Çeviri

Thursday, April 23, 2020

23 Nisan'da "Ayyaş" mesajı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle bugün sosyal medyada viral hale gelen bir sunum videosu yer almaktadır. Video Atatürk anılıyormuş gibi hazırlanmış olsa da aslında ana amaç kadim bir zihin kontrol tekniği olan "Çok Tekrar Uygulaması" ile kitlelerin bilinçaltında Atatürk'ü itibarsızlaştırmak gibi görünmektedir. 

Video aşağıdaki görsel ile başlamaktadır. Görselde doğrudan "Atatürk'ün bir ayyaş olduğu" ana temanın bu olduğu mesajı verilmek istenmektedir.


"Ayyaş" kelimesiyle başlayıp "Ayyaş" kelimesiyle biten ve "Çok tekrar tekniği" kullanılarak hazırlanmış sunum videosunun kaba, argo bir dil ve tonlama ile okunmuş olması dikkat çekmektedir. Bilinçaltında farklı mesajlar bırakmaya yönelik olarak hazırlandığı izlenimi oluşturan sunum metninde "sarhoşluk" ve "ayyaşlık" kavramlarının olması gereken ana mesajdan çok daha yoğun ve saygısız tonlamalarla verilmiş olması da dikkat çekmektedir. 

Sunum videosunda neler dendiği, Atatürk'e nasıl hitap edildiği ve Atatürk'ün nasıl ANILDIĞI aşağıda yer almaktadır.

- Tabi adam AYYAŞ... AYYAŞ bir sigara yaktı. 
- Bir kadeh te rakı koydu. Bir kadeh daha...vapurda sanıyor kendini... 
- Hoop Samsun'a gitti kafa İkinci kadeh bitmeden... 
- Kafa çakır tabi... 
- Gaza geldi Kafa gitti tabi 
- Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. 
- Şapkasız çıkmam abi 
- Geometri kitabı yazmış AYYAŞ ( Burada Ayyaş vurgulu söyleniyor. ) 
- Meze bitti o ara Deniz börçüleri istedi AYYAŞ 
- Derken AYYAŞ o ara iptal 
- Yahu! ne gerek vardı Atam 
- Doğruldu AYYAŞ 
- İşte böyle canlar 
- Kimine göre kahraman biri, kimine göre AYYAŞIN TEKİ" ( Ayyaş tanımlaması sona alınmış ve yine vurgulu. )

Videonun 2 dk 54 sn uzunluğunda olması da 11 nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. Hatırlanacağı üzere farklı boyuta geçiş portalı, döngü ve düalite sembolü olan 11* sayısı, satanik okültizmde şirki ve inkarı sembolize etmektedir. 

( * 10 sayısı Rab'bin birliğini, tekliğini sembolize eden sayı olup, gafil müşrikler 11 sayısına Rab'den üstün olma O'nun üzerinde ( haşa ) olma anlamı yüklemektedirler. Satanist müşrikler 11 sayısını kullanmaları durumunda eylemlerinin başarılı olacağına inanmaktadırlar. Bu açıklama 10 ve 11 sayılarına ilişkin okültizm açısından bir açıklama olup, Atatürk ile ilintilendirilmemektedir. )

Hitler'in Nazi propagandası yöneticisi olan Joseph Goebbels'in, zihin kontrol tekniklerinden birine ilişkin olarak sarfettiği aşağıdaki cümlesi konu bağlamında önem arzetmektedir. "Bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser."


Döngü sonunda, ruhsal tekamüle erişmek ve üst frekansa ( boyuta ) geçiş yapmak isteyen inananların, bilgi edinme, tefekkür, odaklanma ve bilgi analizi konularında derinleşmeleri, gerçek ile batılı ayrıştırma süreçlerinde kendilerine büyük fayda sağlayacaktır.

Bu vesileyle Atatürk'ü "SAYGIYLA" ve rahmetle anıyoruz.


Wednesday, April 22, 2020

Zulmün kaçınılmaz sonucu Tufan

"Tufan" kelimesi "Büyük sel, Felaket" anlamına gelmekte olup, ayetlerde Tufanın döngü sonunda dünyada yayılarak artan dejenerasyon sebebiyle vuku bulduğu bildirilir. Tufan kelimesinin kökünde "Fan" ( Sonlu, Sonu olan ) kelimesi bukunmakta olup kök anlamı "Sonlanma"'dır. ( Baştaki "T / Tu" eki Arapça'da sıfatı isim yapmak için kelimenin başına konulan ektir. Örnek: Zuhur ( Ortaya çıkmak ), Tezahür ( Ortaya çıkma ) )

"Tufan", negatif frekansın yani negatif titreşimlerin sebebiyet verdiği bozunmanın, yozlaşmanın ve soysuzlaşmanın ( dejenerasyon ) ilahi kader mekanizmasındaki sonucunun sembolik ifadesidir. "Tufan", her frekansta o frekansın algı ve idrak seviyesine göre farklı şekillerde tezahür eder.

Kur'an'da "Tufan" kelimesinin sadece "Suçlular" ve "Zalimler" kelimeleriyle ilintili olarak yer alması bu bağlamda dikkat çekmektedir. Yani suçun ve zulmün artması Tufanın kök sebebidir.

7/133 - Fe erselna aleyhimüt TUFANE vel cerade vel kummele ved dafadia ved deme ayatin müfessalatin festekberu ve kanu kavmen mücrimın 
( Ayrıntılı ayetler olarak üzerlerine TUFAN, çekirge, haşereler, kurbağalar ve kan gönderdik de kibirlendiler ve suçlular kavmi oldular. )

29/14 - Ve lekad erselna nuhan ila kavmihı fe lebise fıhim elfe senetin illa hamsıne ama fe ehazehümüt TUFANÜ ve hüm zalimun
( Ve Nuh' u kavmine gönderdik de onların içinde elli yıl hariç bin sene kaldı. Böylece onlar zalimlerken onları TUFAN  yakaladı. )

Her iki ayetin de numarasında, döngü sonunun sembolü olan 7 nümerolojisi bulunmaktadır.

7/133 ... 7 ve 7 ( 1+3+3 = 7 )

29/14 ... 2+9+1+4 = 16 ... 1+6 = 7

Soru : "Yoksa sen "değişime" karşı mısın?" Cevap : ""Değişimin" ne yönde olduğuna bağlı."

"Değişime karşı olmak." kavramı toplumda otomatik olarak "Status Quo'culuk, Bağnazlık, Dar Kafalılık, Gericilik ve Dogmacılık" kavramlarıyla nitelendirilmektedir. Hatta "Değişime açık mısınız?" sorusu bir çok şirket tarafından, "Çalışanlara değer verip, onların da görüşlerini alma ve demokratik ortam yaratma" kisvesi altında yapılan "İç Değerlendirme Anketlerinde"! yer alan ve çoğunluğun hemen "Evet" olarak yanıtladığı bir sorudur. Neden böyle olmaktadır? Çünkü çalışanlar çok iyi bilmektedirler ki eğer bu soruya "Farklı" bir yanıt verirlerse, şirket tarafından "Değişime kapalı" olarak nitelenecek ve mimleneceklerdir. Bir başka deyişle aslında şirketler bu anket metodlarıyla bir zihin kontrol ve telkin süreci yürütmekte ve çalışanları, önlerine sunulacak her türlü değişim uygulamasını bilinçaltında kabul eder hale getirmeye çalışmaktadırlar. Oysa ki "Değişime açık veya kapalı olmak", değişimin mahiyetiyle ilgili bir husustur.

Bugün "yenilik", "teknoloji", "çağdaşlık", "modernlik" ve "DEĞİŞİM" kavramları ardına saklanılmak suretiyle etik ve ahlaki olmayan bir çok uygulamaya zemin oluşturulmakta, bireylerin özgürlükleri ve hakları aşamalı olarak daha fazla gasp edilmekte ve toplum dejenere edilmektedir.

Aşağıdaki Kur'an ayetlerinde, zaman ilerlese de temel ahlaki değerlerde ve dini ilkelerde asla değişim olamayacağı, olmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, ayetlerde "Değişim, yenilik" kisvesi altında kurulan "tuzaklara" da işaret edilmektedir.

17/77 - Sünnete men kad erselna kableke min rusülina ve la tecidü li sünnetina tahvıla 
( Resullerimizden o senden önce gönderdiğimiz kimselere adetlerdir. Adetimizde değişim, dönüşüm bulamazsın. )

35/43 - İstikbaran fil erdı ve mekras seyyi' ve la yehıykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelın fe len tecide li sünnetillahi tebdıla ve len tecide li sünnetillahi tahvıla
( Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. )






Meryem tesiri ve COVID19 kurgusu

"Meryem" kelimesi Mesih İsa'nın annesinin ismi olarak bilinse de kök anlam olarak "İsyan, Ayaklanma" anlamı taşımaktadır. Kelime "Ma", "Ri" ve "Em" bileşenlerinden oluşmaktadır.

Ma = Olumsuzluk eki ( -değil, yok, -ma ) ( Türkçe'deki olumsuzluk eki olan "-ma" kelimesinin de kaynağıdır. )

Ri = Uyum, Rıza, İtaat ( "Riayet" kelimesi de "Ri" köküne "at/et" eki alarak türemiş bir kelimedir. "at" eki Arapça'da sonuna geldiği kelimeye "etme, yapma" anlamını kazandırır. Örnek : MüracaAT, İtaAT, MükafAT .... )

Em = Gibi olan ( Bu ek "-en" de olabilir. "Marian" kelimesindeki gibi...

"Ma" ve "Ri" kelimeleri birlikte "Mari / Meri" kelimesini oluştururlar ki bu kelime "İsyan, Ayaklanma" anlamına gelmektedir. Dolayısıyla "Meryem" kelimesi "İsyan Eden, Ayaklanan" anlamına da gelmektedir.

“"Meryem" kelimesinin İsyan” mânasındaki "Merî" ile bağlantılı olarak “Onların isyanı” anlamına geldiği de söylenmiş, fakat bu görüş bir genç kıza böyle bir ismin verilemeyeceği, Nehemya’daki (9/17) kelimenin basit bir hece birleşmesi olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir."


Meryem suresi 19. sure olup, sure numarasının işaret ettiği olgulardan biri de "Değişim"'dir. Söz konusu "Değişim" Meryem suresinin 19. ayetinde "Mesih İsa'nın doğumu" ile sembolize edilmiştir.

19/19* - Kale innema ene rasulü rabbike li ehebe leki ğulamen zekiyya ( “Kesinlikle ben sana temiz oğlan bağışlamak için Rab’binin resulüyüm." dedi. )

* Türk milleti için bir "doğum" niteliğinde olan 1919 yılı da konu bağlamındaki uyumuyla dikkat çekmektedir.

İnşikak suresinin 19. ayetinde yer alan "Tabakadan tabakaya bineceksiniz" ifadesi de maddi olarak "Kuantum sıçramasını" ruhi olarak "İdrak seviyesi yükselişini, Değişimi, Ruhsal Yeniden Doğuşu" tanımlamaktadır. Zaten önceki iki ayette de Güneş sisteminin, ait olduğu Samanyolu galaksisinin eksenine hizalanması fenomeni olan "Kozmik Hizalanma" olayı tanımlanmaktadır. Kozmik Hizalanma bir Kuantum Sıçramasıdır.

84/17 - Vel leyli ve ma veseka ( Ve gece ve o barındırdıkları, )
84/18 - Vel kameri izet teseka  Ve Ay dizilip derlendiğinde, )
84/19 - Le terkebunne tabekan an tabekın ( Tabakadan tabakaya binip karışacaksınız. )

Bu çerçevede 20"19" yılı, insanlığın kolektif bilincinin yükselmesine bağlı olarak değişimlerin başladığı yıldır. Ancak küresel şeytanlar bu yükselişin "Küresel Gezi Olayı"'na dönüşme potansiyeli olan kitlesel bir harekete sebebiyet vereceğini bildiklerinden** virüs salgını kurgusunu uygulamaya koyarak insanları evlerine kapatmışlar ve kontrol mekanizmalarını aşamalı olarak artırmaya çalışmaktadırlar. Ancak

** Küresel şeytanlar, Kur'an ilmi, Kur'an nümerolojisi ve cinlerin kulak hırsızlığı vesilesiyle ilahi nizamın kronolojisinin bir bölümüne haiz durumdadırlar. Bu durum Rab'bin İblis'e kıyamet gününe ( ayağa kalkış gününe ) kadar süre vermiş olmasından kaynaklanmaktadır. Artık o süre dolmuştur ve şeytanlar bunu çok iyi bilmektedirler. Bu noktadan sonra artık tek yapabilecekleri kaos, panik ve korku ortamı yaratarak insanları kontrol altında tutmaya çalışmak olacaktır. Ancak bu girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
















Tuesday, April 21, 2020

144 Sayısı

Bilimsel kaynaklara göre insanda 144,000 gen varyantı bulunmaktadır.

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20838461/
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0888754311001790

66 Vahiy 7-4 Mühürlenmiş olanların sayısını işittim. İsrailoğulları'nın bütün oymaklarından YÜZKIRKDÖRTBİN  kişi mühürlenmişti: 

66 Vahiy 14-1 Sonra KUZU'nun  Siyon Dağı'nda durduğunu gördüm. O'nunla birlikte YÜZKIRKDÖRT kişi vardı. Alınlarında kendisinin ve Babası'nın adları yazılıydı. 

İncil'de yer alan "144 bin kişi" ve "144 kişi" kavramları "İnsan"'ı simgelemekte gibidir. Zira Vahiy 14-1 kodlu ayetteki "Kuzu" kelimesi, insanları kurtarmaya ve temizlemeye gelen ve "İnsanoğlu" olarak da anılan Mesih İsa'yı tanımlamaktadır.




COVID19, Yılan, 2019 - 2023

Bilimsel araştırmalar COVID19 virüsünün, yarasa ile beslenen yılanların etinden yiyen insanlardan bulaştığını ortaya koymaktadır.

https://www.google.com/amp/s/www.womenshealthmag.com/health/amp31980214/coronavirus-snakes/

https://www.google.com/amp/s/amp.cnn.com/cnn/2020/01/22/health/snakes-wuhan-coronavirus-outbreak-conversation-partner/index.html

https://www.google.com/amp/s/amp.cnn.com/cnn/2020/01/22/health/snakes-wuhan-coronavirus-outbreak-conversation-partner/index.html

Kök nedenin "Yılan" olması durumunda, Taha suresinin aşağfaki ayetleri hem ayet kodları hem de ayetlerin anlamsal içerikleri açısından ilginç bir durum arzetmektedir.

20/19 - Kale elkıha ya musa 
( "At onu* ey Musa." dedi. ) 

* O = Asa

 20/20 - Fe elkaha fe iza hiye HAYYETÜN tes'a 
( Böylece onu bıraktı da o zaman o koşan YILAN oldu. ) 

- Yukarıdaki ayetlerin kodları yıl olarak dikkate alındığında 2019 yılında "Asa"'nın ( Yılan ) atılması yani COVID19'un bulaşması, 2020 yılında ise "Yılanın koşması" yani virüsün hızla yayılması bildirilmekte gibidir. ( Not: Ayetlerin çok anlamlı olduğu ve bu bölümde anlamlardan birinin ihtimalinin incelendiği hatırlanmalıdır. ) 

20/21 - Kale huzha ve la tehaf se nüıydüha sıratehel ula 
( "Onu yakala ve korkma. Onu ilk önceki haline döndüreceğiz." dedi. ) 

- 20/21 kodlu ayette 2021 yılında durumun normale döneceği bildirilmekte gibidir.

20/22 - Vadmün yedeke ila cenahıke tahrüc beydae min ğayri suin ayeten uhra 
( Ve elini koynuna koy. Diğer ayet olarak, kusursuz beyaz çıksın. ) 

20/23 - Li nüriyeke min ayatinel kübra 
( Sana ayetlerimizin en büyüklerinden göstermek için. ) 

- 20/22 ve 20/23 kodlu ayetlerde ise 2022 ve 2023 yıllarında vuku bulacak büyük bir değişime, büyük bir olaya işaret edilmekte gibidir. "Elin beyaz çıkması" ifadesi de insanlık için büyük bir aydınlanmanın ve temizlenmenin olacağını haber verir niteliktedir.

"Gökten indirilen kitap" yanılgısı

Kutsal kitaplar, Semavi ( Göksel ) frekanslar ile olan iletişim sonucunda ortaya çıkan ve yaratılışın kodlarını içeren yazılardır. Bu yazılara bilgisayar teknolojisi terimiyle "Yazılım" da denilebilir. Zira bilgisayar teknolojisi zaten ilahi yaratılış sisteminin primitif bir kopyasından başka bir şey değildir.

Kur'an'ın vahiy ( üst frekans iletişimi ) yoluyla aktarıldığı bilinmekle birlikte, bazı kültürlerde Tevrat'ın "üzerinde bilgilerin yazılı olduğu levhalar halinde" Haberci Musa'ya iletildiğine inanılmaktadır. Kur'an'ın A'raf suresinin 154. ayetinde yer alan "Musa levhaları aldı." ifadesi Haberci Musa'ya gökten üstünde yazılar olan levhaların indirilmesi olarak yorumlanabilmektedir.

7/154 - Ve lemma sekete an musel ğadabü ehazel elvah ve fı nüshatiha hüden ve rahmetün lillezıne hüm li rabbihim yerhebun

( Ve öfke Musa' nın üzerinden düştüğünde, levhaları aldı. Onların nushalarında Rab’lerinden korkanlar için yönlendirme ve rahmet vardı. )

Ancak Şura suresinin 51. ayetinde bildirildiği üzere, Allahü Teala'nın insan ile iletişiminde üç yöntem söz konusudur. "Vahiy, "Perde Arkası"*, "Resul" ( * Perde Arkası ifadesi, deneyimlenen olgular ve olaylardaki batıni mesajların algılanmasını tanımlamaktadır. )

42/51 - Ve ma kane li beşerin en yükellimehüllahü illa vahyen ev min verai hıcabin ev yursile rasulen fe yuhıye bi iznihı ma yeşa' innehu aliyyün hakım
( Ve Allah' ın insana kelam edip söz söylemesi, vahyen veya perde arkasından olması haricinde olmaz. Veya resul gönderir de izni ile ne dilerse vahyeder. Kesinlikle O uludur hakimdir. )

"Gökten üzerinde yazılar olan nesnel bir kitap" indirilmesi beklentisinin pagan ve şeytani bir yaklaşım olduğu Nisa suresinin 153. ayetinde Haberci Musa misaliyle bildirilmektedir.

4/153 - Yes'elüke ehlül kitabi en tünezzile aleyhim kitaben mines semai fe kad seelü musa ekbera min zalike fe kalu erinellah cehraten fe ehazethümüs saıkatü bi zulmihim sümmettehazül ıcle min ba'di ma caethümül beyyinatü fe afevna an zalik ve ateyna musa sültanen mübına
( Kitap sahipleri, sana, kendilerine gökten kitap indirmeni sual ederler. Musa' ya bundan daha da büyüğünü sual etmişlerdi de "Allah' ı bize açıkça göster." demişlerdi. Böylece zulümlerinden dolayı onları yıldırım yakaladı. Sonra, o kendilerine gelen açık delillerin ardından buzağıyı edindiler de onları bundan affettik. Musa' ya açık delil verdik. )

Ayette, kendilerine zaten resul kanalıyla Kitap ( Kur'an ) verilmiş olan müşriklerin hala "gökten nesnel kitap inmesini" bekledikleri ve bu yönde habercileri zorladıkları bildirilmektedir.

6/7 - Ve lev nezzelna aleyke kitaben fı kırtasin fe lemessuhü bi eydıhim le kalellezine keferu in haza illa sıhrun mübın
( Ve şayet sana kağıtta yazı indirmiş olsak da ona elleriyle dokunsalar, o inkarcılar "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." diyeceklerdir. )

En'am suresinin 7. ayetinde ise "Kitabın, kağıda yazılmış olarak indirilmesi" yani "Yoktan bir anda ortaya bir kitap çıkması" durumunda dahi inkarcıların zaten yine inanmayacakları bildirilmektedir.










Monday, April 20, 2020

Sihir ve Cinler

İlüzyon olarak da bilinen sihirbazlık veya büyücülük, gerçek olmayan bir olgunun veya olayın gerçekmiş gibi algılatılması yoluyla sanal gerçeklik yaratma fenomenine verilen isimdir. Hipnoz ile özdeş özellikler taşıyan sihire maruz kalmış olan kişi, her ne kadar kendisi sanal gerçeklik yaşıyor olsa da tutum ve davranışları yoluyla çevresindeki gerçekliği etkileme potansiyeline sahiptir. Mü'minun suresinin aşağıdaki ayetlerinde gerçek algısı sihir yoluyla bloke olmuşlardan bahsedilmekte ve "Nasıl sihirlenirsiniz?" sorusu sorulmaktadır.

23/88 - Kul men bi yedihı melekutü külli şey'in ve hüve yuciru ve la yücaru aleyhi in küntüm ta'lemun
( De ki: "Eğer bilenler iseniz, herşeyin mülkiyeti elinde olan, o koruyan ama kendi üzerine korunmayan kimdir?" )

23/89 - Seyekulune lillah kul fe enna tüsharun
( Allah için." diyecekler. De ki: "O halde nasıl sihirlenirsiniz?" )

Kur'an ayetlerinde sihirbazların, ilüzyon üretebilmeleri için farklı süptil frekans varlıkları olan cinlerden yardım aldıkları belirtilmekle birlikte, Haberci Süleyman'ın da kaba madde frekansındaki bazı icraatları için "cinlerden" hatta "cin şeytanlarından" yardım aldığı bildirilmektedir. Benzer şekilde sihirbazların da kendilerine yardım eden cin grupları olduğu bilinir. 

2/102 - Vettebeu ma tetlüş şeyatınü ala mülki süleyman ve ma kefera süleymanü ve lakinneş şeyatıne keferu yüallimunen nasas sıhra ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut ve ma yüallimani min ehadin hatta yekula innema nahnü fitnetün fe la tekfur fe yeteallemune minhüma ma yüferrikune bihı beynel mer'i ve zevcih ve ma hüm bi darrıne bihı min ehadin illa bi iznillah ve yeteallemune ma yedurruhüm ve la yenfeuhüm ve lekad alimu men işterahü ma lehu fil ahırati min halakın ve le bi'se ma şerav bihı enfüsehüm lev kanu ya'lemun

( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İnsanlara sihiri ve Babil’ de iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )

27/17 - Ve huşira li süleymane cünudühu minel cinni vel insi vet tayri fe hüm yuzeun
( Ve cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan orduları, askerleri Süleyman için toplandı. Artık onlar düzenlenip hizalanıyorlardı. )

Enbiya suresinin 81. ve 82. ayetlerinde Haberci Süleyman'ın "cin şeytanlarını" da buyruğuna aldığından ve onlardan hayır yolunda faydalandığından bahsedilmektedir.

21/81 - Ve li süleymaner rıha asıfeten tecrı bi emrihı ilel erdılletı barakna fıha ve künna bi külli şey'in alimın
( Ve Süleyman için, onun emriyle, o bereketlendirdiğimiz yere doğru akan kuvvetli rüzgar verdik. Herşeyi bilenler olduk. )

21/82 - Ve mineş şeyatıni men yeğusune lehu ve ya'melune amelen dune zalik ve künna lehüm hafizın
( Ve şeytanlardan ona dalgıçlık yapanları ve bundan başka işler yapanları. Onlara koruyucu, gözetici olduk. )

Yunus suresinin 77. ayetinde sihirbazların, nefsani menfaat karşılığında cinlerden yardım aldıkları ve  cin tasallutu altında oldukları ve bu nedenle asla iflah olamayacakları bildirilmektedir. Bakara suresinin yukarıdaki 202. ayetinde de sihir için cinlerle işbirliğine girenlerin durumu "O nefislerini sattıkları ne kötüdür." ifadesiyle bildirilmektedir. Halk arasında bu durum için "Ruhunu şeytana sattı." ifadesi kullanılmaktadır.

10/77 - Kale musa e tekulune lil hakkı lemma caeküm e sıhrun haza ve la yüflihus sahırun
( Musa, "Size geldiğinde gerçek için böyle mi dersiniz? Bu sihir midir? Sihirbazlar iflah olmazlar." dedi. )

Neml suresinin 29. ayetinde cinlerden olan İfrit'in süptil boyuttan / frekanstan kaba madde frekansına / boyutuna müdahale ederek eşyanın durumunu değiştirdiği bildirilmektedir.

27/39 - Kale ıfrıtün minel cinni ene atıke bihı kable en tekume min mekamik ve innı aleyhi le kaviyyün emın
( Cinlerden İfrit "Ben onu sana, sen makamından kalkmadan önce getiririm. Kesinlikle ben onun üzerine kuvvetliyim güvenilirim." dedi. )










Sunday, April 19, 2020

Ayrışım Günü'nün idraki

Yevmel Kıyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) Kur'an'da Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü ) olarak da ifade edilmektedir. Söz konusu "ayrışım günü", evvelki bölümlerde de belirtildiği üzere aşağıdaki gibi özetlenebilir.

Ayrışım Günü, sevgi esaslı ilahi kozmik tesirlerin ( frekansların  ) üst plandan yoğun bir şekilde akmaya başladığı, insanların frekans seviyelerinin yükseldiği ve reenkarnasyon sürecini tamamlayanların üst frekansa geçişe hazır hale gelmekte oldukları dönemi ifade etmektedir. Öte yandan aynı kavram, nefsaniyetin negatif enerji frekansı batağında olanların bu batağa daha da saplanacakları bir dönemi de ifade etmektedir. Bu "ayrışımı" ve kaçınılmaz kaderlerini farkeden küresel şeytanlar kaos ve felaket ortamı yaratarak insanların bu yükselişini engellemek isteseler de bu yönde attıkları her adımda cehennem batağına daha da saplanacaklar ve helak olacaklardır.

Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü ) konulu ayetler şöyledir.

32/25 - İnne rabbeke hüve YAFSİLÜ beynehüm YEVMEL KIYAMETİ fima kanu fıhi yahtelifun
( Kesinlikle Rab’bin, o hakkında ihtilaf etmiş oldukları AYAĞA KALKIŞ GÜNÜNDE  onların aralarını AYIRIR. )

60/3 - Len tenfe'aküm erhamüküm ve la evladüküm YEVMEL KIYAMETİ YEFSİLÜ beyneküm vallahü bima ta'melune basir
( AYAĞA KALKIŞ GÜNÜNDE, size ne yakınlarınız, ne de çocuklarınız fayda vermez. ARANIZI AYIRIR. Allah ne yaptığınızı görendir. )

37/21 - Haza YEVMÜL FASLİLLEZİ küntüm bihı tükezzibun
( Bu, o yalanlamış olduğunuz AYRIŞIM GÜNÜDÜR. )

44/40 - İnne YEVMEL FASLİ mıkatühüm ecmeın
( Kesinlikle AYRIŞIM GÜNÜ, onların toplanma zamanlarıdır. )

44/41 - Yevme la yuğni mevlen an mevlen şey'en ve la hüm yünsarun
( O gün dostun dosta hiçbir şeye faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez. )

77/13 - Li YEVMİL FASLİ ( AYRIŞIM GÜNÜ için. )
77/14 - Ve ma edrake ma YEVMÜL FASLİ ( Ve AYRIŞIM GÜNÜNÜN ne olduğunu sana ne bildirir? )
77/15 - Veylün yevmeizin lil mükezzibin ( Vay o gün yalanlayanlar için. )












"One World" konseri logosundaki mesaj

18.04.2020 tarihinde Dünay Sağlık Örgütü'nün sponsorluğunda gerçekleştirilen "One World: Together At Home" sloganlı on line konser organizasyonun logosunda dikkat çekici bir "Dört Parmak" sembolizmi bulunmaktadır.


Logoda "Dünya'yı kıskaca almış olan iki adet dört parmaklı el" görülmektedir. Küresel şeytanlar, dünyanın cinler tarafından kuşatıldığı mesajını mı vermeye çalışmaktadırlar? Şeytanların kendi ilimleri olmadığı sadece ve sadece ilahi kozmik bilgileri anlamsal olarak çarpıtmaya ve farklı anlam yüklemeye çalıştıkları hatırlanmalıdır. Dolayısıyla negatif enerjili mesaj vermeye çalışırken aslında dünyanın pozitif enerjili Vazifeli Varlıklar tarafından korunmaya alındığı mesajını da vermektedirler. 

"Dört Parmak" figürü okültizmde farklı frekanstan ( boyuttan ) gelen ve insan olmayan varlıkları ( cinler ) tanımlamak için kullanılan sembollerden biridir. Bu sembolizmin en belirgin bazı örnekleri şöyle sıralanabilir.

- 1982 yılında çekilen E.T. filmindeki dünya dışı varlığın dört parmaklı olması,


- 1990 yılında çekilen Total Recall filminde insan bedenini host olarak kullanan ve insanı kontrol altına alan "Kuato" isimli varlığın ( cin ) dört parmaklı olması. ( "Kuato" ismi de "Quadro" ( Dörtlü ) kelimesiyle olan fonetik benzerliği nedeniyle özellikle seçiilşmiş gibidir. )


- Rockefeller Foundation'un Mayıs 2010 tarihinde "Scenarios for the Future of Technology"* ( Geleceğin Teknolojileri İçin Senaryolar ) başlığıyla hazırladığı ve içinde pandemi senaryosunun da yer aldığı dökümanın yayımlanmasından bir yıl sonra, 2011 yılında vizyona giren "Infected" ( Enfekte ) isimli sinema filminin afişinde "dört parmaktan" oluşan bir el figürü bulunmaktadır. ( * Raporun başlığındaki "Teknolojinin Geleceği İçin Senaryolar" ifadesi pandemi kurgusunun "dijital dönüşümün" hızlandırılması için bir katalizör, bir vasıta olduğunu ifşa etmektedir. ) 


- Grey Alien'lerin dört parmaklı resmedilmeleri,


- Animasyon karakterleri olan ve aslında cinleri sembolize eden Şirinler'in ( The Smurfs ) dört parmaklı resmedilmeleri,



- Pagan ilahlar için yapılan antik ahşap maskların üzerindeki dört parmaklı reptilian ( sürüngen ) figürleri,


Bir çikolata markasının "4 Finger" konseptli ürünü de aynı sembolizmi içermekte gibidir.
- Economist dergisinin 2009 yılına ait bir kapağında da ölüm meleği dört parmaklı olarak resmedilmiştir.



Birleşik Krallık ve Hollanda merkezli, dünyanın en büyük yiyecek ve hızlı tüketim ürünleri üreten şirketlerinden birinin logosuna da dört parmak sembolü yerleştirilmiştir.

Saturday, April 18, 2020

Yaklaşan Cennet ve Ortaya Çıkan Cehennem

Bugüne kadar bu blogda, Cennet'in yarı süptil ( eterik / esiri ) üst frekans olan Sirius olduğu, Cehennem'in ise reenkarnasyon planı ve kaba madde frekansı olan Dünya olduğu ancak bu gerçeğin kıyamet gününde ( ruhsal ve idraki ayağa kalkış / diriliş ) idrak edilebileceği defaatle belirtilmiştir.

Bu bölümde, içinde bulunulan idrak ve frekans yükselişi dönemi nedeniyle konuya ilişkin açık delil niteliğindeki ayetler tekrar incelenmiştir. 

Şuara suresinin aşağıdaki ayetlerde Cennet için "Üzlife" ( Yaklaştırılma ), Cehennem için ise "Bürrize" ( Ortaya Çıkma ) fiili kullanılmıştır. "Yaklaşma" fiili başka bir ortamı işaret ederken, "Ortaya çıkma" fiili ise mevcut ortamda zuhur eden bir olguyu, mevcut ortamın dönüştüğü bir hali işaret etmektedir. 

26/90 - Ve ÜZLİFETİL CENNETÜ lil müttekın
( Ve CENNET sakınanlar için YAKLAŞTIRILMIŞTIR. )

26/91 - Ve BÜRRİZETİL CEHIMÜ li ğavın 
( Ve CEHENNEM azgınlar için ORTAYA ÇIKARILMIŞTIR.  )

"Cennet'in yaklaşması" kavramı, sevgi esaslı ilahi kozmik tesirlerin ( frekansların  ) üst plandan yoğun bir şekilde akmaya başlamasını, insanların frekans seviyelerinin yükselmesini ve reenkarnasyon sürecini tamamlayanların üst frekansa geçişe hazır hale gelmekte olduklarını ifade etmektedir.

"Cehennemin ortaya çıkması" kavramı ise nefsaniyetin negatif enerji frekansı batağında olanların bu batağa daha da saplanacaklarını ve Dünya cehenneminde reenkarnasyonlara devam edeceklerini ifade etmektedir. Bu "ayrışımı"* ve kaçınılmaz kaderlerini farkeden küresel şeytanlar kaos ve felaket ortamı yaratarak insanların bu yükselişini engellemek isteseler de bu yönde attıkları her adımda cehennem batağına daha da saplanacaklar ve helak olacaklardır.

( * Yevmel Kıyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) Kur'an'da aynı zamanda "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ), "Yevmed Din" ( Din Günü ) ve "Yevmel Hesab" ( Hesap Günü ) olarak da anılmaktadır. Allahü Teala ise inananları, bu "Gün"de ( Döngü sonu süreci ) tezahür edecek her türlü negatif enerjili durumdan koruyacağını ayetlerinde açıkça beyan etmektedir.

52/18 - Fakihine bima atahüm rabbuhüm ve vekahüm rabbuhüm azabel cehım
( Rab’lerinin onlara o verdiğinden dolayı sevinirler. Rab’leri onları cehennem azabından korur. )

76/11 - Fe vekahümüllahü şerre zalikel yevmi ve lakkahüm nadreten ve sururen
( Böylece Allah onları bu günün kötülüğünden korur ve onları parlaklığa ve sevince kavuşturur. )

İbrahim suresinin aşağıdaki ayetlerinde de "Yer"'in ( Dünya ) Cehenneme dönüşeceği açık bir şekilde bildirilmektedir.

14/48 - YEVME TÜBEDDELÜL ERDU ĞAYRAL ERDI ve semavatü ve berazu lillahil vahıdil kahhar 
( O GÜN YER BAŞKA YERE DÖNÜŞÜR. Gökler de. Ve tek kahredici Allah için meydana çıkarlar.  )

14/49 - Ve teral mücrimıne yevmeizin mükarranıne fil asfad 
( Ve o gün suçluları kelepçelerin içinde dururlarken görürsün. )

14/50 - Serabilühüm min katıranin ve tağşa vücuhehümün nar 
( Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ateş örter. )

Meryem suresinin aşağıdaki ayetlerinde üst frekansa geçme liyakatine ermiş olanların da, tekâmül edemeyip tekrar reenkarnasyon sürecine devam edecek olanların da döngü sonunda mutlak surette Cehennem'i idrak edeceği yani Dünya'nın Cehennem olduğunun farkına varacağı bildirilmektedir. Ancak süreç sonunda tekâmül edenlerin üst frekansa geçerek kurtulacakları, tekâmül edemeyenlerin ise Dünya'da yani Cehennem'de bırakılacağı ( reenkarnasyonlara devam ettirilecekleri ) bildirilmektedir.

19/68 - Fe ve rabbike le nahşürannehüm veş şeyatıne sümme le nuhdırannehüm havle CEHENNEME cisiyya 
( Böylece ve Rab’bin, onları ve şeytanları kesinlikle toplayacağız. Sonra kesinlikle onları CEHENNEMİN etrafında diz çökmüş olarak hazır edeceğiz. 

19/69 - Sümme lenenzianne min külli şıatin eyyühüm eşeddü aler rahmani ıtiyya 
( Sonra her gruptan, Rahman' a isyankarlıkta en şiddetlileri hangileriyse ayıracağız. )

19/70 - Sümme le nahnü a'lemü billezıne hüm evla biha sıliyya 
( Sonra, ona salınmaya, atılmaya layık olmada önce, başta gelenleri, daha yakın olanları biz biliriz. )

19/71 - Ve İN MİNKÜM İLLA VARİDÜHA kane ala rabbike hatmen makdıyya 
( Ve KESİNLİKLE SİZLERDEN OLANLAR İLLA Kİ ONA VARIRLAR. Rab’binin üzerine akdedilmiş hükümdür. )

19/72 - Sümme nüneccillezınettekav ve nezeruz zalimıne fıha cisiyya 
( Sonra o sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada diz çökmüş olarak bırakacağız. )


Ruh ve Maddenin Özü "Kelime"

Yaratılışın kaynak kodlarının "Kelimeler" olduğunu, Ruhun da Maddenin de sadece kaynak kodun yani "Kelimelerin" yansımaları, tezahürleri oldukları ve "Gerçek"in özünün de "Kelime" olduğu ayetlerde açıkça belirtilmektedir.

2/117 - Bedıus semavati vel ard ve iza kada emran fe innema YEKULÜ lehu KÜN FE YEKUN 
( O gökleri ve yeri yaratandır. İş yapılası olduğunda, kesinlikle ona "OL." DER de o OLUR. )

10/82 - Ve YÜHIKKALLAHÜL HAKKA bi KELİMATİHI ve lev kerihel mücrimun 
( Ve suçlular hoşlanmasalar da, Allah GERÇEĞİ KELİMELERİ ile GERÇEKLEŞTİRİR. )

Tevrat'ın Tekvin suresinin aşağıdaki ayetlerinde, bir olgunun ruh ve madde olarak yaratılışından önce onun kelime, mana ve işlev olarak Allah'ın indindeki varlığından bahsedilmektedir. Olguların madde alemi olan kainatta tezahür ettirilmesi işini ise Allah'ın izniyle Vazifeli Varlıklar yapmaktadır. Bu nedenle ayette "Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü." cümlesi yer almaktadır. Yani Allah, "Işık"'ın Vazifeli Varlıklar tarafından kainatta tezahür ettirilmiş halini "İyi" olarak nitelemiştir. Yoksa yaratıcı Allahü Teala zaten her şeyi bilmektedir.

1-Tekvin-1-1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.

1-Tekvin-1-2 Yer şekilsizdi ve boştu ve karanlık, derinliğin üzerini kaplamıştı. Ve Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.

1-Tekvin-1-3 Ve Tanrı, "IŞIK OLSUN" DEDİ ve ışık oldu.

1-Tekvin-1-4 Ve Tanrı IŞIĞIN İYİ OLDUĞUNU GÖRDÜ ve Tanrı ışığı karanlıktan ayırdı.

İncil'in Yuhanna suresinin aşağıdaki ayetlerinde ise "Kelime"'nin, Ruh ve Madde'nin yaratılışı öncesinde de Allah'ın indinde var olduğu bildirilmektedir. Ayetlerde ayrıca "Kelime" ve "Işık" özdeşleştirilmektedir.

43 Yuhanna 1-1 Başlangıçta KELİME  vardı. KELİME Tanrı'yla birlikteydi ve KELİME Tanrı'ydı. 

43 Yuhanna 1-2 Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi. 

43 Yuhanna 1-3 Her şey O'nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O'nsuz olmadı. 

43 Yuhanna 1-4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların IŞIĞIYDI. 


Friday, April 17, 2020

Ölüm, Diriliş ve Dönüş

2/28 - Keyfe tekfurune billahi ve küntüm EMVATEN fe AHYAKÜM  sümme YÜMİTÜKÜM sümme YUHYIKÜM sümme ileyhi TÜRCEUN 

( Allah’ ı nasıl inkar edersiniz? Ve ÖLÜLERDİNİZ de sizi DİRİLTTİ. Sonra sizi ÖLDÜRÜR. Sonra sizi DİRİLTİR. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

40/11 - Kalu rabbena emettena esneteyni ve ahyeytena esneteyni fe i'terafna bi zünubina fe hel ila hurucin min sebıl 
( “Rab’bimiz bizi iki kere öldürdün ve bizi iki kere dirilttin de günahlarımızı itiraf ettik. Artık çıkmaya yol var mı?” dediler. )

Bakara ve Mü'min surelerinin bu ayetinde insanın yarı süptil plan olan cennetteki ve kaba madde planı olan dünyadaki süreci bildirilmektedir. Özetle;

Yaratılış öncesi .... Ölü
Cennet ..... Diri
Dünya ..... Ölü
Dünya ..... Diri ( Kıyamet / Ayağa Kalkış süreci )
Cennet .... Dönüş

Zümer suresinin aşağıdaki ayetleri de kaba madde planı dünyadaki insanın ruhi ve idraki anlamda aslında "Ölü" olduğu, "Kıyamet" ( Ayağa Kalkış ) sürecinde ise ruhi ve idraki uyanış ve yükseliş neticesinde "Dirileceği" ve bir hesaplaşma sürecinde olacağı bildirilmektedir.

39/30 - İnneke MEYYİTÜN ve innehüm MEYYİTUN ( Kesinlikle sen ÖLÜSÜN ve kesinlikle onlar da ÖLÜLER. )

39/31 - Sümme inneküm YEVMEL KIYAMETİ  ınde rabbiküm TAHTESİMUN 
( Sonra kesinlikle siz, AYAĞA KALKIŞ GÜNÜNDE Rab’binizin indinde TARTIŞIP HASIMLAŞIRSINIZ, ÇEKİŞİRSİNİZ. )


Kur'an'ın / Kitab'ın özellikleri

Yaratılışın ve ilahi kozmik sistemdeki tüm verilerin kodlarını içeren Kur'an'ın yani "Kitab"'ın * nitelikleri Kur'an'da şu isim ve sıfatlar ile bildirilmiştir. ( Kelimelerin yanında bulundukları ayetlerin kodları da belirtilmiştir. ) ( * "Kitap" kelimesinin esas anlamı "Yazı"'dır. )

1- Zikr ( Hatırlama ) ( 21/10)

Yaratılış kodları ve Akaşa Kayıtları olarak da bilinen ilahi koomik bilgiler varlıkların kalplerinde yani vicdanlarında zaten kayıtlıdır. Kur'an'ın işlevi, varlıklara bu kodları ve bilgileri hatırlatmak, bilincin aktive olmasına vesile olmak ve her konuda yönlendirme sağlamak, ilham kaynağı olmaktır. 

2- Nur / Münir ( Aydınlık / Aydınlatıcı ) ( 5/15 )

Küresel okült cemiyetin ismi olan "Illuminati" ( Aydınlanmışlar ) kelimesinin kökeni de kitabın “Nur” ( Aydınlık ) getirmiş olmasıdır. Yani satanistler de kitap olarak Kur'an'ı esas almakta ancak ayetlerin tam tersini benimsemek ve icra etmek yoluna gitmektedirler. Satanistlerin kan ritüellerinde "kırmızı renkle tersten yazı yazmalarının" sebebi de budur.

3- Hüda ( Yönlendirme ) ( 2/2)

İnananlar için tekamül yolculuğundaki yegane rehberdir, yönlendiricidir.

4- Beyyine / Tıbyan ( Delil / beyan Eden ) ( 2/185)

Her konuda bilgileri ve detayları içeren ve beyan eden net bir delildir.

5- Mübin / Müstebın ( Apaçık ) ( 36/12, 37/117 )

Apaçık ve anlaşılır biçimde düzenlenmiş olup, her konu açıklanmıştır.

Fürkan ( Fark Yaratan ) ( 2/185 )

Farkındalık sağlayan, okuyanı farklı kılan ve farklı frekansa taşıyan bir bilgi kaynağıdır.

Merkum ( Rakamlanmış ) ( 83/9 )

Sayısal kodlama esasına göre ilahi nizamın vazifelileri tarafından düzenlenmiştir. 

Şifa ( Hastalığa ve soruna çare )

Her kelimesi ve ayeti sorun giderici frekans salınımı potansiyeli barındırır.

Sultan ( Delil ) ( 55/33 )

Her konuda bilgileri ve detayları içeren ve beyan eden net bir delildir.

Hikmet ( Sır ) ( 62/2 )

Yaratılışın ve kainatın sırlarını, bilinmeyenlerini içerir.

6- Müsaddik ( Doğrulayıcı ) ( 2/41 )

Her konuda teyid ve doğrulama için tek kaynaktır. 

7- Mübarek ( Bereketli ) ( 6/92 )

Okunması, hatırlanması ve düşünülmesi bereket ve nimet bolluğu sağlar.

8- Müzekki ( Temizleyen ) ( 62/2 )

Her türlü pis ve kötü unsurdan varlıkları arındırır, negatif enerjileri nötralize eder.

9- Hakk ( Gerçek ) (23/62,35/31)

Tüm bilimsel gerçekleri içerir ve varlıkların aldatıcı tuzaklara düşmesini engeller.

10- Hükm / Hakim ( Hüküm ve Hakim ) (10/1, 31/2)

Her konuda adil hüküm verebilmek için danışılacak yegane kaynaktır.

11- Kelime (18/27)

Allahü Teala'nın kelimelerinin ( Kelimatmullah ) tezahürü ve yaratılışın kodlarıdır.

12- Nübüvvet ( Haber Verme )

Bilinmeyeni haber verir.

Ders (7/169,68/37)

Tekamül okulunun yegane ders kitabıdır.

İlm ( İlim, Bilgi ) (7/52, 13/43)

Her konuda sonsuz bilgi kaynağıdır.

Ayet ( İşaret ) ( 2/99 )

Her konuda işaret ve teyid niteliğindedir.

Müfassala / Fussilet / Tefsiylen ( Ayrıntılı / Ayrıntılı Açıklanmış / Ayrıntılı Olarak ) ( 6/114, 11/1,41/3 )

Ayetlerdeki bilgiler her türlü ayrıntıyı içerecek şekilde derinlemesine açıklanmıştır.

Temamen ( Tamamlayıcı ) ( 6/154 )

Varlıklar için bilgi olarak eksik kalmamasını sağlayan tamamlayıcı bir kaynaktır.

13- Rahmet (28/86)

Rab'bin merhametini ve şefkatini hissedebilmek için yegane kaynaktır.

14- Münzil ( İndirilen ) (7/196)

Vahiy yoluyla haberciye aktarılmıştır, indirilmiştir.

15- Nesib ( Nasip ) ( 7/37 )

Her varlığın kendi idrak seviyesine göre nasiplenmesini ve tekamülünü tamamlamasını sağlayan kaynaktır.

16- Miras (7/169)

Nesilden nesile aktarılacak ilahi kozmik bir değerdir.

17- Menşur ( Yayımlanmış ) ( 17/13, 52/3 )

18- Mestur ( Satırlanmış, Satır satır Yazılmış ) ( 52/2 )

19- Ma fis sema ma fil ard ( Gökte ve yerde olanı içeren ) (22/70)

Yaratılıştaki her şey kitapta mevcuttur. Zira zaten kitap yaratılışın yazılım kodlarıdır.

20- Kerim ( Faydalı ) ( 27/29)

21- Müteşabih ( Benzetmeli, Sembolizm İçeren )

Ayetlerdeki kelimeler ve ifadeler hem zahiri, hem de batıni ( okült ezoterik ) muhetif anlamlar içermekte olup, Kur'an çok katmanlı yapısının sebebi de budur.

22- Aziz (41/41)

23- Mızan ( Ölçü ) (42/17)

Ayetlerde yer alan her kelime, her kavram belirli bir sayı prensibine göre adetlendirilmiş olup, bu fenomen tüm bilim alanlarına ışık tutmaktadır.

24- Büşra ( Müjde ) ( 2/97, 

İnananları sevindiren, üst frekanslardaki sonsuz ve mutlu yaşamı haber veren bir haber kaynağıdır.

25- İmam ( Delil, Önder ) (46/12)

Allah'ın kelamı olması nedeniyle varlıklar için yegane delildir ve önderdir.

26- Hafıyz ( Koruyan ) (50/4)

Varlıkları her türlü negatif enerji frekansına karşı koruyan bir kalkan niteliğindedir.

27- Meknun ( Gizlenip saklanmış ) (56/78)

Tahrifata uğramadan nesilden nesile aktarılması için kötülüklerden gizlenmiş ve korunmuştur.

28- İhsa ( Sayılmış ) (78/29)

Ayetlerde yer alan her kelime, her kavram belirli bir sayı prensibine göre adetlendirilmiş olup, bu fenomen tüm bilim alanlarına ışık tutmaktadır.

Kur'an yaratılıştan itibaren, vahiy yoluyla habercilere iletilen tüm kozmik bilgilerin sayısal bir düzene göre konsolide edilmiş ve derlenmiş halidir. 

Allahü Teala Kur'an'ın eşsiz olduğunu, insanlar veya cinler tarafından yazılamayacağını ve müşriklerin benzer bir kitaplarının olamayacağı ayetlerinde adeta meydan okurcasına bildirmektedir.

17/88 - Kul le in ictemeatil insü vel cinnü ala en ye'tu bi misli hazel kur'ani la ye'tune bi mislihı ve lev kane ba'duhüm li ba'dın zahıra
( De ki: "Eğer insanlar ve cinler bu Kur'an' ın aynısını getirmek üzere bir araya gelseler, şayet birbirlerine arka çıkıp yardımcı da olsalar onun aynısını getiremezler." )

11/13 - Em yekulunefterah kul fe'tu bi aşri süverin mislihı müfterayatin ved'u men isteta'tüm min dunillahi in küntüm sadikın
( "Onu uydurdu." mu diyorlar? De ki: "O halde onun aynısından, uydurulmuşundan on sure getirin. Eğer doğrular iseniz, o Allah’tan başka istidatı olanları da çağırın." )

52/34 - Fel ye'tu bi hadisin mislihi in kanu sadikın
( O halde, eğer doğru iseler, onun aynısı gibi söz getirsinler. )

22/8 - Ve minen nasi men yücadilü fillahi bi ğayri ılmin ve la hüden ve la kitabin münır
( Ve insanlardan kimi, ilimsizce, yönlendirme olmadan ve aydınlatıcı kitap olmadan Allah hakkında mücadele eder. )

31/20 - E lem terav ennellahe sehhara leküm ma fis semavati ve ma fil erdı ve esbeğa aleyküm niamehu zahiraten ve batıneh ve minen nasi men yücadilü fillahi bi ğayri ılmin ve la hüden ve la kitabin münır
( Allah' ın, göklerde ne varsa ve yerde ne varsa buyruğunuza verdiğini, nimetlerini üzerinize açık, görünür olarak ve gizli olarak yaydığını görmediniz mi? Ve insanlardan, Allah hakkında ilimsizce, yönlendirmesizce ve aydınlatıcı kitap olmadan mücadele edenler vardır. )











Thursday, April 16, 2020

Mixed Reality tuzağı ve Marina Abramovic

Son günlerde dünya çapında bir yazılım şirketinin, Sanal Gerçeklik ( Virtual Reality ) yazılımı ve ekipmanlarına ilişkin "Mixed Reality" ( Karıştırılmış Gerçeklik ) konseptiyle hazırladığı ve holografik lensleri tanıttığı reklam filminde Sırp bir satanist olan Marina Abramovic’e rol vermiş olması tartışılmaktadır. Internete yüklenen reklam filmi yüksek sayıda "Dislike" ( Beğenilmeme ) alınca yayından kaldırılmıştır.


Marina Abramovic

Esas itibarıyla söz konusu "Karıştırılmış Gerçeklik" kavramı ile "Satanizm" arasında çok yakın ilinti bulunmaktadır. Zira reklam filminde bir satanist olan Marina Abramovic'e* rol verilmesinin kökeninde de bu ilinti yatmaktadır. Şeytan, muhtelif yöntemler ( zihin kontrol, hipnoz, dijital teknoloji ) kullanmak suretiyle insanları "Hak"tan yani "Gerçek"ten koparmaya ve özü bir aldatma olan ilüzyona sevketmeye çalışmaktadır.

* Marina Abramovic 1974 yılında "Bana istediğinizi yapabilirsiniz." temalı ve "Rhythm-0" adlı 6 saatlik performans sergilemiştir. Performans, Abramović'in hareketsiz durmasını ve bir masada duran 72 nesneden birini kullanarak seyircinin ona her istediğini yapması konseptini içermekteydi. ( 72 sayısı Cinn! suresinin numarası olup nümerolojik değeri de sihirin ve negatif ftekansın sembolü olan 9 sayısıdır. Ayrıca Ars Goetia isimli okültizm kitabında Hz. Süleyman'ın buyruğunda olan 72 cinden bahsedilmektedir. )


Abramovic 1996 yılında "Spirit Cooking ( Ruh Pişirme )" adlı performansında satanik ritüel öğesi olan domuz kanı, anne sütü, sperm ve çeşitli vücut sıvıları kullanmıştır. Duvara domuz kanıyla ''Taze anne sütü ile taze sperm sütünü karıştırıp deprem gecelerinde için.'', ''Keskin bir biçakla sol elinin orta parmağına derin bir kesik at ve acıyı çek,'' ve ''Geceden kalma kabuslara taze sabah idrarı serpiştirin'' gibi satanik ifadeler yazmıştır. 



Küresel elit şeytanların diğer bir sözcüsü olan satanist şarkıcı Lady Gaga ile "Spirit Cooking" kapsamında kan ritüeli temalı fotolarda birlikte yer almıştır.




Abramovic, geçmişte çıplak küçük çocuklar ile çektirdiği fotolar ile pedofili mesajı vermiştir.


Abramovic'in satanizm temalı diğer bazı fotoları;








Arka plandaki çift ağaç dalı ile Baphomet'in boynuzlarını sembolize etmiştir.

31 Ocak - 26 Nisan 2020 döneminde Türkiye'de, bilinen bir üniversiteye ait müzede ve bilinen bir bankanın sponsorluğunda "Akış-Flux" adlı bir sergi açmış olması, adı geçen kurumlar itibarıyla da dikkat çekmektedir.


Marina Abramovic'in "Ben satanist değilim sanatçıyım." söylemi bariz olanın inkârı niteliğinde olup, bu davranış da şeytani karakterlerin tipik özelliğini yansıtmaktadır.

İşte şu anda insanlar, şık, göz kamaştırıcı ve cazip algısı yaratan bu gibi reklam filmleriyle gerçekten ayrıştırılmaya ve bir merkezden kontrol edilip yönlendirilebilecekleri dijital ortama "tam olarak" bağımlı hale getirilmeye ve hapsedilmeye çalışılmaktadırlar. Deneyimletilen bu Coronavirus salgını vakası da, evinde kalmak zorunda kalan insanları dijital ortama daha da fazla mecbur bırakarak bu amaca dolaylı olarak hizmet etmektedir. Nihayetinde fiziken bir araya gelmekten kaçınan, yaşamlarını tamamen dijital ortam ile sınırlandırmış ve gerçeğin ne olduğunu unutmuş bir dünya toplumunun oluşma potansiyeli söz konusudur.

Allahü Teala ayetlerinde tekamülün ve kurtuluşun "Hakk"'ka yani "Gerçek"e yönelmekte olduğunu defaatle bildirmektedir.

7/181 - Ve min men halakna ümmetün yehdune bil HAKKU ve bihı ya'dilun

( Ve yarattığımız kimselerden, GERÇEĞE yönlendiren ve onunla adil olan topluluk var. )

10/35 - Kul hel min şürakaiküm men yehdı ilel HAKK kulillahü yehdı lil HAKK e fe men yehdı ilel HAKKI EHAKKU en yüttebea em men la yehiddı illa en yühda fe ma leküm keyfe tahkümun

( De ki: "Ortaklarınızdan GERÇEĞE yönlendiren kimse var mıdır?" De ki: "Allah GERÇEĞE yönlendirir. O halde GERÇEĞE yönlendiren mi tabi olunmayı hakeder yoksa yönlendiremeyip ancak yönlendirilen mi? O halde ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?" )

47/3 - Zalike bi ennellezine keferuttebeul BATILE ve ennellezine amenüttebeul HAKKA min rabbihim kezalike yadribüllahü lin nasi emsalehüm

( Bu, kesinlikle o inkar edenlerin BATILA tabi olmalarından ve kesinlikle o inananların Rab’lerinden GERÇEĞE tabi olmalarındandır. Allah onların misallerini insanlar için işte böyle beyan eder. )

Ayrıca Kur'an'da "Hakka" ( Gerçek ) isminde bir sure de ( 69. sure ) bulunmaktadır. Ve bu surenin ilk 3 ayetinde "Hakk" ( Gerçek ) kelimesi 3 kere tekrarlanmak suretiyle insana "Gerçeğin ne olduğu" sorusu yöneltilmekte ve insan "gerçeği düşünmeye" sevkedilmektedir.

69/1 - El hakkatu ( Gerçek )
69/2 - Mel hakkatu ( Nedir gerçek? )
69/3 - Ve ma edrake mel hakkat ( Ve sana gerçeğin ne olduğunu ne idrak ettirir? )

- "Hakk" kelimesi Kur'an'da 286 ( 2+8+6 = 16 ... 1+6 = "7" ) kere tekrarlanmaktadır.

- Hakka suresinde 52 ( 5+2 = "7" ) ayet bulunmaktadır.

- Kur'an'da "El Hakkat" ( Gerçek ) kelimesinin bir ayet olduğu tek ayet Hakka suresinin 69/1 ( 6+9+1 = 16 ... 1+6 = "7" ) kodlu ayetidir.

"7" sayısının bu şekilde tezahür etmesinin sebebi bu sayının "Döngü sonu", "Tamamlanma", "Sona erme", "Olgunlaşma / Tekâmül" kavramlarını sembolize ediyor olmasıdır. Zira tekâmül eden insan "Hakk"kı yani "Gerçeği" idrak etmiş olan insandır.

Duvarların, kalelerin ve odaların ardına gizlenenler

Dünyadaki şu mevcut satanist ve kapitalist sistemde kendilerini muktedir sanan madde obsesifi zavallıların en korktukları olgu inananların kolektif ruhsal enerjisinin açığa çıkarak yükselmesidir. Zira bu enerjinin önünde durabilecek hiçbir negatif enerji frekansı bulunmamaktadır. Aslında içten içe sürekli ve büyük bir korku içinde olan şeytanlar kurdukları batıl kölelik sistemindeki yüksek binalarının ve geniş odalarının ardında kendilerini güvende ve iktidarda zannederek kendilerini aldatmakta ve her geçen gün helake biraz daha yaklaşmaktadırlar. Bu durum Kur'an'ın 52/12 kodlu ayetinde şöyle tanımlanır ( 52/12 - Ellezine hüm fi havdın yel'abun ( Onlar bataklığın içinde eğlenip oynarlar. ) )

Bu husus Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerinde "Sağlam burçların içindekiler", "Kaleler", "Odalar" , "Üstün Şehirler ve Duvarlar" kavramlarıyla belirtilmiştir. Ayrıca küresel bir çete izlenimi veren şeytanların kendi aralarındaki şiddetli mücadelelerinden ve aslında her an dağılabilir bir durumda olduklarından da bahsedilmektedir.

4/78 - Eyne ma tekunu yüdrikümül mevtü ve lev küntüm fı burucin müşeyyedeh ve in tüsıbhüm hasenetün yekulu hazihı min ındillah ve in tüsıbhüm seyyietün yekulu hazihı min ındik kul küllün min ındillah fe ma li haülail kavmi la yekadune yefkahune hadısa
( Ölüm sizi, her nerede olursanız yakalar. Şayet sizler yüksek sağlam burçların kalelerin içinde bile olsanız. Eğer onlara güzellik isabet ederse "Bu Allah’ ın indindendir." derler. Eğer onlara kötülük isabet ederse "Bu senin indindendir." derler. De ki: "Hepsi Allah’ ın indindendir. O halde ne oluyor bu kavime de sözü anlamaya yanaşmıyorlar." )

33/26 - Ve enzelellezine zaheruhüm min ehlil kitabi min sayasıyhim ve kazefe fı kulubihimür ru'be ferıkan taktülune ve te'sirune ferıka
( Ve kitap sahiplerinden, onlara arka çıkanları, destekleyenleri kalelerinden indirdi. Kalplerinin içine korku attı. Bir kısmını öldürdünüz ve bir kısmını da esir aldınız. )

49/4 - İnnellezine yünaduneke min verail hucürati ekseruhüm la ya'kılun
( Kesinlikle o sana odaların arkasından seslenenler, onların çoğunluğu akıl etmezler. )

59/2 - Hüvellezi ahrecellezine keferu min ehlil kitabi min diyarihim li evvelil haşri ma zanantüm en yahrucu ve zannu ennehüm mani'atühüm husünühüm min allahi fe etahümüllahü min haysü lem yahtesibu ve kazefe fi kulubihimür ru'be yuhribune büyutehüm bi eydihim ve eydil mu'minine fa'tebiru ya ulil ebsar
( İlk toplanmada, kitap sahiplerinden o inkar edenleri yurtlarından çıkaran O'dur. Çıkaracağını zannetmediniz. Kesinlikle onlar, kalelerinin onları Allah’tan koruyacağını zannettiler. Ancak Allah onlara hesap edemedikleri yerden yetti. Kalplerinin içine korku attı. Evlerini kendi elleriyle ve inananların elleriyle harab ediyorlardı. O halde ibret alın ey görüş sahipleri. )

59/14 - La yukatiluneküm cemian illa fi kuran muhassenetin ev min verai cüdürin be'sühüm beynehüm şedidun tahsebuhüm cemian ve kulubühüm şetta zalike bi ennehüm kavmün la ya'kılun
( Sağlam korunmuş üstün şehirlerde veya duvarların arkasında olmaları haricinde sizinle topluca savaşamazlar. Onların kendi aralarında kötülükleri zorlukları şiddetlidir. Toplanmış olduklarını sanarsın. Onların kalpleri dağınıktır. Bu kesinlikle onların akıl etmeyen kavim olmalarındandır. )