Kutsal
kitaplarda “Yıldız” kelimesinin “İnsan / Vazifeli Varlık / Resul / Melek”
kavramlarını sembolize etmek amacıyla da kullanıldığına ilişkin deliller söz
konusudur. Bu delilleri içeren ayetler aşağıdadır.
Tevrat’ta
yer alan Yusuf’un rüyası misali;
1
Tekvin 37-9 Yusuf
bir düş daha görüp kardeşlerine anlattı. "Dinleyin, bir düş daha
gördüm" dedi, "Güneş, ay ve ONBİR YILDIZ önümde eğildiler."
2
Tekvin 37-8 Yusuf
babasıyla kardeşlerine bu düşü anlatınca, babası onu azarladı: "Ne biçim
düş bu?" dedi, "Ben, annen, kardeşlerin gelip önünde yere mi
eğileceğiz yani?"
Ayette,
Yusuf’un babasının sözü vesilesiyle “Yıldız” kelimesinin “İnsanı” sembolize
ettiği bildirilmektedir.
Aynı
misal Kur’an’da da şu şekilde yer almaktadır.
12/4 - İz kale
yusüfü li ebıhi ya ebeti innı raeytü EHADE AŞERA KEVKEBEN veş şemse vel kamera
raeytühüm li sacidın ( Zamanında Yusuf
babasına "Ey babam, kesinlikle ben ONBİR YILDIZ, Güneş ve Ay gördüm.
Onları benim için yere kapanırlarken gördüm." dedi. )
12/5 - Kale ya
büneyye la taksus rü'yake ala ıhvetike fe yekıdu leke keyda inneş şeytane lil
insani adüvvün mübın ( "Ey oğlum, rüyanı
kardeşlerine anlatma. Yoksa sana hile yapıp tuzak kurarlar. Kesinlikle şeytan,
insan için apaçık düşmandır." dedi. )
Ayetlerdeki Yıldız sayısının “11” olması da boyutlar
arası geçiş sembolizmi açısından önem arzetmektedir.
Kur’an’ın
Hicr
suresi;
15/16 - Ve lekad
cealna fis semai BÜRUCEN ve zeyyennaha lin nazırın (
Ve gökte YILDIZ KÜMELERİ oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik.
15/17 - Ve
hafıznaha min külli şeytanir racım
Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk.
15/18 - İlla men
isterekas sem'a fe etbeahu ŞİHABÜN mübın
O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık
KIVILCIM takip eder.
Ayet setinde, göğün boyutlar arası bir geçiş sınırı
olduğu, yıldızların esas itibarıyla farklı boyuttan geçiş yapabilecek
varlıklara ( cinler ) karşı koruma sağlayan Vazifeli Varlıklar oldukları
bildirilmektedir. “Kulak hırsızlığı yapanı takip eden kıvılcım”
ifadesindeki “Kıvılcım” kelimesinin “Yıldızı” sembolize ediyor olması kuvvetle
muhtemeldir.
Aynı misal Saffat suresinin aşağıdaki ayetlerinde de
yer almaktadır. Ayette Meleül Ala’nın ( Yüksek İleri Gelenler / Yüksek Melek Konseyi
) konuşmalarını duymaya ve bilgi çalmaya çalışan cinlerin Vazifeli Varlıklar
tarafından kovuldukları bildirilmektedir.
37/6 - İnna
zeyyennes semaed dünya bi zınetinil KEVAKİB (
Kesinlikle biz en yakın göğü YILDIZ süsüyle süsledik. )
37/7 - Ve hıfzan
min külli şeytanin marid ( Ve tüm inatçı azgın
şeytanlardan koruduk. )
37/8 - La
yessemmeune ilel meleil a'la ve yukzefune min külli canib (
Onlar yüksek ileri gelenleri duyamazlar. Her taraftan atılırlar. )
37/9 - Dühuran ve
lehüm azabün vasıb ( Uzaklaştırılırlar. Sürekli azap
onlaradır. )
En’am suresinin aşağıdaki ayetlerinde “Yıldızların
insanlar için yönlendirme” vesilesi oldukları bildirilmektedir.
6/97
- Ve hüvellezi ceale lekümün nücume li tehtedu biha fı zulümatil berri vel bahr
kad fassalnel ayati li kavmin ya'lemun ( Ve kara ve denizin karanlıklarında
sizi yönlendirmek için, size yıldızları oluşturan O'dur. Ayetleri, bilen kavim
için ayrıntılandırdık. )
Rahman
suresinin aşağıdaki ayetinde “Yıldızların secde etmesi” sembolizmi yer
almaktadır. Ayette yer alan “Şecer” ( Ağaç ) kelimesinin de “İnsanın soyAĞACI”
olması kuvvetle muhtemeldir.
55/6
- Ven necmü veş şeceru yescüdan ( Ve yıldızlar ve ağaçlar yere
kapanırlar. )
Mürselad
( Gönderilenler ) suresinin aşağıdaki ayet setinde de “Yıldızlar” ve “Resuller”
kelimelerinin bir arada kullanımı dikkat çekmektedir. Ayette “Göğün bir kapı
gibi açılımasından ve yıldızların ( resullerin ) gökten indikleri” anlamı çıkabilmektedir.
77/8
- Fe izen NÜCUMU TUMİSET ( Böylece YILDIZLAR SİLİNDİĞİNDE. )
77/9
- Ve izes SEMAU FURİCET ( Ve GÖK YARILDIĞINDA. )
77/10
- Ve izel cibalu nusifet ( Ve dağlar eğilip savrulduğunda. )
77/11
- Ve İZER RUSULU UKKITET ( Ve RESULLER VAKİTLERİNE ULAŞTIKLARINDA. )
İncil’deki
aşağıdaki ayetlerde aynı kapsamdaki misalleri içermektedir.
40
Matta 2-2 Şöyle
dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O’NUN
YILDIZINI gördük ve O'na tapınmaya geldik."
Ayette "Mesih İsa", "Yıldız" ile özdeşleştirilmiştir.
41
Mark 13-25 YILDIZLAR
GÖKTEN DÜŞECEK, Göksel güçler sarsılacak.'
41
Mark 13-26 "O
zaman İNSANOĞLU’NUN ( İSA ) BULUTLAR İÇİNDE büyük güç ve görkemle GELDİĞİNİ
GÖRECEKLER.
Ayette “Mesih İsa’nın ve Meleklerin” sembolik olarak gökten inmeleri kavramı “Yıldızların düşmesi ve İnsanoğlu’nun gelmesi” olarak ifade edilmiştir.
66
Vahiy 2-28 Galip
gelene SABAH YILDIZINI DA vereceğim.
Sabah
Yıldızı, Kur’an’da “Tarık” olarak yer alan ve Mesih İsa’nın ruhsal tesirlerini
ifade eden kavramdır.
50
Filipililer 2-15 aralarında evrendeki YILDIZLAR gibi parladığınız bu
eğri ve sapık kuşağın ortasında kusursuz ve saf, Tanrı'nın lekesiz çocukları
olasınız. Öyle ki,
66
Vahiy 6-13 İncir
ağacı, güçlü bir rüzgarla sarsıldığında nasıl ham incirlerini dökerse, GÖKTEKİ
YILDIZLAR DA ÖYLECE YERYÜZÜNE DÜŞTÜ.
Ayetteki
“Ham incirler”, tekamül etmesi amacıyla bir sınav ortamı olan Dünya’ya
gönderilen “İnsan”’ı sembolize etmekte gibidir.
66
Vahiy 6-14 GÖKYÜZÜ
BİR TOMAR* GİBİ ORTADAN KALKTI. Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı.
*Göğün “Yazı Tomarına” benzetilmesi durumu aynen Kur’an’ın
Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde de yer almaktadır.
21/104 - Yevme NATVİS
SEMAE KE TAYYİS SİCİLLİ LİL kema bede'na evvele halkın nüıydüh va'den aleyna
inna künna faılın ( O gün GÖĞÜ, YAZI TOMARLARINI DÜRER
GİBİ DÜRERİZ. Onu, ilk yaratmaya başladığımız gibi, üzerimize vaad olarak onu
döndürürüz. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )
No comments:
Post a Comment