Ayağa Kalkış Günü ( Yevmel Kıyameh ) / Din Günü ( Yevmed Din ) / Ayrışım Günü ( Yevmel Fasl ) olan Altın Çağ'da idrak seviyeleri yükselen insanlar arasında bir kolektif bilinç şebekesinin tezahür edeceği ve bu şebekenin onları "Tek Topluluk" yapacağı evvelce belirtilmişti. Bu durumu bilen inkarcı satanistler de, dünya insanlarının çoğunluğunu kendi kontrolleri altında tutabilecekleri şekilde saptırılmış ve azmış bir "Tek Topluluk" tesis etme gayreti içindedirler. Bunu sağlayabilmek içinde dijital teknolojiyi kötü emelleri uğrunda acımasızca kullanmaktadırlar.
Kur'an'da geçen "Ümmeten Vahideten" ( Tek Topluluk ) kavramı düal ( ikili ) anlam içermektedir. Bir başka deyişle hem "iyi", hem "kötü" nitelikteki iki farklı topluluğa atıfta bulunulmaktadır. Zira insanların tek topluluk iken ayrıştırılmaları, reenkarnasyonlar vesilesiyle birey bazında muhtelif sınavlara tabi tutulabilmeleri için bir gerekliliktir. Tek Topluluk iken azmış ve Allah'a ihtilaf etmiş olan topluluk ayrıştırılmış ve bireysel sınavlar vesilesiyle tekamül ettirilmiş, aralarında kolektif bilinç tesis edilmiş, Allah yolunda olan bir başka Tek Topluluk zuhur ettirilmiştir. Dolayısıyla döngü sonunda tezahür edecek iki tür Tek Topluluk söz konusudur. Tekamül ederek üst planlara geçiş liyakatine erişecek Altın Çağ Topluluğu yani Hizbullah ( Allah'ın Topluluğu ) / Ashabul Cenneh ( Cennet Topluluğu ) ve 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsü sonunda hala şeytanın yolunda olan, tekamülünü tanamlayamamış ve tekrar reenkarnasyon döngülerine tabi tutulmak suretiyle dünya cehenneminde kalacak olan Hizbuşşeytan ( Şeytanın Topluluğu ) / Ashabul Cehennem ( Cehennem Topluluğu ) Ancak bu dönemde, tekamül etmiş olanların henüz
tekamül edememiş olan kardeşlerine yardımcı olmaları ve onları azaptan
kurtarabilmek içn gayret göstermeleri gerekecektir. Zira amaç ve aslolan,
gerçekleşmese bile, toplu tekamül yolunda gösterilen gayrettir.
Aşağıdaki ayetlerde "Ümmeten Vahideten" ( Tek Topluluk ) kavramına ilişkin bilgiler verilmektedir.
2/213 - Kanen nasü ÜMMETEN VAHİDETEN fe beasellahüm nebiyyıne mübeşşirıne ve münzirıne ve enzele meahümül kitabe bil hakkı li yahküme beynen nasi fımahtelefu fıh ve mahtelefe fıhi illellezine utuhü min ba'di ma caethümül beyyinatü bağyen beynehüm fe hedellahüllezıne amenu li mahtelefu fıhi minel hakkı bi iznih vallahü yehdı men yeşaü ila sıratın müstekım ( İnsanlar TEK TOPLULUKTULAR. Allah onlara müjdeleyen ve uyaran haberciler gönderdi. O ihtilaf ettikleri hakkında insanlar arasında hükmetmeleri için onlarla birlikte gerçek olarak kitabı indirdi. Onlara açık deliller olarak o getirilenden sonra, sadece onu alanlar aralarında azgınlıkla ihtilaf ettiler. Böylece Allah o inananları, kendi izni ile, hakkında ihtilaf ettikleri gerçeğe yönlendirdi. Allah dilediğini doğru yola yönlendirir. )
5/48 - Ve enzelna ileykel kitabe bil hakkı müsaddikan li ma beyne yedeyhi minel kitabi ve mühayminen aleyhi fahküm beynehüm bima enzelellahü ve la tettebı' ehvaehüm an ma caeke minel hakk li küllin cealna minküm şir'aten ve minhaca ve LEV ŞAELLAHÜ LE CEALEKÜM ÜMMETEN VAHİDETEN ve lakin li yeblüveküm fı ma ataküm festebikul hayrat ilellahi merciuküm cemıan fe yünebbiüküm bima küntüm fıhi tahtelifun ( Ve sana da, kitaplardan o ondan öncekileri doğrulayan ve onları kollayan kitabı gerçek ile indirdik. O halde, onların aralarında Allah' ın indirdiği ile hükmet. Onların heveslerine tabi olarak, sana o gerçekten gelen üzerine sapma. Biz, sizlerden herkes için yol ve usül oluşturduk. ŞAYET ALLAH DİLESEYDİ SİZİ TEK TOPLULUK KILARDI. Lakin o size verdikleri hakkında sizi sınamak içindi. Öyleyse hayırlara ilerleyin. Hepinizin dönüşü Allah’a dır. Artık, o hakkında ihtilafa düştüklerinizi size o haber verir. )
10/19 - Ve ma kanen nasü illa ÜMMETEN VAHIDETEN fahtelefu ve lev la kelimetün sebekat min rabbike le kudiye beynehüm fıma fıhi yahtelifun ( Ve insanlar TEK TOPLULUKTAN başkası değillerdi de ihtilafa düştüler. Şayet Rab’binden geçmiş kelime olmasaydı, o ihtilaf ettikleri hakkında aralarında hüküm verilirdi.)
11/118 - Ve LEV ŞAE RABBÜKE LE CEALEN NASE ÜMMETEN VAHİDETEN ve la yezalune muhtelifınn ( Ve ŞAYET RAB'BİN DİLESEYDİ İNSANLARI TEK TOPLULUK KILARDI da ihtilaf etmekten geri durmazlardı. )
16/93 - Ve LEV ŞAELLAHÜ LE CEALEKÜM ÜMMETEN VAHİDETEN ve lakin yüdıllü men yeşaü ve yehdı men yeşa' ve le tüs'elü enne an ma küntüm ta'melun ( Ve ŞAYET ALLAH DİLESEYDİ SİZİ TEK TOPLULUK KILARDI. Lakin dilediği kimseyi saptırır ve dilediği kimseyi yönlendirir. O yapmakta olduklarınızdan kesinlikle sual edileceksiniz. )
21/92 - İnne hazihı ümmetüküm ÜMMETEN VAHİDETEN ve ene rabbüküm fa'büdun ( Kesinlikle bu topluluğunuz TEK TOPLULUKTUR. Ben Rab’binizim. O halde bana kulluk edin. )
23/52 - Ve inne hazihı ümmetüküm ÜMMETEN VAHİDETEN ve ene rabbüküm fettekun ( Ve kesinlikle bu topluluğunuz TEK TOPLULUKTUR. Ben de Rab’binizim. O halde benden sakının. )
42/8 - Ve LEV ŞAELLAHÜ LE CEALEHÜM ÜMMETEN VAHİDETEN ve lakin yüdhılü men yeşaü fı rahmetih vez zalimune ma lehüm min veliyyin ve la nesır ( Ve ŞAYET ALLAH DİLESEYDİ ONLARI TEK TOPLULUK KILARDI.. Lakin, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimler, onlara ne dost ne de yardımcı yoktur. )
43/33 - Ve lev la en yekunen nasü ÜMMETEN VAHİDETEN le cealna li men yekfüru bir rahmani li büyutihim sukufen min fiddatin ve mearice aleyha yazherun ( Ve şayet insanların TEK TOPLULUK olma durumu olmasaydı, Rahman' ı inkar eden kimselerin evleri için gümüş çatılar, tavanlar ve onun üzerine çıkmaya merdivenler oluştururduk. )
"Ümmeten Vahideten" ( Tek Topluluk ) kavramının geçtiği "9" ayet bulunması da ilahi mühür sayısı olan 6 sayısının tersi ve satanizmin sembolü olan "9" sayısı tezahürü açısından dikkat çekmektedir.
Allahü Teala'nın insanları Kıyamet ( Ayağa Kalkış ) Gününde ( Altın Çağ ) toplayacağı Al'i İmran suresinin 3/9 kodlu ayetinde bildirilmektedir.
3/9 - RABBENA İNNEKE CAMİUN NASİ Lİ YEVMİN LA RAYBE FIH innellahe la yuhlifül mıad ( RAB'BİMİZ KESİNLİKLE SEN İNSANLARI HAKKINDA ŞÜPHE OLMAYAN GÜNDE TOPLAYANSIN. Allah vaade, vadeye kesinlikle ihtilaf etmez. )
Allahü Teala'nın insanları Kıyamet ( Ayağa Kalkış ) Gününde ( Altın Çağ ) toplayacağı Al'i İmran suresinin 3/9 kodlu ayetinde bildirilmektedir.
3/9 - RABBENA İNNEKE CAMİUN NASİ Lİ YEVMİN LA RAYBE FIH innellahe la yuhlifül mıad ( RAB'BİMİZ KESİNLİKLE SEN İNSANLARI HAKKINDA ŞÜPHE OLMAYAN GÜNDE TOPLAYANSIN. Allah vaade, vadeye kesinlikle ihtilaf etmez. )
43/33 kodlu ayette insanların tek topluluk olma durumunda azacakları bildirilmektedir.
Bu husus Tevrat'ın Tekvin suresinde aşağıdaki ayetlerinde bildirilir. Ayetlerde kendi metodlarıyla göklere erişmek gibi bir ihtirasa kapılaarak azan insanların bireysel bazda tekamül sınavına tabi tutulabilmeleri için tek topluluk sisteminin ortadan kaldırıldığı ve kavimlerin tezahür ettiği bildirilmektedir.
Bu husus Tevrat'ın Tekvin suresinde aşağıdaki ayetlerinde bildirilir. Ayetlerde kendi metodlarıyla göklere erişmek gibi bir ihtirasa kapılaarak azan insanların bireysel bazda tekamül sınavına tabi tutulabilmeleri için tek topluluk sisteminin ortadan kaldırıldığı ve kavimlerin tezahür ettiği bildirilmektedir.
1 Tekvin 11-4 Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız."
1 Tekvin 11-5 RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi.
1 Tekvin 11-6 "Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar" dedi,
1 Tekvin 11-7 "Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar."
1 Tekvin 11-8 Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu.
1 Tekvin 11-9 Bu nedenle kente Babil adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı.
Atatürk'ün Nutuk'undaki şu cümle "Tek Topluluk / Tek Dünya Devleti" hususuna ilişkin görüşlerini açıkça ortaya koymaktadır.
"Çeşitli milletleri, ortak ve genel bir ad altında toplamak ve bu çeşitli unsurlardan oluşan kitleleri eşit haklar ve şartlar altında bulundurarak güçlü bir devlet kurmak, parlak ve çekici bir siyasî görüştür. Fakat aldatıcıdır. Hattâ, hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki bütün Türkleri bile bir devlet halinde birleştirmek, varılması imkânsız bir hedeftir. Bu,yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylarla meydana koyduğu bir gerçektir." ( Nutuk - Sayfa 227 )
Atatürk'ün Nutuk'undaki şu cümle "Tek Topluluk / Tek Dünya Devleti" hususuna ilişkin görüşlerini açıkça ortaya koymaktadır.
"Çeşitli milletleri, ortak ve genel bir ad altında toplamak ve bu çeşitli unsurlardan oluşan kitleleri eşit haklar ve şartlar altında bulundurarak güçlü bir devlet kurmak, parlak ve çekici bir siyasî görüştür. Fakat aldatıcıdır. Hattâ, hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki bütün Türkleri bile bir devlet halinde birleştirmek, varılması imkânsız bir hedeftir. Bu,yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylarla meydana koyduğu bir gerçektir." ( Nutuk - Sayfa 227 )
No comments:
Post a Comment