Çeviri

Saturday, April 18, 2020

Yaklaşan Cennet ve Ortaya Çıkan Cehennem

Bugüne kadar bu blogda, Cennet'in yarı süptil ( eterik / esiri ) üst frekans olan Sirius olduğu, Cehennem'in ise reenkarnasyon planı ve kaba madde frekansı olan Dünya olduğu ancak bu gerçeğin kıyamet gününde ( ruhsal ve idraki ayağa kalkış / diriliş ) idrak edilebileceği defaatle belirtilmiştir.

Bu bölümde, içinde bulunulan idrak ve frekans yükselişi dönemi nedeniyle konuya ilişkin açık delil niteliğindeki ayetler tekrar incelenmiştir. 

Şuara suresinin aşağıdaki ayetlerde Cennet için "Üzlife" ( Yaklaştırılma ), Cehennem için ise "Bürrize" ( Ortaya Çıkma ) fiili kullanılmıştır. "Yaklaşma" fiili başka bir ortamı işaret ederken, "Ortaya çıkma" fiili ise mevcut ortamda zuhur eden bir olguyu, mevcut ortamın dönüştüğü bir hali işaret etmektedir. 

26/90 - Ve ÜZLİFETİL CENNETÜ lil müttekın
( Ve CENNET sakınanlar için YAKLAŞTIRILMIŞTIR. )

26/91 - Ve BÜRRİZETİL CEHIMÜ li ğavın 
( Ve CEHENNEM azgınlar için ORTAYA ÇIKARILMIŞTIR.  )

"Cennet'in yaklaşması" kavramı, sevgi esaslı ilahi kozmik tesirlerin ( frekansların  ) üst plandan yoğun bir şekilde akmaya başlamasını, insanların frekans seviyelerinin yükselmesini ve reenkarnasyon sürecini tamamlayanların üst frekansa geçişe hazır hale gelmekte olduklarını ifade etmektedir.

"Cehennemin ortaya çıkması" kavramı ise nefsaniyetin negatif enerji frekansı batağında olanların bu batağa daha da saplanacaklarını ve Dünya cehenneminde reenkarnasyonlara devam edeceklerini ifade etmektedir. Bu "ayrışımı"* ve kaçınılmaz kaderlerini farkeden küresel şeytanlar kaos ve felaket ortamı yaratarak insanların bu yükselişini engellemek isteseler de bu yönde attıkları her adımda cehennem batağına daha da saplanacaklar ve helak olacaklardır.

( * Yevmel Kıyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) Kur'an'da aynı zamanda "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ), "Yevmed Din" ( Din Günü ) ve "Yevmel Hesab" ( Hesap Günü ) olarak da anılmaktadır. Allahü Teala ise inananları, bu "Gün"de ( Döngü sonu süreci ) tezahür edecek her türlü negatif enerjili durumdan koruyacağını ayetlerinde açıkça beyan etmektedir.

52/18 - Fakihine bima atahüm rabbuhüm ve vekahüm rabbuhüm azabel cehım
( Rab’lerinin onlara o verdiğinden dolayı sevinirler. Rab’leri onları cehennem azabından korur. )

76/11 - Fe vekahümüllahü şerre zalikel yevmi ve lakkahüm nadreten ve sururen
( Böylece Allah onları bu günün kötülüğünden korur ve onları parlaklığa ve sevince kavuşturur. )

İbrahim suresinin aşağıdaki ayetlerinde de "Yer"'in ( Dünya ) Cehenneme dönüşeceği açık bir şekilde bildirilmektedir.

14/48 - YEVME TÜBEDDELÜL ERDU ĞAYRAL ERDI ve semavatü ve berazu lillahil vahıdil kahhar 
( O GÜN YER BAŞKA YERE DÖNÜŞÜR. Gökler de. Ve tek kahredici Allah için meydana çıkarlar.  )

14/49 - Ve teral mücrimıne yevmeizin mükarranıne fil asfad 
( Ve o gün suçluları kelepçelerin içinde dururlarken görürsün. )

14/50 - Serabilühüm min katıranin ve tağşa vücuhehümün nar 
( Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ateş örter. )

Meryem suresinin aşağıdaki ayetlerinde üst frekansa geçme liyakatine ermiş olanların da, tekâmül edemeyip tekrar reenkarnasyon sürecine devam edecek olanların da döngü sonunda mutlak surette Cehennem'i idrak edeceği yani Dünya'nın Cehennem olduğunun farkına varacağı bildirilmektedir. Ancak süreç sonunda tekâmül edenlerin üst frekansa geçerek kurtulacakları, tekâmül edemeyenlerin ise Dünya'da yani Cehennem'de bırakılacağı ( reenkarnasyonlara devam ettirilecekleri ) bildirilmektedir.

19/68 - Fe ve rabbike le nahşürannehüm veş şeyatıne sümme le nuhdırannehüm havle CEHENNEME cisiyya 
( Böylece ve Rab’bin, onları ve şeytanları kesinlikle toplayacağız. Sonra kesinlikle onları CEHENNEMİN etrafında diz çökmüş olarak hazır edeceğiz. 

19/69 - Sümme lenenzianne min külli şıatin eyyühüm eşeddü aler rahmani ıtiyya 
( Sonra her gruptan, Rahman' a isyankarlıkta en şiddetlileri hangileriyse ayıracağız. )

19/70 - Sümme le nahnü a'lemü billezıne hüm evla biha sıliyya 
( Sonra, ona salınmaya, atılmaya layık olmada önce, başta gelenleri, daha yakın olanları biz biliriz. )

19/71 - Ve İN MİNKÜM İLLA VARİDÜHA kane ala rabbike hatmen makdıyya 
( Ve KESİNLİKLE SİZLERDEN OLANLAR İLLA Kİ ONA VARIRLAR. Rab’binin üzerine akdedilmiş hükümdür. )

19/72 - Sümme nüneccillezınettekav ve nezeruz zalimıne fıha cisiyya 
( Sonra o sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada diz çökmüş olarak bırakacağız. )


No comments:

Post a Comment