Çeviri

Saturday, May 11, 2024

Rahime sığar, Mezara sığar, Dünyaya sığamaz!

Düşük nitelikli şeytani frekansların tesiri altına girmiş insanlarda tezahür eden negatif düşünsel yansımaların özünde "asla tatmin olamama, hep daha fazlasını isteme, paylaşmaksızın nefsi için daima daha bol ve geniş olan maddi imkana erişme" ve "diğer insanları mahrum ve mümkünse kendisine muhtaç kılma" ihtirası bulunmaktadır. İnsanlar arasındaki daimi ihtilafın, tarih boyunca vuku bulmuş ve halen vuku bulmakta olan savaşların temel nedeni de, aldatıcı, farklı nedenler telkin edilmeye çalışılsa da, daima bir "yer kapma", "yer genişletme", "daha fazla maddi imkana sahip olma" hevesidir. İnsanın farketmediği veya farketmek istemediği ise, insanın toprağın maliki olmadığı aksine toprağın insanın maliki olduğudur. Bu gaflet ile temin edilen maddi çokluk da manevi ( ruhi ) yokluğun kök sebebidir.

"Dünya'ya hakim olma" ve hatta "Dünya'ya sığamama" obsesyonunu net tasvir eden ayetlerden biri İncil'de yer alan ve İblis'in, Mesih İsa'ya olan aldatıcı vaadini konu alan ayettir. İblis, insanı, sınav olmak üzere nefsaniyetinin derinliklerine kodlanmış ve şirki tanımlayan "dünyaya hakim olma" düşüncesiyle aldatmaya çalışmaktadır.

40 Matta 4-8 İblis bu kez İsa'yı çok yüksek bir dağa çıkardı. O'na bütün DÜNYA KRALLIKLARINI ve onların görkemini göstererek, 

40 Matta 4-9 "YERE KAPANIP BANA TAPARSAN, BÜTÜN BUNLARI SANA VERECEĞİM." dedi. 

Yukarıdaki hususlara işaret eden bazı muhkem Kur'an ayetleri ise şöyledir.

74/14 Ve ona İMKANLARI YAYDIM DA YAYDIM. 

74/15 Sonra DAHA DA ARTIRMAMI ümit eder.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde, habercilik vazifesinin dahi maddi olarak geniş imkanlara sahip olanlara yani insanların haklarını gasp ederek "zengin"leşmiş olanlara verilmesi gerektiğini iddia eden cahil, nefsani ve kibirli zümreden bahsedilmektedir.

2/247 Ve habercileri onlara, "Kesinlikle Allah size Talut’u hükümdar olarak gönderdi." dedi. "Ona bizim üzerimize mülkiyet, hükümdarlık nasıl olur? Bizler mülk olarak ondan daha gerçeğiz ve MALDAN GENİŞLİK DE VERİLMEMİŞTİR." dediler. "Onu üzerinize kesinlikle Allah seçti ve onu ilimde ve cisimde ziyade kıldı." dedi. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah geniştir bilendir. 

Hadid suresinin aşağıdaki ayetinde ise "dünya hayatı" olarak bilinegelen ancak aslen "cehennem deneyimi" olan sınav sürecinin, insanı madde açmazına sokan aldatıcı niteliğinden bahsedilmektedir.

57/20 Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, aranızda övünmedir, MALLARDAN VE ÇOCUKLARDAN ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. DÜNYA HAYATI ALDATICI MADDİ FAYDA HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR.

Tekasur ( Çoklama, Çokla övünme ) suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde ise "Tekasur"* obsesyonunun, insanın ömrünü boşa harcamasına sebep olduğu ve onu ruhsal tekamülden uzaklaştırdığı dolaylı olarak bildirilmektedir.

102/1 TEKASUR ( Çoklama, çokla övünme ) SİZİ ALIKOYUP OYALADI. 

102/2 Siz KABİRLERE VARINCAYA KADAR. 

* "Tekasur" kelimesi, "Kesir" ( Çok ) kökünden türeme bir kelimedir.

Sad suresinin aşağıdaki ayetinde, kendisinin 99 koyunu olmasına rağmen sırf kardeşini mahrum ve muhtaç kılmak amacıyla kardeşindeki 1 koyunu da isteyenin misali beyan edilmektedir.

38/23 Kesinlikle bu benim kardeşim. ONA DOKSAN DOKUZ DİŞİ KOYUN ve bana bir dişi koyun. "ONU BANA VER" dedi. Beni söylemde yendi.

Kaba madde frekansı insanı içine çeken bir bataklık gibidir. Tatmini kaba madde frekansı dünya cehenneminin batıl nitelikli nefsani ve maddi unsurlarında arayanlar, bunlara erişebilmek ve eriştikçe daha da çoklamak için her çabaladıklarında gerçekten daha fazla uzaklaşmakta, çevrelerine daha fazla zarar vermekte ve adeta bir bataklığın içine daha da saplanmaktadırlar. Bu husus, En'am suresinin aşağıdaki ayetinde "Bataklıkta oynamak" teşbihiyle bildirilmektedir.

6/91 ... kul allahu summe zer hum fi HAVDİHUM yel'abun

( ... "Allah" de. Sonra onları BATAKLIKLARININ içinde oynamaya bırak. )





Tuesday, May 7, 2024

Ölümden diriliş, "kuşlar misali" Rab'be yöneliştir.

Dünyanın, "ölüler diyarı" olarak da tanımlanan büyük bir mezar, dünya hayatının ise bir aldanma, bir ilüzyon olduğuna "Dünyanın gerçek yüzü ... Cehennem" ve "Sen ölüsün, onlar da ölüler" başlıklı bölümlerde değinilmişti.

Konu bağlamında teyid niteliğinde olan ayetlerden biri de, Hz. İbrahim'e, "ölülerin nasıl diriltildiğine" ilişkin müteşabih bir ayet vasıtasıyla verilen cevabı içeren Bakara suresinin 260. ayetidir. 

2/260 Ve (1) iz (2) kale (3) ibrahimu (4) rabbi (5) eri (6) ni (7) KEYFE (8) TUHYİ (9) EL (10) MEVTA (11) kale (12) e (13) ve (14) lem (15) tu'min (16) kale (17) bela (18) ve (19) lakin (20) li (21) yatmeinne (22) kalb (23) i (24) kale (25) fe (26) HUZ (27) ERBAETEN (28) MİN (29) EL (30) TAYRİ (31) FE (32) SUR (33) HUNNE (34) İLEY (35) KE (36) summe (37) ic'al (38) ala (39) kulli (40) cebelin (41) min (42) hunne (43) cuz'en (44) SUMME (45) ED'U (46) HUNNE (47) YE'TİNE (48) KE (49) SA'YA (50) ve (51) a'lem (52) enne (53) allahe (54) azizun (55) hakim (56)

( Ve zamanında İbrahim, "Rab’bim ÖLÜLERİ NASIL DİRİLTİRSİN bana göster." dedi. "İnanmıyor musun?" dedi. "Bilakis ve lakin kalbimi tatmin etmek için." dedi. "O halde KUŞLARDAN DÖRDÜNÜ AL DA ONLARI KENDİNE ALIŞTIR. Sonra her dağın üzerine onlardan parçalar oluştur. SONRA ONLARI ÇAĞIR. ÇABALAYIP KOŞARAK SANA GELİRLER. Bil ki kesinlikle Allah yücedir hakimdir." dedi. )

Yukarıdaki ayette Hz. İbrahim Rab'be, ölüleri nasıl dirilttiğini sormakta ve kendisine, kuşların misal kılındığı müteşabih bir ayet ile cevap bahşedilmektedir. Cevapta, öncelikle Hz. İbrahim'in algısına göre yaşamakta olan yani canlı olan dört kuşun kendisine alıştırılması ( Hz. İbrahim'i sevmelerinin sağlanması ), daha sonra da bu kuşların uzak ve farklı noktalara bırakılması istenmektedir. Nihai olarak ise Hz. İbrahim'in kuşları çağırması istenmektedir. Kuşlar, Hz. İbrahim'e karşı duydukları sevgiden dolayı, çağırılmaları üzerine Hz. İbrahim'e dönmektedirler. 

Dolayısıyla söz konusu ayet, dünya olarak algılanan cehennemde, yaşadıklarını sanan ancak esasen ölü olduklarının farkında olmayan insanların, Rab algısına, ilmine ve sevgisine nail olmaları ve gerçeği idrak etmeleri durumunda gerçek yaşama kavuşacaklarını yani "Rab'be dönerek" ölümden dirileceklerini müteşabih olarak anlatmaktadır.

Ayetteki kelime adedini temsil eden 56 sayısının nümerolojik değeri de 11'dir ki bu sayı, defaatle zikredildiği üzere,"halden hale geçişin" sembolüdür. Kur'an'ın 56. suresinin ismi "Vakia" ( Vaka, Olay ) olup, bu surenin ana teması da ayetlerde Yevmel Kıyamet ( Ayağa Kalkış Günü ), Yevmel Hesab ( Hesap Günü ), Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü ) olarak zikredilen büyük döngü sonundaki "halden hale geçiş" fenomenidir.

Ankebut suresinin aşağıdaki ayetinde de, tüm varlıkların ( nefslerin ) "dünya hayatında ölümü" deneyimleyecekleri ( reenkarnasyonlar vasıtasıyla defaatle ) ve daha sonra dirilmek suretiyle "Rab'be dönecekleri" yani üst süptil yaşam planlarına intikal edecekleri bildirilmektedir. Ancak genellikle bu ayetteki mesajın, dünya algısına göre olan "ölüm" olduğu düşünülmekte olup, batıni mesaj bazen gözden kaçabilmektedir.

29/57 Kulli nefsin zaikatul mevti summe iley na turceun

( Tüm nefisler ölümü tadar. Sonra bize döndürülürsünüz. )

Ayrıca. bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/03/dunyann-gercek-yuzu-cehennem.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/05/sen-olusun-onlar-da-oluler.html

Tuesday, April 30, 2024

Çok önemli bir "Nokta"!

"Nokta" kelimesinin etimolojik kökeni Arapça "Nukta" kelimesidir. 

0 sayısı "yokluğu, hiçliği" ve "karanlığı" temsil eden bir kavramdır. Zira matematiksel olarak da sıfır sayısı toplama ve çıkarma işleminde değer arzetmemekte, çarpma işleminde ise çarpıldığı sayıyı "yok etme" yani sıfırlama özelliğine sahiptir.

Germanik kökenli dillerde "Gece"* anlamına gelen "Nacht" ( alm. ) ve "Night" ( ing. ) kelimeleri ile "Yokluk, Hiçlik, Olmazlık, Görünmezlik" anlamlarını temsil eden "Nicht" ( alm. ) ve "Not" ( ing. ) kelimeleri de "Nukta" kelimesi ile ortak kökendendirler. Ayrıca bir noktada toplanma anlamını temsil eden "Düğüm" kelimesinin batı dillerindeki karşılıkları da "Knot" ( ing. ), "Nœud" ( fra. ) ve "Knoten" ( alm. ) olup, bu kelimeler "Nokta" kelimesinin fonetik yansımalarıdır.

* "Gece" kelimesi "Karanlık" anlamını temsil eder ki "Karanlık" da "Yokluk, Görünmezlik" anlamına işaret etmektedir.

Arapça sayı sisteminde 0 sayısı "Nokta" ile simgelenmiştir. 

Tüm maddi ve manevi yaratılışın kökeni de sadece bir "noktadan" ibarettir. Yaratılmış her şey, "sıfır noktası" olarak da ifade edilen o başlangıçtaki noktanın tekrar adetlerinden ( frekanslarından ) oluşmaktadır. Zira harfleri ve sayıları temsil eden şekiller de belirli adetteki noktaların bir araya gelmesiyle tezahür etmektedir.

İncil'in Matta suresinde, tüm yaratılışın "noktalardan" ibaret olduğuna ve her "harfin" de bir nokta niteliğinde olduğuna dolaylı bir ifade ile işaret edilmektedir.

40-Matthew-5-18 Size doğrusunu söyleyeyim, YER ve GÖK ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Yasa'dan ufacık bir HARF ya da bir NOKTA bile yok olmayacak. 

En'am ve Enbiya surelerinin aşağıdaki ayetlerinde de "Habbi" ( Tohum taneleri ), "Neva" ( Çekirdekler ) ve "Ratkan" ( Bitişik ) kelimeleri vasitasıyla "her şeyin tek bir noktanın" açılımından oluştuğuna işaret edilmektedir.

6/95 İnnellahe falikul HABBİ ven NEVA yuhricul hayye minel meyyiti ve muhricul meyyiti minel hayy zalikumullahu fe enna tu'fekun

( TOHUM TANELERİNİ ve ÇEKİRDEKLERİ YARIP AÇAN kesinlikle Allah’tır. O ölüden diriyi çıkarır ve diriden de ölüyü çıkarandır. İşte Allah budur. O halde nasıl döndürülürsünüz? ) 

21/30 E ve lem yerallezine keferu ennes SEMAVATİ vel ERDA KANETA RATKAN FE FETAKNAHUMA ve cealna minel mai kulle şey'in hayy e fe la yu'minun

( O inkar edenler, GÖKLER ve YER kesinlikle BİTİŞİKLERKEN ONLARI AYIRDIĞIMIZI ve diri olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmüyorlar mı? Artık inanmazlar mı? ) 

Yukarıdaki 21/30 kodlu ayette tasvir edilen "göklerin ve yerin bitişiklerken ayrılmaları" durumu, evrenin oluşumunu "bir noktadan yayılım" olarak tanımlayan "Big Bang" ( Büyük Patlama ) teorisi ile uyum arzetmektedir.

Yaratılıştaki en küçük birim olarak bilinen ve "nokta" addedilen "Atom" kelimesinin kökeninde de Arapça "Adem" ( Yokluk ) kelimesi bulunmaktadır. Zira yapılan detaylı laboratuar incelemeleri atomun içeriğinin "boşluk, yokluk" olduğunu ortaya koymaktadır.

Arapçada "Atom" kelimesinin karşılığı "Zerre" kelimesi olup, bu kelimenin kökü ise "Zer'" ( Tohumlama ) kelimesidir. "Zerre" kelimesi ayetlerde "yaratılmış en küçük olgu" anlamında yer almaktadır.

4/40 İnnellahe la yazlimu MİSKALE ZERRAH ve in teku haseneten yudaifha ve yu'ti min ledunhu ecran azima

( Kesinlikle Allah ZERRELERİN AĞIRLIĞI ÖLÇÜSÜNDE dahi zulmetmez. Eğer iyilik olursa onu kat kat artırır ve indinden büyük ödül verir. )

10/61 Ve ma tekunu fi şe'nin ve ma tetlu minhu min kur'anin ve la ta'melune min amelin illa kunna aleykum şuhuden iz tufidune fih ve ma ya'zubu an rabbike min MİSKALİ ZERRATİN FİL ERDİ VE LA FİS SEMAİ ve la asğara min zalike ve la ekbera illa fi kitabin mubin

( Ve ne iş içinde olursan ol, Kur'an'dan ne okursan oku, siz ona dalmışken, üzerinize şahitler olacağımız iş haricinde iş yapmazsınız. YERDE VE GÖKTE ZERRELERİN AĞIRLIK ÖLÇÜSÜNDEN hiçbir şey Rab’binden kaçamaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü apaçık kitapta olması haricinde yoktur. )

"Yokluk" anlamına gelen ve "Atom" kelimesinin de kökeni olan "Adem" ( ءَدَمَ ) kelimesi ile isim olan "Âdem" ( ءَادَمَ ) kelimesi etimolojik olarak ortak kökene haizdirler. "Âdem" kelimesinin ve "Zerre" ( Atom ) kelimesinin kökü olan "Zer" ( ذَر ) kelimesinin ebced değerlerinin aynı ( 9 )  olması da konu bağlamında dikkat çekmektedir.

Âdem ... Elif 1 + Dal 4 + Mim 40 = 45 ... 4+5 = 9

Zer ... Zel 700 + Ra 200 = 900 ... 9

Monday, April 22, 2024

Ahmed ... Rab'bin ismiyle gelen!?

"Hamd" ( Övgü ) kökünden türeme olan "Ahmed" ( أحْمَدُ ) ( Çok övülesi, Çok öven ) kelimesinin ebced değeri 53* olup, bu sayının nümerolojik değeri 8'dir.

* Elif 1 + Ha 8 + Mim 40 + Dal 4 = 53 ... 5+3 = 8

"Ahmed" kelimesi sadece Saff suresinin aşağıdaki ayetinde 35. kelime olarak geçmektedir. ( 35 ... 3+5 = 8 )

61/6 Ve (1) iz (2) kale (3) is (4) ibnu (5) meryeme (6) ya (7) beni (8) israile (9) in  (10) ni (11) resulu (12) allahi (13) iley (14) kum (15) musaddikan (16) li (17) ma (18) beyne (19) yedey (20) iye (21) min (22) el (23) tevrati (24) ve (25)

mubeşşiren (26) bi (27) resulin (28) ye'ti (29) min (30) ba'di (31) i (32) ismu (33) hu (34) AHMEDU (35) fe (36) lemma (37) cae (38) hum (39) bi (40) el (41) beyyinati (42) kalu (43) haza (44) sihrun (45) mubin (46) 

( Ve zamanında Meryem oğlu İsa "Ey İsrailoğulları, kesinlikle ben size, Tevrat'tan o benden öncekini doğrulayıcı ve benden sonra ismi AHMED olarak gelecek olan resulü müjdeleyici olarak Allah’ın resulüyüm. Böylece onlara açık deliller ile geldiğinde "Bu apaçık sihirdir." dediler. )

Mesih İsa'nın söyleminden oluşan ve çoklu anlamlara haiz olan İncil'in Matta suresinin 23-39 numaralı ayetinde Hz. İsa hem kendisine, hem de kendisinden sonra gelecek olan Hz. Muhammed'e mi işaret etmektedir?

40-Matthew-23-39 Size şunu söyleyeyim: 'RAB'BİN İSMİYLE GELEN kutsanmıştır!' diyeceğiniz zamana dek BENİ BİR DAHA GÖREMEYECEKSİNİZ." 

Hz. Muhammed'in ismi olan "Ahmed" kelimesi Allah'ın isimlerinden biri olan "Hamid" ( Övülmüş, Övülesi ) kelimesinden türemiştir. Dolayısıyla Hz. Muhammed esasen "Allah'ın ismiyle" veya İncil ayetindeki ifadeyle "Rab'bin ismiyle" gelmiştir. 

Yukarıdaki İncil ayetinde Mesih İsa'yı "tekrar görmenin" yani büyük döngü sonunda Mesih İsa tesirlerini ( sonsuz yaşam tesirleri )  hissetmenin yegane yolunun Hz. Muhammed'in Allah'ın nebi resulü olduğuna inanmak olduğu bildirilmekte gibidir. Aşağıdaki nümerolojik durum da konu bağlamında teyid niteliğindedir.

- İncil ayetinin numarası olan 23-39 kodundaki sayıların nümerolojik değerleri 5 ve 3 olup ortaya 53 ( 5+3 = 8 ) sayısı çıkmaktadır ki bu sayı "Ahmed" kelimesinin ebced değeridir. 

- Ayrıca Saff suresinin yukarıdaki ayetindeki "Ahmed" kelimesinin sıra numarası da 35 olup, yine 3 ve 5 sayıları ve 8 ( 3+5 = 8 ) nümerolojisi tezahür etmektedir.

Mesih. İsa'ya imanın, mümin olmanın gereği olduğu Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir.

4/159 Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka O'na ( Mesih İsa ) inanacaklardır. Ayağa kalkış gününde O, onlara şahit olur. 

Mesih İsa'nın, kendisine inananlara, ölümleri sonrasında şahitlik etmesi, "Mesih İsa'nın tekrar görülmesi", "Mesih İsa'nın ikinci gelişi" anlamlarını temsil ediyor olması kuvvetle muhtemeldir. 

Zavallı Şeyler!

Hollywood ( Kutsal Orman / Kutsal Tahta ) isimli satanik tarikatın asli işlevinin, küreselcilerin satanizm anlayışının yani insanların veya cinlerin Allah'a şirk koşulmasına dayalı Tek Dünya Devleti ( yeni Babil ) hedefinin kitlesel telkinini yapmak ve toplumu bu yönde kodlamak olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti.

Hollywood tarafından her yıl organize edilen Oscar sinema ödülleri, güncel küresel gündemin iletişimini, küreselcilerin kriterlerine göre, en etkin şekilde yapan filmlere verilmektedir. Bu noktada filmin, kitleler tarafından beğenilip, beğenilmemesinin hiçbir önemi bulunmamakta olup, tek kriter önceden belirlenmiş mesajların verilip verilmemesidir. Bu çerçevede "IMDB Puanı" olarak bilinen skorlama sistemi de, hangi filmin izlenmesi isteniyorsa o filme en yüksek puanın verilmesi esasına dayanmaktadır. 

2023 yılında "Poor Things" ( Zavallı Şeyler ) isimli film "11" dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve 4 dalda Oscar ödülü kazanmıştır. 

Yoğun ve açık cinsellik sahneleri içeren filmde, kocasının yaşattığı esaret hayatından kurtulmak için intihar eden ve ölmek üzereyken GODwin Bexter isimli marjinal bir cerrah tarafından beyni çıkarılarak yerine hamile olduğu çocuğun beyni konan ve tekrar hayata döndürülen Bella isimli bir  kadının "yeni yaşam deneyimi" konu edilmektedir. 

1- Kadının yeni bir hayata başlaması ve her şeyi yeniden öğreniyor olması, küresel Great Reset ( Büyük Sıfırlama ) kavramına ve Yeni Dünya Düzeni'nde yeniden zihinsel formatlamaya maruz bırakılmak istenen insanlığa işaret etmektedir.

2- Filmin ismi olan "Zavallı Şeyler" ifadesi de batınen, Yeni Dünya Düzeni kapsamında nesneleştirilerek ( "şey"leştirilerek ) küresel şeytanların tam tahakkümü altına girmesi hedeflenen "insanlığı" temsil etmektedir. ( Dijital teknoloji vasıtasıyla insanın, IOT ( Internet of THINGS/ ŞEYLERİN Interneti ) kapsamındaki bir "Şey" haline dönüştürülmesi hedefi de filmin ismiye uyum arzetmektedir. )

3- Bir insanın beyninin bir başka insan beyniyle ikame edilmesi ( beyin nakli ) ile de "bedene ruh transferi" kavramına ve sözde "insanın da insan yaratabildiği" mesajına vurgu yapılmaktadır. 

4- İnsanın, insan yaratabilmesi teması vasıtasıyla da "insanın Tanrı olabilmesi" yönünde şirk telkininde bulunulmaktadır. Zira Bella, "babası" addettiği cerrahı "God" ( Tanrı ) olarak çağırmaktadır ki cerrahın ismi de zaten "God" kelimesini içermektedir. Aşağıdaki sahne görsel ve repliksel olarak bilinçaltına uygunsuz mesaj vermektedir.

5- Bella'nın sözde hayat deneyimlerinin sadece "cinsellik deneyimlerinden" ( eşcinsellik dahil! ) ibaret olacak şekilde tasvir edilmesi ve nihayet Bella'nın bir genelev fahişesine dönüşmesi de toplumdaki ahlaki değer anlayışının yeniden şekillendirilmesi, ahlaki değer kalıplarının yıkılması mesajını vermektedir. Zira filmin sonundaki bir sahnede Bella ve Bella ile evlenmek isteyen asistan doktor arasında aşağıdaki diyalog dikkat çekmektedir. 







Sunday, April 21, 2024

Körler, Sağırlar, Dilsizler ... Hipnozdakiler

Kökeni Grekçedeki "Hupnos" ( Uyku ) kelimesi olan "Hipnoz" kelimesi psikolojide "Çevresel farkındalığın kaybolduğu, dış telkine yatkınlığın oluştuğu yapay uyku hali" ifadesini tanımlayan kavram olarak kullanılmaktadır. 

Hipnoz hali, süjenin hipnoza meyilli ve istekli olması yani dış telkinlere açık bir ruhsal / zihinsel yapıya sahip olması durumunda tezahür edebilmektedir. Hipnoz ile telkin ve zihin programlama operasyonunun temelini, bir kodlama niteliği arzeden çoklu kelime tekrarları vasıtasıyla idrak mekanizmasının blokajı ( süjenin kontrolünden çıkarılması ), zihnin istenen  şekilde yeniden kodlanması ve dışarıdan kontrol edilebilir hale getirilmesi oluşturmaktadır. Bir başka deyişle hipnoz ile telkin operasyonu süjenin akletme yeteneğinin bloke edilmesi olarak da tanımlanabilmektedir. Bir olgunun, görsel veya işitsel olarak çoklu tekrarına maruz kalınmasının belirli bir süre sonra bilinçaltında kodlanmaya, programlanmaya ve dışarıdan kontrol edilebilir hale gelmeye vasıta olduğu bilinen bir gerçektir. Hipnotik telkin operasyonunun diğer isimleri de konuşma dilinde ve ayetlerde de yer alan "Sihir"*, "Büyü" kelimeleridir. ( * "Sihr" kelimesinin kök anlamı "Buyruğa alma" olup, bu anlam hipnoz ile zihin kontrolünü net olarak tanımlamaktadır. )

Hipnoz metoduyla süjeye, alışkanlıklarının terkettirilebildiği, değer yargılarının ve olgulara yönelik algılarının ve duygularının değiştirilebildiği, hedeflenen düşünce, tutum ve davranış moduna girmesinin sağlanabildiği bilinmektedir. Bu hususa ilişkin birçok örnek kaynaklarda yer almaktadır.

İnsanların negatif nitelikli algı, duygu, düşünce ve tutum kalıplarına hapsedilmesi ve gerçekten uzaklaştırılması yoluyla tesis edilmiş olan seytani küresel tahakküm sisteminin temelinde de "kitlesel hipnoz operasyonu" ( algı operasyonu ) bulunmaktadır.  

Bu çerçevede, kabul edilegelmiş, normlaştırılmış, usül haline getirilmiş ve insanların olağan olarak kabullenmeleri sağlanmış birçok husus esasen insanın öz yapısına ve olması gerekene ters ve yanlıştır. Bu hususların detayları evvelki bölümlerde defaatle incelenmiştir.

Çok tekrarlı iletişime dayanan hipnotik telkinin en açık örneklerine ticaret ve siyaset ortamında şahit olunmaktadır. Misalen reklamlar, nimetin bir zümre tarafından gasp edilerek insanlara şirketler vasıtasıyla satılmasını normlaştırmış şeytanların, insanlık üzerinde uyguladığı bir hipnoz operasyonudur. Keza "Marka" kavramı da adeta insanların bağlanması istenen bir "put" niteliğindedir. Şirketlerin tiyatrosundan ibaret olan siyasette de yegane teknik çok tekrarlı kitlesel hipnozla telkin ve vaade dayalı ikna uygulamasıdır.

Kur'an ayetlerinde "hipnoz" halini tasvir eden ifadeler "Sağırlar, Dilsizler, Körler" ve "Sihirlenmişler" ifadeleriyle temsil edilmektedir.

2/18 Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar dönmezler. 

2/171 Ve o inkar edenlerin misali, çağrı ve bağırma haricindekini duymamasından dolayı  o haykıranın misali gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar akıl etmezler.

8/22 Kesinlikle debelelenlerin en kötüleri Allah’ın indinde sağırlar ve akıl etmeyen dilsizlerdir. 

Yukarıdaki ayetlerde zikredilen "Sağır, dilsiz, kör" sıfatları, idrak mekanizması bloke olmuş ve dolayısıyla akletme yeteneğini yitirerek gerçekten uzaklaşmış olanları tanımlamaktadır.

23/89 "Allah için." diyecekler. De ki: "O halde nasıl sihirlenirsiniz?"  

Hipnotik esaret tuzağına düşmemenin yolu ise şüphe, korku ve cehalet üçgeninin dışına çıkmakla yani ilimle mümkün olabilmektedir.

11/17 ...  O halde ondan ŞÜPHE İÇİNDE OLMA. Kesinlikle o Rab’binden gerçektir ve lakin insanların çoğunluğu inanmazlar.

3/175 Kesinlikle bu size ŞEYTANDIR. Dostlarını korkutur. O halde, eğer inananlar iseniz, ONLARDAN KORKMAYIN da benden korkun.

6/35 .... O halde kesinlikle CAHİLLERDEN OLMA.

Monday, April 15, 2024

Gece nimeti, Sekinet ve 7

"Gece" vakti, göksel frekansların muhtelif kozmik blokajlardan arınmış şekilde en etkili olarak iletilebildiği döngüdür. Dinginliğin hakim olduğu bu döngüde insanın algı seviyesi yükselmekte, öğrenme ve ilmi gelişim kapasitesi maksimize olmaktadır. Dolayısıyla gecenin, "oldurmaya", "olgunlaşmaya" ve "tamamlanmaya" vasıta olan bir nimet olduğu ifade edilebilir.

Kur'an'ın "Leyletel Kadr" ( Kadir Gecesi ) olarak tanımlanan zaman diliminde indirilmeye başlanmış olması da yukarıda belirtilen hususlarla uyum arzetmektedir. "Kadir" suresinin numarası olan 97 sayısının nümerolojik değerinin 7 ( 9+7 = 16 ... 1+6 = 7 ) olması da, yukarıda belirtildiği üzere "döngü sonu", "tamamlanma" ve "olgunlaşma" kavramlarıyla nümerik uyum arzetmektedir. Ayrıca "Kadir" kelimesinin ebced değeri 304 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 7 ( 4+0+3 = 7 )'dir.

97/1 Kesinlikle biz onu ( kur'an'ı ) KADİR GECESİNDE indirdik.

97/2 Ve KADİR GECESİNİN ne olduğunu sana ne bildirir?

97/3 KADİR GECESİ bin aydan daha hayırlıdır.

97/4 Melekler ve ruh, Rab’lerinin izni ile ONUN içinde her işten inerler.

97/5 O tanyerinin ağarmasına, şafakın doğuşuna kadar selamdır, emniyettir.

"Leyl" ( Gece ) kelimesinin ebced değeri de 70 ( Lam 30 + Ya 10 + Lam 30 = 70 )'dir.  Zikir frekansına işaret eden 70 sayısının "tamamlama", "oldurma", "gerçekleştirme" sayısı olduğu Tevbe suresinin aşağıdaki ayetinde tersten misalleme yoluyla bildirilmektedir. 

9/80 Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için YETMİŞ KERE af istesen de Allah onlara af eylemeyecektir.

Allahu Teala'nın "oldurma, yaratma" emrini temsil eden "Kun" ( Ol ) keimesinin ebced değeri de 70 ( Kef 20 + Nun 50 = 70 )'dir. 

"Kur'an" kelimesi Kur'an'da 70 kere tekrarlanmaktadır.

İlimde ve imanda derinleşmek isteyen inananların az uyumaları ve gece vakitlerinde duaya kalkarak kur'an okumaları gerektiği de ayetlerde bildirilmekte ve ayrıca Hz. Musa'nın kırk gecelik ilim sürecinden de bahsedilmektedir. En'am suresinin 96. ayetinde gecenin "Sekinet" olduğu bildirilmektedir. Ayetlerde "Tabuti sekine" ve "Kalbe sekinet indirilmesi" ifadelerinde yer alan "Sekinet" kelimesi ilahi kozmik plandan ilim transferini yani vahiy mekanizmasını tanımlayan bir kelimedir. "Sekinet" kelimesi "Yerleşme, Yerleştirme" anlamlarına gelmekte olup, "ilmin kalbe yerleştirilmesi" ifadesiyle uyum arzetmektedir. ( Mesken, İskan ve Sakin kelimeleri de ortak SKN kökündendirler. )

"Sekinet" kelimesinin "İlim" anlamını temsil ettiği aşağıdaki ayetlerin kodlarındaki rakamların toplamlarının nümerolojik değerleri 7'dir. ( 2/248 ... 16 ... "7" ve 48/4 ... 16 ... "7" )

2/248 Ve habercileri onlara, "O'nun mülkünün, hükümdarlığının ayeti, size içinde Rab’binizden SEKİNET olan, Musa’nın ve Harun’un ailesinin terkettiklerinden bakiye olan tabutla gelmesidir. Onu melekler taşıyacaktır. Eğer inananlarsanız, bunun içinde kesinlikle size ayet vardır." dedi.

48/4 İnananların inançlarını inançlarıyla artırmak için kalplerinin içine SEKİNETİ indiren O'dur. 

Gece duasına ve okumasına işaret edilen ayetler;

2/51 Ve zamanında Musa’ya kırk GECE vaad ettik.

7/142 Ve Musa'ya otuz GECE vaad ettik ve onu on ile tamamladık. Böylece Rab’binin zamanı kırk GECEYE tamamlandı.

3/113 Kitap sahiplerinden olanlar eşit değillerdir. Ayakta duran, doğru topluluk vardır ki, Allah’ın ayetlerini GECENİN geç vakitlerinde, yere kapanarak OKURLAR.

76/26 Ve GECEDEN O’na yere kapan ve geceleyin onu uzunca öv.

89/2 Ve on GECE,

Monday, April 8, 2024

Cehennem içecekleri?!

Cennet ( Örtülme, Korunma, Kaplanma, Gizlenme ) ve Cehennem ( Yakıcı, Sıcak ) kelimelerinin esasen "mekândan" ziyade "ruhsal hali" tasvir eden kavramlar olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. Bu kavramların "mekân" olarak düşünülmesi durumunda ise Dünya olarak bilinen kaba madde planının insanlar tarafından farkedilemeyen veya "farkedilmek istenmeyen" Cehennem olduğu da en aşağıda linki bulunan bölümde incelenmişti.

Ayetlerdeki Cennet ve Cehennem tasvirleri, içerdikleri teşbih ve sembolizm vasıtasıyla esasen insanların sürekli şahit oldukları gerçeklere ışık tutarak onları, içinde bulundukları hal ve mekân konusunda farkındalığa çağırmaktadır.

Bu bağlamda, Cehennem tasvirleri arasında yer alan "cehennem içeceği" kavramını temsil eden sembolik nitelemeler olan "Main sadid" ( İrinli su ), "Hamim" ( Sıcak, Kaynar, Yakıcı ) ve "Ğassak" ( İçilemez Soğuk sıvı ) kelimeleri, küresel şeytanların Rab'be "şirk" koşma merkezleri olan "şirketleri" kanalıyla, "içecek" olarak insanlara sundukları sağlığa zararlı "sıvılara" işaret etmekte gibidirler. 

14/16 Min (1) verai (2) hi (3) CEHENNEMU (4) ve (5) YUSKA (6) min (7) MAİN (8) SADİD (9) 

( Onun ardından CEHENNEMDİR ve irinli SUdan SULANIR, İÇİRİLİR. )

38/57 Haza (1) fe (2) li (3) yezuku (4) hu (5) HAMİMUN (6) ve (7) ĞASSAK (8) 

( Budur. O halde onu tatsınlar. KAYNAR SUYU ve İÇİLEMEZ SOĞUK İRİNİ. )

Temeli gazlı su olan söz konusu sıvılar yüksek seviyede asidik nitelik ( pH 3 ) arzetmektedir. Asidin, yukarıdaki ayetlerle uyumlu olarak "kaynatma, yakma" etkisi mevcuttur. İçeriklerindeki yüksek seviye şeker veya yüksek fruktozlu mısır şurubu, fosforik asit ve kafein ise sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan maddelerdir. Bu etkiler obezite, diyabet ( insülin direnci ), kardiyovasküler sorunlar, kalp hastalığı, uykusuzluk, asabiyet, metabolik sendrom olarak sıralanmaktadır.

Bu kapsamda semantik ve nümerik tespitlere konu olan bazı bilgiler şöyledir.

Küresel bazda, yoğun medya telkini vasıtasıyla yapılan zihin programlama ( kodlama ) sonucunda neredeyse suya tercih edilir hale gelmiş bir içecek olan "Coca Cola"'nın ilk tanıtımı 08.05.1886'da yapılmıştır. Bu tarihi oluşturan rakamların toplamı olan 36 ( 0+8+0+5+1+8+8+6 = 36 ) sayısının nümerolojik değeri 9'dur. Ayrıca 36 sayısındaki 3 ve 6 rakamları üç adet 6 rakamına yani 666 sayısına işaret etmekte gibidir.

Logodaki iki büyük "C" harfinin uçları "ejderha kuyruğu" gibi uzatılmış olup, ikinci büyük "C" harfinin alt ve üst kısmında "6" sembolizmi yer almaktadır. Yukarıda yer alan iki ayetteki "Yuska" ( İçirilir, Sulanır ) ve "Hamim" ( Kaynar, Kaynayan, Sıcak ) kelimelerinin sıra numaraları da 6'dır.

Mısırlı müftü Hasaneyn el Mahluf 11.09.1951 yılında Coca Cola için helal fetvası vermiştir. Anılan tarihi oluşturan rakamların toplamı olan 27 ( 1+1+0+9+1+9+5+1 = 27 ) sayısının nümerolojik değeri yine 9 sayısını vermektedir. Ayrıca fetvanın günü ve ayı, küresel şeytani operasyonların sembolü olan 9/11 kodunu içermektedir.

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Coke_Fatwa#:~:text=On%20September%2011%2C%201951%2C%20an,were%20permissible%20under%20Islamic%20law.

Kur'an'da "cehennem içeceği" kavramından "Main sadid" teşbihiyle ilk kez bahsedilen yukarıdaki ilk ayette 9 kelime bulunması ve ayetin son kelimesi olan "Sadid" ( صَدِيدٍ ) ( İrin ) kelimesinin ebced değeri olan 108 sayısının nümerolojik değerinin 9 ( 1+0+8 = 9 ) olması da dikkat çekmektedir.

Ayrıca yukarıdaki ikinci ayetin son kelimesi olan "Ğassak" ( غَسَّاقٌ ) ( İçilemez ve soğuk olan, İrin ) kelimesinin ebced değeri olan 1161 sayısının nümerolojik değeri de 9 ( 1+1+6+1 = 9 )'dur.

Anılan şirketin, "Monster" ( Canavar ) isimli bir başka "içecek" şirketinde de ortaklığı bulunmaktadır. Bu şirket "Monster" ve "Burn" ( Yak, Yan ) markalı "içecekleri" piyasaya sürmüştür.

Logosu, Aramik alfabedeki üç adet "Vav" ( 𐡅 ) harfinden oluşan "Hell" ( Cehennem ) markalı sıvı da kendinden tanımlı diğer bir "cehennem içeceği"dir. "Vav" ( 𐡅 ) harfinin sıra değeri 6 olup, üç adet "Vav" harfi 666 sayısını oluşturmaktadır ki bu sayı İncil'in Vahiy bölümündeki 18 ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 ) numaralı ayette "Canavarın sayısı" olarak tanımlanmaktadır.

66-Vahiy-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, CANAVARIN SAYISINI hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTI YÜZ ALTMIŞ ALTI'dır. 

"Hell" içeceğini üreten şirketin sahiplerinin isimleri "Ernő BARABÁS Jr." ve "Zsolt BARABÁS"'tır. Yine İncil'in Matta suresinde, inkarcı zalimlerin Mesih İsa'ya tercih ettikleri azılı mahkumun isminin "Barabbas" olması da ilahi nizamın batıni bir kodlaması, bir işareti niteliğindedir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/03/dunyann-gercek-yuzu-cehennem.html


Friday, April 5, 2024

"İşta sana anahtar!"

Kur'an'ın ilk suresi olan "Fatiha" ( Açılış ) suresi ve "Mefatihul gayb" ( Gaybın anahtarları ) ifadesinin yer aldığı tek ayet olan En'am suresinin 6/59 kodlu ayeti halden hale geçiş "anahtar"ı niteliğinde olan 7, 9, 11 sayıları ve İkili Yedi ifadesi açısından dikkat çekmektedir.

1/1 Bi (1) ismi (2) allah (3) er (4) rahman (5) er (6) rahim (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) allahi (4) rabbi (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. )

- Fatiha suresinin 1/1 kodlu ilk ayetinde 7 kelime bulunmaktadır. ( 11 ve 7 ... İkili Yedi ve 9 ( 1+1+7 = 9 )

- Fatiha suresinin ilk iki ayetinde 7'şer kelime bulunmaktadır. ( İkili Yedi )

- Fatiha suresinde 49 kelime bulunmaktadır. ( 7x7 = 49 ... İkili Yedi )

- İlk iki ayet heceleme itibarıyla da 9 ve sayılarını barındırmaktadır.

1/1 Bis 1 mil 2 la 3 hir 4 rah 5 ma 6 nir 7 ra 8 him 9

1/2 El 1 ham 2 du 3 lil 4 la 5 hi 6 rab 7 bil 8 a 9 le 10 min 11

"Gayb" kelimesi "Bilinmeyen, Yokluk" anlamlarını temsil etmekte olup, En'am suresinin 6/59 kodlu ayetinde "Bilinmeyen"in "Anahtarları" olduğu bildirilmekte ve dolaylı olarak Kur'an'daki "harf, kelime ve sayılara" dikkat çekilmektedir.

6/59 VE (1) İNDE (2) HU (3) MEFATİHU (4) EL (5) GAYBİ (6) LA (7) YA'LEMU (8) HA (9) İLLA (10) HU (11) ve (12) ya'lemu (13) ma (14) fi (15) el (16) berri (17) ve (18) el (19) bahr (20) ve (21) ma (22) teskutu (23) min (24) verakatin (25) illa (26) ya'lemu (27) ha (28) ve (29) la (30) habbetin (31) fi (32) zulumati (33) el (34) erdi (35) ve (36) la (37) ratbin (38) ve (39) la (40) yavisin (41) illa (42) fi (43) kitabin (44) mubin (45) 

( VE GAYBIN ANAHTARLARI O'NUN İNDİNDEDİR. ONLARI O'NDAN BAŞKASI BİMEZ. Karada ve denizde ne varsa bilir. Yaprak düşmez ki O onu bilmesin. Toprağın karanlıklarında ne bir tohum tanesi, ne yaş, ne de kuru bir şey yoktur ki apaçık kitabın içinde olmasın. )

- Ayetin ilk cümlesi olan "Ve indehu mefatihul gayb" ( Ve gaybın anahtarları O’nun indindedir. ) cümlesinin ebced  değeri 1701'dir. Bu sayı hem İkili Yedi ( 11 ve 7 ) ifadesini içermekte, hem de nümerolojik olarak 9 sayısını temsil etmektedir. ( 1+7+0+1 = 9 )

- Ayette 45 ( 4+5 = 9 ) kelime bulunmaktadır.

- Ayetin kodunda ( 6/59 ) da 11 nümerolojisi mevcuttur. 6/59 ... 6 ve 5 ( 5+9 = 14 ... 5 ) ... 6+5 = 11

- Ayetin ilk cümlesi 6 kelimeden, ikinci cümlesi ise 5 kelimeden oluşmaktadır. ( 6+5 = 11 )

- Ayetin numarasının nümerolojik değeri ile ayetin ilk cümlesindeki kelime adedinin toplamı da 11 sayısını vermektedir. ( 5+9 = 14 ... 1+4=5 ve 6 ... 5+6 = 11 ) 

Cinn suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde Allahu Teala'nın, "Gayb ilmini" sadece razı olduğu resullerine açtığı bildirilmekte olup, bu ayet ikilisinde de 9, 11 ve İkili Yedi nümerolojisi mevcuttur.

72/26 ALİMU (1) EL (2) ĞAYBİ (3) fe (4) la (5) yuzhiru (6) ala (7) ĞAYBİ (8) hi (9) ehaden (10) 

( GAYBI BİLENDİR. GAYBINI hiçbir kimseye açıp meydana çıkarmaz. )

72/27 İLLA (1) MEN (2) İRTEDA (3) MİN (4) RESULİN (5) fe (6) inne (7) hu (8) yesluku (9) min (10) beyni (11) yedey (12) hi (13) ve (14) min (15) halfi (16) hi (17) rasaden (18) 

( RESULDEN O RAZI OLDUĞU HARİÇ. Kesinlikle O, önünden ve arkasından gözetleyenler salar. )

- İlk ayette "Gayb" kelimesi iki kere zikredilmekte olup, bu kelimenin sıra numaralarının toplamı 11 ( 3+8 = 11 ) olmaktadır.

- İlk ayetin sure numarası ( 72 ) ve ayet numarası ( 26 ) ile ayetteki kelime adedinin ( 10 ) toplamı iki adet 9 tezahürüne vasıta olmaktadır.

72 ve 36 ( 26+10 ) .... 9 ve 9

- İkinci ayetin sure numarası ve ayet numarası ( 72/27 ) 2 ve 7 sayılarından oluşmaktadır. Bu durum hem iki adet İkili Yedi, hem de iki adet 9 ( 7+2 veya 2+7 ) tezahürüne vasıta olmaktadır.

Yaşamındaki ve eserlerindeki semantik ve nümerik nitelikler itibarıyla ezoterik bir fenomen izlenimi veren Barış Manço'nun "Anahtar" isimli şarkısı, bu şarkının sözlerinde "Bilmece" ( Gayb! ) kelimesinin ve "İşte sana anahtar" ifadesinin geçmesi ve "Bilmece" olarak nitelenen kelime grubunda 9 nümerolojisi bulunması konu bağlamında uyum arzetmektedir. 

"BEŞ Akif BİR saat kulesi

İKİ kule BİR Fatih

BEŞ Fatih BİR Mevlana

İKİ Mevlana BİR Sinan"

5+1+2+1+5+1+2+1 = 18 ... 1+8 = 9

Not: Takdir edileceği üzere "Anahtar" şarkısı örneğinin verilmesinin amacı, ismi anılan sanatçıya herhangi bir ulvi ve kudsi anlam yükleyip ayrıştırmak olmayıp sadece eserdeki semantik ve nümerik yapıya dikkat çekmektir. Zira yüce Rab'bin tesis ettiği ilahi kozmik sistem muhtelif vesilelerle her insanı kelimesel ve sayısal iletişim için vasıta kılmaktadır. Dolayısıyla, ayetlerdeki semantik ve nümerik kodlarla uyumlanma ( senkronizasyon ) esasen herkesin hayatında sürekli tezahür etmektedir. Mesele bunların farkedilebilmesi meselesidir. ( Anılan sanatçının yüksek bir farkındalık seviyesinde olduğu, ezoterizme olan ilgisi ve edindiği ilmi eserlerine yansıtığı da bilinmektedir. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/08/hece-olcusu-hurufu-mukatta-ve-fatiha.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/01/bars-manconun-numerolojik-gizemi.html?m=1

Thursday, April 4, 2024

Hacc ile halden hale geçiş ve 11

"Hacc" ( حج ) kelimesi, genel anlam olarak "kutsal mekan ziyareti" ( Örnek: Ka'be ziyareti ) anlamında kullanılıyor olsa da kök anlam itibarıyla "Bir şeyin etrafında dolanma, Dönme, Bir yerden bir yere intikal, Geçiş" anlamlarını içermektedir. İbranicedeki "Hag" ( Dolanma, Dönme ) ve İngilizcedeki "Hug" ( Sarılma, Kucaklama ) kelimeleri de ortak HC / HG kökündendir. 

Hacc, fiziksel mekan değişimine dayalı bedensel bir eylem olmakla birlikte, ifası esnasında ruhsal değişim ve halden hale geçiş vasıtası da olan bir fenomendir. Zira Ka'be ziyareti kendilerine nasip olmuş inananlar, ziyaretleri esnasındaki ruhsal durumlarını "yoğun heyecan" ve "mutluluk" olarak tarif etmektedirler. Zira hacıların, Ka'be ziyareti esnasında "ağladıkları" sıkça görülmektedir. Bu durum, yoğun duygusal değişimden ve ruhsal halden hale geçişten kaynaklanmaktadır. 

"Hacc" kelimesi, nümerik yapısı ve Kur'an'daki tekrarlanma durumu itibarıyla, halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısıyla uyum arzetmektedir.

- "Hacc" ( حَجِّ ) kelimesinin ebced değeri 11'dir. ( Ha 8 + Cim 3 = 11 )

- "Hacc" kelimesi Kur'an'da 11 kere tekrarlanmaktadır.

Tablodaki sıralama, "Hacc" kelimesinin farklı telaffuzlarının alfabetik sıralamasına göredir.

- "Hacc" kelimesinin geçtiği ayetlerin sure numaralarının toplamı olan 65 sayısının nümerolojik değeri 11'dir.

- "Hacc" kelimesinin geçtiği ayetlerin numaralarının toplamı olan 1575 sayısının nümerolojik değeri ise 9'dur. 9 ve 11 sayıları, boyut portalı açılışı ve halden hale geçişin sembolü olan 9/11 koduna ve 11 sayısına işaret niteliğindedir.

- Kur'an'da "Hacc "kelimesinin isim olarak ilk kez geçtiği ayetin sure numarası 2, ayet numarası 189 ( 1+8+9 = 18 ... 1+8 = 9 )'dur. Bu iki sayının nümerolojik değerlerinin toplamı 11 ( 2+9 = 11 ) olmaktadır.

Wednesday, April 3, 2024

Hurufu mukatta ve 19 kodu

Hurufu mukattayı "Kitabın ayetleri" yani Kur'an'ın kodları olarak niteleyen ilk cümle, 10. sure olan Yunus suresinin ilk ayetinde yer almaktadır. 

10/1 Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) kitabi (7) el (8) hakim (9) 

( Elif lam ra. Bunlar hakim kitabın

ayetleridir. ) 

"Yunus" ( يُونُس ) kelimesinin ebced değeri olan 126 sayısının nümerolojik değeri 9'dur.

Yunus suresinde 109 ayet bulunmaktadır.

Hurufların zikredildiği yukarıdaki ayette 9 kelime bulunmaktadır.

Ayetin sure numarası ( 10 ) ile ayetteki kelime adedi ( 9 ), 19 sayısına işaret etmektedir.

Ayetin numarası ( 1 ) ile ayetteki kelime adedi ( 9 ) de, 19 sayısına işaret etmektedir.

Ayetin ( الر تِلْكَءَايَاتُالْكِتَابِالْحَكِيم ) ebced değeri 1656 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 9'dur.

Hurufu mukattanın "Kitabın ayetleri" olduğunu bildiren ikinci ayet ise Yusuf suresinin ilk ayetidir. Bu ayetin de numarası 1'dir ve yine 9 kelimeden oluşmaktadır.

12/1 Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) kitabi (7) el (8) mubin (9) 

( Elif lam ra. Bunlar apaçık kitabın ayetleridir. )

Hicr suresinin aşağıdaki ayetinde de aynı mesaj verilmektedir. Ayetin numarası 1 olup, ayetteki "Kur'an" kelimesi 9. kelimedir. Ayette 10 keime bulunmakta olup, bu sayı 1+9 işleminin sonucu ve 19 sayısının nümerolojik değeridir.

15/1 Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) kitabi (7) ve (8) KUR'ANİN (9) mubin (10) 

( Elif lam ra. Bunlar kitabın ve apaçık Kur'an'ın ayetleridir. ) 

Ayrıca ayetin 10 ( 1+0 = 1 ) kelimeden ve 27 ( 2+7 = 9 ) harften oluşması da nümerolojik olarak 19 sayısının tezahürüne vasıta olmaktadır.

Lokman suresinin ilk iki ayetinde de yine aynı mesaj verilmekte ve bu iki ayet  toplam 9 kelimeden oluşmaktadır.

31/1 Elif (1) lam (2) mim (3) 

( Elif lam mim )

31/2 Tilke (1) ayatu (2) el (3) kitabi (4) el (5) hakim (6)

( Bunlar hakim kitabın ayetleridir. )

Kayaların oğlu ...

Son seçim sürecinde, seçime katılan kurumların tanıtım şarkıları arasında Barış Manço'nun "YENİ BİR GÜN"! isimli albümündeki "Anlıyorsun değil mi?" şarkısının uyarlaması da yer almıştır.

İsmini, toplumsal ruh halinin güncel durumunu tasvir eden ve yeni döngü başlangıcını simgeleyen "Yeni Bir Gün" ifadesinden alan albümün 7. sıradaki ( döngü sonunu simgeleyen sayı ) parçasının ismi "2024"'tür. 2024 sayısının nümerolojik değeri olan 8 sayısı ise yeni döngü başlangıcının ve sonsuz döngünün nümerik sembolüdür. 

Dolayısıyla, nümerolojik değeri 7 olan 2023 yılında 100 yıllık döngü sonlanmış, nümerolojik değeri 8 olan 2024 yılında ise yeni bir döngü başlamıştır.

Barış Manço'nun, Cumhuriyet'in 100. yılına, "yeniden doğuş" temasıyla atıfta bulunduğu 2023 isimli albümünde yer alan "Kayaların Oğlu" şarkısının sözlerindeki 1. kelime "1923", 99. kelime ise "2023"'tür. Sayılardan oluşan bu iki kelimenin sıra numaralarının toplamının 100 (  ... 99+1 = 100 ) olması dikkat çekmektedir.

Ayrıca şarkı sözlerinde yer alan ilk  "2023" kelimesinin sıra numarası olan 99 sayısı, Manço'nun vefat tarihini temsil eden 1999 sayısı açısından ve kendisinin de rol aldığı 2023 isimli fotoromandaki kod adı olan "999" sayısı açısından dikkat çekmektedir.

"Kayaların Oğlu" şarkısının sözleri şöyledir.

"1923’ün ılık bir ekim sabahında, 

Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum, 

Toprak anayla kaya babanın oğluyum ben, 

Toprak anam sevgi dolu, bereket dolu, 

Toprak anam sessiz, ama toprak anam dopdolu… 

Toprak anam toprak anam Anadolu, 

Babamsa sağı solu belli olmaz, 

Bir gürledi mi yer yerinden oynar, 

Göğsünde çatırdamalar olurmuş, 

Onun için derdi, onun için sayısız irili ufaklı, 

Kaya parçaları vardır bu topraklarda, 

Ve sen benim oğlum 

Ve sen kayaların oğlu, 

Bu taşı toprağı bir arada tutacaksın, 

Kolay değil kayaların oğlu olmak, 

Kuzeyden esen rüzgara, 

Güneyden gelen kavurucu sıcağa, 

Karşı koruyacaksın onları, 

Kolay değil, kolay değil, 

Kayaların oğlu olmak, 

2023’ün ılık bir ekim sabahında, 

Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım, 

Ve sanki yüz yıllık ulu bir çınar gibi, 

Kök salmaya başladım o sabah, 

Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır, 

Durmakta olan diğer çınarları fark ettim, 

Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi, 

Ve asırlık çınarlar beni de aralarına aldılar, 

Ve 2023’ün ılık bir ekim sabahında, 

Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu, 

Beraberce seyre koyulduk."

Kur'an'da, "Asr" ( Devre, Döngü, Asır, Yüzyıl ) kelimesi ilk ve son kez Asr suresinin ilk ayetinde yer almaktadır.

103/1 Vel ASR

( Ve döngü / ASIR )

Ayetin ( وَالْعَصْرِ ) ebced değeri olan 397 sayısının nümerolojik değeri 1'dir. 1 sayısı, bir asırdaki yıl adedini temsil eden 100 sayısının da nümerolojik değeridir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/01/bars-manconun-numerolojik-gizemi.html?m=1


Tuesday, April 2, 2024

Seçimle gelen kolektif halden hale geçiş?!

Her zaman olduğu gibi bu bölümde de, doğrudan ve dolaylı olarak herhangi bir görüşü veya düşünsel yaklaşımı telkin etme, bir şahsı veya kurumu öne çıkarma niyeti söz konusu olmayıp sadece objektif bir yaklaşımla, veriler üzerinden semantik ve nümerik tespit yapılmaya çalışılmıştır. Bu husus önemle arzedilir.

Takip edenlerin bildiği üzere, bu blogdaki yazılarda 11 sayısına ve bu sayının simgelediği kavramlardan olan "halden hale geçiş" ve "yeni döngü başlangıcı" kavramlarına sıkça değinilmekte, ayetlerden, bilimsel olgulardan ve olaylardan örnekler verilmektedir. Bilindiği üzere "halden hale geçiş" ve "yeni döngü başlangıcı" kavramları, "kötüden iyiye geçişi / değişimi" temsil edeceği gibi "iyiden kötüye geçişi / değişimi" de temsil edebilmektedirler. 

Son yapılan ve vatana, millete hayırlı olması temenni edilen yerel seçimlerin sonuçları, toplumda düşünsel bir değişimin, ruhsal bir halden hale geçişin vuku bulduğu yönünde izlenimler oluşturmaktadır.

Yerel seçimlerde önemli bir il olan ve ülke geneline tesiri büyük olan İstanbul ile ilgili güncel oy sonuçları ise nümerolojik olarak 11 sayısına işaret etmekte gibidir. 

- İstanbul'daki seçmen adedi 11,314,534 ... 1+1+3+1+4+5+3+4 = 22 ... 2 x 11 

- Seçmen adedini temsil eden sayının milyon hanesinde de 11 sayısı mevcut olup, 11 sayısından sonraki virgülden sonra yer alan  rakamların toplamı da 11 ( 3+1+4+5+3+4 = 11 ) olmaktadır.

- İstanbul'da en yüksek oy oranı alan adayın oy oranı %51.14 ... 5+1+1+4 = 11

- En yüksek oy adedini alan adayın oy adedi 4,432,862 ... 4+4+3+2+8+6+2 = 29 ... 2+9 = 11

- Yukarıdaki oy oranına en yakın olan oy oranı ile aradaki fark %11.55 ( %51.14 - %39.59 = %11.55 ) olup, bu sayı da 11 ve 111 sayılarına işaret etmektedir. 11 ve 55 ( 5+5 = 10 ... 1 ) ( 111 sayısı da 11 sayısı ile aynı kavramları simgeleyen bir sayıdır. )

- 81 ilin 11'inde kadın adaylar belediye başkanı olarak seçilmişlerdir ki bu durum da kolektif düşünsel bir geçişin, bir değişimin yansıması niteliğindedir. Anılan 81 ve 11 sayıları, hem 11  sayısı, hem de 9/11 sembolü ( 81 ( 8+1 = 9 ve 11 ) açısından dikkat çekmektedir.

- Ayrıca bu yerel seçim 1930 - 2024 yılları arasında yapılmış olan 20. yerel seçimdir. ( 20 ... 2+0 = 2 yani 1+1  ... 11 ( Arap alfabesinde de 11. harfin ebced değeri 20'dir. ) 

- Kur'an'da "Seçmek" anlamına gelen kelimelerden biri olan "Hiyera"* kelimesinin sadece 33/36 kodlu ayette 20. kelime olarak geçmesi ve bu ayetteki ilk "Allah" kelimesinin 11. kelime olması da konu bağlamında uyum arzetmektedir. Ayette "Allah'ın, bir şeyin olmasını istemesi durumunda kullarının seçim imkanı olmadığı" bildirilmektedir. Bu ifadeyle esasen dolaylı olarak kader mekanizmasına işaret edilmektedir. ( * "İhtiyar" ( Seçme )  kelimesi de "Hiyera" kökünden türeme bir kelimedir. Ast ve üst esasına dayalı yapılanmaya verilen isim olan "Hierarchy" ( Hiyerarşi ) kelimesi de "Arapça'daki "Hiyerah" ( Seçme ) kelimesinden türemiştir.)

33/36 Ve (1) ma (2) kane (3) li (4) mu'minin (5) ve (6) la (7) mu'minatin (8) iza (9) kada (10) ALLAHU (11) ve (12) rasulu (13) hu (14) emran (15) en (16) yekune (17) lehum (18) el (19) HİYERATU (20) min (21) emri (22) him (23) ve (24) men (25) ya'si (26) allahe (27) ve (28) rasule (29) hu (30) fe (31) kad (32) dalle (33) dalalen (34) mubina (35) 

( Ve inanan erkekler ve inanan kadınlar için ALLAH ve resulü bir işe olsun diye hükmettiğinde, onlara işlerinden SEÇİM yoktur. Kim Allah’a ve O’nun resulüne asileşirse, artık apaçık sapıklık ile sapmıştır. ) 



Friday, March 29, 2024

Asil kan ve Gençliğe Hitabe

Atatürk'ün 1927 yılında yazdığı "Gençliğe Hitabe"'si, esasen tüm Dünya insanlığı açısından da önemli bir mesaj ve uyarı niteliğindedir. Zira tıpkı hitabede tasvir edildiği üzere, cin şeytanları ve onların kulu - işbirlikçisi haline gelmiş olan cin&insan hibridi varlıklar Allah'a ve insanlara ihanet etmek suretiyle tüm Dünya'yı ve insanlığı negatif tesirlerin, kötülüğün tahakkümü altına almış durumdadırlar. 

Atatürk'ün 1936 yılında söylediği "Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız." cümlesi, O'nun, "Türk"lük kavramını "İnsan"lık kavramıyla özdeşleştirmiş olduğunun bir ispatı niteliğindedir. Ayrıca "insanlığın düşmanı olanlar" ifadesinin, "saf insan olmayan varlıklara" yani Gençliğe Hitabe'de zikredilen "Asil kan"ı taşımayan varlıklara! ( cin&insan hibridleri ) işaret niteliğinde olması da kuvvetle muhtemeldir. ( "Asil" ( Esas olan, Öz olan ) kelimesi "Asl" ( Esas, Öz ) kelimesinden türemedir. )

Atatürk, yazdığı "Hakikat nerede?" başlıklı şiirde yer verdiği "Türk sadece bir milletin adı değil, Türk bütün adamların birliğidir." cümlesi ile de "Türk" kelimesine yüklediği anlamı açığa çıkarmaktadır.

Bu nedenledir ki esasen "Ne mutlu Türk'üm diyene" cümlesindeki "Türk" kelimesi belirli bir coğrafyada bulunan bir insan topluluğunu temsil eden, onları ayrıştıran, özel algılatmaya çalışan bir ifade olmayıp "yüksek karakterli ve iyi olan tüm insanları" tanımlamaktadır. Atatürk bu hususa da "Türk milletinin karakteri yüksektir." cümlesiyle dikkat çekmiştir. 

Öte yandan, "Türk"* kelimesi "Yükselen, Yükselmiş olan, Türeyen, Türemiş olan" anlamına gelmektedir.

* "Tür" ( Yükselme ) + k ( gibi olan ) ... Batı dillerindeki "Tower" ( Kule, Yüksek yapı ) ( ing. ), "Tour" ( Kule, Yüksek yapı ) ( fra. ), "Tür" ( Kapı ), "Tor" ( Geçit, Portal ) ( alm. ) kelimeleri de ortak TR kökündendirler.

"Gençliğe Hitabe"nin tamamın 173 ( 1+7+3 = 11 ) kelimeden, ilk cümlesi 11 kelimeden ve anahtar niteliğindeki son cümlesi ise 7 kelimeden oluşmaktadır. Düalite, döngü, döngü sonu, yeni döngü başlangıcı ve halden hale geçiş kavramlarının simgesi olan 7 ve 11 sayılarının hitabedeki tezahürü, hem hitabenin içeriği ile hem de yeni döngü başlangıcı ve halden hale geçiş niteliğinde olan Cumhuriyet kavramı ile de uyum arzetmektedir. 

"Ey Türk Gençliği!

BİRİNCİ VAZİFEN, TÜRK İSTİKLALİNİ, TÜRK CUMHURİYETİNİ, İLELEBET MUHAFAZA VE MÜDAFAA ETMEKTİR. 

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek DÜŞMANLAR, BÜTÜN DÜNYADA EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR GALİBİYETİN MÜMESSİLİ OLABİLİRLER. CEBREN ve HİLE İLE aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar GAFLET ve DALALET ve hattâ HIYANET içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.!"

Gençliğe Hitabe'de, kötülüğün yani şeytani tesirlerin ( frekansın ) kaynak kodlarından olan ve Kur'an'da da sıkça zikredilen GAFLET ( Habersizlik, Cehalet ), DALALET ( Sapmışlık, Sapıklık ) ve HİYANET ( İhanet ) kelimelerinden bahsedildiği görülmektedir. Ayrıca hitabedeki "DÜŞMAN", "CEBİR" ve "HİLE" kelimeleri de yine Kur'an'da cin ve insan şeytanlarının tasvirlerinde yer almakta VE hali hazırdaki küresel komplo sistemine işaret etmektedir.

Yukarıda anılan kelimeleri içeren bazı ayetler şöyledir.

2/16 İşte onlar yönlendirme karşılığında DALALETİ satın aldılar da ticaretleri fayda sağlamadı. Yönlendirilenlerden de değillerdi.

7/179 Ve CİNLERDEN ve İNSANLARDAN çoğunu cehennem için bıraktık. Onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibidirler. Bilakis daha da SAPMIŞLARDIR. İşte onlar GAFİLLERDİR.

8/27 Ey o inananlar, ALLAH'A ve resule İHANET ETMEYİN. Bile bile kendi EMANETLERİNİZE İHANET ETMEYİN. 

12/5 "Ey oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa sana hile yapıp tuzak kurarlar. KESİNLİKLE ŞEYTAN, İNSAN İÇİN APAÇIK DÜŞMANDIR." dedi.*

* Atatürk'ün "Biz nsanlığın düşmanı olanların düşmanıyız." söylemi bu bağlamda dikkat çekmektedir.

16/45 KÖTÜLÜK HİLELERİ, TUZAKLARI KURANLAR, Allah’ın onları yere geçirmesinden veya onlara farketmedikleri yerden azabın gelmesinden emin midirler, güvende midirler? 

40/35 ... Allah, her kibirli CEBBAR ( Zorba ) kalbin üzerine işte böyle mühür basar.

Thursday, March 28, 2024

"Ecel" döngüsü

CL kökünden olan "Ecel" kelimesi "Süre sonu, Vade, Döngü sonu, Son, Ömür, Ölüm" anlamlarına haiz bir kelime olup, Kur'an'da "döngü" ve "döngü sonu" anlamlarında yer almaktadır. Hatırlanacağı üzere 7 sayısı tamamlanmanın, olgunlaşmanın, bir döngülük birimin ve döngü sonunun nümerik sembolüdür. ( Döngülere bazı örnekler: Bir haftalık süre olan 7 gün, 7 nota, 7 renk, 7 çakra, 7 atmosferik katman vb. )

"Ecel" kelimesinin nümerolojik yapısı ve bu kelimeyi içeren ayetler incelendiğinde 7 sayısının öne çıktığı görülmektedir.

- "Ecel" ( أَجَلٌ ) kelimesinin ebced değeri 34 olup, bu sayının nümerolojik değeri 7'dir. 

( Elif 1 + Cim 3 + Lam 30 0 34 )

- "Ecel" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin ait olduğu sure A'raf suresi olup, bu surenin sıra numarası 7'dir.

- "Ecel" kelimesi Kur'an'da ilk kez 7. sure olan A'raf suresinin 34. ( 3+4 = 7 ) ayetinde yer almaktadır.

7/34 Ve (1) li (2) kulli (3) ummetin (4) ECEL (5) fe (6) iza (7) cae (8) ECELU (9) hum (10) la (11) yeste'hirune (12) saaten (13) ve (14) la (15) yestakdimun (16) 

( Ve her topluluk için ECEL vardır. ECELLERİ geldiğinde, onu saat olarak erteleyemezler ve öne de alamazlar. )

- Yukarıdaki ayette 16 ( 1+6 = 7 ) kelime bulunmaktadır.

- Ayette "Ecel" kelimesi 5. ve 9. sıralarda olmak üzere iki kere tekrarlanmaktadır. ( 5+9 = 14 ... 14 sayısı 7+7 işleminin sonucu olması sebebiyle, yaratılıştaki döngüsel düalitenin sembolü olan ve Hicr suresinin aşağıdaki ayetinde zikredilen "Seb'an minel mesani" ( İkili Yedi ) kavramının bir tezahürüdür.

15/87 Ve (1) lekad (2) ateyna (3) ke (4) SEB'AN (5) MİN (6) EL (7) MESANİ (8) ve (9) el (10) KUR'ANE (11) el (12) azim (13) 

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük KUR'AN'I verdik. )

Ayetin kodundaki sayılar ile ayetteki kelime adedinin toplamı olan 115 ( 15+87+13 = 115 ... 1+1+5 = 7 ) ) sayısının nümerolojik değeri 7 olmaktadır. Ayette odaklanılan kelime 11. sıradaki "Kur'an" kelimesi olup, tezahür eden 7 ve 11 sayıları da "İkili Yedi" kavramına işaret niteliğindedir.

- "Ecel" kelimesinin ilk kez geçtiği ve 7 nümerolojisi içeren ayette 47 ( 4+7 = 11 ) harf bulunmaktadır. Bu durum da 7 ve 11 yani "İkili Yedi" tezahürüne vasıta olmaktadır.

- "Ecel" kelimesi Kur'an'da 52 ( 5+2 = 7 ) kere tekrarlanmaktadır.


Wednesday, March 27, 2024

"Harf" kelimesinin nümerolojik gizemi

"Harf" kelimesi "Çizgi, Kenar, Kıyı, Hat, Ucu oluşturan uzun çizgi" anlamlarına gelen bir kelimedir. Alfabeyi oluşturan şekillerin "çizgilerden, hatlardan" oluşması nedeniyle bu şekillere "Harf" ismi verilmiştir. "Hat sanatı" ve "Hattat" kelimeleri de "Harf çizme sanatı" ve "Harf çizici" anlamlarına gelmektedir 

Kur'an'da "Harf" kelimesi, "Ucundan, Kıyısından" anlamına gelen "Ala harf" ifadesi içinde ve sadece Hacc suresinin 22/11 kodlu ayetinde geçmektedir. Ayette, iman zafiyetine bağlı olumsuz yönde ruhsal hal değişiminden yani halden hale geçişten bahsedilmektedir.

"Harf" kelimesinin nümerolojisi ve ayetin kodları incelendiğinde  9 ve 11 sayıları dikkat çekmektedir. Bilindiği üzere 9/11 ifadesi ve 11 sayısı portal açılışını ve halden hale geçişi simgelemektedirler. Ayrıca matematiksel bir fenomen olan 9 sayısı sihirin de sembolüdür. ( Bkz. "Sihirli 9 sayısı" başlıklı bölüm )

22/11 Ve (1) min (2) en (3) nasi (4) men (5) ya'budu (6) allahe (7) ala (8) HARF (9) fe (10) in (11) esabe (12) hu (13) hayrun (14) itmeenne (15) bi (16) h (17) ve (18) in (19) esabet (20) hu (21) fitnetun (22) inkalebe (23) ala (24) vechi (25) hi (26) HASİRA (27) el (28) dunya (29) ve (30) el (31) ahirah (32) zalike (33) huve (34) el (35) HUSRANU (36) el (37) mubin (38) 

( Ve insanlardan kimi Allah’a  UCUNDAN KIYISINDAN kulluk eder de eğer ona hayır isabet ederse onunla tatmin olur. Eğer ona fitne isabet ederse yüzüstü döner. Dünyada da, ahirette de HASARLANMIŞTIR. İşte bu, o apaçık HÜSRANDIR. )

- "Harf" ( حَرْف ) kelimesinin ebced değeri olan 288 sayısının nümerolojik değeri 9'dur.

Ha 8 + Ra 200 + Fe 80 = 288 ... 18 ... "9"

- Yukarıdaki ayette "Harf" kelimesinin sıra numarası 9'dur.

- Ayetin sure numarası 22 olup, bu sayı 2x11 işleminin sonucudur.

- Ayetin numarası 11'dir.

- Ayette 38 ( 3+8 = 11 ) kelime bulunmaktadır.

- Ayette 101 harf bulunmaktadır.

- Ayette ruhsal hali tanımlayan iki kelime bulunmakta olup bunlar "Hasira" ve "Husran" kelimeleridir. Bu iki kelimenin sıra numaraları 27 ve 36 olup, her iki sayının da nümerolojik değeri 9 olmaktadır.

- "Husran" ( خُسْرَان ) kelimesinin ebced değeri olan 911 sayısı 9 ve 11 sayılarından oluşmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri de 11'dir. Ayrıca 9/11 sembolizmi de tezahür etmektedir.

- Kur'an'ın portal açıcı anahtar kodları niteliğinde olan "hurufu mukatta ayetlerde "Tilke ayatul kitabil mubin" ( تِلْكَءَايَاتُالْكِتَابِالْمُبِين ) ( Bunlar apaçık kitabın ayetleridir. ) olarak tanımlanmakta ve harflerin yaratılışın kaynak kodları olduklarına dikkat çekilmektedir. Hurufu mukatta 29 ( 2+9 = 11 ) surede yer almaktadır. 

- "Tilke ayatul kitabil mubin" cümlesi kitapta ilk kez Yusuf suresinin 1. ayetinde geçmekte olup, bu ayette 9 kelime bulunmaktadır. 

12/1 Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) kitabi (7) el (8) mubin (9) 

( Elif lam ra. Bunlar apaçık kitabın ayetleridir. )

- "Tilke ayatul kitabil mubin" cümlesinin ebced değeri olan 1449 sayısının nümerolojik değeri de 9 olmaktadır. ( 1+4+4+9 = 18 ... 9 )

Monday, March 25, 2024

50000 yıl...

Güneş sisteminin ait olduğu Samanyolu Galaksisinin diğer tarafındaki yıldızlardan gelen ışığın Dünya'ya ulaşması 50.000 yıldan fazla sürmektedir.

https://www.scientificamerican.com/article/a-new-map-of-the-milky-way/

Güneş, Galaktik merkezden ( Samanyolu Galaksisi merkezinden ) yaklaşık 18 kiloparsek veya 50.000 ışıkyılı uzaklıktadır. 

http://www.icc.dur.ac.uk/~tt/Lectures/Galaxies/Schombert/MilkyWay/Source/Html/MilkyWay.html

Samanyolu Galaksisi

Yukarıda "50000 ışık yılı" olarak belirtilen mesafe - zaman ölçüsünün Mearic ( Yükselişler, Merdivenler, Dereceler ) suresinin aşağıdaki ayetinde zikredilmesi dikkat çekmektedir.

70/4 TA'RUCU (1) el (2) melaiketu (3) ve (4) el (5) ruhu (6) iley (7) hi (8) fi (9) yevmin (10) kane (11) mikdaru (12) hu (13) HAMSİNE (14) ELFE (15) senet (16) 

70/4 Melekler ve ruh, miktarı ELLİ BİN sene olan bir günde O’na YÜKSELİRLER.

Trigonometrik kodlama 1 ve 9

Trigonometrik değerler tablosunda 1 ve 9 sayıları arasında ilişki olduğu görülmektedir.



Sin 90 = 1

Cos 360 = 1

Tg 45 = 1

Ctg 45 = 1

Nümerolojik değerleri 9 olan yukarıdaki açıların triginometrik fonksiyon değerleri 1 olmaktadır.  

Kur'an'da 9 sayısı ilk kez İsra suresinin 17/101 kodlu ayetinde geçmektedir ki bu ayetin kodunun nümerolojik değeri 1 olup, 1 ve 9 ilişkisi dikkat çekmektedir.

17/101 Ve Musa' ya delil olarak DOKUZ ayeti verdik. O halde İsrailoğulları'na sual et. Zamanında onlara geldi de Firavun ona "Kesinlikle ben zannederim ki sen ey Musa,  sihirlenmişsin." dedi. 

Sad suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan 99 ( 9+9 = 18 ... 9 ) ve 1 sayıları da 1 ve 9 ilişkisine örnek teşkil etmektedir.

38/23 Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona DOKSANDOKUZ DİŞİ KOYUN ve bana BİR dişi koyun. "Onu bana ver." dedi. Beni söylemde yendi.

Kur'an'ın önemli kodlarından ve "Vahdet"in ( Ünite, Birlik ) nümerik simgelerinden biri olan 19 sayısının geçtiği aşağıdaki ayette de 1 ve 9 ilişkisi mevcuttur.

74/30 Aley (1) ha (2) TİS'ATE (3) AŞERE (4)

( Onun üzerinde ON DOKUZ vardır. )

Ayetteki 19 sayısı 1 ve 9 rakamlarından oluşmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri 1'dir. 

Ayetin kodundaki rakamlar ile ayetteki kelime adedinin toplamının nümerolojik değeri ise 9 ( 7+4+3+0+4 = 18 ... 9 ) olmaktadır.

Kur'an'da "İlahen Vahida" ( Tek İlah / "1" İlah ) ifadesinin ilk kez geçtiği ayetin kodundaki rakamların toplamı 9 ( 2+1+3+3 = "9" ) olmaktadır.

2/133 Em (1) kuntum (2) şuhedae (3) iz (4) hadara (5) ya'kub (6) el (7) mevtu (8) iz (9) kale (10) li (11) beni (12) hi (13) ma (14) ta'budune (15) min (16) ba'di (17) i (18) kalu (19) na'budu (20) ilahe (21) ke (22) ve (23) ilahe (24) abai (25) ke (26) ibrahime (27) ve (28) ismaile (29) ve (30) ishaka (31) İLAHEN (32) VAHİDA (33) ve (34) nahnu (35) LEHU (36) muslimun (37)

( Yoksa ölüm Yakub' a geldiğinde şahitler mi oldunuz? Zamanında oğullarına "Benden sonra neye kulluk edersiniz?" dedi. "Senin ilahına ve senin babaların İbrahim’ in ve İsmail’ in ve İshak’ın ilahına TEK İLAH ilah olarak kulluk ederiz. Bizler O'NA teslim olanlarız." dediler. )

"Vahid" ( واحد ) ( Bir ) kelimesinin ebced değeri 19'dur. ( Vav 6 + Elif 1 + Ha 8 + Dal 4 = 19 )

Ayrıca ayette Allah'ı temsil eden zamir olan "Lehu" ( O'na ) kelimesinin sıra değeri 36 ( 3+6 = "9" ), ayetteki kelime adedi ise 37 ( 3+7 = 10 ... "1" )'dir.

Ek bilgi olarak Kur'an'da "Dairat" ( Daire, Döngü ) kelimesinin ilk kez geçtiği aşağıdaki ayette, "Dairat" kelimesinin sıra numarası olan 18 sayısının nümerolojik değeri 9 olmaktadır. Daire, belirli bir merkeze göre 360 ( 3+6+0 = 9 ) derecelik bir açısal hareketle oluşan şekildir.

9/98 Ve (1) min (2) el (3) a'rabi (4) men (5) yettehizu (6) ma (7) yunfiku (8) mağramen (9) ve (10) yeterabbesu (11) bi (12) kum (13) el (14) devair (15) aley (16) him (17) DAİRATU (18) el (19) sev (20) ve (21) allahu (22) semiun (23) alim (24) 

( Ve Araplardan kimi, o harcadığını borç, zarar addeder ve sizlere devirler gelmesini gözetip bekler. Kötülük DAİRESİ / DÖNGÜSÜ / DEVRİ onların üzerine olsun. Allah duyandır, bilendir. )

Sunday, March 24, 2024

Dünya'nın gerçek yüzü... Cehennem

"Dan / Dena" ( Alçak, Aşağılık ) kökünden türemiş olan " Dünya" kelimesi "En Alçak, En Aşağı" anlamına gelmekte olup, yaratılıştaki düalite ilkesinin negatif yönünü yani "en düşük frekansı" temsil etmektedir. Dolayısıyla kaba maddenin tezahür ettiği en düşük frekansa haiz olan "Dünya" esasen farkedilmeyen "Cehennem"* ( Ateş, Yakıcı olan )'dir. Dolayısıyla Dünya, nefsani ve maddi unsurların yani şeytani** tesirlerin hakim olduğu, şeytanların mekânı niteliğindeki plandır. Bir başka deyişle Dünya, tersliğin hakim olduğu ve bu tersliğin insan tarafından farkedilmesi istenen bir sınav planıdır. Misalen bir canlının, hayatta kalabilmek için bir başka canlıyı öldürmesine dayalı bir sistem sınav niteliğindeki terslik sinyalini zaten vermektedir. Bu nedenledir ki ayetlerde, idrakli bir varlık olan insana daima "mağfiret dilemesi" öğütlenmektedir.  Zira "Cennet"*** ( Üst süptil plan ) tasvirinin yapıldığı Taha suresinin aşağıdaki ayetlerinde esasen insanın sıcaklanma, üşüme, acıkma ve susama durumları olmayan bir varlık olduğu bildirilmektedir.

* "Cehennem" kelimesi "Ce" ( Yer ) ve "Hennem" ( Acı, Gam, Tasa, Azap, Keder, Hüzün, Üzüntü ) kelimelerinden oluşmakta olup, semantik köken olarak "Üzüntü Yeri" anlamını içermektedir. Bu kelimenin Latince'deki karşılığı "Gehinnom" ( Ge ( Yer ) + Hinnom ( Üzüntü ) )'dur. Grekçe'de "Ge" kelimesi yer anlamına gelmekte olup, örneğin "Geography" ( Ge ( Yer ) + Graphy ( Yazı ) ) kelimesi "Yerdeki Yazı / Yer Yazısı" anlamına gelmektedir. ( Kur'an'da yer alan ve cehennem anlamına gelen "Cehim" kelimesi de "Ce" ( Yer ) ve "Hemm" ( Acı, Gam, Tasa, Azap, Keder, Hüzün, Üzüntü ) kelimelerinden oluşmakta olup yine "Üzüntü Yeri" anlamına gelmektedir. Bakara suresinin 30. ayetinde, henüz insan yaratılmamışken, meleklerin Rab'be, "Yerde kan ve gözyaşı dökecek birini mi oluşturacaksın?" diye sormaları da Dünya'nın Cehennem olduğunun semantik teyidi niteliğindedir. "Ateş" kelimesi, "Üzüntü" kavramını temsil eden bir kavram olarak kullanılagemiş olup, "İçi yanmak", "Bağrı yanmak", "İçin ateş düşmek" gibi ifadeler hep "Üzüntü"yü tsavir etmektedirler. Bu nedenle "Cehennem" ve "Ateş" kelimeleri birbirlerini temsil edegelmişlerdir.

** Bir sıfat olan "Şeytan" kelimesi "Şeyt" ( Ateşlenmek, Yanmak, Yakmak ) köküne "an" ( gibi olan ) son ekinin eklenmesiyle oluşmuş olup, "Yakan, Yakıcı, Helak eden" anlamlarını temsil etmektedir. Bu bağlamda semantik olarak cehennemin ( dünyanın ), şeytanların mekânı olduğu da kendiliğinden teyid edilmiş olmaktadır. 

*** "Cennet" kelimesi ise "Cenn" ( Gizlemek, Kaplamak, Örtmek, Korumak ) ve "et" ( Fiil kökü isim yapan ek ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Gizleme, Gizlenme, Koruma, Korunma, Kaplanma, Örtülme" anlamlarına gelmektedir. "Cenn" kökünden türemiş diğer kelimeler "Cinn" ( Görünmeyen, Örtülü olan ), "Cunnet" ( Kalkan ), "Cenin", "Cennân" ( Bahçevan ). "Cennet" kelimesinin bir karşılığının da "Bahçe" olması esasen "Bitki ile ÖRTÜLÜ toprak, zemin" anlamına dayanmaktadır.

Taha suresinin aşağıdaki ayet ikilisindeki cennet tasvirinde, dünyevi nitelik azrzeden acıkma, susama, çıplak olma, sıcakta kalma gibi durumların, bedensiz yaşam hali olan cennette söz konusu olmadığı bildirilmektedir. 

20/118 Kesinlikle sana orada ( cennette ) ACIKMAMAN ve ÇIPLAK OLMAMAN vardır.

20/119 Ve kesinlikle sen orada SUSAMAZSIN ve SICAKTA YANMAZSIN.

Dolayısıyla Kur'an'da cehennem kavramı ile ilgili olarak yer alan "Nar" ( Ateş ), "Cahim" ( Çok sıcak yer ) kelimelerinin Dünya ile ilgili olduğu görülmektedir. Zira Dünya, bir ateş kaynağı olan Güneş tarafından sıcak hale gelmekte olup, ayrıca merkezindeki magma nedeniyle de esasen bir ateş haznesi niteliği arzetmektedir. 

Aşağıdaki ayet ikilisinde ise insanın, yüksek frekanslı süptil hal ( alem, plan ) olan cennette yaratılışı sonrasında, en düşük, en aşağı frekans olan kaba madde hali Dünya'ya yani cehenneme gönderildiği dolaylı olarak belirtilmektedir.

95/4 İNSANI kıvama koymanın en güzeli içinde yarattık.

95/5 Sonra onu AŞAĞILARIN EN AŞAĞISINA DÖNDÜRDÜK.

"Cennet"ten çıkarılan insanın nereye intikal etmiş olabileceği düşünüldüğünde de zaten "Dünya = Cehennem" gerçeği açığa çıkmaktadır.

Ayetlerde insanın, bir tekâmül sınavı olan Dünya hayatı konusunda yanılmaması ve inancın gereklerini yaparak ( ilim, iyilik, doğruluk ) ruh için bir pranga, bir hapishane niteliğinde olan bu aşağılık kaba madde planından kurtulmayı hedeflemesi gerektiği sıkça hatırlatılmaktadır.

Aşağıdaki ayetlerde dünya hayatının gizli cehennem olduğu dolaylı olarak bildirilmektedir. 

2/86 Bunlar AHİRET KARŞILIĞINDA DÜNYA HAYATINI SATIN ALANLARDIR. Böylece azap onlardan hafifletilmez ve onlara yardım edilmez.

2/212 Dünya hayatı o inkar edenler için süslendi.

Aşağıdaki ayette Dünya hayatı, "kurtulunması gereken ateş" yani cehennem olarak nitelenmektedir.

3/179 ... Kim ATEŞTEN uzaklaştırılıp*, cennete sokulursa kurtulmuştur. DÜNYA HAYATI ALDATICI META HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR.

Aşağıdaki ayette esasen "Cennet yerine cehennemi tercih ettiniz." mesajı verilmektedir.

9/38 ... Ahiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? ... 

Aşağıdaki ayette Dünya hayatı yine ateş ile özdeşleştirilmekte ve cehennem mesajı verilmektedir.

10/7 Kesinlikle o bize kavuşmayı ummayanlar, DÜNYA HAYATINA RAZI OLANLAR, onunla tatmin olanlar ve o ayetlerimizden habersiz olanlar,

10/8 İşte onlar, kazanmış olduklarından dolayı ONLARIN MEKANI ATEŞTİR.

Aşağıdaki ayette, döngü sonunda insanların, "dünyanın cehennem olduğunu" algılayacakları bildirilmektedir.

14/48 O GÜN YER BAŞKA YERE DÖNÜŞÜR. Gökler de. Ve tek kahredici Allah için meydana çıkarlar.

14/49 Ve o gün suçluları kelepçelerin içinde dururlarken görürsün.

14/50 Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ATEŞ örter.

Aşağıdaki ayet üçlüsünde, büyük döngü sonunda, tüm insanların esasen dünya diye bildikleri ortamın cehennem olduğunu idrak edecekleri, sakınan ve iyilikler yapanların bu en aşağılık plandan üst planlara intikal ettirilerek kurtarılacakları, zalimlerin ise o çok sevdikleri dünya cehenneminde bırakılacakları bildirilmektedir.

19/68 Böylece ve Rab’bin, ONLARI ve şeytanları kesinlikle TOPLAYACAĞIZ. Sonra kesinlikle ONLARI CEHENNEMİN ETRAFINDA DİZ ÇÖKMÜŞ OLARAK HAZIR EDECEĞİZ.

....

19/71 Ve KESİNLİKLE SİZLERDEN OLANLAR İLLA Kİ ORAYA ( CEHENNEME ) VARIRLAR . Rab’binin üzerine akdedilmiş hükümdür.

19/72 SONRA O SAKINANLARI KURTARACAĞIZ. ZALİMLERİ DE ORADA DİZ ÇÖKMÜŞ OLARAK BIRAKACAĞIZ.  

Aşağıdaki ayetlerde de, dünyanın cehennem olduğunu farkedemeyip dünya hayatına aldananların ve kötülük yapanların dünya cehenneminden kurtulamayacakları bildirilmektedir.

22/22 Gamdan dolayı, oradan HER ÇIKMAYI İSTEDİKLERİNDE ORAYA GERİ DÖNDÜRÜRLER. Tadın yakıcı azabı.

7/40 O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, ONLARA GÖĞÜN KAPILARI KESİNLİKLE AÇILMAZ* Deve iğne deliğinden geçene kadar CENNETE GİREMEZLER*. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız.

7/41 Onlara CEHENNEMDEN DÖŞEK, üstlerine de örtüler vardır. İşte zalimleri böyle karşılıklandırırız.

* Kapıların açılmaması nedeniyle cennete giremeyen halihazırda nerede bulunuyor demektir?!

45/35 Bu, kesinlikle Allah’ın ayetlerini alay edinmenizdendir. SİZİ DÜNYA HAYATI ALDATTI. ARTIK BUGÜN ORADAN ÇIKARILMAZLAR. Onların özürleri de istenmez.

Aşağıdaki ardışık ayet üçlüsünde de dünyanın cehennem olduğu mesajı verilmektedir.

79/37 Artık ama kim azgınlık etmiş,

79/38 Ve DÜNYA HAYATINI tercih etmişse.

79/39 Artık kesinlikle CEHENNEM, odur varış yeri.

Tevrat'ın ilk ayetlerinde de, cennette bulunan "iyiyi kötüyü bilme ağacına" yaklaşıldığında bedensiz varlıkların yer aldığı süptil yaşam planı olan cenetten çıkarılarak "ölüm" algısının olduğu ve bedenli varlıkların yer aldığı kaba madde planına ( dünya / cehennem ) intikal edileceği yani "ölüneceği" bildirilmektedir.

1-Genesis-3-3 "Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ÖLÜRSÜNÜZ' dedi." 

Zümer suresinin aşağıdaki ayeti de insanın, algılayamadığı / farkında olmadığı Dünyadaki gerçek durumlarını açıkça ortaya koymaktadır.

Zümer 39/30 - İNNEKE MEYYİTUN VE İNNEHUM MEYYİTUN

( KESİNLİKLE SEN ÖLÜSÜN VE KESİNLİKLER ONLAR DA ÖLÜLER. ) 

Dolayısıyla Dünya esasen "büyük bir mezar" niteliği arzetmektedir. Tevrat ve İncil'deki "Ölüler Diyarı" kavramı da dünya cehennemini tanımlamaktadır.

Yunan mitolojisindeki "Gaia" karakteri "Yeri, Yeryüzünü, Toprağı" yani "Dünya"'yı temsil etmektedir. Bu kelime, Arapça "Gavy" ( Azgınlık, Zulüm, Sapmışlık ) kökünden türeme olan "Gayy" ( Aklı kaybetmek, Doğru yoldan sapmak, Yanlış olan ), "Gayya" ( Baştan çıkma, kötü yola düşme, Cehennemde bulunan bir kuyunun ismi ) kelimelerinin bir tezahürüdür. Bu durum da, "dünyanın esasen cehennem olduğunun" diğer bir teyidi niteliğindedir.

Ayrıca "Cehennem" kelimesinin Kur'an'da 77 kere tekrarlanması ile aşağıdaki ayetler arasında semantik ve nümerik ilinti söz konusudur. 77 sayısı, "İkili Yedi" kavramının bir tezahürüdür.

Talak suresinin aşağıdaki ayetinde gökteki ve yerdeki 7 katmandan bahsedilmekte olup, bu durum "İkili Yedi" oluşturmaktadır. Ayetin, "Yedi gök ve yer katmanından" bahsedilen ilk cümlesinde 11 kelime bulunmakta olup, 7 ve 11 sayılarının birlite tezahürü yine "İkili Yedi" kavramına işaret niteliğindedir.

65/12 ALLAHU (1) ELLEZİ (2) HALEKA (3) SEB'A (4) SEMAVATİN (5) VE (6) MİN (7) EL (8) ARDİ (9) MİSLE (10) HUNNE (11) yetenezzelu (12) el (13) emru (14) beyne (15) hunne (16) li (17) ta'lemu (18) enne (19) allahe (20) ala (21) kulli (22) şey'in (23) kadirun (24) ve (25) enne (26) allahe (27) kad (28) ehata (29) bi (30) kulli (31) şey'in (32) ilmen (33) 

( O ALLAH Kİ, YEDİ GÖKLERİ VE YERDEN DE ONLARIN AYNISINI YARATTI. Emir, kesinlikle Allah’ın her şeye gücü yeten olduğunu bilmeniz için onların arasından iner. Kesinlikle Allah her şeyi ilmen kuşatmıştır. )

Hicr suresinin 43. ( 4+3 = 7 ) ayetinde cehennemden bahsedilmekte ve bir sonraki ayette de cehennemin 7 kapısı olduğu bildirilmektedir. İki adet 7 tezahürü nedeniyle yine "İkili Yedi" kavramına işaret edilmekte gibidir.

15/43 Ve (1) inne (2) CEHENNEME (3) le (4) mev'idu (5) hum (6) ecmein (7)

( Ve kesinlikle vadeleri, mekanları topluca CEHENNEMDİR. )

15/44 Leha SEB'ATU EBVAB li kulli babin min hum cuz'un maksum

( Orada YEDİ KAPI vardır. Her kapı için onlardan kısımlar bölüştürülmüştür. )

Ankebut suresinin aşağıdaki ayetinde de, tüm varlıkların ( nefslerin ) "dünya hayatında ölümü" deneyimleyecekleri ( reenkarnasyonlar vasıtasıyla defaatle ) ve daha sonra dirilmek suretiyle Rab'be dönecekleri yani üst süptil yaşam planlarına intikal edecekleri bildirilmektedir. Ancak genellikle bu ayetteki mesajın, dünya algısına göre olan "ölüm" olduğu düşünülmekte olup, batıni mesaj bazen gözden kaçabilmektedir.

29/57 Kulli nefsin zaikatul mevti summe iley na turceun

( Tüm nefisler ölümü tadar. Sonra bize döndürülürsünüz. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/05/sen-olusun-onlar-da-oluler.html

Alfabedeki Vahdet mesajı

Arapça alfabede 28 harf bulunmakta olup, harfleri ve nümerik değerlerini ( sıra numaraları ve ebced değerleri ) gösteren tablo aşağıdadır.


- Alfabedeki tek sesli harf olan "Elif" harfinin ebced değeri 1'dir. Geriye 27 sessiz* harf kalmaktadır. Harf bazında 1 ve 27 sayılarının bu şekilde ayrışması, "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısı açısından dikkat çekmektedir. Zira nümerolojik değeri 1 olan ve Allah'ın birliğini, tekliğini simgeleyen bu sayıda da 1 ve 27 sayılarının aradaki 0 ile ayrıştığı görülmektedir. ( Ayrıca 1 ve 27 sayılarının nümerolojik değerleri olan 1 ve 9 ( 2+7 = 9 ) sayıları vasıtasıyla da 19 sayısı tezahür etmektedir. )

* Bilindiği üzere, Arapçada sesler ( a,e,i,u ), sessiz harflerin üstüne veya altına konan harekeler ( fetha, kesra, damma, şedde ) vasıtasıyla oluşmaktadır. 

- Alfabedeki harf adedini temsil eden 28 sayısının nümerolojik değeri de haliyle 1 olmaktadır.

- Alfabenin 1. harfi olan "Elif" harfi fonetik açıdan "El" hecesini içermektedir ki bu kelime "Allah" kelimesinin bir başka temsilidir. Zira "Cibr+il" ( Allah'ın zorlaması ), "Mika+il" ( Allah'ın sevgisi ) gibi kelimelerin sonundaki "il" son eki esasen "El" kelimesini yani "Elif + Lam" ( EL ) harflerini temsil etmektedir. 

- 1 ile 28 arasındaki ardışık sayı dizisindeki sayıların toplamları olan 406 sayısının nümerolojik değeri de 1 olmaktadır. Böyle bir dizideki son sayının nümerolojik değerinin, dizideki sayıların toplamına eşit olduğu durumlar sadece dizideki son sayının nümerolojik değerinin 1 veya 9 olması halinde tezahür etmektedir. Bu durum da 1 ve 9 sayıları vasıtasıyla, nümerolojik değeri 1 olan ve Kur'an'daki önemli kodlardan olan 19 sayısına işaret etmektedir.

- 1 ile 28 arasındaki ardışık sayı dizisindeki sayıların toplamları olan 406 olması insandaki kromozom adedi olan 46 sayısı ile de ilinti arzetmekte gibidir.

- Yukarıda anılan sayı dizisinin ilk ve son sayılarındaki ( 1 ve 28 ) rakamların toplamı 11 ( 1+2+8 ) sayısını vermekte olup, 1-11 arası sayıların toplamı ise, "Allah" kelimesinin ebced değeri olan 66 sayısını vermektedir.

- Arap alfabesini oluşturan 28 harflik harf dizisi, ebced değeri itibarıyla 1'den ( Elif ) başlayıp 1000'de ( Ğayn ) sona ermekte olup, bu durum "1'den 1'e" uzanan bir döngüye yani 11 sayısına işaret niteliğindedir. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/11/alsimik-alfabe.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/03/ucer-nukleotidden-olusan-kodonlarn.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/03/elif-lam-mim-ra-ve-genetik-kodlama.html