Çeviri

Tuesday, August 25, 2020

"Siz istediniz de böyle oldu."

Küresel planların uygulama safhalarındaki klasik taktiklerden biri de, kurgulanan büyük senaryonun sonucu ve aslında esas hedef olan uygulamaların "toplumun rızasıyla ve katılımıyla yapılıyor olduğu" algısı yaratmaktır. Böylelikle kötü bir uygulama daha sonra zorunlu hale getirildiğinde ve kötü sonuçları olduğunda "E siz istediniz." densin ve kitle reaksiyonu mininum düzeyde olsun.

İşte şeytanın aldatma metodu aynen böyledir. Şeytan seçim sunar, kötü olan seçeneğe motive eder yani Kur'an ifadesiyle "Kötü işi süslü gösterir." ve daha sonra kötüyü seçen düşük idrakli insanları "Ben sizi saptırmadım. Bu sizin seçiminizdi." diyerek yalnız bırakır. Bu fenomene en net misal Enfal suresinin 48. ayetinde verilmektedir. 

8/48 - Ve iz zeyyene lehümüş şeytanü a'malehüm ve kale la ğalibe lekümül yevme minen nasi ve innı carul leküm fe lemma teraetil fietani nekesa ala akıbeyhi ve kale innı berıün minküm innı era ma la teravne innı ehafüllah vallahü şedıdül ıkab

( Ve şeytan, onlara çalışmalarını süslü gösterdiği zaman, "Bugün insanlardan size galip gelecek yoktur. Kesinlikle ben size yardımcıyım." dedi. İki topluluk göründüğünde topukları üzerinde döndü ve "Kesinlikle ben sizden beriyim. Kesinlikle ben sizin görmediklerinizi görüyorum ve kesinlikle ben Allah’tan korkarım. Allah azabı şiddetli olandır." dedi. )

Saffat ve Kaf surelerinin aşağıdaki ayetlerinde de şeytanın telkin tuzağına düşen ancak sonradan hatalarını anlayan ve şeytanı suçlayanların beyhude çırpınışları misallendirilmiştir.

37/27 - Ve akbele ba'duhüm ala ba'dın yetesaelun

( Ve onlar birbirlerine dönüp sual ederler. ) 

37/28 - Kalu inneküm küntüm te'tunena anil yemın

( “Kesinlikle siz bize sağdan geliyordunuz." derler. )

37/29 - Kalu bel lem tekunu mü'minın

( Bilakis inananlar olmadınız. )

37/30 - Ve ma kane lena aleyküm min sultan bel küntüm kavmen tağın

( Ve "Bize sizin üzerinize kuvvet, delil yoktu. Bilakis azmış kavim oldunuz." )

50/27 - Kale karinuhu rabbena ma atğaytuhu ve lakin kane fi dalalin beıyd

( Onun yoldaşı "Rab’bimiz, onu ben azdırmadım. Lakin uzak, derin sapıklık içindeydi." der. ) 

50/28 - Kale la tahtesımu ledeyye ve kad kaddemtu ileyküm bil veıd

( "Huzurumda tartışıp hasımlaşmayın, çekişmeyin. Size vaadi sunmuştum." der. )

No comments:

Post a Comment