mi oluşturacaksın?" dediler. "Kesinlikle ben sizin bilmediğinizi bilirim." dedi. )

Melekler, daha Adem oluşturulmadan önce "insanın kan ve gözyaşı dökeceğini" nasıl bilmektedirler? Bunun nedeni, esas itibarıyla zaman kavramının olmadığı yaratılıştaki sonsuz döngü içerisinde insanın tekâmül ederek melek olma mertebesine ulaşmasıdır. Bir başka deyişle ayette Allahü Teala'nın beyanına muhatap olan melekler tekâmül ederek insan kademesini geride bırakmış olan Vazifeli Varlıklardır. Bu nedenle insanın vasfını bilmektedirler.

Zuhruf suresinin 60. ayetinde de "İnsanlardan melek olabileceği" bilgisi verilmektedir.

43/60 - Ve lev neşaü le cealna minküm melaiketen fil erdı yahlüfun
( Ve şayet dileseydik, sizlerden yerde halef olacak melekler oluştururduk. )



















No comments:

Post a Comment