"Zılal"
( Gölge ) kelimesinin Kur'an'daki bazı ayetlerde öz anlamı dışında, müteşabih ( sembolik ) ve
batıni anlam yansıtacak şekilde yer aldığı izlenimi oluşmaktadır.
13/15 - Ve
lillahi yescüdü men fis semavati vel ard tav'an ve kerhen ve ZILALÜhüm bil
ğudüvvi vel asal
( Ve
göklerde ve yerdeki kimseler isteyerek ve istemeyerek, GÖLGEleri de sabah ve
akşam Allah için yere kapanırlar. )
16/48 - E ve
lem yerav ila ma halekallahü min şey'in yetefeyyeü ZILALÜhu anil yemıni veş
şemaili sücceden lillahi ve hüm dahırun
( Ve
GÖLGEleri Allah için sağına soluna alçalarak yere kapanan o Allah' ın yarattığı
şeyleri görmediler mi? )
Yukarıdaki
ayetlerde "Gölgelerin secde etmelerinden" bahsedilmekte ve gölge
kavramı varlıklarla ilintilendirilmektedir. Her ne kadar Güneş nedeniyle
varlıkla ilintili gölge oluşsa ve bu fenomen gölgenin literal anlamı olsa da ayette yer alan "Gölgenin secde etmesi
( yere kapanması ) kavramı vesilesiyle kaba madde frekansındaki varlıkların ( Beden
/ Nefs / İnsan ) süptil madde frekansındaki astral projeksiyonları ( Öz Varlık
) ifade edilmekte olabilir.
Ayrıca "Gölge" kelimesinin "Koruyucu veya zarar verici üst boyut tesirleri ( enerji frekansı )" anlamını sembolize edecek şekilde kullanıldığı da görülmektedir.
4/57 - Vellezine amenu ve amilus salihati senüdhılühüm cennatin tecri min tahtihel enharu halidıne fıha ebeda lehüm fıha ezvacün mütahheratün ve nüdhılühüm zıllen zalıla
Ayrıca "Gölge" kelimesinin "Koruyucu veya zarar verici üst boyut tesirleri ( enerji frekansı )" anlamını sembolize edecek şekilde kullanıldığı da görülmektedir.
4/57 - Vellezine amenu ve amilus salihati senüdhılühüm cennatin tecri min tahtihel enharu halidıne fıha ebeda lehüm fıha ezvacün mütahheratün ve nüdhılühüm zıllen zalıla
( Ve o inananları, iyilikler yapanları, onları altlarından nehirler akan, içinde ebediyen ebedi olacakları bahçelere sokacağız. Onlara orada temiz eşler vardır. Onları koyu gölgelere sokarız. )
77/41 - İnnel muttekıne fi zılalin ve uyun ( Kesinlikle sakınanlar gölgelerin ve pınarların içindedirler. )
26/189 - Fe kezzebu hü fe ehaze hüm azabü yevmez zulleh inne hu kane azabe yevmin azım
( Onu yalanladılar da gölgeli günün azabı onları yakaladı. Kesinlikle o büyük günün azabıydı. )
77/30 - İntaliku ila zıllin ziy selasi şu'abin ( Üç çatallı gölgeye gidin. )
77/31 - La zalilin ve la yuğniy minel lehebi ( Gölgelendiren değildir ve alevden koruyup fayda vermez. )
39/16 - Lehüm min fevkıhim zulelün minen nari ve min tahtihim zulel zalike yühavvifüllahü bihı ıbadeh ya ıbadi fettekun
( Onlara üstlerinden ateşten gölgelikler ve altlarından gölgelikler. Bu, Allah' ın kullarını onunla korkuttuğudur. "Ey kullarım, o halde benden sakının." )
77/31 - La zalilin ve la yuğniy minel lehebi ( Gölgelendiren değildir ve alevden koruyup fayda vermez. )
"Gölge"
kelimesinin "enerji frekansı" anlamında kullanımı İncil ayetlerinde de görülmektedir.
42-Luke-1-35
Melek ona şöyle yanıt verdi: "Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler
Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu
denecek.
Tevrat'ta
yer alan aşağıdaki ayetlerde de "Gölge" kavramının kullanımı dikkat
çekmektedir.
7-Judges-9-36
Gelenleri gören Gaal, Zevul'a, "Dağların tepesinden inip gelenlere
bak!" dedi. Zevul, "Adam sandığın aslında dağların gölgesidir."
diye karşılık verdi.
7-Judges-9-37
Ama Gaal ısrar etti: "Bak, topraklarımızın ortasında ilerleyenler var. Bir
kısmı da Falcılar Meşesi yolundan geliyor."
Ayette
"Yürüyen insanlar" dağların gölgelerine benzetilmiştir.
13-1
Chronicles-29-15 Senin önünde garibiz, yabancıyız atalarımız gibi. Yeryüzündeki
günlerimiz bir gölge gibidir, kalıcı değildir.
18-Job-8-9
Çünkü biz daha dün doğduk, bir şey bilmeyiz,Yeryüzündeki günlerimiz sadece
bir gölge.
Aşağıdaki ayetlerde ise üst boyuttan iletilen tesirler ( enerji frekansı ) yine gölge ile sembolize edilmiştir.
51-Colossians-2-17 Bunlar gelecek şeylerin gölgesidir, aslı ise Mesih'tedir.
58-Hebrews-8-5 Bunlar göklerdekilerin ancak bir benzeri, bir gölgesi olana ruhsal hizmette bulunuyor. Nasıl ki, Musa çadırı kurmak üzereyken uyarıldı. Tanrı ona şunu buyurdu: “Her şeyi sana dağda gösterilen örnek uyarınca Yapmaya özen göster.”
No comments:
Post a Comment