"Özen" kelimesi "Öz" kökünden türemiş olan bir kelime olup "Gereken hassasiyeti ve dikkati gösterme, itina etme" anlamlarına gelmektedir. Kelimenin kökündeki "Öz" kelimesi, yapılan işin veya düşünülen hususun özüne, esasına inilmesi, özüne sadık kalınması ve sürecin eksiksiz tamamlanması kavramına işaret etmektedir.
Bu çerçevede "Özensizlik" ise "Gereken hassasiyeti göstermeme, savsaklama, dikkat etmeme, özünden uzaklaşma" anlamlarını içermektedir. "Özensizlik" aslında, insanların ruhsal tekâmülünü geciktirici etkiye sahip psikolojik bir sendromdur. Kelimenin kökünde de yer aldığı üzere özensizlik sendromu insanın, "Öz" Varlığını idrak etmesini engelleyen bir unsurdur. Özensizliği yokedebilecek karşı etken ise yüksek idrak ve farkındalıktır.
Bu husus Hacc suresinin 11. ayetinde "Ala harf" ( Ucundan kıyısından ) kavramıyla zikredilmiştir. ( "Harf" kelimesi "Uç, Kıyı, Kenar" anlamına gelmektedir. )
Ayette, ibadetteki özensizlikten bahsedilmektedir. İbadet ( Kulluk ) kelimesinin insanın her türlü tutum, düşünce, davranış ve faaliyetini kapsayan çok geniş bir kavram olduğu düşünüldüğünde "ibadette özensizliğin" insan için hüsrandan başka bir sonuca vesile olamayacağı aşikârdır.
22/11 - Ve minen nasi men
ya'büdüllahe ALA HARF fe in
esabehu hayrun ıtmeenne bih
ve in esabethü fitnetün inkalebe
ala vechihı hasirad dünya vel
ahırah zalike hüvel husranül
mübın
( Ve insanlardan kimi Allah’a
UCUNDAN KIYISINDAN kulluk eder de eğer ona hayır isabet ederse
onunla tatmin olur. Eğer ona
fitne isabet ederse yüzüstü
döner. Dünyada da, ahirette de
hasarlanmıştır. İşte bu, o apaçık
hüsrandır. )
İlginçtir ki "bir işin gereği gibi, özüne uygun, eksiksiz ifa edilmesini" tanımlayan "Harfiyyen" kelimesi de "Harf" kökünden türemiştir.
Kur'an'da yer alan "kelimelerin tahrifi" kavramında da yine "Harf" kelimesi bulunmaktadır. "Tahrif" kelimesi "harflerin değiştirilmesi" yani "özün" bozulması anlamına gelmektedir.
2/75 - E fe tatmeune en yü'minu
leküm ve kad kane ferıkun
minhüm yesmeune KELAMellahi
sümme YÜHARRİFUNEhu min ba'di ma akaluhü ve hüm ya'lemun
( Böylece size inanmalarını mı
ümit edersiniz? Ve onlardan bir
kısmı Allah’ ın KELAMINI işitip
akılları erdikten sonra bile bile
onu TAHRİF ETTİLER. )
No comments:
Post a Comment