30/58 - Ve lekad darabna lin nasi fı hazel kur'ani min külli mesel ve lein ci'tehüm bi ayatin le yekulennellezine keferu in entüm illa mübtılun
( Ve bu Kur'an' da insanlar için her misalden beyan ettik. Eğer ayetler ile gelsen, o inkar edenler kesinlikle "Sizler kesinlikle ancak batılcılarsınız." derler. )
Rum ve Nebe suresinin yukarıdaki ayetleri, yaratılışın tüm kodlarının kelimeler ve sayılar halinde Kur'an'da bulunduğunu bildirmektedir. Bu ayetler aynı zamanda, gerçek ilmin yani bilimler üstü bilimin kitapta olduğunu da teyid etmektedir.
Bugün artık bilinmektedir ki tarihe geçmiş bir çok bilim insanı, fen ve matematik alanlarındaki buluşlarını kutsal kitaplardaki ayetleri, kelimeleri ve sayıları deşifre etmek suretiyle gerçekleştirmişlerdir. Ve bu bilim insanlarının aslında okültist oldukları yani kutsal kitaplardaki "Gizli İlimler" ile uğraştıkları bilinmektedir. Ancak elbette düalite ilkesinin gereği olarak bu ilmi pozitif amaçlı olduğu kadar negatif amaçlı olarak ( büyü, zihin kontrol vb. ) kullananlar da bulunmaktadır.
Kur'an'da "İlmün minel kitab" ( Kitaptan İlim / Kitap İlmi ) ifadesinin en net olarak yer aldığı ayet Neml suresinin 40. ayetidir. Aşağıdaki ayet setinde, boyut portalı açmak suretiyle kaba madde alemi olan dünyadaki bir nesnenin, "Işık hızıyla" / "Işınlanmayla" * yerinin değiştirilmesi misali verilmektedir.
( * Işık hızı, ayette "Bakışın geri dönmesi" yani "Göz açıp kapama süresi" olarak belirtilmiştir. )
( Ve bu Kur'an' da insanlar için her misalden beyan ettik. Eğer ayetler ile gelsen, o inkar edenler kesinlikle "Sizler kesinlikle ancak batılcılarsınız." derler. )
78/29 - Ve külle şey'in ahsaynahü kitaben ( Ve kitapta olmak üzere herşeyi saydık. )
11/6 - Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya'lemü müstekarraha ve müstevdeaha küllün fı kitabin mübın
( Ve yerde, rızkı Allah üzerine olanın haricinde debelenen yoktur. Durak yerlerini ve geçici yerlerini bilir. Hepsi apaçık kitaptadır. )
11/6 - Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya'lemü müstekarraha ve müstevdeaha küllün fı kitabin mübın
( Ve yerde, rızkı Allah üzerine olanın haricinde debelenen yoktur. Durak yerlerini ve geçici yerlerini bilir. Hepsi apaçık kitaptadır. )
Bugün artık bilinmektedir ki tarihe geçmiş bir çok bilim insanı, fen ve matematik alanlarındaki buluşlarını kutsal kitaplardaki ayetleri, kelimeleri ve sayıları deşifre etmek suretiyle gerçekleştirmişlerdir. Ve bu bilim insanlarının aslında okültist oldukları yani kutsal kitaplardaki "Gizli İlimler" ile uğraştıkları bilinmektedir. Ancak elbette düalite ilkesinin gereği olarak bu ilmi pozitif amaçlı olduğu kadar negatif amaçlı olarak ( büyü, zihin kontrol vb. ) kullananlar da bulunmaktadır.
Kur'an'da "İlmün minel kitab" ( Kitaptan İlim / Kitap İlmi ) ifadesinin en net olarak yer aldığı ayet Neml suresinin 40. ayetidir. Aşağıdaki ayet setinde, boyut portalı açmak suretiyle kaba madde alemi olan dünyadaki bir nesnenin, "Işık hızıyla" / "Işınlanmayla" * yerinin değiştirilmesi misali verilmektedir.
( * Işık hızı, ayette "Bakışın geri dönmesi" yani "Göz açıp kapama süresi" olarak belirtilmiştir. )
27/38 - Kale ya eyyühel meleü eyyüküm ye'tını bi arşiha kable en ye'tunı müslimın
( "Ey ileri gelenler, bana teslim olanlar olarak gelmelerinden önce, hanginiz bana onun tahtını getirir." dedi. )
27/39 - Kale ıfrıtün minel cinni ene atıke bihı kable en tekume min mekamik ve innı aleyhi le kaviyyün emın
( Cinlerden İfrit "Ben onu sana, sen makamından kalkmadan önce getiririm. Kesinlikle ben onun üzerine kuvvetliyim güvenilirim." dedi. )
27/40 - Kalellezi ındehu İLMÜN MİNEL KİTABİ ene atıke bihı kable en yertedde ileyke tarfük fe lemma raahü müstekırran ındehu kale haza min fadli rabbi li yeblüvenı e eşküru em ekfür ve men şekera fe innema yeşküru li nefsih ve men kefera fe inne rabbi ğaniyyün kerım
( KİTAPTAN O İLMİ indinde olan "Bakışının sana dönmesinden önce ben sana onu getiririm." dedi. Böylece onu indinde yerleşmiş olarak gördüğünde "Bu, şükür mü ederim, inkar mı ederim diye beni sınamak için Rab’bimin üstünlüğündendir, lütfundandır. Kim şükrederse, kesinlikle nefsi için şükreder. Kim inkar ederse, kesinlikle Rab’bim ganidir, faydalıdır yücedir." dedi. )
Ra'd suresinin 31. ayetinde Kur'an ilminin insanı nelere kadir kılacağı kaba madde misalleriyle ( Dağların hareket ettirilmesi, yerin yarılması, ölülerin konuşması ) izah edilmektedir.
13/31 - Ve lev enne KUR'ANEN SÜYYİRAT BİHİL CİBALÜ EV KUTTAT BİHİL ERDU EV KÜLLİME BİHİL MEVTA bel lillahil emru cemıa e fe lem yey'esillezıne amenu en lev yeşaüllahü le heden nase cemıa ve la yezalüllezıne keferu tüsıbühüm bima saneu kariatün ev tehullü karıben min darihim hatta ye'tiye va'düllah innellahe la yuhlifül mıad ( Ve şayet kesinlikle KUR'AN Kİ, ONUNLA DAĞLAR GEZSE VEYA ONUNLA YER KESİLİP PARÇALANSA VEYA ÖLÜLER ONUNLA KONUŞTURULSA. Bilakis tüm işler Allah içindir. O halde o inananlar ümit kesip anlamadılar mı ki Allah dileseydi insanları topluca yönlendirirdi ve o inkar edenleri geri durdurmazdı. O ürettiklerinden dolayı onlara ansızın gelen bela isabet eder veya yurtlarının yakınına konar. Nihayet Allah' ın vaadi gelir. Kesinlikle Allah vaade, vadeye ihtilaf etmez. )
Ra'd suresinin 31. ayetinde Kur'an ilminin insanı nelere kadir kılacağı kaba madde misalleriyle ( Dağların hareket ettirilmesi, yerin yarılması, ölülerin konuşması ) izah edilmektedir.
13/31 - Ve lev enne KUR'ANEN SÜYYİRAT BİHİL CİBALÜ EV KUTTAT BİHİL ERDU EV KÜLLİME BİHİL MEVTA bel lillahil emru cemıa e fe lem yey'esillezıne amenu en lev yeşaüllahü le heden nase cemıa ve la yezalüllezıne keferu tüsıbühüm bima saneu kariatün ev tehullü karıben min darihim hatta ye'tiye va'düllah innellahe la yuhlifül mıad ( Ve şayet kesinlikle KUR'AN Kİ, ONUNLA DAĞLAR GEZSE VEYA ONUNLA YER KESİLİP PARÇALANSA VEYA ÖLÜLER ONUNLA KONUŞTURULSA. Bilakis tüm işler Allah içindir. O halde o inananlar ümit kesip anlamadılar mı ki Allah dileseydi insanları topluca yönlendirirdi ve o inkar edenleri geri durdurmazdı. O ürettiklerinden dolayı onlara ansızın gelen bela isabet eder veya yurtlarının yakınına konar. Nihayet Allah' ın vaadi gelir. Kesinlikle Allah vaade, vadeye ihtilaf etmez. )
No comments:
Post a Comment