Çeviri

Friday, May 3, 2019

4. Boyut ... Sevgi Planı ... Cennet

İnsanlık halen Kaba Madde Alemi olan ve Dünya olarak adlandırılan 3. boyutta hapsolmuş vaziyette varlığını sürdürmekte olsa bile, 2012 yılında vuku bulan Kuantum Sıçraması veya Kozmik Hizalanma ( Güneş sisteminin, ait olduğu Samanyolu Galaksisinin ekseni ile hizalanması ) sonrasında yoğun bir ruhsal uyanış ve idrak seviyesi yükselişini deneyimlemeye başlamıştır. İnsanlar artık yavaş yavaş, alt boyut varlığı olan cinlerin tesirine girmiş olan insan ve cin şeytanlarının kurdukları komplo ve kaos düzeninin farkına varmaktadırlar. Şeytanlar, insanların algılarını kapatmak, onları sürekli korku, endişe ve stres altında tutarak kontrol etmek suretiyle onları kaba madde boyutu olan 3. boyuta  hapsetmeye çalışmaktadırlar. Bu noktadaki nihai amaçları, insanların ruhsal tekamülünü ve üst boyutlara geçişini engellemektir.

Uyanmış, idrak seviyesi yükselmiş ve ruhsal tekamül yolunda aşama kaydetmiş insanlar artık 4. boyutun yani Sevgi Planının ( Cennetin ) ilk tesirlerini ve mahiyetini hissetmeye başlamışlardır. Tekamül eden insanlar artık maddi hırsların, paranın, mülkiyet ve hükmetme arzusunun, kibir ve her türlü nefsani duygunun batıl olduğunu, gerçek olan tek şeyin karşılıklı sevgi, paylaşım ve feragat olduğunu idrak etmeye, bir başka deyişle Allah yoluna girmeye başlamışlardır.

4. boyut Sevgi Planı'dır, Cennet'tir, Sirius'tur. 

- "Dört" kelimesinin Kur'an'daki karşılığı ise "Erba" kelimesidir. Ve bu kelime Kur'an'da "8" farklı surede geçmektedir.

- "Erba" ( Dört ) kelimesinin ilk kez geçtiği 2/226 kodlu ayetteki sıra numarası da "8"'dir.

- "Cennet" kelimesi Kur'an'da 152 kere tekrarlanmaktadır. 152 sayısının nümerolojik değeri de  ( 1+5+2 = 8 ) "8"'dir.

- Sirius'un da dahil olduğu Canis Majoris takımyıldızı "8" yıldızdan oluşmaktadır.

- Ayet kodunu ( 2/226 ) ve "Erba" kelimesini sıra numarasını oluşturan rakamların toplamı 236 ( 2+226+8 = 236 ) sayısını vermektedir. 236 sayısının nümerolojik değeri ise "11"'dir.

- "Hubb" ( Sevgi ) kelimesi Kur'an'da 83 kere geçmektedir. 83 sayısının nümerolojik değeri de "11" sayısını vermektedir. ( 8+3 = 11 )

Bu analizlerde ortaya çıkan "8" ve "11" sayıları, yeni döngü başlangıcı, sonsuz döngü ve portal açılışı ile üst boyuta geçiş kavramlarının nümerolojik sembolleri olmaları açısından önem arzetmektedirler.

4. boyut Yarı Süptil boyuttur. Bu boyutta kaba madde yerine süptil madde yani süptil varlıklar bulunur. Madde süptilleştiği yani inceldiği için 4. boyutta acı, ıstırap, zorluk, hastalık, ölüm vb. yoktur. Kader mekanizmasında aktif işlev görecek bedensiz Vazifeli Varlık ( Melek ) olma yolunda önemli bir geçiş aşaması olan 4. boyutta bilinç ve düşünce herşeydir. Bu boyuta geçme liyakatini kazanmış bir varlık sadece düşünmek, hayal etmek ( imajinasyon ) ve istemek suretiyle her türlü realiteyi ( gerçekliği ) oluşturabilir.*

* İlgili ayetler;

16/31 - Cennatü adnin yedhuluneha tecrı min tahtihel enharu lehüm fıha MA YEŞAUN kezalike yeczillahül müttekın ( Girdikleri ikamet bahçeleridir. Altlarından nehirler akar. Orada onlara NE DİLERLERSE VARDIR. Allah sakınanları işte böyle karşılıklandırır. )

25/16 - Lehüm fıha MA YEŞAUNE HALİDIN kane ala rabbike va'den mes'ula ( Onlara orada NE DİLERLERSE EBEDİYEN vardır. Sual edilen vaad Rab’binin üzerinedir. )

39/34 - Lehüm MA YEŞAUNE ınde rabbihim zalike cezaül muhsinın ( Rab’lerinin indinde NE DİLERLERSE onlaradır. İyilik yapanların karşılığı budur. )

42/22 - Teraz zalimıne müşfikıne min ma kesebu ve hüve vakıun bihim vellezine amenu ve amilus salihati fı ravdatil cennat lehüm MA YEŞAUNE ınde rabbihim zalike hüvel fadlül kebir ( Zalimleri o kazandıklarından korkarlarken görürsün. O onlara vaki olur. O inananlar ve iyilikler yapanlar cennet bahçeleri içindedirler. Rab’lerinin indinde NE DİLERLERSE onlaradır. İşte bu, o büyük üstünlüktür lütuftur. )

50/35 - Lehüm MA YEŞAUNE fiha ve ledeyna mezid ( Orada onlara NE DİLERLERSE ve yanımızda daha fazlası. )
















Davud Yıldızı / Süleyman'ın Anahtarı / Altı Köşeli Yıldız

"Davud Yıldızı" veya "Süleyman'ın Anahtarı" olarak bilinen ve içiçe geçmiş ters yönde iki üçgenden oluşan "Altı Köşeli Yıldız" figürü ezoterik okültizmde aşağıdaki anlamları ihtiva eder.

1- Yaratılıştaki Düalite
2- Boyutlar ( Alemler / Frekanslar ) Arası Geçiş




Sembol aşağıdaki şekilleri içermektedir;

- 6 küçük üçgen
- 6 küçük üçgenin toplam 18 kenarı
- Ortada bir adet altıgen
- 2 adet 8 formu...88

İbrani alfabesindeki harf adedi ve "Davud" ve "Süleyman" kelimelerinin Kur'an'daki sayısal istatistikleri yukarıdaki sembol ile ilginç bir nümerolojik uyum sergilemektedir.

- İbrani alfabesinde 22 baz, 5 türev harf olmak üzere toplam 27 harf bulunmaktadır. ( 2+7 = "9" )


- "Davud" ve "Süleyman" kelimelerinin Kur'an'da ilk kez geçtikleri ayetlerdeki sıra numaraları "9"'dur. İki sıra numarasının toplamı 18 sayısını vermekte olup, bu sayının nümerolojik değeri de "9" olmaktadır. Altı Köşeli Yıldız'da da toplam 18 üçgen kenarı bulunmaktadır. ( 1+8 = "9" )

2/102 - Ve (1) ittebeu (2) ma (3) tetlü (4) eş (5) şeyatınü (6) ala (7) mülki (8) SÜLEYMAN (9) ............. ( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. .......... )

2/251 - Fe (1) hezemu (2) hüm (3) bi (4) izni (5) allahi (6) ve (7) katele (8) DAVUDÜ (9) calute ....... ( Böylece Allah’ ın izni ile onları hezimete uğrattılar. Davud Calut’ la savaştı. ....... )

- Altı Köşeli Yıldız, İbrani alfabesindeki 27 ( 2+7 = "9" ) harfi içermektedir. ( 27 sayısı, düalite ve boyutlar arası geçişi ifade eden "İkili Yedi" kavramının sembolü durumundadır.


- Kur'an'da "Davud" kelimesi 16* kere, "Süleyman" kelimesi ise 17 kere tekrarlanmaktadır. İki kelimenin toplam tekrar adedi "33" sayısnı vermektedir. ( 3+3 = "6" ... Altı Köşeli Yıldız. )

* Altı Köşeli Yıldız'ın solunda ve sağındaki ikişer üçgen iki adet 8 yani 88 formu oluşturmaktadır. 8+8 = 16 = Davud kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi. Ayrıca Kur'an'da "Melek" kelimesi 88 kere, "Şeytan" kelimesi de 88 kere tekrarlanmaktadır. Altı Köşeli Yıldız'daki iki adet 8 formu "İyi" ve "Kötü" düalitesinin sayısal bir tezahürü niteliğindedir.

- Ortaya çıkan ve şekil olarak birbirlerinin tersi niteliğinde olan "6" ve "9" sayıları "Düalite" kavramına işaret etmekte gibidir. Zira Uzakdoğu ezoterizminde yer alan ve 69 sayısına benzeyen "Yin Yang" figürü de "Düalite" kavramını sembolize etmektedir. ( İçiçe geçiş olan iki üçgenden oluşan Altı Köşeli Yıldız da "Düalite" kavramının sembolüdür. )


- Kur'an'da "Sitte" ( Altı ) (7) / "Sadis" ( Altıncı ) (2) kelimeleri "9" kere, "Tis'a" ( Dokuz ) kelimesi ise "6" kere tekrarlanmaktadır. "Altı" ve "Dokuz" kelimelerinin sırasıyla tekrar adetleri olan "9" ve "6" sayıları da düalite fenomenine işaret etmektedir.



Wednesday, May 1, 2019

Kafirun ( İnkarcılar / Gerçeği "Örtenler" )

"Kafir" kelimesi "Kefr" kökünden türemiş olup, "Örten" anlamına gelmektedir. "Kefr" kelimesi batı dillerinde de "Örtmek" anlamına gelen "Cover" ing., "Couvrir" fra. kelimelerin de köküdür.

Kur'an'daki 109. sure Kafirun ( İnkarcılar ) suresi olup, bu surede 666 nümerolojisi gizlidir. 6 ayetten oluşan bu surede "Şeytana kulluk etmek, ona ibadet etmek batıl bir din" olarak nitelendirilmektedir. Varoluş tarihi boyunca vuku bulan tüm kötülüklerin sebebi, Allah'ın birliğini, tekliğini inkar etmek ve O'na şirk ( ortak ) koşmak suretiyle şeytana kulluk eden kafirlerin varlığıdır.

109/1 - Kul (1) ya (2) eyyü (3) ha (4) el (5) kafirun (6) ( De ki: "Ey inkarcılar." )
109/2 - La (1) a'büdü (2) ma (3) ta'büdun (4) ( O kulluk ettiğinize kulluk etmem. )
109/3 - Ve (1) la (2) entüm (3) abidune (4) ma (5) a'büd (6) ( Ve siz o kulluk ettiğime kul değilsiniz. )
109/4 - Ve (1) la (2) ene (3) abidün (4) ma (5) abedtüm (6) ( Ve ben o kulluk ettiğinizin kulu değilim. )
109/5 - Ve (1) la (2) entüm (3) abidune (4) ma (5) a'büd (6) ( Ve siz o kulluk ettiğime kul değilsiniz. )
109/6 - Leküm (1) dinü (2) küm (3) ve (4) li (5) iye (6) din (7) i (8) ( Size dininiz ve bana dinim. )

- Ayette toplam 36 kelime bulunmaktadır. 36 sayısı 3 ve 6 sayılarının yanyana tezahürü itibarıyla 666 sayısını sembolize etmektedir. Her iki sayının da nümerolojik değeri, satanik okültizmde sembol olan "9" sayısına eşittir.

- Surenin 3., 4. ve 5. ayetlerinde "6"şar kelime bulunmakta olup, ard arda olan bu durum 666 sayısı tezahürüne sebebiyet vermektedir.

"Gerçeğin, batıl ile ÖRTÜLEREK gizlenmesi" kavramı Kur'an'da "Elbise" ( Örtü ) kelimesinin kökü olan "Libas" kelimesi ile de bildirilmiştir.

2/42 - Ve la telbisül hakka bil batılı ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun ( Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin. )

3/71 - Ya ehlel kitabi lime telbisunel hakka bil batıli ve tektümunel hakka ve entüm ta'lemun ( Ey kitap sahipleri, neden gerçeği batıl ile örtersiniz de gerçeği bile bile gizlersiniz? )




Gerçeğin Özü Hayaldir

"Hayali bile güzel"
"Hayal kurma o iş olmaz."
"Ancak hayalinde görürsün."
"Hayaller ile gerçekler farklıdır."
....
....

İnsanların hemen hemen her gün sarfettikleri bu sözlerin ardında, hayal ile gerçeğin birbirinden çok farklı iki kavram olduğu inancı yatmaktadır. Peki "Gerçek" nedir? "Hayal" nedir? Her iki kavram da algıya dayalı olarak zihinde oluşan ve özde aynı olan olgulardır.

Bir olgunun gerçek olabilmesi için öncelikle hayal edilmesi ( imajinasyonu ) gerekmektedir. Hayali kurulmayan, bir başka deyişle kurgusu ve planı yapılmayan hiçbir olgunun gerçekleşmesi mümkün olamaz. Dolayısıyla gerçeklik, hayale endekslidir. Bir başka deyişle hayal edilebilen ( imajine edilebilen ) her şey aslında gerçektir. Allahü Teala'nın yaratışının özünde de O'nun yüce tahayyül ( imajinasyon ) kudreti bulunmaktadır. "Hayal" kelimesi "Hayy" ( Diri, Yaşayan ) kök kelimesinden türemiştir. "Hayal" kelimesi esas itibarıyla "Diriye İlişkin / Diri Gibi Olan" anlamını taşımaktadır. ( Kelimenin sonundaki "Al" eki batı dillerinde de kelimeye "İlişkin, Gibi olan" anlamını yüklemektedir. ( Örnek : NationAL = Millete İlişkin / Millet Gibi Olan ), FormAL = Şekilsel, Resmi, HistoricAL = Tarihi, ManageriAL = Yönetsel vb. ) Türkçede ise "GüzEL", "GüncEL" vb. örnekler verilebilir. )

Matrix isimli filmdeki şu cümle bu bağlamda anlam ifade etmektedir. "Gerçek, beyin tarafından yorumlanan elektrik sinyalleridir." Bu cümledeki "elektrik sinyalleri" ifadesini "Olgu", "yorumlamayı" da "Algı" olarak değerlendirmek gerekir. Gerçek de, hayal de sonuç itibarıyla bir "Algıdır". "Algı" oluştuktan ve  doğal olarak hemen ardından "Duyguya" sebebiyet verdikten sonra zaten "Gerçek" tezahür etmiş olur. Çünkü bir varlık için gerçeklik, olgular karşısında tezahür eden algıların o varlığa deneyimlettiği duygular bütünüdür. 

Hayal kurmak, esas itibarıyla bir "yaratış" deneyimidir. Zira hayal kurma esnasında olgular ( parametreler ),  kurgulama, dizayn ve senaryo söz konusudur. İşte Vazifeli Varlık veya Melek olarak adlandırılan ve Allahü Teala tarafından yetkilendirilmiş olan varlıklar, O'nun bahşettiği bilgiler ışığında, imajinasyonlarını ( hayallerini ) kullanarak yaratışta ve kader mekanizmasında işlev görmektedirler. Bu nedenle, her inanan ve teslim olan varlığın, ruhsal tekamül sürecinin ileriki safhalarında Vazifeli Varlık olabilme liyakatini kazanabilmesi için "hayal gücünü" / "hayal kurma yeteneğini" geliştirmesi gerekmektedir.

"Yok saymak" kavramı da bu çerçevede önem arzetmektedir. Bir varlık tarafından "Yok sayılan" bir "şeyin" o varlık için varlığından, gerçekliğinden söz etmek mümkün değildir. Çünkü o "şey" o varlık için yoktur. Aynı şekilde o varlık tarafından "var sayılan" bir "şeyin" de o varlık için "gerçek" ve "var olduğunu" söylemek mümkündür. Bu durum, zihin gücünün ve algıların bilinçli olarak yönlendirilmesi suretiyle kurgulanacak "hayallerin" varlıkların ruhsal ve duygusal durumları üzerinde doğrudan tesiri olduğunu göstermektedir. 

Hayal kelimesi Kur'an'da Taha suresinin 20/66 kodlu ayetinde geçmektedir. Ayette, sihir yoluyla gerçeklik algısı oluşturulmasından ve Haberci Musa'nın bu gerçeklik algısı neticesinde korku duygusunu deneyimlediğinden bahsedilmektedir.  

20/66 - Kale (1) bel (2) elku (3) fe (4) iza (5) hıbalü (6) hüm (7) ve (8) ısıyyü (9) hüm (10) YÜHAYYELÜ (11)* iley (12) hi (13) min (14) sıhri (15) him (16) enne (17) ha (18) tes'a (19) ( "Bilakis, atın." dedi. O zaman onların ipleri ve asaları, sihirlerinden dolayı kesinlikle onlar ona koşuyorlarmış gibi HAYAL ETTİRİLDİLER. )

20/67 - Fe evcese fı nefsihı HIYFETEN musa ( Böylece, Musa nefsinin içinde KORKUYU hissetti. )

* Ayetteki "Yühayyelü" ( Hayal ettirildiler ) kelimesinin 11. kelime olması da, bu blogda sürekli olarak gündemde olan 11 sayısı açısından dikkat çekmektedir. Daha açık ifade ile "Hayal etme" veya "Hayal kurma"'nın boyutlar arası portal açılımı sağlayan ve farklı gerçekliklere ( relaitelere ) erişime vesile olan bir olgu olduğu bilgisi de açığa çıkmaktadır. Zira, meditasyon olarak bilinen kavramın özünde de "hayal kurmak" ( gerçeklik kurgulamak ) suretiyle üst planlarla ( realite, boyut ) etkileşim ve ruhsal yükseliş sağlanması deneyimi bulunmaktadır.

Sonuç itibarıyla bir varlığın hayal ettikleri ( tahayyülü ), onu o gerçekliğe eriştirmektedir. Bu nedenle varlıkların, bir sınav olarak deneyimlemekte oldukları ve dünya adı verilen kaba madde alemindeki reenkarnasyon süreçleri içerisinde daima iyi, doğru ve güzel olguları tahayyül etmeleri, onların gerek içinde bulundukları planda ( alemde ) gerekse üst planlarda ( alemlerde ) Allahü Teala'nın yüce nimetlerine yakınlaşmalarına vesile olacaktır.








Tuesday, April 30, 2019

İnce Yapı Sabiti ( Fine Structure Constant ) ... 137

Fizik biliminde, α ile sembolize edilen ve Sommerfeld's Sabiti olarak da bilinen "İnce Yapı Sabiti", yüklü parçacıklar arsındaki elektromanyetik etkileşimi karakterize eden boyutsuz fziksel bir sabit sayıdır.

Doğada var olan her etkileşim ( Kütle çekim, elektromanyetik, güçlü ve zayıf çekirdek etkileşimi ) için o etkileşimin şiddetini veren bir bağlaşım sabiti vardır. Bu bağlaşım sabitleri doğanın anlaşılmasında ciddi rol oynamaktadır. Bu yüzden onların mümkün olduğunca doğru olarak belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Söz konusu bağlaşım sabitlerinden biri de ince yapı sabiti (fine structure constant) olarak bilinen bağlaşım sabiti α (alfa) dır. Başlangıçta Hidrojen atomu spektrumlarının ince yarılmalarını betimlemek için relativistik etki sonucu olarak Sommerfeld tarafından 1916 yılında ortaya atılmıştır. .... "İnce Yapı Sabiti"nin belirlenmesi için P.A Dirac ve A. S. Eddington da çalışmalarda bulunan bilim adamlarındandır. Dirac kuantum mekaniğini geliştirdiği sıralarda lineer dalga denkleminin Sommerfeld eşitliğine götürdüğü sonucu ile karşılaşırken, Eddington evrende bulunan parçacık sayısını 2^127-1 = 10^38 olarak öngörmüş ve buradan da ince yapı sabitinin tersinin (1/ α) bir tamsayı olması gerektiğini ve bu sayının da 137 olması gerektiğini savunmuştur. 137 sayısı, Eddington’un “özel tamsayılar” olarak tanımladığı sayılardan bir tanesidir, ki bu sayıları genelleştirilmiş enerji tensörü bileşenlerini sayarak elde etmiştir.


* 137 sayısının nümerolojik değeri 11 sayısını, 127 sayısının nümerolojik değeri ise 10 sayısını vermektedir. Bilindiği üzere 11 sayısı düalite, döngü ve farklı boyuta geçişin, 10 yani 1 sayısı ise ünitenin nümerik sembolleridir.

Fine Structure Constant ( İnce Yapı Sabiti ) aşağıdaki formül ile ifade edilir.


11. sure olan Hud suresinde "Sabitlemek" kelimesinin geçtiği ayetteki ifadeler, İnce Yapı Sabiti tanımında yer alan "Parçacıklar arası etkileşim" kavramı açısından anlamlı ve uyumlu görünmektedir.

11/120 - Ve (1) küllen (2) nekussu (3) aley (4) ke (5) min (6) enbai (7) er (8) rusüli (9) ma (10) NÜSEBBİTÜ (11) bi (12) hı (13) füade (14) k (15) ve (16) cae (17) ke (18) fı (19) hazihi (20) el (21) hakku (22) ve (23) mev'ızatü (24) ve (25) zikra (26) li (27) el (28) mü'minın (29) ( Ve sana resullerin haberlerinden hepsini anlatıyoruz ki onlarla kalbini SABİTLEYELİM. Sana bunun içinde, inananlar için gerçek, öğüt ve hatırlama geldi. )

- Ayette yer alan "Resullerin haberleri ile kalbin sabitlenmesi" ifadesi üzerinde düşünüldüğünde, içerdiği anlamın, "Kalbin, kozmik bilgilerle ve üst alemlerdeki süptil valıklar ( Vazifeli Varlıklar / Melekler / Resuller* ) ile etkileşime geçmesi ve inancın kuvvetlenmesi" olabileceği ortaya çıkmaktadır. Üst süptil alemlerdeki ( boyutlardaki ) varlıkların Süptil Varlıklar ( Maddenin en ince halindeki yapıya sahip bedensiz varlıklar ) oldukları düşünüldüğünde, kaba madde alemindeki insanın üst süptil alemler ile etkileşime geçmesi fenomeni, İnce ( Süptil ) Yapı Sabiti kavramının tanımı ile uyum sergilemektedir.

- Sure numarası "11"'dir.
- Ayette 29 kelime bulunmaktadır. 2+9 = "11"
- Ayetteki "Nüsebbitü" ( Sabitleyelim ) kelimesi "11". kelimedir.

( * 35/1 - El hamdü lillahi fatıris semavati vel erdı CAILİL MELAİKETİ RUSÜLEN ülı ecnihatin mesna ve sülase ve ruba' yezıdü fil halkı ma yeşa' innellahe ala külli şey'in kadır ( Övgü, gökleri ve yeri yoktan yaratan,  MELEKLERİ ikişer, üçer, dörder kanatlı RESULLER KILAN Allah içindir. O yaratışta ne dilerse artırır. Kesinlikle Allah herşeye gücü yetendir. )









Harf Manipülasyonu ile Tahrifat

"Tahrifat" kelimesinin kökünde "Harf" kelimesi bulunmaktadır. Bu etimolojik durum, "Muharrif" olduğu bilinen Tevrat'taki "Tahrifatın", kelimelerdeki "Harflerin" yerlerinin değiştirilmesi, harf eklenmesi veya eksiltilmesi suretiyle yapıldığını bildirir niteliktedir.

2/75 - E (1) fe (2) tatmeune (3) en (4) yü'minu (5) leküm (6) ve (7) kad (8) kane (9) ferıkun (10) min (11) hüm (12) yesmeune (13) kelam (14) allahi (15) sümme (16) YÜHARRİFUNE (17) HU (18) min (19) ba'di (20) ma (21) akalu (22) hü (23) ve (24) hüm (25) ya'lemun (26) ( Böylece size inanmalarını mı ümit edersiniz? Ve onlardan bir kısmı Allah’ ın kelamını işitip akılları erdikten sonra bile bile onu TAHRİF ETTİLER. )

- İbrani alfabesinde "22" harf bulunmaktadır. Bu harfler içinden 4 tanesinin türevi de dikkate alındığında toplam "26" harf olmaktadır. ( Türev olan 4 harf י א, ה, ו harfleridir. )

- Kelimelerin tahrifatından ilk kez bahsedilen 2/75 kodlu ayetin kod numarası ve ayetteki kelime adedini oluşturan rakamlar toplandığında "22" sayısı ( 2+7+5+2+6 = "22" ) elde edilmektedir. 

- Ayetin kod numarasını ve ayetteki "Yüharrifune" ( Tahrif ederler ) kelimesinin sıra numarasını (17) oluşturan rakamların toplamı yine "22" sayısını vermektedir. ( 2+7+5+1+7 = 22 ) 

- Ayrıca bu ayette "26" kelime bulunmaktadır. Her iki sayı da ( 22 ve 26 ) İbrani alfabesindeki harf adedine işaret etmektedir. Bu durum, tahrifatın şeytana tabi olan bir kısım Yahudi tarafından yapıldığının nümerik ispatı mıdır?


İbrani alfabesinde yer alan 22 harfin, Davud Yıldızı olarak bilinen ve ters yönde içiçe geçmiş olan iki üçgenden oluşan sembolde yer aldığı bilinmektedir.


5/13 - Fe bima nakdıhim mısakahüm leannahüm ve cealna kulubehüm kasiyeh YÜHARRİFUNEL kelime an mevadııhı ve nesu hazzan min ma zükkiru bih ve la tezalü tettaliu ala hainetin minhüm illa kalılen minhüm fa'fü anhüm vasfah innellahe yühıbbül muhsinın ( Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri TAHRİF EDİP yerlerinden değiştirirler. O hatırlatıldıklarından paylanmayı unuttular. Onlardan azı hariç, onlardan hainlik görmeyi gideremezsin. Ancak yine de onları affet ve hoşgör. Kesinlikle Allah iyilik yapanları sever. )

5/41 kodlu ayette, kelime tahrifatının Yahudiler tarafından yapıldığı bildirilmektedir.

5/41 - Ya eyyüher rasulü la yahzünkellezine yüsariune fil küfri minellezine kalu amenna bi efvahihim ve lem tü'min kulubühüm ve minellezine HADU semmaune lil kezibi semmaune li kavmin aharıne lem ye'tuk YÜHARRİFUNEL kelime min ba'di mevadııh yekulune in utıtüm haza fe huzuhü ve in lem tü'tevhü fahzeru ve men yüridillahü fitnetehu fe len temlike lehu minellahi şey'a ülaikellezine lem yüridillahü en yütahhira kulubehüm lehüm fid dünya hızyün ve lehüm fil ahırati azabün azım ( Ey haberci, ağızlarıyla "İnandık." deyip, kalpleriyle inanmamış olanlardan ve YAHUDİLERDEN inkarda koşarak ilerleyenler seni hüzünlendirmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer kavime kulak verirler. Yerlerine konduktan sonra, kelimeleri TAHRİF EDERLER, yerlerini değiştirirler. "Eğer size bu verilirse onu alın, bu verilmezse çekinin, korkun." derler. Allah kimi fitnelemek isterse, sen ona Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın, hükmedemezsin. İşte onlar, Allah onların kalplerini temizlemek istemez. Onlara dünyada zillet ve onlara ahirette büyük azap vardır. )

Ayetlerin tahrifatına yönelik girişimlerin vuku bulacağı mesajı İncil'in son ayetlerinde verilmektedir.

66 Vahiy 22-18 Bu kitaptaki peygamberlik kelimelerini duyan herkesi uyarıyorum! Her kim bu kelimelere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır.

66 Vahiy 22-19 Her kim bu peygamberlik kitabının kelimelerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır.

Matta suresinde ise "Tahrifat" ( Harf manipülasyonu ) yapılsa bile kelimelerin asla değiştirilemeyeceği bildirilmektedir. ( Ayette geçen "Yasa" kelimesi "Tevrat'ı" ifade etmektedir. )

40 Matta 5-18 Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Yasa'dan ufacık bir HARF ya da bir nokta bile yok olmayacak.







Gayb Haberleri

"Gayb" kelimesi "Bilinmeyen, Yokluk" anlamlarına gelmektedir. Kutsal kitaplar, Allah'ın izni ve Vazifeli Varlıklar'ın  ( Meleül Ala / Melekler ) marifetiyle "Gayb" frekansından bilgi ( Gayb Haberi ) aktarımı sağlayan arayüz niteliğindedirler. Kutsal kitaplar, kainatın tüm bilgisini içeren ve varlıklar için "Gayb" niteliğinde olan Ümmül Kitap ( Ana Kitap / Akaşa Kayıtları ) bilgilerine ilişkin haber vermekte ve bilgi transferi amacıyla üst boyutlara ( frekans / alem ) açılan portal işlevini görmektedirler.

53/35 - E indehu İLMUL ĞAYBİ fe hüve yera ( GAYBIN İLMİ onun indindedir de o mu görür? )
53/36 - E lem yunebbe' bima fi SUHUFİ MUSA ( O MUSA'NIN SAHİFELERİNDE olanlardan haberdar edilmedi mi? )
53/37 - Ve İBRAHİMELLEZİ veffa ( Ve o vefalı olan İBRAHİM'İNKİNDEKİLER? )

Kur'an'da "Enbail Ğayb" ( Gayb Haberleri ) kelimesi ilk kez Al'i İmran suresinin 3/44 kodlu ayetinde geçmektedir. Ayette, Vazifeli Varlıkların ( Meleül Ala ) Meryem'e kefalet konusunda müzakere içinde olduklarından da bahsedilmektedir.

3/44 - Zalike (1) min (2) ENBAİ (3) EL (4) ĞAYBİ (5) nuhıy (6) hi (7) iley (8) k (9) ve (10) ma (11) künte (12) ledey (13) him (14) iz (15) yülkune (16) aklame (17) hüm (18) eyyü (19) hüm (20) yekfülü (21) meryeme (22) ve (23) ma (24) künte (25) ledey (26) him (27) iz (28) yahtesımun (29) ( Bu sana vahyettiğimiz GAYB HABERLERİNDENDİR. Sen, onların hangisi Meryem’ e kefil olacak diye kalemlerini attıkları zaman onların yanında değildin. Tartışıp hasımlaşarak çekiştikleri zaman da onların yanında değildin. )

- Ayetin kodunun ( 3/44 ) nümerolojik değeri "11" ( 3+4+4 = 11 ) sayısını vermektedir. 
- Ayette 29 kelime bulunmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri de "11" sayısını vermektedir. ( 11 sayısının boyutlar arası geçiş kapısı, döngü ve düalite kavramlarının nümerik sembolü olduğu evvelki bölümlerde belirtilmişti. )

"Enbail Gayb" kavramının ikinci kez geçtiği ayette de "11" nümerolojisi dikkat çekmektedir. 

11/49 - Tilke (1) min (2) ENBAİ (3) EL (4) ĞAYBİ (5) nuhıy (6) ha (7) iley (8) k (9) ma (10) künte (11) ta'lemü (12) ha (13) ente (14) ve (15) la (16) kavmü (17) ke (18) min (19) kabli (20) haza (21) fe (22) asbir (23) inne (24) el (25) akıbete (26) li (27) el (28) müttekın (29) ( Bunlar sana vahyettiğimiz GAYB HABERLERİNDENDİR. Sen ve kavmin bundan önce onları bilmemekteydiniz. O halde sabret. Sonuç kesinlikle sakınanlar içindir. )

- Ayetin sure numarası "11" olup, ayette yine 29 ( 2+9 = "11" ) kelime bulunmaktadır.

12/102 kodlu ayette ise alt boyuttaki varlıkların ( cinlerin ) kurdukları tuzaklara ilişkin boyut ötesi bilgilerin aktarıldığından bahsedilmektedir.

12/102 - Zalike min ENBAİL ĞAYBİ nuhıyhi ileyk ve ma künte ledeyhim iz ecmeu emrahüm ve hüm yemkürun ( Bu, sana vahyettiğimiz GAYB HABERLERİNDENDİR. Onlar işlerini topladıklarında ve tuzak kurduklarında sen yanlarında değildin. )

Necm suresinin aşağıdaki ayetlerinde de, "Gayb İlmi"nin sadece ve sadece Allahü Teala'nın indinde olduğu ve bu ilme sadece O'nun istediği, razı olduğu Vazifeli Varlıkların nail olabileceği bildirilmektedir. Kader Mekanizmasına ilişkin bilgiler de Gayb Haberleri kapsamında yer almaktadır.

72/26 - Alimül ĞAYBİ fe la yuzhiru ala ĞAYBİhi ehaden ( Gaybı bilendir. Gaybını hiçbir kimseye açıp meydana çıkarmaz. )
72/27 - İLLA MEN İRTEDA MİN RESULİN fe innehu yeslüku min beyni yedeyhi ve min halfihi rasaden ( RESULDEN O RAZI, HOŞNUT OLDUĞU HARİÇ. Kesinlikle O, önünden ve arkasından gözetleyenler salar. )

Ayet Güncelleme

Allahü Teala, varlıkların idraki tekamül seviyelerine göre ayetlerin de güncellendiğini, bilgilerin algılanmasında anlam ve kapsam olarak değişiklikler hasıl olduğunu Bakara ve Nahl surelerinin aşağıdaki ayetlerinde bildirmiştir.

2/106 - MA NENSAH MİN AYETİN EV NÜNSİHA NE'Tİ Bİ HAYRİN MİNHA EV MİSLİHA e lem ta'lem ennellahe ala külli şey'in kadır ( AYETLERDEN NEYİ HÜKÜMSÜZ BIRAKIRSAK VEYA UNUTTURURSAK, ONDAN DAHA HAYIRLISINI VEYA ONUN AYNISINI GETİRİRİZ. Allah' ın kesinlikle herşeye gücü yeten olduğunu bilmez misin? )

16/101 - Ve İZA BEDDELNA AYETEN MEKANE AYETİN vallahü a'lemü bima yünezzilü kalu innema ente müfter bel ekseruhüm la ya'lemun ( Ve AYETİ, YERİNE AYET İLE DEĞİŞTİRDİĞİMİZDE, Allah ne indirdiğini bilir. "Kesinlikle sen uydurucusun." derler. Bilakis onların çoğunluğu bilmezler. )

İsra suresinin 59. ayetinde ise "Ayet Güncellenmesi" mesajı, olumsuz bir misal kullanılmak suretiyle verilmektedir. 

17/59 - Ve MA MENEANA EN NÜRSİLE BİL AYATİ İLLA EN KEZZEBE BİHEL EVVELUN ve ateyna semuden nakate mübsıraten fe zalemu biha ve ma nürsilü bil ayati illa tahvıfa ( Ve AYETLERİ GÖNDERMEKTEN O BİZİ MENEDEN, ANCAK EVVELKİLERİN ONLARI YALANLAMALARIDIR. Semud' a görüş olarak dişi deveyi verdik de onunla zulmettiler. Biz ayetleri korkutma haricinde göndermeyiz. )

Benzer durum İncil'in 2 Korintliler suresinde de yer almaktadır. Surede, kaba madde alemi ( Dünya ) yaşantısına ilişkin kurallar içeren Tevrat'ın, ruhsal tekamüle daha fazla odaklanma sağlayan İncil ile güncellenmesi ve İncil'in "kalıcı" olduğu mesajı yer almaktadır.

47 2 Korintliler 3-6 O bizi yazılı yasaya değil, Ruh'a dayalı yeni bir antlaşmanın hizmetkârları olmaya yeterli kıldı. Yazılı yasa öldürür, Ruh ise yaşatır.

47 2 Korintliler 3-7 Ölümle sonuçlanan hizmet, yani taş üzerine harf harf kazılan yasa yücelik içinde geldiyse öyle ki, İsrailoğulları geçici olan parlaklığından ötürü Musa'nın yüzüne bakamadılar.

47 2 Korintliler 3-8 Ruh'a dayalı hizmetin yücelik içinde olacağı daha kesin değil mi?

47 2 Korintliler 3-9 İnsanı suçlu çıkaran hizmetin yüceliği varsa, aklanmayı sağlayan hizmetin yüceliği çok daha aşkındır.

47 2 Korintliler 3-10 Çünkü eskiden yüceltilmiş olanın, şimdi yücelikte aşkın olana göre yüceliği yoktur.

47 2 Korintliler 3-11 Geçici olan, yücelik içinde geldiyse, kalıcı olanın yüceliği çok daha büyüktür.

Mesih İsa'nın özellikle vurguladığı şu cümle önem arzetmektedir.

40 Matta 5-17 "Yasa'yı ya da peygamberleri geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. 

Açıkça görülüyor ki varlıkların ( insan ve cin ) ruhsal tekamülleri açısından gönderilmelerine ihtiyaç duydukları ve kitapları tamamlayıcı nitelikte olan ayetler bulunmaktadır. İşte insanın en büyük gayreti, daima iyilik yolunda olabilmek ve bu ayetleri, bu ilmi Allahü Teala'dan niyaz etmek yönünde olmalıdır.




Monday, April 29, 2019

Lahn ( Nağme ) ... Oktav

Oktav, Batı müziğinin diyatonik skalalarındaki (majör, minör ve modal) "8" notalık aralığa verilen isimdir. Oktav kelimesinin kökeni "Oct" ( Sekiz ) kelimesine dayanmaktadır. Kalın Do dan ince Do ya kadar olan "8" notalık ses dizisi bir oktav sayılmaktadır. ( Do Re Mi Fa Sol La Si Do )

Muhammed suresinin 30. ayetinde geçen "Lahn" ( Nağme, Tını, Tonlama, Usül ) kelimesi, anlamı ve ayetteki 8 nümerolojisi açısından oktav kelimesine işaret etmekte gibidir.

47/30 - Ve (1) lev (2) neşaü (3) le (4) erayna (5) ke (6) hüm (7) fe (8) le (9) arafte (10) hüm (11) bi (12) sıma (13) hüm (14) ve (15) le (16) ta'rife (17) enne (18) hüm (19) fı (20) LAHN (21) el (22) kavl (23) ve (24) allahü (25) ya'lemü (26) a'male (27) küm (28) ( Ve şayet dileseydik sana onları gösterirdik de onları simalarından tanırdın. Kesinlikle onları, sözlerinin usülünden, NAĞMESİNDEN tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. )

- Ayet kodunu oluşturan rakamlar ile ayetteki "Lahn" kelimesinin sıra numarasını oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri "8" sayısını vermektedir. ( 4+7+3+0+2+1 = 17 ... 1+7 = "8" )

- Ayette "Lahn" kelimesini içeren cümle "8" kelimeden oluşmaktadır. "Le (1) ta'rife (2) enne (3) hüm (4) fı (5) LAHN (6) el (7) kavl (8)" ( Sen kesinlikle onları sözlerinin NAĞMESİNDEN / usülünden tanırsın. )

Ayrıca, "Lahn" kelimesinin Arapça yazılışında aşağıdaki harfler kullanılmaktadır. ( Arapça alfabedekisıra değerleri parantez içinde belirtilmiştir. )

Lam ( 12 ) + Elif (1) + Ha (8 ) + Nun ( 14 ) ... Bu harflerin sıra numaraları toplamının nümerolojik değeri de "8" sayısını vermektedir. ( 1+2+1+8+1+4 = 17 ... 1+7 = "8" )

Harflerin ebced değerlerinin toplamının nümerolojik değeri de "8" sayısını vermektedir. Lam ( 30 ) + Elif (1) + Ha (8 ) + Nun ( 50 ) ... ( 3+0+1+8+5+0 = 17 ... 1+7 = "8" )











Friday, April 26, 2019

Çernobil Kazası

Çernobil kazası, 26.04.1986 tarihinde Ukrayna'nın Pripyat şehrinin 14.5 km. kuzeybatısında bulunan Çernobil şehrindeki Çernobil Nükleer Santrali'nde yapılan bir deney esnasında 4 numaralı rekatörde meydana gelen patlama sonucu vuku bulmuştur. Patlama ve yangın sonrasında SSCB' ye, Avrupa' ya ve Türkiye'ye büyük miktarda radyasyon yayıldığı tespit edilmiştir. Facia sonrasındaki yıllarda "Thyroid Kanseri" vakaları da artmıştır. ( Thyroid, "boyun" bölgesinde bulunan ve hormon salınım sistemini kontrol eden organdır. )


4 Thyroid Kanseri türü bulunmaktadır.

1- Papillary
2- Follicular
3- Anaplastic
4- Medullary

Kur'an'ın Şuara suresinin 26/4 kodlu ayeti semantik ve nümerik açıdan dikkat çekmektedir.

26/4 - İn neşe' nünezzil aleyhim mines semai ayeten fe zallet a'nakuhüm leha hadıın ( Eğer dilersek, onların üzerine gökten ayet indiririz de boyunları ona eğilerek, alçalarak hakir zelil olur. )

- Ayet kodu Çernobil kazasının gün ve ayı ile uyumludur.
- Ayette "Gökten ayet indirilmesi" ve "Boyunların zelil olmasından" bahsedilmektedir. Çernobil'den sızan radyasyon hava akımları vasıtasıyla gökte süzülerek diğer coğrafyalara yayılmıştır. Çernobil kazasının sebep olduğu belirtilen Thyroid Kanseri "boyun" bölgesindeki dejenerasyon ile tezahür etmektedir.
- Ayetin numarası 4 olup, nükleer kaza 4 numaralı reaktördeki patlama nedeniyle vuku bulmuştur.
- Yukarıda da belirtildiği üzere 4 Thyroid Kanseri türü bulunmaktadır. 






Money = Para = Mani = Engel

Aynı kökten olan "Money" ve "Monnaie" kelimeleri sırasıyla İngilizce ve Fransızca'da "Para" anlamına gelmektedir.

"Money" kelimesinin kökeni incelendiğinde "Mani" ( Engel ) ve "Men Etmek" ( Engellemek ) kelimeleri ile ilintili olabileceği ortaya çıkmaktadır. Zira "Money" kelimesinin Türkçe karşılığı olan "Para" kelimesi de kök itibarıyla "Engelleyici" anlamını taşımaktadır. ( Örnek: Paratoner ( Yıldırım Engelleyici ), Paradox ( Bilgiye Aykırılık / Bilgiyi Engelleyicilik ), Paraşüt ( Para + Chute ) ( Düşmeyi Engelleyici ), Parapsikoloji ( Psikolojiye Aykırı ), Paranormal ( Normali Engelleyici / Normale Aykırı ), Paravan ( Sed, Engel ) gibi )

Peki "Para" veya "Money" engelleyici midir? Evet. Para, insanların özgürlüğe ve Allah'ın karşılıksız olarak bahşettiği nimetlere erişiminin engellenmesi, onların kaba madde alemi olan dünyaya hapsedilmeleri ve sürekli gözetleme-kontrol altında tutulmaları amacıyla insan ve cin şeytanları tarafından icat edilmiş bir olgudur. Zira evvelki bölümlerde değinildiği üzere, içinde bulundukları toplumun farklı maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması için çalışan* insanların ortaya çıkan ürünlerden doğrudan faydalanabilmeleri gerekmektedir. Örneğin toplumun peynir ihtiyacını karşılayan bir insan, toplumun elbise ihtiyacını karşılayan bir insana elbise alabilmek için neden para ödemelidir ki? Peynir üretenin elbiseye, elbise üretenin de peynire ihtiyacı olduğundan ve taraflar bu ihtiyaçları karşıladıklarından, ortaya çıkan üründen doğrudan faydalanmalıdırlar. Ayrıca “para” denen bir olgunun gündemde olması şeytanların haksız kazanç sağlama isteğini ve toplum kontrolü amaçlı manipülasyonu ortaya koymaktadır. 

Parayı basan küresel şeytanlar bu yolla nimetleri gasp etmektedirler. Zira para ellerinde olduğu için istedikleri zamanda istedikleri kadar para basabilme ve istedikleri coğrafyada istedikleri zaman kriz çıkarabilmektedirler. Dolayısıyla "Finansal sistem" adı verilen kavram aslında hiçbir matematiksel rasyoneli olmayan sadece belirli sayıdaki küresel ailenin dudakları arasında sevk ve idare edilen bir aldatmaca kurgusundan, sisteminden ibarettir.

( * "Çalışmamın karşılığını almak için ürettiğimi satıyorum." cümlesi esas itibarıyla batıl bir söylemdir. Zira insan zaten, sınırsız ve bolca verdiği nimetlerden dolayı Allahü Teala'ya olan borcunu ödemek için "çalışmak" durumundadır. O nimetleri kullanarak başkası üzerinden menfaat sağlamak için değil. Bu çerçevede "çalışmanın" lütfen veya ekstradan yapılan, ayrıca bir menfaat beklentisi gerektiren bir eylem olmadığı da aşikar olmaktadır. Bir başka deyişle insanın, "çalışması karşılığındaki tek beklentisi Allah rızasını kazanmak" olmalıdır. İnsanlar, çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ürünleri zaten hem kendileri hem de diğer insanlar için üretmişlerdir. Dolayısıyla yine "satma" kavramının anlamsızlığı ortaya çıkmaktadır. )

Paranın iman ve Allah yolunda bir “engel” olduğunu bildiren Mesih İsa’nın İncil’deki şu sözleri hatırlanmalıdır. 

40 Matta 6-24 "Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı'ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz."

42 Luka 16-13 "Hiçbir uşak iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı'ya, hem paraya kulluk edemezsiniz."

Kur'an'da yer alan ve üç puttan birisinin ismi olan "Menat" kelimesi de "Money" kelimesiyle ilintilidir.

53/19 - E fe raeytümül late vel uzza ( Artık Lat' ı ve Uzza' yı gördünüz mü? )
53/20 - Ve MENATes salisetel uhra ( Ve diğer üçüncü olan MENAT' ı? )

"Menat" bir putun ismidir. "Para" da bir puttur. Put, yaratma veya nimetlendirme açısından hiçbir yetisi olmayan ancak Allah'a ortak koşulmak suretiyle kendisinden fayda beklenen ve bu nedenle varlıkların Allah yolundan uzaklaşmalarına sebep olan maddi veya manevi unsurlara verilen genel isimdir. İşte insanlar amacını bilmeden, nedeni sorgulamadan, yaşamak için oluşturmaları gereken sistemde gerçekten ihtiyaçları olup olmadığını düşünmeden bir put olan paranın esiri olmuş durumdadırlar. Bu esaret onların sonsuz özgürlüğe ve Allah yoluna erişmelerini ENGELLEMEKTEDİR.

Parasal konulara verilen genel isim olan "Finans" kelimesindeki batıni ( gizli ) mesaj da ilginçtir. Zira bu kelimenin orijinal yazılışı "Finance" olup, kelime "Fin" ( Son ) ve "ance" ( -lık, -iş ) kelimelerinden oluşmaktadır. Yani asıl anlam "Bitiriş", "Sonlandırma" olmaktadır. Finans kavramının ve olgusunun insanlığı köleleştirmek, sömürmek, tüketmek kısaca bitirmek için şeytanlar tarafından tezahür ettirilmiş olması kelimenin batıni anlamı ile uyum arzetmektedir. Bugün dünya insanlığı finansal gücü elinde tutan şeytan neferlerinin komploları altında mağdur olmaktadır.

Ayrıca "Para"nın çokluğu, şeytani değil de rahmani bir durum olsaydı, bilgisi, iyiliği, doğruluğu çok olan insanların çok paraya haiz olmaları gerekirdi. Binlerce yıldır paranın kimlerin elinde olduğu düşünüldüğünde paranın niteliği de ortaya çıkmaktadır.





En Yakın Gök ... Geçiş Kapısı

"Semaed Dünya" kavramı "En Yakın Gök" anlamına gelmektedir. Saffat suresinin aşağıdaki ayetlerinde, "göğün korunmakta olan bir geçiş kapısı olduğu" bildirilmektedir.

37/6 - İn (1) na (2) zeyyenna (3) es (4) SEMA (5) ED (6) DÜNYA (7) bi (8) zınetin (9) el (10) kevakib (11) ( Kesinlikle biz EN YAKIN GÖĞÜ, yıldız süsüyle süsledik. )
37/7 - Ve hıfzan min külli şeytanin marid ( Ve tüm inatçı azgın şeytanlardan koruduk. )
37/8 - La yessemmeune ilel meleil a'la ve yukzefune min külli canib ( Onlar yüksek ileri gelenleri duyamazlar. Her taraftan atılırlar. )
37/9 - Dühuran ve lehüm azabün vasıb ( Uzaklaştırılırlar. Sürekli azap onlaradır. )
37/10 - İlla men hatfel hatfete fe etbeahu şihabün sakıb ( Kaptığını kapanlar haricinde. Artık onu delip geçen kıvılcım takip eder. )

37/6 kodlu ayette "11" kelime bulunmakta olup, 11 sayısı, evvelce defaatle belirtildiği üzere, boyutlar arası ( frekanslar arası / alemler arası ) geçiş kapısının ( Star Gate ) nümerik sembolüdür. Ayette evren olarak algıladığımız ve "yıldızlar ile süslendiği" belirtilen gökten içeri nüfuz edebilecek "şaytanlardan" ( alt boyut varlıkları / cinler ) bahsedilmektedir. 

41/12 - Fe kadahünne seb'a semavatin fı yevmeyni ve evha fı külli semain emraha ve zeyyennes SEMAED DÜNYA bi mesabıha ve hıfza zalike takdırul azızil alim ( Böylece onları yedi gökler olarak iki günde koyup oturttu. Her göğe işini vahyetti. EN YAKIN GÖĞÜ kandillerle, lambalarla süsledik ve koruduk. Bu yüce bilenin ölçüdüdür, takdiridir. )

"Yedi Gök"ten ( Seb'a Semavat ) bahsedilen ayette "En Yakın Göğün yıldızları içerdiği" dikkate alındığında, ayette bahsedilen "Gök" kavramının, madde alemi olan kainatı ( evreni ) oluşturan gök katmanlarını / paralel evrenleri ifade ediyor olması da kuvvetle muhtemeldir.

67/5 - Ve lekad zeyyennes SEMAED DÜNYA bi mesabiha ve cealnaha rücumen liş şeyatıni ve a'tedna lehüm azabes se'ır ( Ve EN YAKIN GÖĞÜ kesinlikle lambalarla süsledik. Onu şeytanlar için kovmalar kıldık. Onlara ateş azabını hazırladık. )





Wednesday, April 24, 2019

Yerin Çapı ve Yüzölçümü

Bilimsel kaynaklar Yerkürenin ortalama çapının 12,742 km olduğunu bildirmektedir. ( Bkz: Wikipedia )

Rahman suresinin 55/33 kodlu ayetinde "Yerin Çapı" kavramı yer almakta olup, ayetteki nümeroloji ile Yerkürenin Çapı arasında uyum görünmektedir.

55/33 - Ya (1) ma'şere (2) el (3) cinni (4) ve (5) el (6) insi (7) in (8) isteta'tüm (9) en (10) tenfüzu (11) min (12) AKTARİ (13) es (14) semavati (15) ve (16) el (17) ARDI (18) fe (19) infüzu (20) la (21) tenfizune (22) illa (23) bi (24) sultan (25) ( Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve YERİN ÇAPLARINDAN ötesine geçmeye istidatınız varsa, haydi ötesine geçin. Kuvvet, delil olmadan geçemezsiniz. )

- Yerkürenin ortalama çapı olan 12,742 km sayısının nümerolojik değeri "16" sayısını vermektedir. ( 1+2+7+4+2 = "16". "Göklerin ve Yerin Çapları" ( Aktaris Semavati vel Ard ) ifadesinin yer aldığı ayetin kodunun ( 55/33 ) nümerolojik değeri de "16" sayısını vermektedir. ( 5+5+3+3 = "16" )

- Ayrıca birçok kaynakta Yerkürenin çapı yaklaşık 13,000 km olarak bildirilmektedir. 55/33 kodlu ayetteki "Aktari" ( Çaplar ) kelimesi "13." kelimedir.

- Ayetteki "Aktari" ( Çaplar ) ve "Ard" ( Yer ) kelimelerinin sıra numaralarının nümerolojik toplamı da "13" sayısını vermektedir. ( 1+3+1+8 = "13" )

practicalphysics.org/diameter-moon.html
https://www.mos.org/sites/dev.../mos_starlab-3-5_how-big-is-the-solar-system.pdfhttps://physics.weber.edu/palen/clearinghouse/homeworks/bigisbig.html

Yerkürenin yüzölçümü ise 510 Milyon kilometekare olarak bildirilmektedir. Kur'an'da "Yerin genişliği" kavramının ilk kez geçtiği ayet Nisa suresinin 4/97 kodlu ayetidir.

4/97 - İnne (1) ellezine (2) teveffa (3) hüm (4) ül (5) melaiketü (6) zalimı (7) enfüsi (8) him  (9) kalu (10) fı (11) ma (12) küntüm (13) kalu (14) künna (15) müstad'afıne (16) fi (17) el  (18) ard (19) kalu (20) e (21) lem (22) tekün (23) ERDU (24) allahi (25) VASİATEN (26) fe tühaciru fıha fe ülaike me'vahüm cehennem ve saet mesıra ( O meleklerin vefat ettirdikleri kesinlikle nefislerine zulmederler. "İçinde ne oldunuz?" derler. "Bizler yerin içinde zayıf bırakılanlar olduk." derler. "Allah’ ın YERİ GENİŞ geniş değil miydi? Orada hicret edip ayrılsaydınız ya." derler. İşte onlar, onların mekanları cehennemdir. Ne kötü varış yeridir. )

- Ayette "Yerin genişliği" kavramı kapsamında geçen 2. "Erd" ( Yer ) kelimesinin sıra numarası 24'tür. 24 sayısının nümerolojik değeri "6" ( 2+4 = 6 ) olup, yerkürenin yüzölçümü değeri olan 510 Milyon km2'nin nümerolojik değerine eşittir. ( 510 ... 5+1+0 = "6" )

- Ayetteki "E (1) lem (2) tekun (3) erdu (4) allahi  (5) VASİATEN (6)" ( Allah'ın yeri GENİŞ değil miydi? ) soru cümlesi de "6" kelimeden oluşmaktadır.

Tuesday, April 23, 2019

ÖZ


14/24 - E lem tera keyfe darabellahü meselen KELİMETEN TAYYİBETEN ke şeceratin tayyibetin ASLÜHA SABİTÜN ve fer'uha fis sema' ( Görmedin mi ki Allah, KÖKÜ SABİT ve dalları göğün içinde olan temiz ağaç gibi olan TEMİZ KELİMENİN misalini nasıl beyan etti? )

14/25 - Tü'tı üküleha külle hıynin bi izni rabbiha ve yadribüllahül emsale lin nasi leallehüm yetezekkerun ( Rab’binin izni ile her zaman yemişini verir. Allah misalleri insanlar için beyan eder. Umulur ki hatırlarlar. )

14/26 - Ve meselü kelimetin habısetin ke şeceratin habısetinictüsset min fevkıl erdı ma leha min karar ( Ve PİS KELİMENİN misali, yerin üstünden ayrılmış, kendisine DURAK YERİ OLMAYAN pis ağaç gibidir. )

İbrahim suresinin teşbih içeren yukarıdaki ayetlerinde varlıkların “Özünün temiz olduğu” ancak “Özünden uzaklaşanların” temizliklerini kaybedecekleri bildirilmektedir. Varlıkların “Özü” yani “Kökü” esas itibarıyla “Kelime”’dir. Ruh veya Madde olarak isimlendirilmiş olan varlıkların “Özü” kelimedir. Bir başka deyişle Allah’ın izniyle yaşam bulan tek varlık “Kelime”dir. Yukarıdaki ayetlerde “Temiz Ağaca” benzetilen “Temiz Kelimenin” kökünün sabit olduğu yani “Özüne Bağlı” olduğu, “Pis Ağaca” benzetilen “Pis Kelimenin” ise “Özünden Uzaklaşmış” olduğu ve bu nedenle asla doğrulamayacağı / ayakta duramayacağı yani doğruluk yolunda olamayacağı bildirilmektedir.

Türkçede yer alan aşağıdaki kelimelerin kökleri / özleri de “Öz” kelimesidir.

ÖZlem = ÖZe erişmeyi isteme hali ( Örnek: GÖZ+lem ( Görme hali ) , SÖYlem ( Söyleme hali )
ÖZgür = ÖZ gibi olma, Bağımsız olma
ÖZne = ÖZündeki olgu
ÖZel = ÖZe ilişkin

İncil'de yer alan ve "Özlem" kavramına ilişkin aşağıdaki ayetlerde, ilahi nizamdaki tüm varlıkların birbirlerine kavuşmak için yani "özlerine dönüp, bir olabilmek" için "özlem" içinde oldukları bildirilmektedir..

45 Romalılar 8-19 Yaratılış, Tanrı ÇOCUKLARININ ortaya çıkmasını büyük ÖZLEMLE bekliyor.
.....
.....
45 Romalılar 8-23 Yalnız yaratılış değil, biz de -evet Ruh'un turfandasına sahip olan bizler de- evlatlığa alınmayı, yani bedenlerimizin kurtulmasını ÖZLEMLE bekleyerek içimizden inliyoruz.

İncil'in bu ayetlerinde "Çocuk" kelimesi, "Öz" anlamında kullanılmış gibi görünmektedir. Zira varlığın "Özü", onun çocuk gibi saf ve tüm sorunların temeli olan kibir duygusundan arınmış halini ifade etmektedir. 

40 Matta 18-3 "Size doğrusunu söyleyeyim, DÖNÜŞTÜRÜLÜP, KÜÇÜK ÇOCUKLAR GİBİ OLMADIKÇA, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.
40 Matta 18-4 Kim bu ÇOCUK GİBİ ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSA, Göklerin Egemenliği'nde en büyük odur.

40 Matta 18-5 Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur.

Ayette, "Göksel Egemenliğe" yani "Üst Planlara / Boyutlara / Frekanslara / Alemlere / Cennete" girebilmek için "Dönüştürülmek" ( Öze Döndürülmek / Dönmek ) gerektiği yani "Çocuklar gibi saf ve arınmış" olunması gerektiği bildirilmektedir.












Saturday, April 20, 2019

Negatif enerjiyi pozitif enerji ile nötralize edebilmek … Sabır ve Azim

İlahi nizamda “iyilik” enerjisinin yani “pozitif” enerjinin açığa çıkmasını sağlayacak temel unsur “negatif” enerjiye “negatif” enerjiyle karşılık vermemektir. Fizik kuralı olması ötesinde sosyal açıdan da irdelendiğinde kötü eyleme veya kötü düşünceye benzeri ile karşılık vermek kötülüğü yok etmemekte, herhangi bir sorunu çözmemekte, durumu düzeltmemekte sadece ve sadece kötülüğün artmasına vesile olmaktadır. Kibir kaynaklı intikam, kin, nefret, öfke, haddini bildirme arzusu gibi duygular toplumda kötülüğün sürekli tekerrürüne sebebiyet vermektedirler.

Kutsal kitaplar ise kötülüğün, ancak ve ancak sabır ve af mekanizmalarının aktive edilerek iyiliğin ortaya çıkarılmasıyla yok olacağını bildirmektedir. 

Aşağıdaki ayetler, yoruma ihtiyaç oluşturmayacak derecede açık ve net izah içermektedir. 

5/28 - Lein besatte ileyye yedeke li taktülenı ma ene bi basitın yediye ileyke li aktülek innı ehafüllahe rabbel alemın ( Eğer sen beni öldürmek için bana el uzatırsan, ben seni öldürmek için sana el uzatmam. Kesinlikle ben alemlerin Rab’bi Allah’tan korkarım. )

3/186 - Le tüblevünne fı emvaliküm ve enfüsiküm ve le tesmeunne minellezine utül kitabe min kabliküm ve minellezine eşraku ezen kesira ve in tasbiru ve tetteku fe inne zalike min azmil ümur ( Mallarınız ve nefisleriniz hakkında sınanacaksınız. O sizden önce kitap verilenlerden ve ortak koşanlardan eziyet verici çok şey duyacaksınız. Eğer sabrederseniz ve sakınırsanız, kesinlikle bu büyük ve azimli işlerdendir. ) 

42/43 - Ve le men sabera ve ğafera inne zalike le min azmil ümur ( Ve kim sabrederse ve affederse, kesinlikle bu büyük ve azimli işlerdendir. ) 

23/96 - İdfa' billetı hiye ahsenüs seyyieh nahnü a'lemü bima yasıfun ( Kötülüğü o en güzeliyle sav. O vasfettiklerinizi bizler biliriz. ) 

41/34 - Ve la testevil hasenetü ve les seyyieh idfa' billetı hiye ahsenü fe izellezi beyneke ve beynehu adavetün ke ennehu veliyyün hamım ( Ve güzellik ve kötülük eşit değildir. Onu en güzeliyle sav. O zaman o seninle kendi arasında düşmanlık olan, kesinlikle o sıcak samimi arkadaş gibi olur. ) 

40 Matta 5-38 "'Göze göz, dişe diş' dendiğini duydunuz. 
40 Matta 5-29 Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza tokat atan kimseye öbür yanağınızı da çevirin. 

Friday, April 19, 2019

Ebediyet nedir?

"Ebediyet" kelimesi "Sonsuzluk" olarak tercüme edilse de insan algısı ve idrak seviyesi kapsamında, madde kainatı içindeki belirli bir durumun Allahü Teala'nı  takdir ettiği kadar devam etmesi olgusunu ifade etmektedir.

Kur'an'da "Sonsuzluk" anlamına gelen iki kelime bulunmaktadır. Bunlar "Ebediyet" ve "Huld" kelimeleridir. "Ebediyet" kelimesi Kur'an'da 28 kere, "Huld" kelimesi ise 85 kere tekrar edilmektedir. 

İnsan idrakinde "Sonsuzluk" olarak algılanan "Ebediyet" kavramının, "sınırlı olduğu" bilgisini veren Hud suresinin aşağıdaki ayeti önem arzetmektedir. Ayette "Ebediyetin, göklerin ve yerin var olması süresiyle yani “Kainat / Madde Alemi var olması süresiyle” sınırlı olduğu" bildirilmektedir.

11/107 - Halidıne fıha madametis semavatü vel erdu illa ma şae rabbük inne rabbeke fe'alün li ma yürıd ( Rab’binin dilemesi hariç, gökler ve yer daim olduğu sürece onun içinde ebedidirler. Kesinlikle Rab’bin ne isterse yapar. )

Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde "Halid" ve "Ebed" kök kelimeleri birlikte ve niteleyici şekilde kullanılmışlardır. "Halidine fiha ebeda" ifadesi "Ebediyen ebedi" olarak tercüme edilebilmektedir.

4/57 - Ve (1) ellezine (2) amenu (3) ve (4) amilu (5) es (6) salihati (7) se (8) nüdhılü (9) hüm (10) cennatin (11) tecri (12) min (13) tahti (14) ha (15) el (16) enharu (17) halidıne (18) fı (19) ha (20) ebeda (21) lehüm fıha ezvacün mütahheratün ve nüdhılühüm zıllen zalıla ( Ve o inananları, iyilikler yapanları, onları altlarından nehirler akan, içinde ebediyen ebedi olacakları bahçelere sokacağız. Onlara orada temiz eşler vardır. Onları koyu gölgelere sokarız. )

Kur'an'da "Halidıne fıha ebeda" ( Orada ebediyen ebedidirler. ) ifadesi "7" kere tekrarlanmaktadır. Bu kavramın ilk kez geçtiği ayetin kodunun nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. ( 4+5+7 = 16 ... 1+6 = "7" ) 

4/57 kodlu ayetin "Halidıne fıha ebeda" ifadesini içeren ilk cümlesi "21" kelimeden oluşmaktadır. 21 sayısı Ruh kelimesinin nümerik sembolü ve Kur'an'daki tekrar adedidir.








Olgunlaşan Ruh ve Azalan Madde Bağlantısı

Spritüel kaynaklarda da belirtildiği üzere, madde alemi / alemleri olarak bilinen kainattan tamamen ayrı bir alemde varlıklarını sürdürmekte olan ruhlar, olgunlaşarak tekamül etmek amacıyla kainattaki maddeler ile bağlantı kurarlar. Bir ruh, madde ile kurmuş olduğu bağlantısının azalması oranında tekamül eder. Ruhun madde ile olan bağlantısının azalması ise ruhun madde üzerindeki hakimiyetinin artması anlamına gelmektedir. Madde üzerinde hakimiyeti artan bir ruhu madde aleminde temsil eden varlıkta metapsişik yetenekler tezahür eder. Tekamül etmiş ruhların tesiri altında olan üst  süptil madde boyutlarındaki süptil varlıklar ( Vazifeliler / Melekler ) madde üzerindeki hakimiyet kabiliyetlerine göre Allahü Teala'nın tayin ettiği kader mekanizmasında görev alırlar.

Madde bağlantısının azalması fenomeni Kur'an'da "Dünya Hayatı / Dünya Hayatının Maddesi" ve "Ahiret" kavramları ile ifade edilmektedir.

4/77 .... kul METAud * dünya kalıl vel ahıratü hayrun li men itteka ve la tuzlemune fetıla ( .... De ki: "Dünyanın FAYDASI / MADDESİ azdır ve sakınan kimseler için ahiret daha hayırlıdır ve onlara fitil kadar zulmedilmez."

*"Meta" kelimesi batı dillerinde "Madde" anlamına gelen "Matter" ing., "Matiere" fra. ve "Materie" alm. kelimelerinin köküdür.

9/38 .... e radıytüm bil hayatid dünya minel ahırah fe ma METAul hayatid dünya fil ahırati illa kalıl ( ..... Ahiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatı FAYDASI / MADDESİ ahiretinkine göre azın haricindeki değildir.

28/60 Ve ma utıtüm min şey'in fe METAul hayatid dünya ve zınetüha ve ma ındellahi hayrun ve ebka e fe la ta'kılun ( Ve o size verilen şeyler dünya hayatının FAYDASI / MADDESİ ve süsüdür. O Allah' ın indindeki daha hayırlıdır ve daha bakidir. Artık akıl etmez misiniz?

29/64 Ve ma hazihil HAYATÜD DÜNYA illa lehvün ve leıb ve inned DAREL AHIRATE le hiyel hayevan lev kanu ya'lemun ( Ve bu DÜNYA HAYATI eğlence ve oyun haricindeki değildir. Kesinlikle AHİRET YURDU, o yaşayandır. Keşke bilmiş olsalardı.

30/7 Ya'lemune zahiran minel hayatid dünya ve hüm anil ahırati hüm ğafilun ( DÜNYA HAYATINDAN görüneni bilirler. Onlar AHİRETTEN habersizdirler. )

43/35 - Ve zuhrufa ve in küllü zalike lemma METAul hayatid dünya vel ahıratü ınde rabbike lil müttekın ( Ve altın, süs zinet. Kesinlikle bunların hepsi dünya hayatının FAYDASIDIR / MADDESİDİR. Rab’binin indindeki AHİRET sakınanlar içindir. )

57/20 ... VE MEL HAYATÜD DÜNYA İLLA META'UL GURUR* ( DÜNYA HAYATI ALDATICI FAYDA / MADDE HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR. )

* "Aldanma" anlamına gelen "Gurur" kelimesinin, Türkçe'deki "Gurur / Gururlanmak" kelimesinin kökeni olması kuvvetle muhtemeldir. Böylelikle, "Gurur" duygusunun insan için aslında yanıltıcı bir olgu olduğu gerçeği de ortaya çıkmaktadır. Zira "gurur" duygusu, özünde, başka insanlara karşı üstünlük kurma ihtirasına bağlı olarak tezahür eden ve aldatıcı tatmin sağlayan kaba madde alemine özgü bir olgudur.

A'la suresinin aşağıdaki ayetleri de kaba madde alemi olan dünya hayatının bir yanılgı olduğunu ifade etmektedir.

87/16 - Bel tü'sirunel HAYATED DÜNYA ( Bilakis DÜNYA HAYATINI tercih ediyorsunuz. )
87/17 - Vel AHIRATÜ hayrün ve ebka ( Ve AHİRET daha hayırlıdır ve daha bakidir. )


İncil'deki şu ayetler de "Öz"'ün madde olmadığı, dünyanın aldatıcı olduğü mesajını açıkça vermektedir.

50 Philippians 3-19 Onların sonu yıkımdır; tanrıları mideleridir. Ayıplarıyla övünür, yalnız bu dünyayı düşünürler.

50 Philippians 3-20 Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Oradan Kurtarıcı'yı, Rab İsa Mesih'i bekliyoruz.*

* "Rab İsa Mesih'i bekliyoruz." ifadesi insanlar arasında kolektif bilincin tesisini bekliyoruz anlamını taşımaktadır. 







Thursday, April 18, 2019

Oruç ve Dua İle Portal Açma

40 Matta 17/21 Bu tür soy* DUA ve ORUÇ dışında dışarı gitmez.

* Cin soyu

Ayetin kodu olan 17/21 sayılarının nümerolojik değeri "11" olmaktadır. ( 1+7+2+1 = 11 ) ( 11 sayısının "Portal Açma" ( Boyutlar arası geçiş kapısı / Star Gate ) olgusunun nümerolojik sembolü olduğu evvelki bölümlerde defaatle incelenmişti. "11" sayısı ile "İkili Yedi" ( 14, 49 ) kavramları aynı anlamları taşımaktadırlar. )

İncil'in Matta suresinde yer alan bu ayette "Dua" ve "Oruç" uygulamasının alt boyut varlıkları olan cinleri kendi boyutlarına geri göndermeyi sağlayan iki metod olduğundan bahsedilnektedir. Bu çerçevede "Dua" ve "Orucun", "Portal Açma" ( Boyutlar arası geçiş kapısı / Star Gate ) vesilesi oldukları da ortaya çıkmaktadır.

Fatiha ( Açılış ) suresi "7" ve "İkili Yedi" nümerolijisi açısından büyük önem taşımaktadır.

- Fatiha suresinde 7 ayet bulunmaktadır.
- Fatiha suresinin ilk ayeti olan besmele "7" kelimeden oluşmaktadır.
- Fatiha suresinin ilk 2 ayeti 7 kelimeden oluşmaktadır. İkili Yedi
- Fatiha suresinde toplam 49 kelime bulunmaktadır. ( 7x7 ... İkili Yedi )
- Fatiha suresinin 7. ayeti 14 kelimeden oluşmaktadır.

Salat ( Dua ) kelimesi Kur'an'da 97 kere tekralanmaktadır. 9+7 = 16 ... 1+6 = "7"
- Salat kelimesi Kur'an'da ilk kez 2/3 kodlu ayetin 9. kelimesi olarak geçmektedir. 2+3+9 = 14 ... 2x7 ... İkili Yedi 

Sıyam ( Oruç ) kelimesi Kur'an'da 14 kere tekrarlanmaktadır. 2x7 = 14 ... İkili Yedi
- Sıyam kelimesinin geçtiği sure numaralrının toplamı 171 sayısını vermektedir. 1,1 ve 7 ... 2 ve 7 ... İkili Yedi
- Sıyam kelimesi 2. sure olan Bakara suresinde 7 kere tekrarlanmaktadır. 2 ve 7 ... İkili Yedi
- Sıyam kelimesinin ilk kez geçtiği ayet 2/183 kodlu ayettir. 2+1+8+3 = 14 ... 2x7 ... İkili Yedi

Bu bağlamda "Cinn" kelimesi ile ilgili de ilginç bir durum ortaya çıkmaktadır. 

- Kur'an'da Cinn kelimesi 43 kere tekrarlanmaktadır. 4+3 = "7"
- İlk Cinn kelimesi 6.surenin 100. ayetinin "7." kelimesidir. 6+1+0+0+7 = 14 ... İkil Yedi ( 2x7 )
- Cinn suresinin numarası 72'dir. 7 ve 2 ... İkil Yedi

Bu bağlamda, Tevbe suresinin 9/80 kodlu ayetinde "70 kere af dilemek" kavramı yer almaktadır. Ayette 70 kere tekrarlanan bir talebin Allah'ın izin vermesi durumunda gerçekleşeceği bildirilmektedir. Gerçekleşmeyi sağlayan sayının yine "7" olduğu mesajı bulunmaktadır. Ayrıca ayette 34 kelime bulunmakta olup, bu sayının nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. ( 3+4 = 7 )

9/80 - İstağfir (1) lehüm (2) ev (3) la (4) testağfir (5) lehüm (6) in (7) testağfir (8) lehüm (9) seb'ıne (10) merraten (11) fe (12) len (13) yağfir (14) allahü (15) lehüm (16) zalike (17) bi (18) enne (19) hüm (20) keferu (21) bi (22) allahi (23) ve (24) rasuli (25) h (26) ve (27) allahü (28) la (29) yehdi (30) el (31) kavm (32) el (33) fasikın (34) ( Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için yetmiş kere af istesen de Allah onlara af eylemeyecektir. Bu, kesinlikle onların Allah' ı ve resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah günahkarlar kavmini yönlendirmez. )











Wednesday, April 17, 2019

Karşılaşma / Kavuşma

Likae / Mülak / Yelkavn ( Karşılaşma / Kavuşma ) kelimesi Kur'an'da, döngü sonu olarak ifade edilen Din Günü'nde - ki bu kavram Altın Çağ olarak anılan bir dönemi ifade etmektedir. - vuku bulacak idrak ve farkındalık durumunu tanımlamak amacıyla da kullanılmıştır.

"Allah'a Kavuşma" ( Likaillah ) ve "Güne Kavuşma" ( Likae Yevm ) kavramlarının "8"er kere tekrarlandıkları görülmektedir. "8" sayısının yeni döngü başlangıcı, düalite, portal / üst boyuta geçiş kapısı kavramlarının nümerik sembolü olduğuna evvelki bölümlerde defaatle değinilmişti. )

Allah'a Kavuşma / Allah ile Karşılaşma ( Likaillah )

2/223 - Nisaüküm harsün leküm fe'tu harseküm enna şi'tüm ve kaddimu li enfüsiküm vettekullahe va'lemu enneküm MÜLAKUH ve beşşiril mü'minın ( Kadınlarınız size ekin tarlasıdır. O halde nasıl dilerseniz ekin tarlanıza yetin. Nefisleriniz için yapın. Allah’tan sakının. Bilin ki sizler kesinlikle O'NA KAVUŞURSUNUZ. İnananları müjdele. )

2/249 - Fe lemma fesale talutü bil cünudi kale innellahe mübtelıküm bi neher fe men şeribe minhü fe leyse minnı ve men lem yat'amhü fe innehu minnı illa men ığterafe gurfeten bi yedih fe şeribu minhü illa kalılen minhüm fe lemma cavezehu hüve vellezine amenu mea hu kalu la takate lenel yevme bi calute ve cünudih kalellezine yezunnune ennehüm MÜLAKULLAHİ kem min fietin kalıletin ğalebet fieten kesıraten bi iznillah vallahü meas sabirın ( Talut ordusu, askerleri ile ayrıldığında, "Kesinlikle Allah sizi nehirle sınar. Ondan kim içerse benden değildir. Onu yemeyen kimse, o eliyle avuç ölçeği su alanın haricindeki kesinlikle bendendir." dedi. Ondan onlardan ancak azı içtiler. O ve onunla birlikte inananlar onu geçtiklerinde, "Bugün Calut’ a ve ordusuna asla takatimiz yoktur." dediler. Kesinlikle o ALLAH'A KAVUŞACAKLARINI zannedenler "O az olan topluluklar, Allah’ ın izni ile nice çok olan toplulukları yendiler. Allah sabredenlerle birliktedir." dediler. )

6/31 - Kad hasirallezıne kezzebu bi LİKAİLLAH hatta iza caethümüs saatü bağteten kalu ya hasratena ala ma ferratna fıha ve hüm yahmilune evzarahüm ala zuhurihim e la sae ma yezirun ( O ALLAH'A KAVUŞMAYI yalanlayanlar, hasarlanmışlardır. Nihayet, saat onlara ansızın geldiğinde, ağırlıklarını, yüklerini sırtlarına yüklenmiş olarak şöyle derler "Orada eksik olmamız, ileri gitmemiz üzerine ey hasretimiz." İyi  bilin ki o yüklendikleri kötüdür. )

9/77 - Fe a'kabehüm nifakan fı kulubihim ila yevmi YELKAVEHU bima ahlefüllahe ma veaduhü ve bima kanu yekzibun ( Allah’a  verdikleri söze ihtilaf ettikleri ve yalan söylemiş oldukları için, O’NA KAVUŞACAKLARI güne kadar kalplerinin içine ikiyüzlülük, bozukluk yerleştirdi. )

10/45 - Ve yevme yahşüruhüm ke en lem yelbesu illa saaten minen nehari yetearafune beynehüm kad hasirallezıne kezzebu bi LİKAİLLAHİ ve ma kanu mühtedın ( Ve onları toplayacağı günde, sanki onlar gündüzden bir saat haricinde kalmamışlar da aralarında tanışmışlar gibi olacak. O ALLAH'A KAVUŞMAYI yalanlayanlar ve yönlendirilmemiş olanlar hasarlanmışlardır. )

29/5 - Men kane yercu LİKAEALLAHİ fe inne ecelellahi leat ve hüves semıul alim ( Kim ALLAH İLE KARŞILAŞMAYI umarsa, artık Allah’ ın vadesi kesinlikle yetecektir. O duyandır, bilendir. )

29/23 - Vellezine keferu bi ayatİLLAHİ ve LİKAİHİ ülaike yeisu min rahmetı ve ülaike lehüm azabün elım ( Ve o ALLAH' ın ayetlerini ve O'NUNLA KARŞILAŞMAYI inkar edenler, işte onlar rahmetimden ümitsizdirler. İşte onlar, elim azap onlaradır. )

33/44 - Tehıyyetü (1) hüm (2) yevme (3) YELKAVNE (4) HU* (5) selam (6) ve (7) eadde (8) lehüm (9) ecran (10) kerıma (11) ( O’NA KAVUŞTUKLARI o gün onların dilekleri, duaları selamdır. Onlara faydalı yüce ödül hazırladı. )

* 33/41 kodlu ayette yer alan "Ya eyyühellezine amenüzkürullahe zikran kesıra" ( Ey o inananlar, Allah' ı çokça hatırlamalarla hatırlayın. ) cümlesindeki Allah kelimesinin zamiridir.

"Likaillah" ( Allah'a Kavuşma ) kavramının son kez geçtiği ayetin kodu da ( 33/44 ) "6", "8" ve "11" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. "6" sayısı Allahü Teala'nın yaratış kudretinin nümerik sembolüdür. ( 33 ... 3+3 = "6" ; 44 ... 4+4 = "8" ) Ayette "11" kelime bulunmaktadır. ( 11 sayısı da döngü, düalite ve portal / üst boyuta geçiş kapısı kavramlarının nümerolojik sembolüdür. )

Güne Kavuşma / Gün ile Karşılaşma ( Likae Yevm )

6/130 - Ya ma'şeral cinni vel insi e lem ye'tiküm rusülün minküm yekussune aleyküm ayatı ve yünziruneküm LİKAE YEVMİKÜM haza kalu şehidna ala enfüsina ve ğarrathümül hayatüd dünya ve şehıdu ala enfüsihim ennehüm kanu kafirın ( Ey cin ve insan topluluğu, sizden size ayetlerimi anlatan ve BU GÜNÜNÜZE KAVUŞACAĞINIZ hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? "Nefsimiz üzerine şahidiz." dediler. Dünya hayatı onları aldattı ve nefisleri üzerine kesinlikle inkarcı olduklarına şahitlik ettiler.  )

7/51 - Ellezinettehazu dınehüm lehven ve leıben ve ğarrathümül hayatüd dünya fel yevme nensahüm kema nesu LİKAE YEVMİHİM yevmihim haza ve ma kanu bi ayatina yechadun ( O dinlerini eğlence ve oyun edinenler ve dünya hayatının kendilerini aldattıkları. Artık bugün onları, o BU GÜNLERİNE KAVUŞACAKLARINI unuttukları gibi ve o ayetlerimizle cihad ettikleri gibi unuturuz.  )

39/71 - Vesıkallezıne keferu ila cehenneme zümera hatta iza cauha fütihat ebvabüha ve kale lehüm hazenetüha e lem ye'tiküm rusülün minküm yetlune aleyküm ayati rabbiküm ve yünziruneküm LİKAE YEVMİKÜM haza kalu bela velakin hakkat kelimetül azabi alel kafirın ( Ve o inkar edenler bölükler halinde cehenneme sevkedilirler. Nihayet oraya vardıklarında onun kapıları açılır. Oranın toplayıcı bekçileri onlara "Size, Rab’binizin ayetlerini okuyan ve sizi BU GÜNÜNÜZLE KARŞILAŞMANIZ hakkında uyaran, sizden olan resuller gelmedi mi?" derler. "Evet." derler. Lakin azap kelimesi inkarcıların üzerine gerçek olmuştur. )

40/15 - Rafıud deracati zül arş yülkır ruha min emrihı ala men yeşaü min ıbadihı li yünzira YEVMET TELAK ( Dereceleri arşa, tahta yükseltir. KARŞILAŞMA GÜNÜNDEN uyarmak için emrinden ruhu dilediği kimsenin üzerine atar. )

43/83 - Fe zerhüm yahudu ve yel'abu hatta YÜLAKU YEVMEhümüllezı yuadun ( Artık onları bırak, vaad edildikleri O GÜNLE KARŞILAŞINCAYA kadar dalıp gitsinler ve eğlensinler. )

45/34 - Ve kılel yevme nensaküm kema nesıtüm LİKAE YEVMİKÜM haza ve me'vakümün naru ve ma leküm min nasırın ( Ve o gün "Sizi, BU GÜNÜNÜZE KAVUŞMAYI unuttuğunuz gibi unuttuk." denilir. Yeriniz ateştir. Size yardımcılardan yoktur. )

52/45 - Fe (1) zer (2) hüm (3) hatta (4) YULAKU (5) YEVME (6) hüm (7) üllezi (8) fi (9) hi (10) yus'akun (11) ( O halde onları, içinde çarpılacakları O GÜNLERİNE KAVUŞUNCAYA kadar bırak. )

"Likae Yevm" ( Güne Kavuşma ) kavramının son kez geçtiği ayette de "11" kelime bulunmaktadır.

"Karşılaşma / Kavuşma" kavramının birlikte kullanıldığı kavramlar ve tekrar adetleri aşağıdadır.

1- Ahirete kavuşma ( Likail ahiret ) ( 3 kere )
2- Allah'a kavuşma ( Likaillah ) ( 8 kere )
3- Allah'ın sevabına kavuşma ( Likai sevabullah ) ( 1 kere )
4- Bize* kavuşma ( Likaena ) ( 4 kere ) ( * Meleül Ala / Vazifeli Varlıklar )
5- Güne / Vaad edilen güne kavuşma ( Likael yevm ) ( 8 kere )
6- Güzelliğe kavuşma ( Likael haseneh ) ( 1 kere )
7- Hesaba kavuşma ( Lİkael hısab ) ( 1 kere )
8- Kitaba kavuşma ( Likael kitab ) ( 1 kere )
9- Ölüme kavuşma ( Likael mevt ) ( 2 kere )
10- Parlaklık ve Sevince kavuşma ( Likael nadreten ve surur ) ( 1 kere )
11- Rab'be kavuşma ( Likael Rab ) ( 10 kere )

12- Vaade kavuşma ( Likael vaad ) ( 1 kere )