"İçimden böyle yapmak geldi."
"İçimden bir ses / iç sesim bu yanlış diyor."
"İçim sıkılıyor."
"İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor "
.....
.....
Günlük yaşantıda çok sık kullanılan bu cümleler "İçgüdü" kavramını tanımlamaktadır. İçgüdünün sözlük anlamı ise "Akıl ve düşünceden bağımsız olarak bilinçsizce icra edilen tutum, düşünce ve davranış, insiyak, sevkitabi" olarak belirtilmektedir.
İçgüdü, varlıkların yaşamlarındaki karar aşamalarında, eğilimlerinde ve yönlenmelerinde belirleyici rol oynayan bir fenomendir. Ancak ruh alemindeki ve madde alemindeki ( kainat ) tüm varlıkların ilahi nizamın kader sistemine bağlı oldukları ve ruhsal tesirler kadar üniteden iletilen asli tesirlerle de sevk ve idare edildikleri dikkate alındığında "içgüdü" kelimesi yerini "dışgüdü"ye bırakmakta gibidir.
Bu ifadeyi netleştirebilmek için ruhsal plan ( ruh alemi ) ile maddi planın ( kainat ) birbirlerinden ayrı ancak etkileşimli oldukları gerçeğinin hatırlanması faydalı olacaktır. Ruh maddenin içinde değildir. Ruh, kainattaki temsilcisi olan süptil madde niteliğindeki Öz Varlık'a tesir göndererek onu yönlendirir. Süptil Öz Varlık da kaba maddeye ( beden ) bağlandığında Nefs ( İnsan ) tezahür eder. Dolayısıyla üniteden yani Rab'den iletilen asli tesirler ile yönlenen Ruh Nefse tesirler ileterek onu sevk ve idare eder. İşte bu nedenledir ki "içgüdü" denen kavram esasen maddi varlıkların kendilerinin ürettikleri bir iç olgu veya özgür irade* değildir. İçgüdü maddi varlıkların bilinçli olarak algılayamayacakları durumlar karşısında koruma, savunma ve yaşamı daim kılma amaçlı olarak devreye giren ruhsal tesirdir, ruhsal frekanstır. Dolayısıyla içgüdü aslında dışgüdüdür.
Kur'an'da içgüdü kavramı, esasen çok geniş anlamları içeren "Vahiy" ve "İlham" kelimeleriyle temsil edilmiştir.
16/68 - Ve EVHA rabbüke ilen nahli en ittehızı minel cibali büyuten ve mineş şeceri ve min ma ya'rişun ( Ve Rab’bin bal arısına dağlardan, ağaçlardan ve o kurduklarından evler edinmesini VAHYETTİ. )
Ayette arının içgüdüsel olarak icra ettiği bilinen yuva kurma faaliyetinin Rab'den iletilen tesirler ile vuku bulduğu bildirilmektedir.
91/7 - Ve nefsin ve ma sevvaha
( Ve nefis ve onu düzenleyip şekillendiren. )
91/8 - Fe ELHEMEha fücureha ve takvaha
( Böylece ona kötülüğünü, günahını ve sakınmasını İLHAM EDEN. )
Ayette Rab'den ve dolayısıyla ruhtan iletilen tesirler "ilham" olarak tanımlanmış ve bu tesirlerin nefsin tutum ve davranışını yönlendirdiği bildirilmiştir.
No comments:
Post a Comment