Çeviri

Monday, March 30, 2020

Okült ezoterik cemiyetler

Dinde ayrışıp gruplaşılmaması gerektiği, aksine Kur'an ilminin şemsiyesi altında birleşilmesi gerektiği aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

2/27 - Ellezine yenkudune ahdellahi min ba'di mısakıh ve yaktaune ma emerallahü bihı en yusale ve yüfsidune fil ard ülaike hümül hasirun

( O verdikleri sözleri sonrasında Allah’a olan ahdini bozanlar ve Allah’ ın birleştirilmesini emrettiğini kesip ayıranlar ve yerde bozgun yapanlar, işte onlar hasarlananlardır. )

42/13 - Şeraa leküm mined dıni ma vessa bihı nuhan vellezi evhayna ileyke ve ma vessayna bihı ibrahıme ve musa ve ıysa en ekımüd dıne ve la teteferraku fıh kebüra alel müşrikıne ma ted'uhüm ileyh allahü yectebı ileyhi men yeşaü ve yehdı ileyhi men yünıb

( Dini ayakta tutasınız ve onun hakkında ayrışıp gruplaşmayasınız diye o Nuh' a emrettiklerini, o sana vahyettiklerimizi, o İbrahim' e, Musa' ya, ve İsa' ya emrettiklerimizi size dinden yol yaptı. O onları çağırdığın, ortak koşanlara büyük geldi. Allah dilediği kimseyi kendine seçer. Pişman olup gerçeğe yönelen kimseyi kendine yönlendirir. )

Ancak küreselciler, kaosa dayalı şeytani dünya düzeni ilkelerinin gereği olarak tüm coğrafyalardaki insanların öz ve vicdani değerlerinden kopmalarına ve gruplara ayrışmalarına sebep olmuşlardır. Bunun sonucunda Allah'ın birliği kavramından uzaklaşılmış, insanların ilahlaştırıldığı, mürşid - mürid ilişkisinin, şirkin ve en önemlisi negatif enerji frekansı salınımı sağlayan satanik pagan ritüellerin  ( kan dökme, pedofili, eşcinsellik, ensest ilişki, bestializm ) hakim olduğu tarikatler, mezhepler, okült ezoterik cemiyetler ve gizli örgütler ortaya çıkmıştır. Ancak tüm bu gruplar esas itibarıyla küreselcilerin şeytani planlarına hizmet etmek üzere organize ve manipüle edilmektedirler. Bu noktada hatırlanması gereken en önemli husus ise özünde küresel şeytanların küresel hedeflerine hizmet eden tüm bu bölünmüş ve ayrıştırılmış cemiyetler aslında tek bir merkezden sevk ve idare edilmektedir. Bu merkez esas itibarıyla dev bir küresel şirket olan ve dünyadaki büyük bir para akışının yönetildiği "Vatikan"'dır. "Vatican Holly See", Vatikan'ın sembolüdür.


"Vatican" kelimesi "Vatis" ( Kavga) ve "Can"* ( Yılan / Cin ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Yılanın / Cinin Kavgası" anlamını içermektedir.

*27/10 Ve elkı asak fe lemma raaha tehtezzü ke enneha CANNün vella müdbiran ve lem yüakkıb ya musa la tehaf innı la yehafü ledeyyel murselun ( Ve asanı at." Böylece onu kesinlikle YILAN gibi deprenip sürünürken gördüğünde arkasına dönmedi ve ardına bakmadı. "Ey Musa korkma. Kesinlikle benim. Gönderilenler huzurumda korkmazlar. )

15/27 - Vel CANNE halaknahü min kablü min naris semum ( Ve CİN, onu önceden, içe işleyen zehirli ateşten yarattık. )

Zira Vatikan oditoryumunun dış yapısının yılan kafası formunda olması ve konferans salonunun da yılanın gözlerini, ağzını, dişlerini ve pullu derisini sembolize edecek şekilde dizayn edilmiş olması rastlantı değildir.


                               
Vatikan Oditoryumunun dıştan görüntüsü ( Yılan kafası formu )

                    
Vatikan Oditoryumunun içten görüntüsü...( Yılan kafası, gözleri, ağzı ve dişleri )

Ayrıca son yıllarda Papa'lar hakkında açığa çıkan pedofili, eşcinsellik vb. skandalları da zaten bu yapının iç dinamiklerini ifşa eder niteliktedir. Öte yandan yoğun bir okült ezoterik sembolizmin hakim olduğu bu yapıda en göze çarpan sembolik unsur psikoposların ve kardinallerin, İncil'de geçen ve "Dünya fahişelerinin ve iğrençliklerinin anası" olarak tanımlanan Babil Fahişesi'nin giysisinin tasvirinde yer alan mor ve kırmızı renklerden oluşan cüppeler giymeleridir.

Öte yandan, Mesih İsa'nın "çarmıha gerilmiş" halinin sembol olarak kullanılması da çok düşündürücü bir konudur. Zira kutsal sayıldığı iddia edilen bir kavramın mağduriyet içeren bir tasvirle sembolleştirilmesi tezat teşkil etmektedir. "Çarmıha gerilmiş Mesih İsa" sembolü okült ( batıni )  açıdan satanik bir semnol olarak görünmekte ve şeytanın Mesih İsa üzerindeki zaferini ( haşa ) sembolize etmekte gibi durmaktadır. 

Nihayetinde ortak satanik pagan anlayışa dayanan küresel bazdaki önemli okült ezoterik örgütler şöyle özetlenebilir. ( Bu örgütlenme doğu kültüründe de aynı zihniyet ve ritüellerle cemaat  ve tarikat yapılanması olarak tezahür etmiştir. )

JESUIT ORDER

Merkezi Roma'da olan Katolik Kilisesi kültüdür. Papa Paul III'ün onayıyla 1540 yılında Ignatius of Loyola tarafından kurulmuştur.


CLUB OF ROME

Roma'daki Accademia dei Lincei'de 1968 yılında kurulmuştur. Mevcut ve geçmiş devlet başkanlarının, Birleşmiş Milletler bürokratlarının, üst düzey politikacıların, hükümet yetkililerinin, diplomatların, bilimadamlarının, ekonomistlerin ve işadamlarının oluşturduğu küresel bir örgüttür.


HERMETIC ORDER OF THE GOLDEN DAWN

Geç 19. yüzyılda okültizm, metafizik ve paranormal aktivite çalışmaları için kurulmuş örgüttür.


SKULL AND BONES SOCIETY ( KAFATASI VE KEMİKLER CEMİYETİ )

Order 322 ( 322 Kültü ) veya The Brotherhood of Death ( Ölüm Kardeşliği ) olarak da anılan örgüt, Yale Üniversitesi öğrencileri tarafından kurulmuştur.


KNIGHTS OF MALTA ( MALTA ŞÖVALYELERİ ) 

Hospitalye Şövalyeleri ya da Aziz Yuhanna Şövalyeleri tarikatı ( Cavalieri Ospitalieri / Hastane Şövalyeleri) 1070 civarında kurulmuş bir şövalye tarikatıdır. Sonradan ismi Rodos Şövalyeleri, çok sonralarıysa Malta Şövalyeleri olarak anılmıştır. İlk Başefendisi 1100 civarlarında seçilmiş olan Peter Gerard idi.


Opus Dei ( Tanrı'nın Eseri ) 

2 Ekim 1928 tarihinde Madrid'de bir papaz olan Jose Maria Escriva de Balaguery Albas tarafından kurulan katolik bir örgüttür.



ORDO TEMPLİ ORIENTIS ( DOĞU TAPINAKLARI KÜLTÜ )

20. yüzyıl başlarında Aleister Crowley, Carl Kellner, Heinrich Klein, Franz Hartmann ve Theodor Reuss tarafından kurulmuştur.  


ROSICRUCIANS ( GÜLHAÇÇILAR ) 

17. yüzyıl başlarında Avrupa'da kurulan ve Kabala, Hermeticism, Alşimi ve Hristiyan Mistisizmi alanlarında faaliyet gösteren örgüttür.



COUNCIL OF FOREIGN RELATIONS ( CFR )

David Rockefeller ve Paul Warburg tarafından 1921 yılında New York’ta kurulmuş olan ve halen küresel bazda sosyoekonomik ve sosyopolitik stratejileri belirleyen örgüttür.


TRILATERAL COMMISSION

David Rockefeller tarafından 1973 yılında kurulan düşünce kuruluşu niteliğindeki örgüttür. Logosunda sübliminal 666 sembolizmi bulunur.


THE TAVISTOCK INSTITUTE

İnsan davranışlarına, sosyopsikolojiye ve sosyopolitik hususlara ilişkin araştırmalar ve analizler yapmak üzere 1916 yılında bir klinik olarak İngiltere'de kurulmuş olan ve daha sonra bir Think Tank düşünce kuruluşu yapısına bürünen örgüttür. Enstitünün ilk kuruluş amacı savaşa katılıp geri dönen askerleri yaşadıkları travmadan kurtarıp topluma kazandırmak olarak açıklanmıştır. Ancak daha sonra ana çalışma konusu kitlelerde tutum ve davranış alterasyonu oluşturan zihin kontrol tekniklerinin geliştirilmesi ve uygulanması olmuştur.


COMMITTEE OF 300

1727 yılında Britanya Aristokrasisi tarafından kurulan ve Olympians olarak da bilinen örgüttür.

FABIAN SOCIETY

Demoktatik sosyalizm felsefesini temsilen 1884 yılında Londra'da kurulan cemiyettir. Cemiyetin logosundaki "Kurt ve Kuzu" sembolü İncil'deki "Kuzu postuna bürünmüş kurt" kavramını çağrıştırmaktadır.


CLUB BILDERBERG

1954 yılında kurulmuş olan, mevcut ve geçmiş devlet başkanlarının, Birleşmiş Milletler bürokratlarının, üst düzey politikacıların, hükümet yetkililerinin, diplomatların, bilimadamlarının, ekonomistlerin ve işadamlarının oluşturduğu küresel bir örgüttür.


PILGRIM SOCIETY ( HACILAR CEMİYETİ )

1902 yılında Sir Harry Brittain tarafından kurulmuş olan örgüttür. 


KU KLUX KLAN

1865 yılında kurulmuş olan ve faaliyetlerine ilk olarak Afrika kökenli Amerikalı'lara karşı düşmanlığı telkin etmek ve uygulamak ile başlamış ırkçı örgüttür.


ADL - ANTIDEFAMATION LEAGUE

1913 yılında merkezi Amerika'da olmak üzere, dünya Yahudilerinin itibarsızlaştırılması girişimlerine karşı bir savunma mekanizması olmak üzere kurulmuş İsrail Devleti örgütüdür.


BOHEMIAN CLUB

1872 yılında kurulmuş olan ve toplantıları San Francisco California'daki Bohemian Ormanı'nda yapıldığı için ismini bu ormandan alan örgüttür.


KNIGHTS TEMPLAR ( TAPINAK ŞÖVALYELERİ )

Duvarcı ustası Tapınak Şövalyeleri veya Mabed Şövalyeleri, Tapınak Tarikatı ( Pauperes commilitones Christi Templique Solomonici / Süleyman Tapınağı ve İsa'nın Fakir Askerleri ), Fransız Hugues de Payens tarafından 1119 civarında Kudüs'te Hıristiyan hacıları korumak için kurulmuş olan ve 9 şövalyeden oluşan bir tarikattır.


ROUND TABLE ( YUVARLAK MASA )

1155 yılında Kral Arthur'un şövalyelerinin oluşturduğu tarikattır.


FREEMASONRY

Tapınak şövalyelerinin devamı niteliğindeki okült ezoterik cemiyettir.


LIONS CLUB

1917 yılında Chicago Illıüinois'da Melvin Jones tarafından, hayır kurumu niteliğiyle kurulan örgüttür. Logosundaki "Farklı yönlere bakan aslan kafaları" düaliteyi ve pagan ilah addedilen Güneş'i sembolize eder.


ROTARY CLUB

1905 yılında Evanston Illinois'de, insani hizmet kurumu niteliğinde kurulan örgüttür. Örgüt logosu Güneş'i sembolize eder.



DRUIDS ( SATANİST CELTIC / KELT RAHİPLERİ )

MÖ 50'li yıllarda ortaya çıkan eski Celtic ( Kelt ) dönemindeki sihirbazlar ve falcılar tarikatıdır.


SABETAYCILAR

17. yüzyılda İzmir ve çevresinde ortaya çıkan Sabatay Sevi'nin kurucusu olduğu, onu Mesih kabul eden mistisizme ve Kabbala'ya dayanan inanç.

YEZİDİLER

Kürtçe konuşan ve şeytanı ilah addeden tarikatttır. Şeytanı "Meleki Tavus" olarak anarlar.

MECUSİLER

Maguşluk veya Zerdüştçülük olarak da bilinen ateşe tapma tarikatıdır. Maguşlar, Kuzey İran'da kurulmuş olan antik Media Krallığı'nın rahip sınıfıydı. Maguşlar sihir yapabilme, hadisleri ve rüyaları yorumlayabilme ve astrolojik öngörülerde bulunabilmeleriyle ünlüydüler. ( Mecusi veya Maguş kelimeleri Magic ( Sihir ) ve Magician ( Sihirbaz ) kelimelerinin de köküdür.

SABİİLER ( MANDEİLER )

Sâbiî (subbâ, subbî) ve sâbiîlik terimleri, Arap komşularınca Güney Mezopotamya’da yaşayan bir topluluk ve onların yıldıza tapma kavramını içeren dinleri için kullanılmaktadır.

MELAMİLER

Allah'ta yok olmak "Fenafillah" ve Allah ile var olmak "Bekabillah" kavramlarının kişiyi şirk fiilinden temizlediğine inanan cemiyettir. Melami kelimesi "Levm" ( Kınama ) kökünden türemiştir.

TASAVVUF / SUFİLER

Mevlana Celaleddini Rumi'yi lider, onun yazmış olduğu Mesnevi isimli kitabı kutsal kitap addeden ve mürşid - mürid ilişkisini temel ilke edinmiş olan tarikattır. Tarikat üyelerine Sufi adı verilir. Ritüellerinin başında ney ve bendir melodisi eşliğinde sema etmek yani uzun kavuklar ve beyaz cübbe giymiş halde dönmektir.





Sunday, March 29, 2020

Aslan Kral'dan "Küresel Komplo" ve "Yeni Düzen" mesajı

9 Temmuz 2019 tarihinde vizyona giren ve Oscar adayı olan Walt Disney yapımı "The Lion King" filminde, aslanın sırtlanlara nutuk verdiği sahnelerde Yeni Dünya Düzeni'ne ilişkin sübliminal mesaj verilmekte gibidir. ( Walt Disney, animatik filmlerindeki sübliminal mesajlarla da hep gündeme gelmiştir. )

Filmdeki hain ve isyancı aslanın nutuk sözleri;

- Vaktini doldurmuş bir rejim 
- Güçlüler istediği her şeyi alabilecek. 
- Aslanların devri değişiyor. 
- Sırtlanların da değişmesi gerek. 
- YÜZYILIN DARBESİNE hazırlanın. 
- EN ŞAİBELİ DÜMENE hazırlanın. 
- TİTİZ PLANLAMA
- HAZIRLANIN! ( Be Prepared! ) ( Tam 8 kere tekrarlanmaktadır. Bilindiği üzere 8 sayısı yeni döngü başlangıcının nümerolojik sembolüdür. )

Söz konusu "darbe", "şaibeli dümen" ve "titiz planlama" Tek Dünya Devleti'nin tesis edilebilmesi için kurgulanmış küresel bir aksiyon planına işaret ediyor gibi görünmektedir. Bu aksiyon "Coronavirus Pandemisi" midir?


"Vaktini doldurmuş bir rejim."


"...güçlüler istediği her şeyi alabilecek."


"Aslanların devri değişiyor."


"Sırtlanların da değişmesi gerek."

                                 
                                                      
             "Yüzyılın darbesine hazırlanın."


"En şaibeli dümene hazırlanın."


"Titiz planlama."


"Hazırlanın."


"Hazırlanın."


"Hazırlanın."


"Hazırlanın."


"Hazırlanın."

                                                                                                                   "Hazırlanın."

Hain ve isyancı aslan "Trajedinin küllerinden görkemli bir gelecek kurmaktan" bahsediyor. Yani Yeni Dünya Düzeni'nin kurulabilmesi için "küresel bir krize, küresel bir kaosa" ihtiyaç olduğu mesajı dolaylı olarak verilmektedir. Söz konusu “Trajedi”, Coronavirus pandemisi midir?


"Böylece bu trajedinin küllerinden...."


"... yeni bir dönemin şafağını karşılayacağız."


" ... görkemli bir gelecek!"

Ayrıca "Aslan" da satanik okültizmde Güneş'in ve pagan ilahın yani şeytanın sembolüdür. ( Metro Goldwyn Mayer logosunda da portalden ( Star Gate ) gelen bir aslan bulunur. )

Filmin aşağıdaki karelerinde bir sırtlanın, kendisine çok yaklaşmasından hoşlanmadığı bir başka sırtlan ile arasına "mesafe koyması" sahnesi yer almaktadır. Bu sahne pandemi kapsamında gündeme gelen "Sosyal Mesafe" kavramına mı işaret etmektedir?


Çok yaklaşan sırtlan "Pardon" diyor ve biraz uzaklaşıyor.


Diğer sırtlan "Bu mesafe iyi." diyor.

Hayatta döngüler olmadığını ( reenkarnasyon olmadığı ) bu nedenle varlıkların "sadece kendilerini düşünmeleri gerektiği" yönünde şeytani mesajlar veren sahneler ise şöyledir. Küreselcilerin amacı sadece kendini düşünen, dünyevi ve maddi unsurları ( para ve mal ) ve nefsani arzuları en yüce değer sayan bilinçsiz ve kolay yönetilebilir bir dünya toplumu yaratmaktır. Zira ancak bu yolla satanizmi yeni dünya dini, küresel çeteyi de ilah / ilahlar addetmiş bir toplum yaratbileceklerdir. Bu nedenle yeni nesilleri telkin ile tesir altına alabilmek amacıyla özellikle çocuk filmlerinde mesajları yoğun olarak vermektedirler.


Aslan : "Evet. Hayat döngüsü. Biliyorum onu."


Aslan : "Hayır."
Domuz : "Hayır, hayır, hayır."


Domuz : "Döngüyü nereden çıkardın bilmiyorum."


Domuz : "Hayat döngüsü falan yok."


Mirket : "Hayır döngü yok."
Domuz : "Hem de hiç."


Aslan : "Döngü olmadığına emin misiniz?."


Aslan : "Hepimiz bağlantılı değil miyiz?"


Domuz: "Döngü bizim bunlar olduğumuz anlamına gelir." ( O sırada çevresinde uçuşan böcekleri yiyor. "Bunlar" dediği uçuşan böcekler. )


Mirket : "Hayat anlamsızdır."
Domuz : "Evet"


Domuz : "Bu yüzden KENDİNİ DÜŞÜNMELİSİN."

Kur'an'da, inkarcıların döngüleri ve reenkarnasyonu inkar ettikleri, sadece tek bir dünya hayatının var olduğuna inandıkları Mu'minun suresinin 37. ayetinde inkarcı cümlesiyle bildirilmektedir. ( Aslında inkarcıları yöneten tepedeki satanist zümre döngülerin varlığını gayet iyi bilmekte olup, dünyayı tam tahakküm altına alabilmek için kitlelere farklı mesaj vermektedirler. )

23/37 - İn hiye illa hayatuned dunya nemutu ve nahya ve ma nahnu bi meb'usin ( Kesinlikle o ancak dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizler diriltilecek değiliz. )









Travma Bazlı Zihin Kontrol Programı ve Coronavirus Vakası

Küresel bazda kurgulanan Coronavirüs salgını sayesinde 3. Dünya Savaşı ortamı ve psikolojisi yaratılmış durumdadır. Yaratılan bu travmatik ortam vesilesiyle insanların frekans seviyeleri düşürülmeye çalışılmakta, insanlar korku ve paniğe sevkedilerek evlerine kapatılmakta, doğrudan etkileşimli sosyal yaşam çökertilmekte, yeni ve tam kontrollü bir sosyal yaşam formatının temelleri atılmaya çalışılmaktadır.

Sokağa çıkmaya korkan ve çaresizce evlerine kapatılan insanlar evlerinde medyaya teslim hale gelmişlerdir. Medya ise sürekli olarak vaka sayısı ve ölü sayısı haberleriyle insanların bilinçaltına adeta tecavüz etmekte ve bu kitlesel travma sürecinin sürdürülmesine aktif katkı vermektedir. Bu süreç  insanlığa zihinsel format atma sürecidir. Artık bazı insanlar şöyle konuşmaya başlamışlardır.

"Acaba eski günlerimize geri dönebilecek miyiz?" 

Psikolojik durumu, endişe, ümitsizlik* ve korku içeren bu cümleyi sarfedecek safhaya getirilmiş bir topluma yani travma geçiren topluma istenilen her türlü dış telkin ve yönlendirme rahatlıkla yapılabilir. ( * "İblis" kelimesi "Ümit yitirten" anlamına gelir. ) Zira insanlığın maruz kaldığı bu durum esas itibarıyla zihin kontrol kölesi yaratma tekniği olan "Trauma Based Mind Control Programme" ( Travma Bazlı Zihin Kontrol Programı ) uygulamasıdır. Kökeni insanın yaratılış safhasına dayanan bu kadim ve şeytani teknik ABD Başkanı Harry Truman* döneminde Alman Nazi bilimadamlarının Amerika'ya getirilmesiyle hız kazanmış olup "MK Ultra - Project Monarch" olarak anılmıştır. Bireyler üzerinde uygulanan bu program kapsamındaki travma metodları kısaca temel ihtiyaçlardan yoksun bırakma, maddi ve manevi şiddet uygulama olarak özetlenebilir. Amaç süjenin direncini kırmak ve tam teslime hazır hale getirmektir.  ( * Jim Carrey'nin, hayatı sanal bir ortamda tam kontrol altına alınmış ve sürekli olarak kameralar ile gözlenen bir adamı oynadığı "Truman Show" filmindeki karaktere, başkanın ismine atfen "Truman" ismi verilmiştir. )

Yukarıda da belirtildiği üzere, travma anı zihnin her türlü dış telkine, talimata ve yönlendirmeye en açık olduğu andır. Travma anında istenilen mesaj ekimi yapılarak süjenin tutum ve davranış modu değiştirilebilmekte yani süje programlanabilmektedir. Bu metodla seri katiller, "kedicikler!", casuslar, intihar bombacıları ve ölümüne sadık obsesif tarikat müridleri yaratılabilmektedir. İşte şu anda bu metod medya sayesinde geniş kitlelere uygulanmakta ve toplumsal düşünce, tutum ve davranış paterni formatlanmaya çalışılmaktadır. Geniş kitleleri etkileyebilecek travma niteliğindeki olayların başında deprem, salgın, savaş, kıtlık gelmektedir. ( Not: Virüs vakası elbette temkin ve tedbir gerektiren bir süreçtir. Ancak vaka evriltilmekte ve bir korku ortamı yaratılmaktadır. "Evde kalmak" bir korunma yöntemi olarak telkin edilse de esas amaç insanları kapalı ortamda kontrol altına alınmış halde talimat bekleyen laboratuar farelerine dönüştürmektir. Yeni Dünya Düzeni toplumunun da zaten böyle olması planlanmaktadır. )

Bu travma etkisiyle insanlar zihin kontrolü altına alınarak adeta zombilere dönüştürülmek istenmektedir. 2008 ve 2011 yıllarında vizyona giren "Quarantine" isimli filmin konusunun "İnsanları zombiye dönüştüren virüs." olması da dikkat çekmektedir.

Hacc suresinin 2. ayetinde zihin kontrolü ve delüzyon ( doğruluğu bariz olanı yanlış addetme ) içinde olan insanların durumu "Sükara" ( Sarhoş ) kelimesiyle tasvir edilmektedir.

22/2 - Yevme teravneha tezhelü küllü mürdıatin an ma erdaat ve tedau küllü zati hamlin hamleha ve teran nase SÜKARA ve ma hüm bi SÜKARA ve lakinne azabellahi şedıd

( Onu göreceğiniz gün, tüm emziren kadınlar o emzirdiklerinden vazgeçerler. Her yük sahibi yükünü düşürüp bırakır. İnsanları SARHOŞ görürsün de onlar SARHOŞ değillerdir. Lakin Allah' ın azabı şiddetlidir. )

Ancak insanlığa tuzak olarak hazırlanan bu travma kurgusunun sadece hazırlayanlara tuzak olacağı Kur'an ayetlerinde bildirilmektedir.

35/43 ........... la yehıykul mekrus seyyiü illa bi ehlih ..... ( ............ Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez........ )

Zira evlerine kapanan insanların bir kısmı Ashabı Kehf ( Mağara Sahioleri ) misali, madde alemiyle olan obsesif bağlarından, nefsani arzularından ve sahte ünvanlarından, kimliklerinden sıyrılmakta Öz Varlıkları olan Ruh'u,  sonsuzluğu ve birliği ( ünite ) yeniden keşfetmekte, ilimlerini artırmakta ve tekâmül etmektedirler. Bu fenomen de  zaten kolektif bilincin oluştuğu kıyamet ( ayağa kalkış ) olarak anılan yükseliş sürecidir. ( Kıyamet kelimesinin anlamı yobazlar tarafından hep "felâket" olarak kasten ve yanlış olarak telkin edilmiştir. ) Düalite alemi olan kâinatta her olayın daima pozitif ve negatif iki sonucu** olduğu düşünüldüğünde bu virüs salgını olayının da insanlar için bir çok pozitif sonuca vesile olacağı aşikardır.

( ** Esas itibarıyla yaratılıştaki her olay tek sonuç doğrurur. O da "Tekamül"'dür. Ancak düalite alemindeki nefsani ve ferdi idrak seviyesi bu durumu iki sonuç olarak algılamaktadır. )

Dolayısıyla insanların tek yapmaları gereken düşük frekanslı stimülatörlere geçiş vermemek, frekansı  daima yüksek tutmak ve bu zihin oyunlarına yenik düşmemektir. Frekansı yüksek tutabilmenin yegane yolu da pozitif düşüncelere odaklanmak, yaratıcılığı ve imajinasyonu aktive etmektir. Bu bir anlamda insanların, dayatılan sanal realiteden sıyrılıp kendi realitelerini yaratmaları deneyimidir. ( Gerçeğin özünün hayal yani imajinasyon olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. )

Zaten "Dijital Dönüşüm" sloganıyla, dijital teknolojinin hızlıca sosyal yaşama entegre edilmeye ve insan zihninin kontrol altına alınmaya çalışılmasının ardındaki ana sebep de insanlığın bu ruhsal yükselişidir. Bu yükseliş süreci insanlarda zaten var olan ancak binlerce yıldır bloke edilmiş metapsişik yeteneklerin ( telepati, durugörü, telekinezi vb. ) açığa çıkmasına da vesile olacaktır. Böyle bir toplumun oluşması tüm küresel ve şeytani planların çökmesi ve emperyalist zulmün sonu anlamına gelir.


Saturday, March 28, 2020

Dabbetül Ard ... Coronavirus ?

1 Aralık 2019 tarihinde başlayan salgına konu olan Coronavirus'un, Kur'an'da geçen "Dabbetül Ard" ( Yerdeki Debelenen varlık ) olması ihtimali mevcuttur.

Zira "Dabbe" kelimesinin Kur'an'da spesifik bir debelenen varlığa işaret ettiği ve insanların genel durumu ile ilintilendirildiği tek ayet Neml suresinin 82. ayetidir.

27/82 - Ve (1) iza (2) vekaa (3) el (4) kavlü (5) aley (6) him (7) ahracna (8) lehüm (9) DABBETEN (10) minel erdı tükellimühüm ennen nase kanu bi ayatina la yukınun

( Ve söz onlar üzerine vaki olduğunda, onlara yerden DABBE çıkarırız da onlara "Kesinlikle insanların ayetlerimize kani olmayanlar olduklarını" kelam edip söyler. ) 

Ayet kodunun nümerolojik değeri "19" sayısını vermektedir. 27/82 ... "19" ... ( 1+9 = 10 ) 

19 sayısı, COVID19 ve 2019 yılı ile uyum arzetmektedir

Ayetteki "Dabbe" kelimesinin 10. kelime olması ve ayet numarasının da 82 ( 8+2 = 10 ) olması da 10 nümerolojisi ile uyumludur.

"Ta ha" hurufundaki mesaj

"Hurufu mukatta" olarak anılan ve Kur'an'daki 29 surede ve 30 ayette yer alan harf setleri yaratılıştaki olgu ve olaylara ilişkin kodları içermektedir. 

Bu harf setlerinden biri de 20. sure olan Taha suresinin 1. ayetini oluşturan "Ta ha" harfleridir. "Taha" kelimesinin "Düzenlenmiş Yer" anlamına geldiği ve ayet kodunun 21 sayısını oluşturduğu dikkate alındığında aşağıdaki hususlara işaret edildiği izlenimi oluşmaktadır. 

- Yeni DÜNYA DÜZENİ 

- 21. Yüzyıl 

- Ruhsal yükseliş *

( * 21 sayısı Ruh kelimesinin sembolü ve Kur'an'daki tekrar adedidir. ) 

Dünya düzeninde değişikliklere vesile olması öngörülen Coronavirus vakasının 2019** yılının 12. ayında ortaya çıkmış olması da 1 ve 2 sayıları tezahürü açısından ilginçtir. 

** 2+0+1+9 = 12

Sahne, Işık, KAMERA - Dünya, Güneş, AY ?

Bazı spiritüalist araştırnmacılar Ay'ın Vazifeli Varlıklar tarafından bir gözlem noktası olarak kullanıldığı yönünde düşüncelerini paylaşmaktadırlar. Süptil madde özelliği bulunan Vazifeli Varlıklar ( Melekler ) için belirli bir noktada bulunmanın herhangi bir anlamı olmadığı onların Allah'ın izniyle her yerde olabildikleri ve görebildikleri düşüncesi bir tarafta tutulmak kaydıyla, Ay kelimesinin Arapça karşılığı olan "Kamer" kelimesi incelendiğinde bazı düşündürücü noktalar gündeme gelmektedir.

Arapça "Kamer" kelimesi batı dillerindeki "Camera" kelimesinin kökü durumundadır. Bilindiği üzere Kamera, görüntü çekimi ( kaydı ) yapmaya yarayan bir cihazdır.

Film çekimi için yani görüntü kaydı için gerekli olanların Sahne, Işık ve Kamera olduğu düşünüldüğünde Dünya, Güneş ve Ay* kavramları da ayrı bir anlam kazanmaktadır. zira bu teşbih çerçevesinde Güneşin ışık verdiği sahne olan Dünya'nın bir kamera olan Ay ile gözlendiği sonucu çıkabilmektedir. Ay kelimesinin Arapçası bu nedenle mi "Kamer" kelimesidir?

Ayrıca neden "Film ÇEKİMİ", "Kamera ÇEKİMİ / Kameraya ÇEKMEK" gibi ifadeler kullanılmaktadır? "Çekmek" fiili "Ay'ın ÇEKİM" gücüne mi işaret etmektedir?

Bu bölüm sadece tespit ve soru içermektedir.:)

Her harf bir portaldır.

"Harf" kelimesi kök anlam itibarıyla "Her şeyin ucu, kenarı, kıyısı" anlamını içermektedir. "Uç, Kıyı, Kenar" kelimeleri bir olgunun bir başka olguyla olan sınırı, o olguyla temas noktası yani o olguya çıkış KAPISI anlamına gelmektedir. Dolayısıyla "Harf" kelimesi batıni açıdan "Kapı" kelimesiyle ilintilendirilebilir.

Kabala öğretisinin özü Hurufiliğe, yani harflerin belirli adetlerde zikredilmesi yoluyla maddenin moleküler yapısını değiştirerek yeni madde yaratmaya ve farklı boyutlara portal açmaya dayanır. Bu bağlamda "Harf" kelimesinin "Kapı" ( Portal ) kelimesiyle olan ilintisi daha belirgin hale gelmektedir. 

Kur'an'da "Harf" kelimesinin "Uç, Kenar, Kıyı" anlamında kullanıldığı tek ayet Hacc suresinin "11." ayetidir.

22/11 - Ve (1) min (2) en (3) nasi (4) men (5) ya'büdü (6) allahe (7) ala (8) HARF (9) fe (10) in (11) esabe (12) hu (13) hayrun (14) ıtmeenne (15) bi (16) h (17) ve (18) in (19) esabet (20) hü (21) fitnetün (22) inkalebe (23) ala (24) vechi (25) hı (26) hasira (27) ed (28) dünya (29) ve (30) el (31) ahırah (32) zalike (33) hüve (34) el (35) husranü (36) el (37) mübın (38)

( Ve insanlardan kimi Allah’a  UCUNDAN KIYISINDAN kulluk eder de eğer ona hayır isabet ederse onunla tatmin olur. Eğer ona fitne isabet ederse yüzüstü döner. Dünyada da, ahirette de hasarlanmıştır. İşte bu, o apaçık hüsrandır.

Ayetin numarasının 11 olması ve ayette 38 ( 3+8 = 11 ) kelimes bulunması, farklı boyuta geçiş portalının nümerik sembolü olan 11 sayısı ile uyum arzetmektedir.

"Hurufu Mukatta" olarak bilinen ve Kur'an'daki bir ayeti oluşturan veya ayetin başında yer alan harf setleri toplam 29 ( 2+9 = 11 ) surede bulunmaktadır. İlk "Elif Lam Ra" huruf seti 10. surenin 1. ayetinde ( 10+1 = 11 ) yer almaktadır. Elif Lam Ra hurufu "Allah görür." anlamını içermektedir.

Ayrıca, tüm dillerin kökeni olması kuvvetle muhtemel olan Türkçe, dil kullanılarak veya kullanılmayarak çıkarılabilen her bir ses için bir harfin olduğu bir dildir. Türkçe alfabede 29 harf bulunur. Doğal sayıların da 10 adet olduğu dikkate alındığında harf ve sayı adetleri nümerolojik olarak 111 sayısını vermektedir. 111 sayısı da okült ezoterik bir kod olup, 11 sayısı gibi üst frekanslara geçiş portalının sembolüdür.

29 ... 2+9 = 11
10 ... 1+0 = 1


111 ... Yeni bir yolun başlangıcı