"Emevi / Emeviler" kelimelerinin Arapçası "Umevi / Umeviyyun" olup, bu kelimeler "Beni Umeyye*" ( Umeyyeoğulları ) kavmini tanımlamaktadır.
* "Umeyye" ( أُمَيَّة ) kelimesi "Eme"* kökünden olup, "Hizmetçi kadın, Cariye, Köle kadın" anlamına gelmektedir. ( * Çoğulu "İma / İmat" kelimesidir. )
"Eme" kelimesi Bakara suresinin 221. ayetinde geçmektedir.
2/221 Ve la tenkihul muşrikati hatta yu'minn ve le EMETUN mu'minetun hayrun min muşriketin ....
( Ve ortak koşan kadınları onlar inanana kadar nikahlamayın. İnanan CARİYE, hoşunuza gitse bile ortak koşan kadından daha hayırlıdır. ... )
Emevi İmparatorluğu, Muaviye bin Ebu Sufyan tarafından kurulmuş olan ve ırsi monarşiye dayalı bir hanedanlıktı.
Emeviler, Arap olmayıp da müslüman olanlara "Mevali" ( Dost edinilmiş olan, Yardımcı, Köle ) ismini vererek onları ayrıştırmış, sosyal köleler olarak sınıflandırmış ve zulmetmişlerdir. "Mevali" kelimesi Kur'an'da 4/33, 19/5 ve 33/5 kodlu ayetlerde "Varis" ve "Dost" anlamları vurgulanarak geçmektedir. "Mevali" kelimesi kisvesi altındaki bu ırkçılık uygulaması esasen siyonist Yahudilerin, Yahudi olmayanları "Goyim" olarak isimlendirmeleriyle aynıdır. Zira siyonizme göre hariciler olarak da anılan gayrı Yahudiler, Yahudiler'e hizmet etmek için yaratılmışlardır. Bu benzerliğin sebebi, şeytani sistemin her coğrafyada ve her kavimde ortak özelliklere haiz olarak tezahür etmesidir. Bu bağlamda "Zalimler akrabadır." cümlesinin anlamı daha da netleşmektedir.
Hucurat suresinin 11. ayetinde "Irkçılık / Kavimcilik" konusunda uyarı yer almaktadır.
49/11 Ey o inananlar, KAVİMLER KAVİMLERDEN ALAY EDİNMESİN. BELKİ ONLARDAN DAHA HAYIRLIDIRLAR. Ne de kadınlar kadınlardan. Belki onlardan daha hayırlıdırlar. Nefislerinizi ayıplamayın ve lakaplarla çağırmayın. İnançtan sonra günahkarlık ismi ne kötüdür. Kim tevbe etmezse, İŞTE ONLAR, ONLAR ZALİMLERDİR.
Emeviler döneminde, tıpkı bugünkü gibi, mezhep ve tarikat yapılanmaları vasıtasıyla Kur'an esasına dayalı olmayan şeytani öğretiler, yönlendirmeler ve uygulamalar hakim olmuştur. Uydurulan sözde hadis ve fıkıh kitapları referans gösterilmek suretiyle ilimden ve ahlaki değerlerden sapılmış, din dejenere edilmiş, kadınlar toplumdan soyutlanmış ve insanlara zulmedilmiştir.
No comments:
Post a Comment