"Dünya'nın kuzey manyetik kutbu, Kanada'dan Sibirya'ya doğru hızla kayıyor. Manyetik kutup o kadar hızlı yer değiştiriyor ki, ABD Ulusal Jeo-Mekansal Zeka Ajansı ve İngiltere Savunma Coğrafya Merkezi'nden bilim insanları gezegenin manyetik alanını tanımlayan ve tüm modern navigasyon sistemlerinin çalışmasını sağlayan, Dünya Manyetik Modelini güncellemek zorunda kaldıklarını açıkladı." ( Basından 05.02.2020 )
Basında yer alan bu haberler, 1959 yılında deneysel ruhçuluğun Türkiye'deki önderi rahmetli Bedri Ruhselman tarafından "İlahi Nizam ve Kainat" isimli kitap olarak derlenen tebliğlerdeki bilgiler ile ilintilidir.
"Misafir gezegenden gelen tesir çok kaba ve ağırdır dedik. Binaenaleyh güneş sisteminin en mütekâmil küresi olan dünyanın, ince ve mudil manyetik alanı ile, bu gezegenin kaba manyetik alanı arasında büyük bir kaynaşmazlık mevcut olduğundan, güneş manzumesine gezegenden gelen tesirin en şiddetli sarsıcı neticeleri ve reaksiyonları dünya küresinde görülecektir. Bu hâlin neticesi olarak gezegenin bu kaba manyetik alanının tazyiki altında dünyanın, bugün sabit olan ekseninin 23° 27´lık meyli, 13° daha artacak ve dünyanın ekseni, yörüngesine amut durumdan 36° derece eğri bulunacaktır. Kutupların ilk kayma hareketi misafir gezegenin güneş sistemine gelecek ilk direkt tesirleriyle başlar." ( İlahi Nizam ve Kainat )
Kitapta "Misafir gezegen" olarak bahsedilen, kendi yıldız sistemindeki yörüngesinden ayrılarak Güneş sistemine giriş yapacak olan gezegenin manyetik alanı ile dünyanın manyetik alanının tesirleşmesi sonucunda dünyanın ekseninde oluşmaya başlamış olan açısal değişimin ( eksen kayması ) 13 dereceye kadar ulaşacağı tebliğlerde bildirilmektedir. Bu açısal değişim ( eksen kayması ), manyetik kutupların yer değiştirmesine sebebiyet verecektir. Bugün sıklaşmaya başladığı gözlemlenen depremler, mevsim geçişlerindeki anomaliler ( geç gelen yaz vb. ), salgın hastalıkların artması, ahlaki çöküntünün hızlanması gibi vakalar dünyanın bir devresinin ( döngüsünün ) daha kapanışı öncesinde hasıl olan dejenerasyonun ( soysuzlaşmanın ) tezahürü niteliğindedir.
Bu husus Kur'an'da, "döngüden" ( Ölünün diriltilmesi ) bahsedilen 2/258 kodlu ayette "Güneşin batıdan getirilmesi." ( Güneşin batıdan doğması ) ifadesiyle bildirilmektedir.
2/258 - E lem tera ilellezi hacce ibrahıme fı rabbihı en atahüllahül mülk iz kale ibrahımü rabbiyellezi yuhyı ve yümıtü kale ene uhyı ve ümıt kale ibrahımü fe (1) inne (2) allahe (3) ye'tı (4) bi (5) eş (6) şemsi (7) min (8) el (9) meşrikı (10) fe (11) e'ti (12) bi (13) ha (14) min (15) el (16) mağribi (17) fe bühitellezi kefer vallahü la yehdil kavmez zalimın
( Allah kendisine mülkü, hükümdarlığı verdi diye, İbrahim’ le Rab’binin hakkında o tartışıp mücadele edeni görmedin mi? Zamanında İbrahim "O Rab'bim ki diriltir ve öldürür." dedi. "Ben de diriltirim ve öldürürüm." dedi. "Kesinlikle Allah Güneş’i doğudan getirir, o halde onu batıdan getir." dedi. Böylece o inkar eden şaşırdı. Allah zalimler kavmini yönlendirmez. )
Ayet kodunun nümerolojik değeri "8" sayısını ( 2+2+5+8 = 17 ... 1+7 = 8 ) vermektedir.
Ayetin "Güneşin batıdan getirilmesi" kavramını içeren cümlesinde 17 kelime bulunmaktadır. ( 1+7 = 8 )
No comments:
Post a Comment