İlüzyon olarak da bilinen sihirbazlık veya büyücülük, gerçek olmayan bir olgunun veya olayın gerçekmiş gibi algılatılması yoluyla sanal gerçeklik yaratma fenomenine verilen isimdir. Hipnoz ile özdeş özellikler taşıyan sihire maruz kalmış olan kişi, her ne kadar kendisi sanal gerçeklik yaşıyor olsa da tutum ve davranışları yoluyla çevresindeki gerçekliği etkileme potansiyeline sahiptir. Mü'minun suresinin aşağıdaki ayetlerinde gerçek algısı sihir yoluyla bloke olmuşlardan bahsedilmekte ve "Nasıl sihirlenirsiniz?" sorusu sorulmaktadır.
23/88 - Kul men bi yedihı melekutü külli şey'in ve hüve yuciru ve la yücaru aleyhi in küntüm ta'lemun
( De ki: "Eğer bilenler iseniz, herşeyin mülkiyeti elinde olan, o koruyan ama kendi üzerine korunmayan kimdir?" )
23/89 - Seyekulune lillah kul fe enna tüsharun
( Allah için." diyecekler. De ki: "O halde nasıl sihirlenirsiniz?" )
23/88 - Kul men bi yedihı melekutü külli şey'in ve hüve yuciru ve la yücaru aleyhi in küntüm ta'lemun
( De ki: "Eğer bilenler iseniz, herşeyin mülkiyeti elinde olan, o koruyan ama kendi üzerine korunmayan kimdir?" )
23/89 - Seyekulune lillah kul fe enna tüsharun
( Allah için." diyecekler. De ki: "O halde nasıl sihirlenirsiniz?" )
Kur'an ayetlerinde sihirbazların, ilüzyon üretebilmeleri için farklı süptil frekans varlıkları olan cinlerden yardım aldıkları belirtilmekle birlikte, Haberci Süleyman'ın da kaba madde frekansındaki bazı icraatları için "cinlerden" hatta "cin şeytanlarından" yardım aldığı bildirilmektedir. Benzer şekilde sihirbazların da kendilerine yardım eden cin grupları olduğu bilinir.
2/102 - Vettebeu ma tetlüş şeyatınü ala mülki süleyman ve ma kefera süleymanü ve lakinneş şeyatıne keferu yüallimunen nasas sıhra ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut ve ma yüallimani min ehadin hatta yekula innema nahnü fitnetün fe la tekfur fe yeteallemune minhüma ma yüferrikune bihı beynel mer'i ve zevcih ve ma hüm bi darrıne bihı min ehadin illa bi iznillah ve yeteallemune ma yedurruhüm ve la yenfeuhüm ve lekad alimu men işterahü ma lehu fil ahırati min halakın ve le bi'se ma şerav bihı enfüsehüm lev kanu ya'lemun
( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İnsanlara sihiri ve Babil’ de iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )
27/17 - Ve huşira li süleymane cünudühu minel cinni vel insi vet tayri fe hüm yuzeun
( Ve cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan orduları, askerleri Süleyman için toplandı. Artık onlar düzenlenip hizalanıyorlardı. )
Enbiya suresinin 81. ve 82. ayetlerinde Haberci Süleyman'ın "cin şeytanlarını" da buyruğuna aldığından ve onlardan hayır yolunda faydalandığından bahsedilmektedir.
21/81 - Ve li süleymaner rıha asıfeten tecrı bi emrihı ilel erdılletı barakna fıha ve künna bi külli şey'in alimın
( Ve Süleyman için, onun emriyle, o bereketlendirdiğimiz yere doğru akan kuvvetli rüzgar verdik. Herşeyi bilenler olduk. )
21/82 - Ve mineş şeyatıni men yeğusune lehu ve ya'melune amelen dune zalik ve künna lehüm hafizın
( Ve şeytanlardan ona dalgıçlık yapanları ve bundan başka işler yapanları. Onlara koruyucu, gözetici olduk. )
Yunus suresinin 77. ayetinde sihirbazların, nefsani menfaat karşılığında cinlerden yardım aldıkları ve cin tasallutu altında oldukları ve bu nedenle asla iflah olamayacakları bildirilmektedir. Bakara suresinin yukarıdaki 202. ayetinde de sihir için cinlerle işbirliğine girenlerin durumu "O nefislerini sattıkları ne kötüdür." ifadesiyle bildirilmektedir. Halk arasında bu durum için "Ruhunu şeytana sattı." ifadesi kullanılmaktadır.
10/77 - Kale musa e tekulune lil hakkı lemma caeküm e sıhrun haza ve la yüflihus sahırun
( Musa, "Size geldiğinde gerçek için böyle mi dersiniz? Bu sihir midir? Sihirbazlar iflah olmazlar." dedi. )
Neml suresinin 29. ayetinde cinlerden olan İfrit'in süptil boyuttan / frekanstan kaba madde frekansına / boyutuna müdahale ederek eşyanın durumunu değiştirdiği bildirilmektedir.
27/39 - Kale ıfrıtün minel cinni ene atıke bihı kable en tekume min mekamik ve innı aleyhi le kaviyyün emın
( Cinlerden İfrit "Ben onu sana, sen makamından kalkmadan önce getiririm. Kesinlikle ben onun üzerine kuvvetliyim güvenilirim." dedi. )
No comments:
Post a Comment