11 Şubat 2020 Salı

Yapay Zeka meselesi

Evvelce "Transhümanizm ve Yapay Zeka Aldatmacası" başlıklı bölümde de incelenen "Yapay Zeka" konusunu hatırlamak faydalı olacaktır.

"Transhümanizm" ( Süper İnsan ! ) projesinin temel bileşeni olan son dönemde dillere iyice yerleşen "Yapay Zeka" kavramının temelinde insanın implant "Implant Microchip"* teknolojisi vasıtasıyla daimi olarak merkezi bilgisayara bağlanması ve duyularının bloke edilerek uzaktan kontrol edilebilir hale getirilmesi ( robotlaştırılması ) yani Kur’an ifadesiyle “Kör, sağır ve dilsiz” yapılması yatmaktadır. Görülmesi gerekeni göremeyen görülmesi isteneni gören, duyulması gerekeni duyamayan duyulması isteneni duyan, söylenmesi gerekeni söyleyemeyen söylenmesi isteneni söyleyen bir insan kitlesi zaten kör, sağır ve dilsiz hale getirilmiş ve Allah yolundan saptırılmış demektir. Uzun yıllar boyunca “bilgilendirmeyerek cahil tutma” yöntemiyle gerçekleştirilen uygulama, bilgi çağına girilmesi, insanın idrak seviyesinin yükselmesi ve bilgi akış kaynaklarının gelişmesi neticesinde şimdi teknoloji kullanılarak ve "Süper insan", "Hayatın kolaylaşması" vb. söylemleri altında yapılmaya çalışılmaktadır. Bu gelişmelerin, insanın ruhsal ve idraki yükselişi deneyimlediği yeni döngü başlangıcı öncesinde ( döngü sonunda ) yoğunlaşması da ayrıca düşündürücüdür. Zira insanlar metapsişik yeteneklerinin ( durugörü, medyumluk, telekinezi, teleportasyon, çift bedenleme, dedublüman, telepati vb. ) hayal dahi edemeyecekleri seviyede gelişeceği ve maddesellikten sıyrılacağı bir döneme yaklaşmaktadırlar. Ancak küresel şeytanların sistemi ise teknolojiyi kullanarak insanı her zaman olduğu gibi madde alemine hapsetmeye, onu orada tutmaya devam etmeye çabalamaktadır.

2/18 - Summün bükmün umyün fe hüm la yarciun

( Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar dönmezler. )

* İncil'in Vahiy suresinde "Implant Microchip" teknolojisi haber verilmekte gibidir.

66-Vahiy-13-16 Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.

66-Vahiy-13-17 Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin.

Bugün örneğin İsveç'te "sağ ele mikroçip implantasyonu" medya vasıtasıyla yaygınlaşmaya başlamıştır. Ellerine mikroçip implantasyonu yaptıran insanlar, sanki birileri onlara zorla söyletmiş gibi, bu teknoloji sayesinde siber insan olunduğunu, insanlığın bu teknolojiyle kademe atlayacağını, insanın günlük yaşantısında düşünmek zorunda olduğu bir çok şeyi düşünmeyeceğini, hayatın kolaylaşacağını ifade etmişler ancak buna net örnekler verememişlerdir. Özellikle "insanın bir çok şeyi düşünmeyecek olması" söylemi zaten konunun arzettiği tehlikeyi gözler önüne sermektedir. "Düşünmeyen, uzaktan kontrol edilen robotlaşmış insan".... Yani aslında reklamı yapıldığı gibi "süper insan" olmakla değil, insanlık kademesinden aşağıya düşmekle sonuçlanan bir süreç söz konusudur.





Bugün, küresel gündemi ve planları kitlelere telkin etme işlevi gören sinema filmlerinin yanısıra bir çok ürünün reklamında da "Yapay Zeka" kavramına rastlamak mümkündür. Bu reklamlarda yapay zekalı ürün ile insanın "düşünmekle veya gereksiz fiziksel etkinlikle uğraşmayacağı ve bunun da kendisine büyük kolaylık sağlayacağı" telkin edilmeye çalışılmaktadır. Oysa ki yapay zekanın bu şekilde kullanımının, insanı paralize etmekten ve doğal yeteneklerini kullanamaz hale gelmesine sebebiyet vermekten başka bir sonucu olmayacaktır.

Bir diş fırçası reklamının görselleri;





Basında bu diş fırçasının tanıtımı için şu ifadeler kullanılmaktadır.

"Bireysel fırçalama stillerini değerlendirmek ve kullanıcılara daha iyi fırçalama alışkanlıkları kazanmaları için koçluk vermek amacıyla için binlerce kişinin diş fırçalama davranışları hakkındaki bilgileri bir araya getiriyor. Yapay zeka teknolojisi, insanların ağız içinde tam olarak nereleri fırçaladıklarını izliyor ve daha iyi ağız sağlığı için daha fazla dikkat gerektiren alanlar konusunda kişiselleştirilmiş geri bildirim sunuyor. Yapay zeka özellikli ....... teknolojisi, fırçalama alışkanlıklarınızı veya stilinizi değiştirmenizi gerektirmeden kesintisiz şekilde işliyor ve geri planda çalışıyor. Binlerce farklı fırçalama stilinden öğrendiği için de özel bir teknoloji olarak ortaya çıkıyor. Bluetooth bağlantısıyla telefonunuza bağlanan model, en basit tabirle bir sonraki adımda nereyi fırçalamanız gerektiğini, hangi kısımları düzgün fırçalayamadığınızı gösteriyor. Böylece herhangi bir nokta atlanmadan fırçalama işlemi gerçekleştirilebiliyor."

Yani? Basit bir diş fırçalama işleminde dahi insan, hafızasını, düşüncesini, hissiyatını ve görüşünü kullanmaktan alıkonularak dışarıdan yönlendirme yapacak olan dijital sisteme yani bir ekrana bağımlı hale getirilmeye çalışılıyor. Tıpkı insanın, navigasyon programı olmadan evinin yolunu dahi bulamayacak hale getirilmiş olması gibi. Bugün hiç kimse herhangi bir güzergahı aklında tutmak gibi bir gayret sarfetmemektedir. Bu durum telefon numaraları için de geçerlidir. Kimse kimsenin cep telefon numarasını ezbere bilemez hale gelmiştir. İnsan, sürekli olarak arka planda kendisine "ne yapacağını söyleyen" adeta "emir veren" bir sistemin varlığıyla yaşamaya alıştırılmaktadır. Ve bu süreç insanlara "gelişme" olarak telkin edilip algılatılmakta ve bir çok insan da bu durumu kabullenerek sisteme destek vermektedir.

2008 yılı yapımı animatik bir film olan "Wall E" filminde, yaşanamaz hale gelmiş olan dünyadan ayrılarak, bir "şirket" tarafından işletilen bir uzay gemisinde, dijital teknolojinin ( yapay zeka ) esiri olarak yaşamaya başlamış insanlar konu edilmektedir. Filmde insanların tümü obez olarak resmedilmiştir. Yürüyemez ve hatta hareket edemez hale gelmiş, kısa mesafe ulaşımlarını dahi "götürgeçlerle" yapan, uyku ve uyanma saatleri yapay zeka tarafından belirlenen, uyandıkları anda önlerine hemen bir ekran konan ve sistemin istediği görüntülere bakabilen, sistemin istediği bilgileri edinebilen ve sistemin ( yapay zeka ) komutlarıyla yönlenen bir toplum tasvir edilmektedir. ( Filmde esas itibarıyla küresel şeytanların olmasını planladığı dünya toplumu tasvir edilmektedir. )





Dijital Teknolojinin bir ürünü olan Yapay Zeka elbette ki Allahü Teala'nın bahşettiği bir ilim ve O'nun nimetidir. Ancak bu ilim ve nimet gerçekten insanlığın yararına kullanıldığı zaman anlam ve işlevsellik kazanır. Zira özünde nötr olan ilim vasıtasıyla şifa da mümkündür cefa da, inşa da mümkündür imha da. Bu noktada ilme haiz olanın niyeti önem taşımaktadır. Mühendislikte, tıp alanında, astronomide yapay zekanın kullanılması kadar doğru bir yaklaşım olamaz. Ancak bu teknoloji, toplum ve birey kontrolü amaçlı olarak sosyal yaşamın içine entegre edildiğinde, mahremiyet, özgürlük ve kişisel haklar bağlamında sınırların çok iyi belirlenmesi gerekir.

Özünde bir yazılım olan Yapay Zeka nihayetinde daima birilerinin kontrolünde olan ve olacak bir olgudur. Ancak sanki kontrol dışı ve özbilinçli ayrı bir varlıkmış gibi "şahsiyetlendirilmeye" ve insan üstü bir kudret ve hatta ilah! gibi algılatılmaya çalışılması oldukça düşündürücüdür. İnsanlığa fayda sağlaması, hizmet etmesi için insan tarafından geliştirilmiş bir teknolojiyi zihinlerde bir tehdit ve korku unsuru olarak, farklı şekilde kodlama gayreti dikat çeken bir noktadır.




1 yorum:

  1. bu kadar bilgi dolu bir siteye kimsenin yorum yapmaması çok garip sanki bu devasa bilgi sitesine sadece ben girip bakıyomuş gibi hissediyorum yoksa sadece bu olağanüstü bilgi verme hizmetini sadece benim için mi yapıyorsunuz:D sizden ricam bu siteye kaç kişinin girdiği sayısını yazmanız bilgiler için teşekkürler.

    YanıtlaSil