"Duaya Kalkmak", "Oruç", "Hacc" ... Dinin temel vecibeleri olarak bilinen bu kavramlar esas itibarıyla insanları, ruhsal tekamüle vesile olacak uygun düşünce, tutum ve davranışlara yönlendirmek amacıyla Allahü Teala tarafından bahşedilmiş, çok tekrar prensibine dayalı uygulamalardır. Dolayısıyla bu kavramlar tekamül yolundaki araçlardır. Bir başka deyişle kalpte hissetmeden, iyiliğe ve doğruluğa yönelmeden sadece bu eylemleri ifa etmek dinin gereklerini yapmış olmak anlamına gelmeyip, kendini kandırmak ve gösteriş yapmak anlamına gelmektedir. Maalesef cehaletin ve şeytanların tesiriyle "Araç amaca dönüştüğünde." samimiyetsizlik, gösteriş ve ikiyüzlülük tezahür etmektedir.
O halde "Amaç" nedir? İnsanın tekamül yolundaki amacı "İyilik", "Doğruluk" ve "İlmi Artırmak"'tır.
Kur'an'da iyiliğin ( Birra ) tanımı 2/177 kodlu ayette detaylı bir şekilde izah edilmiş ve nihayetinde iyiliğe vesile olmayan duaya kalkışın ( Batıya ve doğuya bakmak olarak tasvir edilmiştir. ) anlam ifade etmediği vurgulanmıştır.
2/177 - Leysel BİRRA en tüvellu vücuheküm kıbelel meşrikı vel mağribi ve lakinnel BİRRA men amene billahi vel yevmil ahıri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyın ve atel male ala hubbihı zevil kurba vel yetama vel mesakıne vebnes sebıli ves sailıne ve fir rikab ve ekames salate ve atez zekah vel mufune bi ahdihim iza ahedu ves sabirıne fil be'sai ved darrai ve hıynel be's ülaikellezine sadeku ve ülaike hümül müttekun ( Yüzünüzü doğu tarafına ve batı tarafına çevirmenizde İYİLİK yoktur. Lakin İYİLİK, o Allah’a , sonraki güne, meleklere, kitaba, habercilere inananlara, sevdiklerine, yakınlarına, yetimlere, yoksula, yolda kalmışa, dilenenlere, boyunduruk içindekilere sevgiyle mal verenlere, duaya kalkanlara, zekatı verenlere, ahdettiklerinde ahdlerini ifa edenlere, zorlukta, sıkıntıda, darlıkta ve zor savaş zamanında sabredenleredir. İşte onlar doğrudurlar ve işte onlar sakınırlar. )
Maun suresinin aşağıdaki ayetlerinde ise gösteriş için duaya kalkan gafil inkarcıların esas itbarıyla dini yalanladıkları ve iyiliği men ettikleri bildirilmektedir.
107/1 - E raeytellezi yükezzibü bid din ( O dini yalanlayanı gördün mü? )
107/2 - Fe zalikellezi yedu'ul yetim ( Böylece işte o yetimi iter kakar. )
107/3 - Ve la yehuddu ala taamil miskin ( Ve yoksulun yedirilmesine teşvik etmez, yönlendirmez. )
107/4 - Fe veylün lil müsallin ( O halde vay dua edenler için. )
107/5 - Ellezine hüm an salatihim sahun ( Onlar dualarında habersizdirler. )
107/6 - Ellezine hüm yüraun ( Onlar gösteriş yaparlar. )
107/7 - Ve yemneunel maun (Ve ihtiyaçlığı, yardımı engelleyip menederler. )
Enfal suresinin 8/35 kodlu ayetinde de "Duayı alay, aldatma, eğlence ve gösteriş vesilesi" haline dönüştürmüş olan inkarcılardan bahsedilmektedir.
8/35 - Ve ma kane salatühüm ındel beyti illa mükaen ve tasdiyeh fe zukul azabe bima küntüm tekfurun ( Ve evin indinde onların duaları, ıslık çalmanın ve el çırpmanın haricindeki değildir. O halde inkar etmiş olmanızdan dolayı azabı tadın. )
İncil'in Matta suresinin aşağıdaki ayetinde de "Orucu insanlara gösteriş amacıyla tutan" samimiyetsiz ikiyüzlülerden bahsedilmektedir.
40 Matta 6-16 "Ayrıca, oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi üzgün yüz ifadesi takınmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için suratlarını asarlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır.
No comments:
Post a Comment