Çeviri

Wednesday, June 16, 2021

Sanhedrin

"Sanhedrin" kelimesi kaynaklarda Yunanca kökenli "Synedrion" ( Syn = Birlikte, Hedra = Oturmak ) kelimesinden türediği belirtilen bir kelime olup, Yahudi haham ( rabbi ) meclisine verilen isimdir.

"Sanhedrin" kelimesi aynı zamanda Arapça'daki "San'" ( Tertip, Birleştirme, Sağlamlaştırma ) ve "Hadir / Hadirun"* ( Hazır olma, Yerde bulunma, Oturma / Hazır olanlar, Yerde bulunanlar ) kelimelerinden oluşan "Sanhadirun" ( Birlikte oturanlar ) kelimesinin bir tezahürüdür. ( * Kurul toplantılarına katılanlara Türkçe'de de "Hazirun" adı verilir. )

"Sanhedrin", halen siyonist küresel aile üyelerinden oluşan 70 kişilik bir konsey olup, devletler üstü örgütleri ( CFR, Bilderberg vb. ) yönlendirmektedir. Kutsal kitaplarda "Sanhedrin" kavramı Hz. Musa'nın seçtiği "Yetmiş kişi" ifadesiyle, 7 ve 11 nümerolojisi eşliğinde zikredilmektedir.

A'raf suresinin 155. ayetinde Hz. Musa'nın, kavmindeki akılsızların yaptıklarından dolayı helâk edilmemek için Allah'a yalvarışı yer almaktadır. Söz konusu yetmiş kişi halkın ileri gelenlerinden seçilmiş kişilerdir. 

7/155 Ve (1) ahtara (2) musa (3) kavme (4) hu (5) SEB'İNE (6) RACULEN (7) li mikatina fe lemma ehazethumur racfetu kale rabbi lev şi'te ehlektehum min kablu ve iyyay e tuhlikuna bima feales sufehau minna in hiye illa fitnetuk tudillu biha men teşau ve tehdi men teşa' ente veliyyuna fağfir lena verhamna ve ente hayrul ğafirin

( Ve Musa, belirlediğimiz zamanımız için kavminden YETMİŞ ERKEK seçti. Onları sarsıntı yakaladığında, Musa "Rab’bim, dileseydin onları ve de beni daha önce helak ederdin. Bizi, bizden o akılsızların yaptıklarından dolayı mı helak edeceksin? Kesinlikle o ancak senin sınavındı. Sen onunla dilediğin kimseyi saptırırsın ve dilediğin kimseyi de yönlendirirsin. Sen bizim dostumuzsun. O halde bize af eyle ve bize merhamet et. Sen affedenlerin en hayırlısısın." dedi. )

- Ayetin sure numarası 7'dir.

- Ayet numarasının ( 155 ) nümerolojik değeri 11'dir. ( 1+5+5 = 11 )

- Ayette "Seb'ine raculen" ( Yetmiş erkek ) ile biten bölümde 7 kelime bulunmaktadır. Tevrat'taki ilgili ayetler ise şöyledir.

2 Çıkış 24-1 RAB Musa'ya, "Sen, Harun, Nadav, Avihu ve İsrail ileri gelenlerinden YETMİŞ KİŞİ bana gelin" dedi, "Bana uzaktan tapın.

- Ayet numarasını oluşturan sayıların toplamı 7 sayısını vermektedir. ( 2+4+1 = 7 ) 

4 Sayılar 11-16 RAB Musa'ya, "Halk arasında önder ve yönetici bildiğin İsrail ileri gelenlerinden YETMİŞ KİŞİ topla" dedi, "Onları Buluşma Çadırı'na getir, yanında dursunlar.

- Ayet numarasında ( 11-16 ) 11 ve 7 ( 1+6 = 7 ) nümerolojisi bulunmaktadır.

4 Sayılar 11- 25 Sonra RAB bulutun içinde inip Musa'yla konuştu. Musa'nın üzerindeki Ruh'tan alıp YETMİŞ İLERİ GELENE verdi. Ruh'u alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.

- Ayet numarasında ( 11-25 ) 11 ve 7 ( 2+5 = 7 ) nümerolojisi bulunmaktadır.

Tevrat'ın aşağıdaki ayetlerinde ise "İsrail kavminden yetmiş ileri gelenin" inkârcı, putperest ve satanik eğilimlerine dikkat çekilmektedir. Ayetlerde reptilianlara ( sürüngenlere ) tapınma kavramı da yer almaktadır.

26 Ezekiel 8- 10 Böylece içeriye girip baktım. Duvarın her yanına çeşit çeşit sürüngen, iğrenç hayvan şekilleri ve İsrail halkının bütün putları oyulmuştu.

26 Ezekiel 8-11 İsrail ileri gelenlerinden YETMİŞ KİŞİYLE Şafan oğlu Yaazanya orada, PUTLARINönünde duruyordu. Her birinin elinde bir buhurdan vardı; buhurun kokusu bulut gibi yükseliyordu.

26 Ezekiel 8-12 "İnsanoğlu, İsrail halkının ileri gelenlerinin kendi putlarının odalarında, karanlıkta neler yaptıklarını gördün mü?" dedi, "Onlar, 'RAB bizi görmüyor, RAB ülkeyi bıraktı diyorlar." 

Ayetlerdeki "Yetmiş kişi" kavramı, bugün dünyayı tam tahakküm altına almak isteyen küreselcileri yönlendiren, yöneten "Sanhedrin" konseyini işaret etmekte gibidir. Zira küreselciler düşünce, tutum, söylem, eylem ve sembolizmlerini daima kutsal kitaplardaki ayetlere göre düzenlemektedirler.

Aşağıda yer alan Sanhedrin konseyi ilüstrasyonunda, düaliteyi ve farklı iki boyutu simgeleyen ve ezoterik bir sembol damalı zemin dikkat çekmektedir.





Monday, June 14, 2021

Tek Dünya Devleti, Siyon Yılanı ve 2023

"We shall have world government, whether or not we like it. The question is only whether world government will be achieved by consent or by conquest."

( Hoşlansak da hoşlanmasak da dünya devletine sahip olmalıyız. Soru sadece dünya devletinin rıza ile mi, istila ile mi gerçekleştirileceğidir. )

Bu cümleler Federal Reserve'in kurucularından olan banker James Paul Warburg'un 17.02.1950 tarihinde Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'ndeki konuşmasından alıntıdır.

Pandemi ile formatlanmış dünya toplumu ve güncel sosyopolitik / sosyoekonomik gelişmeler dikkate alındığında küreselciler Tek Dünya Devleti idealine "Conquest through consent" ( Rıza yolu ile istila ) metodu ile ilerledikleri söylenebilir.

Atatürk, gençliğe hitabesindeki şu sözlerinde sanki algılanandan daha derin bir mesaj vermiş ve tek dünya devleti yoluyla küresel tam tahakküm sistemini hedefleyenlere işaret etmiş gibi görünmektedir.

"İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, BÜTÜN DÜNYADA EMSALİ GÖRÜLMEMİŞ BİR GALİBİYETİN MÜMESSİLİ olabilirler."

Özgürlük, eşitlik ve refah olarak telkin edilen ancak özünde küresel tam kölelik düzeni olan "Tek topluluk" idealinin yanlış olduğu Kur'an ayetlerinde bildirilmektedir. 

5/48 .... lev şaellahu le cealekum UMMETEN VAHİDETEN ve lakin li yebluvekum fi ma atakum ....

( .... Şayet Allah dileseydi sizi TEK TOPLULUK kılardı. Lakin o size verdikleri hakkında sizi sınamak içindi. .... )

11/118 Ve lev şae rabbuke le cealen nase UMMETEN VAHİDETEN ve la yezalune muhtelifin 

( Ve şayet Rab’bin dileseydi insanları TEK TOPLULUK kılardı da ihtilaf etmekten geri durmazlardı. )

42/8 Ve lev şaellahu le cealehum UMMETEN VAHİDETEN ve lakin yudhilu men yeşau fi rahmetih vez zalimune ma lehum min veliyyin ve la nesir

( Ve şayet Allah dileseydi, onları TEK TOPLULUK kılardı. Lakin, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimler, onlara ne dost ne de yardımcı yoktur. )

43/33 Ve lev la en yekunen nasu UMMETEN VAHİDETEN le cealna li men yekfuru bir rahmani li buyutihim sukufen min fiddatin ve mearice aleyha yazherun

( Ve şayet insanların TEK TOPLULUK olma durumu olmasaydı, Rahman' ı inkar eden kimselerin evleri için gümüş çatılar, tavanlar ve onun üzerine çıkmaya merdivenler oluştururduk. )

Siyonizmin kadim ideali olan "Tek Dünya Devleti" projesinin son aşamasında İstanbul şehrinin yer aldığı, "Siyon Liderlerinin Protokolleri" adlı kitabın özet bölümündeki şu cümlelerde ifade edilmektedir.

"Üçüncü protokolün baş taraflarında sembolik yılandan bahsedilmektedir. Protokolların îngilizce tercümesinde bu mevzuda yazılanlara göre Yahudilerce, yılanın başı Yahudilerin plânlarını tertip eden kimseleri, yılanın gövdesi ise diğer Yahudileri temsil ediyormuş. Yılanın başı bir yere girince oradaki Yahudi Olmayan güçler ile mücadele ederek onları ezmeğe çalışırmış ve yılanın başı Kudüsten hareket ederek birçok yerleri işgal edip tekrar Kudüse dönerek devrini tamamlayacakmış. İngilizce tercümede yılanın işgal hedeflerinden Kudüsten evvelki son şehrin İstanbul olduğu kaydedilmekte ve şu not ilâve edilmektedir: "Bu harita Jön Türk hareketinin yâni Türkiyedeki Yahudi ihtilâlinin vukuundan senelerce önce çizilmiştir." "

Son dönemde İstanbul'a dikilen yılan sembolizmli yapılar da ( İstanbul Havalimanı Kontrol Kulesi, Çamlıca Anten Kulesi ) bu bağlamda okült ezoterik mesaj vermektedir.

Taha suresinin 19. ayetinden 23. ayetine kadar olan bölümde, Hz. Musa'nın sihirbazlar ile olan mücadelesinden bahsedilmekte ve bazı tarihsel kodlar verilmekte gibidir. Zira ayet setinde bir yılanın tezahüründen ve etkisiz hale getirilişinden bahsedilmektedir. Ayet setinin, coronavirüs vakasının başladığı 2019 yılı ile küreselciler için önem arzeden ve ayrıca pandeminin bitiş yılı* olarak öngörülen 2023 yılına işaret ediyor olması muhtemeldir. Zira 20/23 kodlu ayette "büyük bir ayetin gösterileceği" bildirilmektedir. ( * Times dergisi pandeminin 2023 yılında bittiğine ilişkin fütüristik bir yazı yayımlamıştı. )

20/19 Kale elkiha ya musa ( "At onu ey Musa." dedi. )

20/20 Fe elkaha fe iza hiye hayyetun tes'a ( Böylece onu bıraktı da o zaman o koşan yılan oldu. )

20/21 Kale huzha ve la tehaf se nuiyduha siratehel ula ( "Onu yakala ve korkma. Onu ilk önceki haline döndüreceğiz." dedi. )

20/22 Vadmun yedeke ila cenahike tahruc beydae min ğayri suin ayeten uhra ( Ve elini koynuna koy. Diğer ayet olarak, kusursuz beyaz çıksın. )

20/23 Li nuriyeke min ayatinel kubra ( Sana ayetlerimizin en büyüklerinden göstermek için. )


COVID19 ve Sekar süreci

Coronavirus vakasının ilk olarak 2019 yılında tespit edilmesi nedeniyle bu virüse COVID19 ( COronaVIrus Disease 19 ) ismi verilmiş ve tarihte ilk kez bir virüs, tezahür ettiği yıl ile kodlanmıştır. Ancak küresel şeytanların bir kurgusu olduğu, "laboratuar üretimi bir virüs" söylemleriyle artık alenen de dile getirilen Coronavirus vakası ile insanlık tamamen yeni bir döngünün, yeni bir sürecin ( Yevmel Kiyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) ) içine itilmiştir. Esasen bu süreç de diğerleri gibi, varlıklara her türlü hayırı ve şerri, genişliği ve darlığı yine yarattığı varlıklar vasıtasıyla veren Allahu Teala'nın rızası ve izniyle hasıl olmaktadır.

COVID19 ile başlatılan süreç, zaten asırlardır küresel şeytanların tahakkümü altında köleleştirilmiş olan insanların kölelik seviyelerinin en üst noktaya taşınmasına ve aynı zamanda da insanların idrak seviyelerinin yükselmesine ve gerçekleri görmelerine aracılık etmek üzere Allah'ın izni ile vazifeli varlıklar ( melekler ) tarafından planlanmıştır. Bir başka deyişle insanların, içinde bulundukları, içinde yaşadıkları dünyanın esasen cehennem olduğunu tam anlamıyla idrak edecekleri bir süreç başlatılmıştır. Ancak Allah'ın tuzağı en büyük olduğundan, küresel şeytanlar bu sürecin kendi kurguları, planları ve yönetimleri kapsamında ilerlediğini zannetmektedirler.  

74/26 Seuslihi SEKARE ( Onu SEKARA, ateşe yaslayacağım. )

74/27 Ve ma edrake ma SEKARU ( Ve sana SEKARIN, ateşin ne olduğunu ne bildirir? )

74/28 La tubki ve la tezeru ( Baki kılmaz ve geriye bırakmaz. )

74/29 Levvahatun lil beşeri ( İnsan derisi için yakıcıdır. )

74/30 Aleyha TİS'ATE AŞERE ( Onun üzerinde ONDOKUZ vardır. )

74/31 Ve ma cealna ASHABEN NARİ illa melaiketen ve ma cealna iddetehum illa fitneten lillezine keferu li yesteykinellezine utul kitabe ve yezdadellezine amenu imanen ve la yertabellezine utul kitabe vel mu'minune ve li yekulellezine fi kulubihim meradun vel kafirune maza eradallahu bi haza meselen KEZALİKE YUDİLLULLAHU MEN YEŞA'U VE YEHDİ MEN YEŞA ma ya'lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lil beşeri

( ATEŞİN SAHİPLERİNİ melekler haricindekiler yapmadık. Onların adetlerini o kitap verilenlerin doğru bilgi edinmeleri, o inananların inançlarının artması, o kitap verilenlerin ve inananların şüphe etmemeleri, o kalplerinde hastalık olanların ve inkarcıların "Allah bu misal ile ne istedi?" demeleri için, o inkar edenler için sınav haricindeki kılmadık. ALLAH DİLEDİĞİ KİMSEYİ İŞTE BÖYLE SAPTIRIR VE DİLEDİĞİ KİMSEYİ YÖNLENDİRİR. O’nun haricinde Rab’binin ordularını, askerlerini kimse bilmez. O insanlar için hatırlamanın haricindeki değildir. )

Yukarıdaki ayet setinin ilk ayetinde yer alan "Sekar" ( Ateş ) kelimesi, insanların içine girdikleri yeni süreci yani döngü sonu sürecini ( Yevmel Kiyameh ) tanımlamakta gibidir. Bu ilk ayetin kodunun ( 74/26 ) nümerolojik değeri de 19 ( 7+4+2+6 = 19 ) sayısını vermektedir.

74/31 kodlu ayette ise "Onun ( Sekar ) üstünde ondokuz vardır" ifadesi yer almaktadır. Yeni tip Coronavirus'ün isminde 19 bulunması da "Onun üzerinde ondokuz vardır." ayeti ile uyum arzetmektedir. COVID19'un ayette belirtilen "Sekar" ( Ateş ) sürecinin başlangıcını temsil eden bir kavram olması muhtemeldir.

74/31 kodlu ayette de Sekar" sürecinin ( döngü sonu ayağa kalkış sürecinin ) bazı insanlar tarafından idrak edileceği, bazı insanlar tarafından ise idrak edilemeyeceği "Saptırma" ve "Yönlendirme" kelimeleri ile vurgulanmaktadır. 

Sur üflenmesi ile başlayacağı bildirilen "Yevmel Kiyameh" ( Ayağa Kalkış Günü ) kapsamında insanların gerçekleri algılamaya başlayacağı Kaf suresinin aşağıdaki ayetlerinde "Besari hadid" ( Keskin göz ) ifadesi ile bildirilmektedir.

50/"19" Ve caet SEKRATUL MEVT bil hakk zalike ma kunte minhu tehid ( Ve ÖLÜMÜN SARHOŞLUĞU  gerçekten gelir. Bu, ondan kaçmış olduğundur. ) 

50/20 Ve nufiha fis sur zalike yevmul veiyd ( Ve borunun içine üflenir. Bu vaad edilen gündür. )

50/21 Ve caet kulli nefsin meaha saikun ve şehid ( Ve her nefis beraberinde sevkeden ve şahit ile gelir. ) 

50/22 Lekad kunte fi ğafletin min haza fe keşefna anke ğitaeke fe BESARUKEL YEVME HADİD ( Bundan habersizlik içinde oldun. Üzerinden örtünü kaldırdık. Artık BUGÜN GÖZÜN KESKİNDİR. )

"Ölümün sarhoşluğunun gelmesi" ifadesinin geçtiği ayetin numarası da 19'dur. Pandemi ve aşılama sürecinde insanların adeta bir "sarhoşluk halinde"oldukları gözlemlenmektedir. Pandemi kapsamında yaratılan korku ve çaresizlik frekanslarına maruz kalan insanlar kurtuluş beklentisiyle, içeriğinin ve etkisinin ne olduğu belli olmayan bir "aşıya" doğru yine adeta "sarhoş gibi" koşturulmaktadırlar. Ancak yukarıdaki ayetlerde de belirtildiği üzere nihayetinde insanların algıları yükselecek ve insanlar hesap verme sürecinde gerçekte neler olduğunu, nasıl bir kurgunun içinde olduklarını "keskin göz ile" idrak edeceklerdir. Dolayısıyla şeytanların tuzakları ayetlerde de zikredildiği üzere kendi başlarına geçecektir.

Evvelce "Sura üflenmesi ve Aşı" başlıklı bölümde şu ifadelere yer verilmişti.

"Ayrıca batı dillerinde yer alan ve "Boru" anlamı da olan "Sur" kelimesi gibi "SR" köküne haiz "SYRinge", "SERinge" kelimesi de "Boru, Tüp" anlamına gelmekte olup, Türkçede ise "ŞIRınga" olarak telaffuz edilmektedir. "Aşılama" uygulaması da esasen "boruya bilgi aktarımı" olarak tanımlanabilir. Öye yandan pandemi kapsamında gündeme getirilen aşının ismi de "mRNA" ( messenger / mesajcı RNA )'dır. ( mRNA aşısı inaktif virüs yerine genetik materyel kod bilgilerini içeren yeni bir aşı türüdür. )

Aşağıdaki ayet setinde "Boruya üflenme" ve "VAKa" kelimeleri birlikte yer almaktadır. "Aşı" kelimesinin batı dillerindeki karşılığı "VACcine" ( VAKsin okunur. ) kelimesidir. Batıni olarak "Vaccine" kelimesiyle kök açısından fonetik benzerliği olan "Vaka" kelimesi "Aşı" kavramını da simgeliyor olabilir mi? ( Evvelce "Aşılama ve Kısırlık" başlıklı bölümde "Vaccine " kelimesinin etimolojik kökeni "Vak" ( Koruyucu ) kelimesiyle ilintili olarak incelenmişti. )

69/13 - Fe iza NUFİHA fis SURİ NEFHATUN vahidet ( Böylece BORUNUN içine tek ÜFLEME ile ÜFLENDİĞİNDE. )

69/15 - Fe yevmeizin VEKa'atil VAKı'at ( Artık o gün VAKİ olacak olan VAKİ olur. )

Sonuç olarak müşrik küreselciler, "Nufiha fis sur" ( Boruya üflenir ) kavramını "Şırıngaya veri aktarımı" ve şırınga vasıtasıyla da yine bir boru vasfı taşıyan insana veri aktarımı olarak sembolize edip akıllarınca hem Rab'bin ruhundan üflemesi fenomenini taklit etmeye hem de insanlık için döngü sonunu getirmeye mi çalışmaktadırlar?"

Al'i İmran suresinin 16. ayetinde Allahu Teala'nın inanan ve iyilikler yapan kullarını "Nar" azabından koruyacağı dua ayeti vasıtası ile bildirilmektedir.

3/16 Ellezine yekulune rabbena innena amenna fağfir lena zunubena ve KİNA AZABEN NAR

( O, "Rab’bimiz kesinlikle biz inandık, o halde bize günahlarımızı affet ve bizi ATEŞİN AZABINDAN KORU." diyenler. )






Saturday, June 12, 2021

Coronavirus, Aşı, 11 ve 666

Coronavirus pandemisine ve aşılama operasyonuna ilişkin bazı 11 nümerolojisi tespitleri kısaca hatırlanacak olursa;

- "Coronavirus" kelimesi "11" harften oluşmaktadır. Bu kelimeyi oluşturan harflerin İngilizce alfabedeki sıra numaralarının toplamının nümerolojik değeri de "11" sayısını vermektedir. ( C = 3, O = 15, R = 18, O = 15, N = 14, A = 1, V = 22, I = 9, R = 18, U = 21, S = 19 

3+15+18+15+14+1+22+9+18+21+19 = 155 ... 1+5+5 = "11"

- Çin, COVID19 kaynaklı ilk ölümü "11" Ocak 2020 tarihinde açıklamıştır.

- WHO ( World Health Organisation / Dünya Sağlık Örgütü ), yeni tip Coronavirus'e COVID19 isminin verildiğini "11" Şubat 2020 tarihinde açıklamıştır.

- WHO, Coronavirus vakasının pandemi olduğunu "11" Mart 2020 tarihinde açıklamıştır.

- Türkiye'de ilk Coronavirus vakası "11" Mart 2020 tarihinde görülmüştür. ( İlginçtir ki pandemi ilân tarihine denk gelmiş! )

- COVID19'un genetik sekansı "11" Ocak 2020 tarihinde yayımlanmıştır.

- Dünyada ilk Pfizer & Biontech aşısı "08.12".2020 tarihinde Margaret Keenan isimli bir İngiliz kadına yapılmıştır. Kadının hastane çıkışında elleri ile üçgen sembolü yapması da dikkat çekmiştir.


- FDA ( Food and Drug Administration / Gıda ve İlaç Yönetimi ), Pfizer & Biontech aşısına acil kullanım iznini "11" Aralık 2020 tarihinde vermiştir.

- Pfizer & Biontech mRNA aşısının kodu BNT162B2 olarak açıklanmıştır. ( Koddaki sayıların toplamı "11" olmaktadır. )

- "mRNA Vaccine" ( mRNA Aşısı ) kelimesi 11 harften oluşmaktadır.

- mRNA vasıtasıyla hücrelere protein ürettirilmesi deneyini ilk yapan doktor Robert Malone RNA'nın ilaç olarak kullanılabileceğini ilk olarak 11.01.1988 tarihindeki makalesinde yazmıştır.

- Biontech şirketinin sahibi olan şahsın adı ve soyadı toplam 11 harften oluşmaktadır. Ayrıca anılan şahsın doğum günü de 29 Eylül'dür. ( 29 ...2+9 = 11 ve 9. ay ... 9/11 )

- Pfizer & Biontech aşısının ilk dozdan "11" gün sonra efektif olduğu belirtilmektedir.

- Pfizer & Biontech, mRNA aşısının %90 efektif olduğunu "09.11".2020 tarihinde açıklamıştır.

- COVID19 aşısı olarak lanse edilen ancak henüz faz testleri tamamlanmamış gen terapi materyeli niteliğinde olan mRNA molekülünün içeriği şöyledir.

Adenine C5H5N5 = 6x5+1×5+7x5 = 70 Cytosine C4H5N3O = 6x4+1×5+7×3+16 = 66 Guanine C5H5N5O = 6x5+1×5+7×5+16 = 86 Pseudouridine ( ψ ) * C9H12N2O6 = 6x9+1×12+7×2+16×6 = 176

Tüm enzimlerin moleküler ağırlıklarının nümerolojik toplamı ( 7+0+6+6+8+6+1+7+6 = 47 ... 4+7 = "11" ) 11 sayısını vermektedir.

- Türkiye'de aşılamanın 11 Aralık 2020 tarihinde kademeli olarak başlayacağı duyurulmuştur.

- Şu ana kadar toplam 11 aşıya acil kullanım onayı veya ruhsat verilmiştir.

1- Pfizer/BioNTech (ABD-Almanya-mRNA aşısı )

2- Moderna (ABD-mRNA aşısı) 

3- Oxford-AstraZeneca (Birleşik Krallık-Viral vektör aşısı)

4- Johnson & Johnson (ABD-Viral vektör aşısı)

5- Gameleya-Sputnik V (Rusya-Viral vektör aşısı)

6- SinoPharm (Çin-İnaktive virus aşısı)

7- Sinopharm Wuhan (Çin-İnaktif aşı)

8- Cansino (Çin-Viral vektör aşısı)

9- Sinovac (Çin-İnaktive virus aşısı)

10- Bharat Bitech (Hindistan-İnaktive virus aşısı)

11- Vector Institute (Rusya-Protein subunit aşısı) 

- Türkiye'nin 11. Kalkınma Planı 2019 - 2023 dönemini ( pandemi projesi uygulama dönemi ) kapsamakta olup, planın 8. sayfasındaki 61. maddede şu cümleler yer almaktadır. "Sağlık bilimlerinin gelişimiyle biyoteknolojik ürün ve bireyselleştirilmiş ilaçlar gelişmekte, vücut değerlerini ölçen DERİ ALTI ÇİPLER, akıllı saatler ve bileklikler gibi giyilebilir sağlık teknolojilerinin çeşitlenmesi ve kitlesel kullanımlarının yaygınlaşması beklenmektedir."

Farklı boyuta geçiş kapısının, düalitenin ve döngünün sembolü olan 11 sayısının pandemi ve aşılama sürecinde bu şekilde tezahür etmesinin hayırlara vesile olmasö umulur.

- Coronavirus'ün, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Grek alfabesi harfleriyle kodlanmış 11 varyantı bulunmaktadır.

1- Alpha B.1.1.7
2- Beta B.1.351
3- Delta B.1.617.2
4- Gamma P.1
5- Lota B.1.526
6- Epsilon B.1.427, B.1.429
7- Kappa B.1.617
8- Theta P.3
9- Eta B.1.525
10- Zeta P.2
11- Lambda C.37

- DSÖ, Delta Varyantından sonra duyurulan mutant coronavirusü Lambda Varyantı olarak isimlendirmiştir. Lambda Grek alfabesindeki 11. harftir. 

- Kur'an'da "Mustetir" ( Salgın ) kelimesi ilk ve son kez "İnsan" ! suresinin "11" kelimelik 7. ayetinde 11. kelime olarak geçmektedir.

76/7 Yufune (1) bi (2) en (3) nezri (4) ve (5) yehafune (6) yevmen (7) kane (8) şerru (9) hu (10) MUSTETİREN (11)

( Yapılacak işlerini, adaklarını ifa ederler ve kötülüğü SALGIN olan o günden korkarlar. )

- Kur'an'da "Allah'ın yaratışını değiştirmek" ifadesi ilk ve son kez Nisa suresinin 119. ayetinde geçmektedir. ( 119 ... 1+1+9 = 11 ve 9/11 ) Aşı kisvesi altında enjekte edilen mRNA molekülleri hücrelere farklı mesajlar ileterek genetik mutasyona, bozunmaya, değişime sebep olabilmektedir.

4/119 Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le amurrannehum fe LE YUBETTİKUNNE AZANEL EN'AMİ ve le amurannehum fe LE YUĞAYYİRUNNE HALKALLAH ve men yettehiziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mubina

( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara emredeceğim de HAYVANLARIN KULAKLARINI KESECEKLER. Kesinlikle onlara emredeceğim de ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

Döngü sonu olaylarının özeti niteliğinde olan İncil ayetindeki 11 nümerolojisi de dikkat çekmektedir.

42 Luke 21- "11" Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve SALGIN HASTALIKLAR, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. 

Ayet kodu 4+2+2+1+1+1 = "11"

Ayet numarası "11"

- Eğitim konusunda yetkili bir şahıs 06.05.2021 tarihinde ( 6+5 = 11 ) sosyal medyada, çocukların aşılanması ve sağlık günler dileklerini içeren 29 ( 2+9 = 11 ) kelimeden oluşan bir mesaj iletmiş ve mesajın ekinde de aşağıdaki çizimi paylaşmıştır. Çizimde 11 çocuk ve onların üzerine yükselmiş dev bir enjektör görülmektedir. Enjektörün üzerinde ise 9 adet sıvı seviyesi belirleme çizgisi bulunmaktadır. Bu durum 9/11 sembolizmini de çağrıştırmaktadır.

İncil'de "İnsanı simgeleyen canavarın sayısı" olarak belirtilen "666" sayısının "insanlara vurulan İşaret" olarak tanımlandığı ayetin numarasının nümerolojik değeri de "11" sayısını içermektedir. ( 1+3+1+6 = 11 ) ( Bu işaretin güncel tezahürü aşı mıdır? )

66 Vahiy "13-16" Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline ya da alnına bir İŞARET VURDURUYORDU.

66 Revelations 13-17 Öyle ki, bu İŞARETİ, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen SAYIYI  taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin.

66 Revelations 13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait SAYIYI hesaplasın. Çünkü bu SAYI insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

666 sayısının nümerolojik değeri "9" ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 ) olmaktadır. Bu durum 11 sayısı tespitleriyle birlikte değerlendirildiğinde ortaya "9/11" nümerolojisi çıkmaktadır.

Pandemi sürecinde en öne çıkan Pfizer & Biontech mRNA aşısının 6 dozluk flakonlar halinde, 6 kişilik olarak paketlenmiş olması ve açıldıktan sonraki 6 saat içinde kullanılması gerekliliği de ilginç bir 666 tezahürüne sebep olmaktadır. ( mRNA aşısı RNA kodlaması esasına dayalı bir aşı türüdür. )

66 Revelations 16-2 Birinci melek gidip tasını yeryüzüne boşalttı. CANAVARIN İŞARETİNİ ( 666 ) TAŞIYIP heykeline tapanların üzerinde ACI VEREN İĞRENÇ YARALAR oluştu.

6 dozluk, 6 kişilik ve açıldıktan sonra 6 saat içinde tüketilmesi gereken aşı "canavarın işareti" mi olmaktadır? Ayette yer alan "Acı veren iğrenç yaralar" aşının bir süre sonra ( 5-10 yıl ) ortaya çıkarak hastalıklara vesile olacak ve aslında bugünden de zaten bilinen etkileri mi?

Ayrıca "aşı kimliği / dijital kimlik" projesinin destekçi finansörlerinden olan ve "Normalleşme ancak tüm dünya nüfusunun aşılanmasıyla mümkün olabilir." diyen şahsa* ait olan meşhur bir yazılım şirketine 26 Mart 2020 tarihinde World Intellectual Property Organization ( Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü ) (WIPO) tarafından "WO 060606" kodlu bir patent verilmiştir. Patentin konusu "Bir kullanıcıya verilen bir görevle ilişkilendirilmiş İnsan Vücudu Aktivitesinin kripto para birimi sisteminin madencilik sürecinde kullanılabilmesi"'dir. Patent konusu proje adeta "dijital köleliği" tanımlamakta gibidir.

* Malum şahıs 2015 yılında yaptığı TED konuşmasında "Virus tehdidi" hakkında konuşmuştur.




Wednesday, June 9, 2021

Kaba madde planındaki algısal yanılgı

Kaba madde planı ( frekansı, boyutu ) dünyadaki varlıkların gerçeklik algısının, ilâhi nizâmın sonsuz ve gerçek yaşam ilkesi çerçevesinde ne kadar yanıltıcı ve aldatıcı olabileceği Kur'an ayetlerinde çarpıcı misaller vasıtasıyla bildirilmektedir. 

Öncelikle "dünya hayatının bir aldatmaca olduğu" ve gerçeği göremeyip aldananların kaba madde planı dünyadan kurtulamayacakları ( üst süptil boyutlara geçiş yapamayacakları Casiye suresinin 35. ayetinde bildirilmektedir.

45/35 Zalikum bi ennekumuttehaztum ayatillahi huzuven ve ğarratkumul hayatud dunya fel yevme la yuhracune minha ve la hum yusta'tebun

( Bu, kesinlikle Allah' ın ayetlerini alay edinmenizdendir. Sizi dünya hayatı aldattı. Artık bugün oradan çıkarılmazlar. Onların özürleri de istenmez. )

İşte "ölüm" kelimesinin bilinegelen ve algılanagelen anlamı esasen bir varlığın ruhsal tekâmüle erişip de üst boyuta geçememesi ve aynı kaba madde deneyimini reenkarnasyon vesilesiyle tekrarlaması durumudur.

Bakara suresinin 154. ayetinde kaba madde planındaki yaşamı sonlanan iyilik ve doğruluk yolundaki varlıkların "ölmüş" addedilemeyeceği vurgulanmaktadır.

2/154 Ve la tekulu li men yuktelu fi sebilillahi emvat bel ahyaun ve lakin la teş'urun

( Ve Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Bilakis diridirler ve lakin farkedemezsiniz. )

Zira ilâhi nizâmda bilinegelen anlamı ile "ölüm" ya da "sonlanma" söz konusu değildir. Yaratılış sonsuz yaşam esasına dayanmaktadır. Ancak bu sonsuz yaşam süreci içinde varlıklar tekâmül seviyelerine göre farklı deneyimlere maruz kalmaktadırlar. Her deneyim döngüsünün sonunda farklı bir yeni döngüye "geçiş" söz konusudur. Bu "geçiş", kaba madde planında "ölüm" olarak anılmaktadır. Ancak "ölüm" ve "olum" kelimelerinin fonetik benzerliğinden de sezileceği üzere esasen her "ölüm" yeni bir "olum"dur.

Al'i İmran suresinin 183. ayetinde "habercilerin öldürülmesi" ifadesi yer almakta olup, bu ifade "öldürmenin yok etmek olduğuna" inanan inkârcı müşriklere yönelik bir ifadedir.

3/183 Ellezine kalu innellahe ahide ileyna en la nu'mine li rasulin hatta ye'tiyena bi kurbanin te'kuluhun nar kul kad caekum rusulun min kabli bil beyyinati ve billezi kultum fe lime kateltumuhum in kuntum sadikin

( O "Kesinlikle Allah bize, resul bize ateşin yediği kurban ile gelene kadar inanmayacağımıza ahd verdi." diyenlere de ki: "Resuller önceden size açık deliller ve o söylediklerinizle geldiler. O halde eğer doğrular iseniz, neden onları öldürdünüz?" )  

Nisa suresinin 157. ayetinde, sadece kaba madde algısının esiri olmuş inkârcıların Mesih İsa'yı öldürdüklerini zannetmelerinden bahsedilmektedir. Kaba madde planı algısı ile "ölmüş" gibi görünen Mesih İsa esasen sadece farklı bir boyuta "geçiş" yapmış yani yeni bir "olum"u idrak etmiştir. Bu durum ayette "onlara benzetildi / onlara öldü gösterildi" ve "onu öldürmediler" ifadeleriyle bildirilmiştir.

4/157 Ve kavlihim inna katelnel mesiha iysebne meryeme rasulellah ve ma kateluhu ve ma salebuhu ve lakin şubbihe lehum ve innellezinahtelefu fihi le fi şekkin minh ma lehum bihi min ilmin illettibaaz zann ve ma kateluhu yekina 

( Ve "Kesinlikle biz Allah' ın resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı öldürdük." sözlerinden dolayı. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Lakin onlara benzetildi. Kesinlikle onun hakkında ihtilaf edenler, ondan şüphe içindedirler. Onlara onun ilminden yoktur. Ancak zanna tabi olurlar. Doğrusu onu öldürmediler. )

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetletinde de inkârcı müşriklerin Hz. İbrahim'i yakarak öldürdüklerini zannetmelerinden bahsedilmektedir. Mesih İsa misâlinde olduğu gibi kaba madde algısı ile "yanarak ölmüş" gibi görünen Hz. İbrahim esasen sadece farklı bir boyuta "geçiş" yapmış yani yeni bir "olum"u idrak etmiştir. Bu durum ayette "ateşin soğuk kılınması" ifadesiyle bildirilmiştir. 

21/68 Kalu harrikuhu vensuru alihetekum in kuntum failin

( "Onu yakın ve ilahlarınıza yardım edin. Eğer yapanlar olursanız." dediler. )

21/69 Kulna ya naru kuni berden ve selamen ala ibrahim 

( "Ey ateş, İbrahim' e soğuk ve güvenli ol." dedik. )

Armagedon ... Har Megiddo ... Har Mecid 

66 Vahiy 16-16 Üç kötü ruh, kralları İbranice ARMAGEDON denilen yere topladılar.

66 Vahiy 16-17 Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses, "Tamam!" dedi.

66 Vahiy 16-18 O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Öyle büyük bir deprem oldu ki, yeryüzünde insan oldu olalı bu kadar büyük bir DEPREM olmamıştı.

İncil'in Vahiy suresinde geçen "Armagedon" kelimesi döngü sonunda vuku bulacak küresel bir depremi tanımlayan kelimedir. Ancak ayetteki "Deprem" kelimesinin öz anlamı dışında "Kargaşa", "Yıkım", "Muharebe" gibi kavramları simgeliyor olması da kuvvetle muhtemeldir. 

"Armagedon" kelimesi esasen İbranice'de "Har Megiddo", Arapça'da ise "Har Mecid" olarak telâffuz edilen ve "Büyük Kargaşa / Büyük Yıkım" anlamına gelen bir kelime ikilisi, bir sıfat tamlamasıdır. ( Kaynaklarda "Har" kelimesinin İbranice'de "Dağ" anlamına geldiği ve "Megiddo Dağı" ( Büyük Dağ ) anlamı da yer almaktadır. )

Har = Kargaşa, Yıkım

Mecid = Büyük, Azâmetli

"Armagedon" veya "Har Mecid" kavramı İslâmi kültürde "Melhâme-i Kubra" ( Büyük Muharebe / Büyük Kargaşa ) olarak da anılmaktadır.

Müsilaj ve Sülfür ... döngü sonu tezahürleri...

Son dönemde Marmara denizinde oluşan Müsilaj ( Deniz Salyası ), denizde oksijenin azalması sonucunda ölen yaşam formlarının su dibine çökelmesi veya su yüzeyine çıkması fenomenidir.

Bilimsel kaynaklar çevre kirliliğine dayalı ekosistemdeki bu bozunmanın sonucunda zehirli niteliğe sahip SÜLFÜRÜN ( KÜKÜRT ) açığa çıkacağını belirtmektedirler.

Kutsal kitaplarda "son dönemdeki" ( döngü sonu, devre sonu, ahir zaman ) dejenerasyona dayalı tezahürler arasında "Kükürt" hususunun da yer alması ve ölüm ile ilintilendirilmesi dikkat çekmektedir. 

İncil ve Tevrat ayetleri;

66 Vahiy 20-10 Onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve KÜKÜRT GÖLÜNE atıldı. Gece gündüz, sonsuzlara dek işkence çekeceklerdir.

66 Vahiy 21-8 Ama korkak, imansız, iğrenç, adam öldüren, fuhuş yapan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, KÜKÜRTLE YANAN ATEŞ GÖLÜDÜR. İkinci ölüm budur."

Vahiy 20-13 kodlu ayette yer alan ifadeler müsilaj fenomeninin tanımı ile uyum arzetmektedir.

66 Vahiy 20-13 DENİZ KENDİSİNDE OLAN ÖLÜLERİ, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler.

1 Genesis 19-24 RAB Sodom ve Gomora'nın üzerine gökten ateşli KÜKÜRT yağdırdı.

19 Psalms 11-6 Kötülerin üzerine kızgın korlar ve KÜKÜRT yağdıracak. Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.

23 Isaiah 30-33 Tofet çoktan hazırlandı. Evet, kral için hazırlandı. Geniş ve yüksektir odun yığını, Ateşi, odunu boldur. RAB kızgın KÜKÜRT SELİNİ andıran SOLUĞUYLA tutuşturacak onu.

Ezekiel 38-22 kodlu ayette "kükürt" ile birlikte "salgın hastalıktan" da ( virüs pandemisi ) bahsedilmektedir. 

26 Ezekiel 38-22 Onu SALGIN HASTALIKLA, kanla cezalandıracağım; onun, ordusunun, ondan yana olan birçok ulusun üzerine sağanak yağmur, dolu, ateşli KÜKÜRT yağdıracağım.

Kur'an'ın Rum suresinin 30/51 kodlu ayetinde yer alan "Rihan musferran" ( Sarılaşmış rüzgâr ) ifadesi ise yine "Kükürt"'e işaret etmekte gibidir. Zira kükürt sarı renkli bir maddedir.

30/51 Ve lein erselna RİHAN fe raevhu MUSFERRAN le zallu min ba'dihi yekfurun

( Ve eğer RÜZGAR göndersek de onu SARILAŞMIŞ görseler, onun ardından inkar etmeye başlarlar. )



                                             Sülfür ( Kükürt ) sarı renkli bir maddedir.

Thursday, June 3, 2021

"Feth" kelimesi ve 11 nümerolojisi

İlahi nizâmdaki en önemli kelimelerin başında gelen "Feth" ( Açılış ) kelimesi düalite ve döngü olgularının da tezahür vesilesidir.

"Feth" ruhsal ( bilinçsel ) açıdan "yeni başlangıcı", "yenilenmeyi", "yükselmeyi", "değişimi", "farklı frekansa / boyuta geçişi" tanımlayan çok derin manâlara sahip bir kelimedir.

Kur'an'da "Feth" kelimesinin önemi şöyle misallendirilebilir.

- Kur'an'ın ilk suresi "Fatiha" ( Açılış, Anahtar, Başlangıç ) suresidir. Bu kelime "Feth" daha doğrusu FTH kökünden türemiş bir kelimedir.

- Kur'an'daki ilk besmele Fatiha suresinin 1/1 ( 11 ) kodlu ayetinde yer almaktadır.

- 7/40 ve 54/11 kodlu ayetler ( farklı boyuta geçiş, ruhsal tekâmül, idrak / bilinç seviyesi yükselmesi ankanlarını ihtiva eden "göğün kapılarının açılması" ifadesini içeren ve nümerolojik açıdan da dikkat çeken önemli ayetlerdir. 

7/40 İnne (1) ellezine (2) kezzebu (3) bi (4) ayati (5) na (6) ve (7) istekberu (8) an (9) ha (10) la (11) TUFETTEHU (12) lehum (13) ebvabu (14) es (15) semai (16) ve (17) la (18) yedhulune (19) el (20) cennete (21) hatta (22) yelice (23) el (24) cemelu (25) fi (26) semmi (27) el (28) hiyad (29) ve (30) ke (31) zalike (32) neczi (33) el (34) mucrimin (35)

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle AÇILMAZ. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri, düalite, döngü ve farklı boyuta geçişin / geçiş portalının nümerik sembolü olan 11 ( 7+4+0 = 11 ) sayısını vermektedir.

Ayetin ilk cümlesinde 29 ( 2+9 = 11 ) kelime bulunmaktadır.

Ayetteki "La tufettehu" ( Açılmaz ) kelime seti 11. sıradadır.

54/11 Fe (1) FETAHNA (2) ebvabe (3) es (4) semai (5) bi (6) main (7) munhemir (8)

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını AÇTIK. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri 11 ( 5+4+1+1 = 11 ) sayısını vermektedir. 

Ayetteki "Su" kelimesi "İlahi kozmik bilgileri", "Göğün kapılarının açılması" ise ilahi bilgilerin insanlara ulaştırılması ve bu yolla "Fetih" ( Açılış ) yani bilgi ve bilinç seviyesi yükselmesini simgelemektedir.

- Kur'an'da "Yevmel Feth" ( Açılış Günü ) ifadesi sadece Secde suresinin 29. ( 2+9 = 11 ) ayetinde geçmektedir.

32/29 Kul YEVMEL FETHİ la yenfeullezine keferu imanuhum ve la hum yunzarun

( De ki: "O inkar edenlerin inançları AÇILIŞ GÜNÜNDE fayda vermez. Onlar gözetilmezler, bakılmazlar." )

- "Feth" kelimesi Kur'an'da 38 ( 3+8 = 11 ) kere tekrarlanmaktadır.

- "Fetih" suresinde 29 ( 2+9 = 11 ) ayet bulunmaktadır. 

İstanbul'un "fetih" gününün 29 Mayıs olması da 11 nümerolojisi açısından ilginç bir uyum arzetmektedir. 

Ayrıca bir kardeşimizin aşağıdaki değerli yorumunda belirttiği üzere İstanbul'un fetih tarihi olan 29.05.1453 sayı setinin nümerolojik değeri de 29 üzerinden 11 sayısını vermektedir. ( 2+9+0+5+1+4+5+3 = 29 ... 2+9 = 11 )

Tuesday, June 1, 2021

Ateş ve Mıknatıs kelimeleri

İngilizcede IGNite = Yakmak, Tutuşturmak ...  Latince "IGNis" kökünden gelen bir kelimedir.

Arapça'da kelimenin başına M harfi geldiğinde o kelime sıfat olmaktadır. Arapça'nın birçok dile köken teşkil ettiği gerçeği ışığında aşağıdaki evrimden bahsedilebilir.

M + iGNiS / iGNiTe ... MiGNiTe ... MaGNet = Mıknatıs 

Mıknatıs kendine çeker, kendine TUTUŞTURUR.

"ATEŞ" kelimesiyle "Mıknatıs" kelimesi arasındaki ilişki hususunda da "ATTACH" ( Tutturma, Tutuşturma ) kelimesi önem arzetmektedir. "Ateş, Mıknatıs, Tutuşma ( Çekilip yapışma )" kelimeleri kökte ilginç bir bağa sahipler gibi görünmektedir.

Dev "Ateş" olan Güneş de Dünya'yı çekim gücü altında tutmaktadır. Dünya aslında Güneş'e "Tutuşmuş" durumdadır. Ateş kendine çekiyor / tutuşturuyor. Meşhur satanik reklam sloganı "Ateş seni çağırıyor" hala hatırlardadır. GüNeŞ kelimesi de fonetik olarak "iGNiTe" ( Ateşlemek ) ... GaNi ( Çok, Büyük ) kelimeleri ile ilintilidir.

Ve GNT / MGNT kökünden "MaGNiTude" kelimesi.... Bu kelime de "Büyüklük" anlamına gelmektedir. "Büyük" kelimesi ise "Büyü" kökünden ve "k" ekinden oluşmaktadır. ( Yan+ak, Bıç+ak vb. gibi ) "Büyü" de bir nevi "çekim ve tutuşturma, bağlama" fenomenidir. "Büyü" anlamına gelen "MAGic" kelimesinin de "Büyütülmeli, Büyümeli, Büyüten" gibi kök anlamları bulunmaktadır. 

.

Monday, May 31, 2021

"Lokman" kelimesi ve Lokman Hekim

"Lokman" kelimesi "Hikmet sahibi bilge kişi" anlamında kullanılan bir kelimedir. Kelimenin kök analizi incelendiğinde;

Lok * = Kelime, Bilgi 

man = -ci, gibi olan

* Batı dillerindeki "LOGos" ( Kelime ) ( yun. ), "LOGic" ( Mantık ) kelimeleri ile Arapça'daki "LOK" kelimesi aynı kökendendirler. Ayrıca Türkçe'deki "Mantık" kelimesi de Arapça "Nataka" ( Konuşmak ) fiilinden türemiş olan bir sıfat olup, "Konuşulmuş olan" anlamına gelmektedir. Dolayısıyla kökte yine "Kelime" kelimesi bulunmaktadır.

Lokman = Kelimeci, Kelimeye haiz olan, Bilge

Kâinatı kaplayan yarı süptil maddeye verilen isim "Eter" veya "Esîr" kelimeleridir. "Esîri beden" veya "Eterik beden" kavramları üst süptil boyutlardaki "bedensiz varlıkları" tanımlamak için kullanılan ifadelerdir. "Lokman Ruhu" kelimesinin, "uçucu, ince, süptil madde" olan "Eter"'in diğer ismi olması bu bağlamda dikkat çekmektedir. "Lokman Ruhu" kelimesi "Kelimenin ruhu / Kelimecinin ruhu" anlamı itibarıyla incelendiğinde "kelime" ile "süptil plan / süptil madde" ve "ruh" arasındaki ilişki açığa çıkmakta gibidir.

"Lokman" kelimesi Kur'an'ın 31. suresinin de ismi olup, Kur'an'da "Lokman" kelimesi, hikmet sahibi olan, "kelimeleri ile ifa veren" bilge bir karakteri tanımlamak üzere sadece Lokman suresinde ve iki kere geçmektedir. İlgili ayetler aşağıdadır. ( Lokman karakteri islâmi kültürde "Lokman Hekîm" ( Hikmetli Lokman / İlim ve Sır sahibi Lokman ) olarak anılmaktadır.

31. surenin ilk ayetinde "Elif lam mim" hurufları bulunmaktadır.

31/12 Ve lekad ateyna LUKMANel hikmete en işkur lillah ve men yeşkur fe innema yeşkuru li nefsih ve men kefera fe innellahe ğaniyyun hamid

( Ve Allah’a  şükretsin diye LOKMAN' a sırrı verdik. Kim şükrederse, kesinlikle nefsi için şükreder. Kim inkar ederse, kesinlikle Allah ganidir övülesidir.  )

31/13 Ve iz kale LUKMANU libnihi ve huve yeizuhu ya buneyye la tuşrik billah inneş şirke le zulmun azim

( Ve zamanında LOKMAN oğluna öğüt verdi de "Ey oğlum Allah’a  ortak koşma. Kesinlikle ortak koşmak büyük zulümdür." dedi. )









Saturday, May 29, 2021

Coronavirus raporu 29 Mayıs

İstanbul'un fethinin yıldönümü olan "29".05.2021 tarihinde yılan sembolizmi içeren Çamlıca Kulesi'nin açılışı yapılmıştır.

29 sayısının nümerolojik değeri 11 sayısını vermektedir.

Bugünkü Coronavirus tablosunda "Hasta Sayısı" 605, "Vefat Sayısı" 137, "İyileşen Hasta Sayısı" ise 11,180 olarak görünmektedir. 


Tüm bu sayıların nümerolojik değerlerinin 11 sayısını vermesi "portal açılışı"nın nümerik sembolizmi açısından dikkat çeknektedir. "İstanbul'un fethi" ifadesi de zaten "İstanbul'un açılışı" anlamına gelmekte olup, bu vaka yeni bir döngünün de başlangıcı olmuştur.




İnce uzun yapılardaki sembolizm ve nümeroloji

Son dönemlerde inşa edilen veya inşası planlanan bazı "ince uzun" yapılarda "yılan" ve "9" sembolizmi olması ihtimali bulunmaktadır. ( Bu sembolizmin bilinçli veya bilinçsiz ( farklı boyuttan müdahaleli ) tezahür etmesi ayrı bir konudur. )

"9" sayısı okült nümeroloji de "Sihirin, Aldatmanın ve Negatif Frekansın" sembolüdür. Ayrıca matematiksel bir fenomen olmasından dolayı "Sihirli Sayı" olarak da anılır. ( Bkz. "Sihirli 9 sayısı" başlıklı bölüm )

"Çamlıca Kulesi"'nin açılışı bugün yani 29.05.2021 tarihinde gerçekleştirilmiştir. "Çamlıca Kulesi"'nin formu tıpkı "İstanbul Havalimanı Kontrol Kulesi" gibi "yılan" formundadır. Çamlıca Kulesi 369 metre yüksekliğindedir. ( 3+6+9 = 18 ... 1+8 = 9 ... 666 sembolizmi )


Dilini çıkarmış bir yılana benzeyen "Çamlıca Kulesi"

Kobra yılanı formundaki "İstanbul Havalimanı Kontrol Kulesi" ise 90 metre yüksekliğindedir. ( 9+0 = 9 ... 666 sembolizmi )

Yine bir yılan sembolizmi olan Kanal İstanbul'un ise 45 km uzunluğunda olması planlanmaktadır. ( 4+5 = 9 ... 666 sembolizmi )


"Osmangazi Köprüsü"'nün uzunluğu 2682 metredir. ( 2+6+8+2 = 18 ... 1+8 = 9 )



Çamlıca Camii'nin 3 şerefeli 4 minaresi 107,1 metre, 2 şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğindedir. ( 1+0+7+1 = 9 ; 9+0 = 9 ) Camiinin ana kubbesinin yüksekliği ise 72 metredir. ( 7+2 = 9 ) ( Cin suresi 72. suredir. )

Bu tespitin sebebi maalesef bazı kutsal yapılarda da okült sembolizmin tezahür edebilmesidir. Bu durum bilinçli olmadan da yani farklı boyuttan şeytani müdahale yoluyla da oluşabilmektedir. 

"9" sayısının "Sihir ve Aldatmanın" sembolü olduğu Kur'an'daki ilk 9 numaralı ayet olan Bakara suresinin 9. ayetinde bildirilmekte gibidir.

2/9 YUHADİUNallahe vellezine amenu ve ma YAHDEUNE illa enfusehum ve ma yeş’urun

( Allah’ ı ve o inananları ALDATMAYA çalışırlar da nefislerinden, kendilerinden başkasını ALDATMAZLAR ve farketmezler. )

Ayrıca bkz.




Friday, May 28, 2021

Barnabas İncili ve Aziz Barnabas

16 Mart 1996 tarihinde Kıbrıs'ın bir liman şehri olan Mağusa'da yer alan Aziz Barnabas Kilisesi'ne bir soygun düzenlenmiştir. Soyguncular güvenlik görevlilerine kazı amaçlı geldiklerini belirtmişlerdir. Ancak olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu saldırının ne amaçla yapıldığı aydınlatılamamış geriye sadece spekülatif iddialar kalmıştır. Barnabas İncili'nin ve/veya altın dolu bir sandığın arandığı da bu iddialar arasındadır. Bu olayı araştıran bir gazetecinin öldürüldüğüne ilişkin bilgiler basında yer almıştır.


St. Barnabas Kilisesi ( Mağusa / Kıbrıs )

"Barnabas İncili" meselesi araştırmacıları yıllardır uğraştıran önemli bir husustur. Zira Aziz Barnabas tarafından yazıldığı söylenen, Mesih İsa'nın söylemlerini ve eylemlerini içeren bir İncil'in varlığı bilinmektedir.

"Barnabas" kelimesi, Mesih İsa'nın elçilerinden / öğrencilerinden birinin ismi olarak İncil'de yer almaktadır.

44 Acts 4 36 Örneğin, KIBRIS doğumlu bir Levili olan ve elçilerin BARNABA, yani `Cesaret Verici' diye adlandırdıkları

44 Acts 4 37 Yusuf, sahip olduğu bir tarlayı sattı, parasını getirip elçilerin buyruğuna verdi.

İncil'de Barnabas isminin "Tarsus" ile birlikte zikredilmesi, 13.11.2016 tarihinde Tarsus'taki bir sokakta bulunan evde, halktan gizli olarak yapılan kazı çalışmalarına da dikkat çekmektedir.

44 Acts 11 25 Sonra BARNABA, SAUL'u aramak için Tarsus'a gitti. 

44 Acts 9 11 Rab ona, «Kalk» dedi, «Doğru Sokak denilen sokağa git ve Yahuda'nın evinde SAUL adında TARSUS'LU birini ara. Şu anda orada dua ediyor.


Tarsus'ta gizli kazı çalışmalarının yapıldığı ev

Kaynaklarda, Barnabas İncili'nin 16. yüzyılda İspanyolca olarak yazılmış nushasının bazı bölümlerinin günümüze ulaşabildiği belirtilmektedir. Barnabas İncili'nde Hz. Muhammed'in gelişinin de bildirildiği söylenir.

Ayrıca Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/10/ashab-kehf-tarsus-ve-deri-levhalar.html








Tuesday, May 25, 2021

Ebter...

"Betr" kelimesi "Kesme, Hatalı, Eksik bırakma" anlamına gelmekte olup, Kur'an'da bu kök kelimeden türemiş olan "Ebter" kelimesi yer almakta olup, bu kelime meallerde "Soyu kesik" olarak tercüme edilmekte olsa da kök olarak "Kesik, Hatalı, Eksik bırakılmış, Tamamlanmamış" anlamlarını içermektedir.

108/3 İnne şanieke huvel EBTER

( Kesinlikle sana kini olan, o EKSİK / TAMAMLANMAMIŞ OLANDIR. )

Ayette insana kini olan varlığın niteliği "eksik / tamamlanmamış" sıfatlarıyla tanımlanmaktadır. Bu niteleme vesilesiyle, ruhsal tekâmülünü "tamamlayamadığı / eksik olduğu" için negatif frekansta titreşen ve insanların bulunduğu boyuta geçiş yaparak veya insan bedenine tasallut edip onu kullanarak kaba madde planında negatif enerji yayan süptil kökenli varlıklar ( cinler ) tanımlanmakta gibidir.

Saturday, May 22, 2021

Blue Origin !!

"Blue Blood" ( Mavi Kan ) terimi ezoterik olarak "asalet, asil köken, üstün soy" kavramlarını ifade etmektedir.

Tarih boyunca kurdukları şirketler sistemi kanalıyla nimetleri gasp eden ve buna dayalı hükümranlıklar kurarak insanları köleleştiren küresel elit aileler kendilerini bu terim ile tanımlamaktadırlar.

Okült sembolizm açısından mavi renk, üst süptil plandaki ( boyut, frekans ) varlıkları tanımlamaktadır. Küresel elitler sadece kendilerinin bu varlıkların soyundan olduklarına inanmaktadırlar. Oysa ki tüm insanlar üst süptil boyuttaki öz varlıklarının kaba madde boyutundaki yansımalarıdır. 

Müşrik elitlere diğer insanlardan ayrıcalıklı oldukları düşüncesini telkin edenler cin olarak anılan negatif frekanslı üst boyut varlıklarıdır. ( Pozitif frekanslı varlıklar ise melek olarak anılmaktadır. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/08/mavi-kan-sembolizmi.html

Uzay yolculuğu araçları üreten küresel bir şirketin isminin "Blue Origin" ( Mavi Köken ) olması da yukarıda değinilen hususun sembolik bir yansımasıdır.



Uzay aracının şekli de "phallus"'a benzemektedir. Bilindiği üzere okült ezoterizmde obeliskler ( dikilitaşlar ) cin şeytanı İblis'in insan neslini döllediği phallusunu sembolize etmektedir. Obeliskler satanizmde "Pinnacle of Dragon" ( Ejderin Tepesi ) olarak isimlendirilmektedir.

Satanistler tarafından üstün ve kulluk edilesi varlıklar addedilen cinlerin mavi renk ile sembolize edildiğine evvelki bölümlerde defaatle değinilmişti.

Taha suresinim 102. ayetinde "Suçlu" ve "Mavi" kelimelerinin birlikte kullanılmış olması dikkat çekmektedir. 

20/102 Yevme yunfehu fis suri ve nahşurul MUCRİMİNE  yevmeizin ZURKA

( Borunun içine üflendiği gün. O gün SUÇLULARI MASMAVİ toplarız. )

Bu noktada mavi renge bir zümre tarafından farklı anlam yüklenen anlam yüklendiği, esasen mavi rengin pozitif frekanslı birçok anlam içerdiği hatırlanmalıdır. Örneğin Göktürk bayrağı mavi renkli olup, yine göksel süptil boyutu sembolize etmektedir. Ayrıca ayetteki "Zurka" ( Mavi ) kelimesinin "Türk" kelimesiyle köken ilintisi bulunmaktadır. Satanistlerin pozitif olgulara negatif anlam yükleme ilkesiyle hareket ettikleri, zahiren iyi görünüp batinen kötülük yaptıkları daima hatırlanmalıdır. 

Bu çerçevede yukarıdaki ayetinde çok derin ve farklı anlamları da bulunmaktadır. En dogrusunu Allahu Teala bilir.

Friday, May 21, 2021

Mescid el Aksa ve Muallak Taşı

17/1 Subhane (1) ellezi (2) esra (3) bi (4) abdi (5) hi (6) leylen (7) min (8) el (9) mescidi (10) el (11) harami (12) ila (13) el (14) mescidi (15) el (16) AKSA (17) ellezi (18) barakna (19) havle (20) hu (21) li (22) nuriye (23) hu (24) min (25) AYATİ (26) na (27) inne (28) hu (29) huve (30) es (31) semiu (32) el (33) besir (34)

( O yücedir ki kulunu gece Mescid-i Haram' dan, ona AYETLERimizi göstermemiz için çevresini bereketlendirdiğimiz, Mescid-i AKSA' ya seyirttirdi. Kesinlikle O, O duyandır, görendir. ) 

İsra ( Gönderme / Sevketme ) suresinin ilk ayetinde Hz. Muhammed'in bir gece vakti, kendisine ayetler gösterilmesi için Mekke'deki Mescid-i Haram'dan ( Kâbe ), Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya ( 1484 km'lik mesafe ) seyirtildiği bildirilmektedir.

- Ayetin sure numarası 17 ... 1+7 = "8"'dir.

- Ayetteki "Aksa" ( Uzak ) kelimesi 17. kelimedir. 17 ... 1+7 = "8"

- Ayetteki "Ayat" ( Ayetler ) kelimesi 26. kelimedir. 2+6 = "8"

- Mekke ile Kudüs arası mesafe 1484 km.dir. 1+4+8+4 = 17 ... 1+7 = "8"

- Kudüs şehrinin 8 kapısı bulunmaktadır ; 1. Yafa; 2. Zion; 3. Dung; 4. Altın (duvarlı); 5. Aslanlı; 6. Herod; 7. Şam; 8. YENİ*

* 8. kapının isminin "Yeni" olması 8 sayısının simgelediği "yeni döngü başlangıcı, yenilik, değişim" kavramları açısından dikkat çekmektedir. 

"Kudüs" şehrinin İbranice'deki karşılığı "Yaruşalim" olup bu kelime esasen Kur'an'da yer alan ve cenneti simgeleyen "Dâris Selâm" ( Kurtuluş Yurdu ) kelimesidir. Bu kelime Kur'an'da iki kere geçmekte olup, son kez geçtiği ayet 10/25 kodlu ayettir.

10/25 Vallahu yed'u ila DARİS SELÂM ve yehdi men yeşau ila siratin mustekim ( Ve Allah SELÂMET YURDUNA çağırır ve dilediği kimseyi doğru yola yönlendirir. )

Ayet kodunun ( 10/25 ) nümerolojik değeri de "8" ( 1+0+2+5 = 8 ) sayısını vermektedir.

Mescid-i Aksa, eskiden Süleyman Tapınağı'nın olduğu yere inşa edilmiş bir mesciddir. Bu yer yüksek frekansa sahip önemli bir konumdur. Zionism'in hedeflerinden biri de Mescid-i Aksa'nın yıkılması ve yerine Süleyman Tapınağı'nın yeniden inşa edilmesidir. Zionist inancına göre İblis bu tapınağa yerleşecek ve dünyanın kralı olacaktır. Zionist küreselcilerin Tek Dünya Devleti ideali de batini olarak bu inanışa dayanmaktadır.

"Mi'rac"( Yükseliş ) olarak da bilinen Hz. Muhammed'in astral çıkışının da Mescid-i Aksa'ya cepheli olan ve "Başlangıç Taşı" olarak da bilinen "Muallak Taşı"'ndan gerçekleştiği islâmi kaynaklarda yer alnaktadır.

"Muallak Taşı" yani "Bağlı olmayan / Yapışık olmayan Taş / Asılı Duran Taş"'ın olduğu yerde de "Kubbetus Sahra" ( Kaya Kubbesi ) bulunmaktadır ki burası aynı zamanda Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği daha dogrusu onun da yükseldiği yerdir. ( İncil'de bu yerin ismi "Golgota" ( Kafatası ) olarak geçmektedir. )


Kubbetus Sahra'nın girişinde de 8 sütun bulunmaktadır.






Wednesday, May 19, 2021

Tek Adam ve 10 nümerolojisi

 - 19 Mayıs ... 1+9 = 10

- 1919 ... 1+9 = 10 ve 1+9 = 10

- Samsun ilinin plakası 55 ... 5+5 = 10 

- Atatürk'ün Samsun'a yolculuk ettiği vapur "Bandırma" ismini 28.10.1910 tarihinde almıştır.

28 ... 2+8 = 10

10

1910  ... 1+9 = 10 ve 10

- Atatürk ilk rütbesi olan "Teğmen" rütbesini 10 Şubat günü, son rütbesi olan "Mareşal ve Gazi" rütbesini 19 Eylül günü almıştır.

- 19 Mayıs'ı doğum günü kabul etmiş, vefat günü de 10 Kasım olmuştur.

Cennette "Selâm" söylemi olduğuna ilişkin ilk ayet 10/10 kodlu ayettir.

10/10 - Da'vahum fiha subhanekellahumme ve tehiyyetuhum fiha SELAM ve ahiru da'vahum enil hamdu lillahi rabbil alemin

( Onların orada duaları, çağrıları "Allahım, sen yücesin.", orada dilekleri duaları "SELAM." ve çağrılarının sonu da "Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir." diye olur. )

Atatürk'ün son sözünün "Aleykum selâm" ( Selâm üzerinize ) olduğu söylenir. 

Aşağıdaki ayette de cennete girenlerin meleklerce "Selâmun aleykum" ( Selâm üzerinize ) söylemiyle karşılandığı bildirilmektedir.

16/32 Ellezine (1) teteveffa (2) humu (3) el (4) melaiketu (5) tayyibine (6) yekulune (7) SELAMUN (8) ALEY (9) KUM (10) edhulu (11) el (12) cennete (13) bi (14) ma (15) kuntum (16) ta'melun (17)

( Melekler, o temizce vefat ettirdiklerine, " SELAM ÜZERİNİZE. O yapmakta olduklarınızdan dolayı cennete girin." derler. )

Ayetin ilk cümlesi 10 kelimelik olup, son üç kelimenin sıra numaraları ise şöyledir. "Selamun" (8), "aley" (9), "kum" (10)

10 ... 1+0 = 1 ... Tek Adam ... Ruhu şad olsun.





Sunday, May 16, 2021

Hayvanlar gibidirler...hatta daha da sapmışlardır.

Dünyanın bir cehennem olmasına vesile olan, idrak mekanizmaları İblis tarafından bloke edilmiş küresel müşrik şeytanlar, içgüdüsel ve obsesif bir yaklaşım ile negatif frekansa hizmet etmeyi aralıksız sürdürmekte, sonu helak ile sonuçlanacak olan yolda ardlarına dahi bakmadan inatla ilerlemektedirler.

İnsan ve cin şeytanların bu hayvani, içgüdüsel ve saplantılı tutumları Kuran'da muhtelif ayetlerde muhtelif tanımlamalarla izah edilmiştir.

Bakara suresinin 7. ayetinde şeytanların duyu kanallarının, idrak mekanizmalarının bloke edildiği "Allah'ın mühürü" kavramıyla bildirilmektedir.

2/7 Hatemallahu ala kulubihim ve ala sem’ihim ve ala ebsarihim ğişaveh ve lehum azabun azim

( Allah’ ın mühürü onların kalplerinin ve kulaklarının üzerindedir ve gözlerinde de perde vardır. Büyük azap onlaradır. )

En'am suresinin 43. ayetinde "kalplerin katılaşması" ifadesi yer alır. 

6/43 Fe lev la iz caehum be'suna tedarrau ve lakin kaset kulubuhum ve zeyyene lehumuş şeytanu ma kanu ya'melun

( Onlara zorluğumuz, azabımız geldiğinde yalvarmalı değiller miydi? Ve lakin kalpleri katılaştı ve şeytan o yapmış olduklarını onlara süsledi. )

A'raf suresinin 179. ayetinde ise şeytanların "hayvanlar gibi ve hatta daha da sapmış oldukları" bildirilir.

7/179 Ve lekad zera'na li cehenneme kesiran minel cinni vel insi lehum kulubun la yefkahune biha ve lehum a'yunun la yubsirune biha ve lehum azanun la yesmeune biha ulaike kel en'ami bel hum edall ulaike humul ğafilun

( Ve cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. Onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibidirler. Bilakis daha da sapmışlardır. İşte onlar habersizlerdir. )

Muhammed suresinin 24. ayetinde "kalpteki kilit" kavramı yer almaktadır.

47/24 E fe la yetedebberunel kur'ane em ala kulubin akfaluha

( Artık Kur'an' ı düşünmezler mi? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var? )

Hadid suresinin 14. ayetinde de "saplantılı isteklerin aldatması" ifadesi yer almaktadır.

57/14 Yunadunehum e lem nekun meakum  kalu bela ve lakinnekum fetentum enfusekum ve terabbastum vertebtum ve ğarretkumul emaniyyu hatta cae emrullahi ve ğarrekum billahil ğarur

( Onlara seslenirler "Sizinle birlikte olmadık mı?" "Evet. Lakin kesinlikle siz nefislerinizi fitnelediniz, gözlediniz ve şüphelendiniz. Sizi saplantılı istekler aldattı. Nihayet Allah' ın emri geldi. Aldatan sizi Allah ile aldattı." derler. )

Yukarıdaki ayetler, kaba madde planındaki ( dünya ) düşük frekansa saplanmış olan ve sadece maddi ve nefsani menfaat peşinde koşan tahakküm obsesif varlıkların ruhsal durumlarını tanımlamakta, merhametsiz ve yıkıcı tutumlarının kök sebeplerini açıklamaktadır.


Saturday, May 15, 2021

Sabrın sonu 11

Mayaların takvimine göre 21.12.2012 tarihinde, saat 01:11 pm'de bir döngü sonlanıyor ve yeni bir döngü başlıyordu. Bu zamanlama, "kıyamet" kelimesine gerçek anlamı dışında olan "felaket" anlamı yüklenmek suretiyle farklı olarak yorumlanmış ve bir çok kişi paniğe kapılmış ve hatta kendilerince dünyadaki güvenli yerlere sığınmışlardı. Evet bu zamanlama "kıyamet" zamanlamasıydı. Ancak "kıyamet" kelimesinin anlamının "ayağa kalkış" olduğu düşünüşdüğünde esasen bu zamanlamanın çok farklı bir olayı yani "varlıklardaki idrak ve frekans yükselişini" tanımladığı ortaya çıkmaktaydı. Bir döngünün sona erip bir başka döngünün başlaması....

Yaratılıştaki döngüler de çok boyutlu bir yapı arzetmekteirler. Bu fenomen "Çok Boyutlu Döngü Sistemi" olarak adlandırılabilir. Zira döngü kavramının ana nümerolojik sembolü olan 7 sayısının yanısıra 11 sayısı da döngüsel süreçlerde tezahür etmektedir. Nümerolojik olarak 7 sayısı bir döngülük frekansın, 11 sayısı da düalite, döngü ve farklı boyuta geçiş / geçiş portalı ( Star Gate ) kavramlarının sembolü  olarak bilinmektedir.

Mayaların takviminde döngü sonu olarak belirtilen 21.12.2012 tarihini oluşturan sayıların toplamlarının 11 sayısını vermesi ve belirtilen saatin de 1:11 pm olması dikkat çekmektedir. Ayrıca 2012 yılından 11 yıl öncesine gidildiğinde dünya tarihi için bir döngü sonu ve döngü başlangıcı olan 2001 yılına yani 11.09.2001 tarihindeki İkiz Kuleler vakasına gelinmektedir. 9/11 ( 11 ) olarak anılan bu vaka, küreselciler tarafından gerçekleştirilen bir "döngü sonu ve yeni döngü başlangıcı" ritüeliydi.

2012 yılından 11 yıl ileri gidildiğinde ise 2023 yılına geklinmektedir ki bu yıl da küreselcilerin gündemi açısından çok kritik bir yıl olma özelliğini taşımaktadır. 2023 yılı, 29.10.1923 yılında ilan edilen ve yeni bir döngü başlatan cumhuriyetin 100. yılı olması açısından da ayrıca önem arzetmektedir. Zaten tüm bu olaylar ve tarihler neden ve sonuç bazında birbirleriyle ilintilidir. ( Cumhuriyetin ilan edildiği gün ( 29 ...2+9 = 11 ) ve ay ( 10 ... 1 ) da 11 hatta 111 nümerolojisi barındırmaktadır. )

Kur'an ayetlerinde "Göklerin kapılarının açılması" ifadesinin 11 nümerolojisi içeren ayatlerde yer aldığına bu blogda defaatle değinilmiştir. 

7/40 İnnellezine kezzebu bi ayatina vestekberu anha la tufettehu lehum ebvabus semai ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelu fi semmil hiyad ve kezalike neczil mucrimin

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

Ayet kodunun ( 7/40 ) nümerolojik değeri "11" ( 7+4+0 = 11 ) sayısını vermektedir. 

54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

Ayet kodunun ( 54/11 ) nümerolojik değeri "11" ( 7+4+0 = 11 ) sayısını vermekte olup, ayrıca ayetin numarası da 11'dir.

11 sayısı vasıtasıyla inananlara verilen en önemli mesajlar ise aşağıdaki ayetlerde yer almaktadır.

11/11 İllellezine saberu ve amilus salihat ulaike lehum mağfiratun ve ecrun kebir

( Ancak o sabredenler ve iyilikler yapanlar, işte onlar, af ve büyük ödül onlaradır. )

Sure ve ayet numarası 11 sayılarından oluşan yukarıdaki ayette, döngü sonuna ve yeni döngü başlangıcına şahitlik edenlerin "sabır"* ve "iyilik uğrunda çalışma" vesilesiyle selamete erişebilecekleri bildirilmektedir. 

* Kur'an'da ilk "Sabr" ( Sabır ) kelimesinin 2/45 kodlu ayette geçmesi ve bu ayetin kodunun nümerolojik değerinin 11 ( 2+4+5 = 11 ) sayısını vermesi de ilginçtir. 

11/119 İlla men rahime rabbuk ve li zalike halekahum ve temmet kelimetu rabbike le emleenne cehenneme minel cinneti ven nasi ecmein

( Rab’binin merhamet ettikleri hariç. Onları bunun için yarattı. Rab’binin "Ben cehennemi cinlerden ve insanlardan topluca, tamamen dolduracağım." kelimesi tamamlandı. )

Sure numarası 11 olan, ayet numarasında ise hem 11 hem de 9/11 nümerolojisi olan yukarıdaki ayette ise bir "Tamamlanma"'dan bahsedilmektedir. Anılan "Tamamlanma" esasen bir büyük döngünün sonunu haber vermektedir. Bir başka deyişle bu ayet, varlıkların ruhsal tekamülleri için kendilerine bahşedilen ve reenkarnasyon döngülerinden oluşan büyük döngünün sonunda liyakatlerine göre "reenkarnasyona devam edeceklere" ( tekamülünü tamamlayamadıkları için tekrar kaba madde planı dünyada yani cehennemde enkarne olacaklara ) veya "üst süptil boyuta geçeceklere" ( tekamüllerini tamamlayarak cennet planına geçeceklere ) dikkat çekmektedir.







Friday, May 14, 2021

Kelime = Mana = Bilgi = Bilinç = Ruh

"Ne manası var?"
"Bu onun ruhunda var."
"Hem maddi hem de manevi olarak zarar gördü."
...

Günlük yaşamda sıkça duyulan bu cümleler esas itibarıyla "Ruh" kelimesinin öz anlamına ışık tutmaktadır.

Bilindiği üzere, yaratılıştaki düalite gerçeği "Ruh" ve "Madde" kavramlarıya tezahür etmektedir. "Ruh" kelimesi "Bilgi, Bilinç, Anlam, Mana, Kod" kelimeleriyle tanımlanacak olduğunda bu temel düalite ikilisi "Mana" ve "Madde" olarak da anılabilmektedir. Zira "Maddi ve Manevi" ifadesi de bu ikilinin bir yansımasıdır. Bilgisayar teknolojisindeki "Hardware" ( Donanım ) ve "Software" ( Yazılım ) kavramları da yaratılıştaki düalite sisteminin bir kopyası niteliğindedir. Bir yazılım olmadan donanım sadece bir şekil ve bir madde olmaktan yani "yok hükmünde olmaktan" öteye geçememektedir.

Bir maddenin niteliğine ve işlevine ait bilgiler o maddenin ruhu olarak kabul edilebilir. Örneğin, "Bıçak" bir şekil ve bir maddedir. Ancak "Bıçak"ın ruhu yani onu tanımlayan, niteleyen bilgiler / kodlar ise "Keskin, Sivri, Kesen ....vb." gibi kelimelerdir. "Bıçak" bu ruhsal özellikleri insanın ruhundan, bilincinden yansıyan tesirler ile kazanır. "Bıçak" her farklı amaçlı kullanımında "ruhsal tekamülü" deneyimler.

Aynı şekilde kaba madde planındaki insan da ( beşer ) bir şekil ve bir maddedir. İnsanın ruhunu tanımlayan, niteleyen bilgiler / kodlar ise "karakter" olarak da anılan "İyi, Doğru, Dürüst, Şefkatli, Yardımsever .... vb." gibi niteleyici kelimelerdir. İnsan, idrak mekanizması vasıtasıyla kendisini tanımlayan pozitif frekanslı kelimeleri ne oranda artırırsa o oranda ruhsal tekamüle ermektedir. 

Not: Evvelki bölümlerde "kelimeler ve kelimeler ile yaratış" konusu defaatle irdelenmiştir.






Thursday, May 13, 2021

Aşının kaynak kodu ve yine 11 nümerolojisi !

mRNA ( messenger RNA ) aşısının "etiket kodu" .... BNT162b2 

Kodda yer alan sayıların toplamı "11" sayısını vermektedir. 1+6+2+2 = "11"

Kaynak kodları içeren ana bilgi deposu ve komut merkezi olan DNA, Adenine, Thymine, Cytosine ve Guanine isimli enzimleri içermektedir. DNA'dan iletilen bilgileri ( kodları, komutları ) hücrelere ileten RNA da ise Thymine yerine Uracil enzimi bulunur. Virüsün sentetik bir kopyası ( replikası ) olan mRNA aşısının "kaynak kodunda" ise RNA enzimlerinin baş harflerinden oluşan A ( Adenine ), C ( Cytosine ), G ( Guanine ) harfleri bulunmaktadır. Dördüncü enzim olan U ( Uracil ) yerine değiştirilmiş molekül olan Ψ ( Psi ) kullanılmaktadır. Bağışıklık hücreleri yabancı RNA'ya karşı duyarlı olup onu hemen yok etmek istediklerinden bağışıklık hücrelerini aldatmak ve hedeflenen / istenen şekilde kodlayabilmek için U yerine değiştirilmiş sentetik bir molekül olan "Pseudouridine" kullanılmakta ve "Psi" harfini simgeleyen "Ψ" ! karakteri ile sembolize edilmektedir. ( İlk harfi "Psi" olan "PSeudo" kelimesi "Sahte, Hayali" anlamına gelmektedir. )

https://berthub.eu/articles/posts/reverse-engineering-source-code-of-the-biontech-pfizer-vaccine/

Ψ = Psi = Maddi olmayan = Ruh ( "PSYchology" birleşik kelimesinin ilk kelimesi "PSY"’dir. Psychology ... Psycho ( Ruh ) + Logy ( Bilim ) .... Ruhbilim. )

Ψ karakterinin Kur'an'da geçen "Zillin zi selasi şu'abin" ( Üç çatallı gölge ) kavramı ile ilintisi olduğu varsayımı çerçevesinde bir analiz yapıldığında ilginç senkronlar ortaya çıkmaktadır. 

Kur'an'da bu kavram, bir "ikili ayet" setinde geçmekte olup, ilk ayette zamirler ( Ma ( O ), Hi ( O ) ) kullanılmış, bir sonraki ayette ise "Zillin zi selasi şu'abin" olarak belirtilmiştir. İkili ayet seti tek ayet olarak baz alınıp kelime sıra numaraları inceleniğinde; 

77/"29" İntaliku (1) ila (2) MA (3) kuntum (4) bi (5) Hİ (6) tukezzibun (7)

( O yalanlamış olduğuNUZA gidin. )

77/30 İntaliku (8) ila (9) zillin (10) Zİ SELASİ SU'ABİN ("11")

( ÜÇ ÇATALLI gölgeye gidin. ) 

Kavramın zamir ile ifade edildiği ilk ayetin numarası 29 olup bu sayının nümerolojik değeri "11" ( 2+9 = 11 ) olmaktadır.  

Ayetteki "Zi selasi şu'abin" ( Üç Çatallı ) sıfatı tek kelime olarak düşünüldüğünde - ki bu analiz için bu  önemlidir - bu kelimenin ikili ayet setindeki sıra numarası "11" olmaktadır. 

Yalanlamış olduğunuz = Üç Çatallı Gölge = Cehennem Ateşi = Kaba Madde Dünya Azabı = Gerçeği Yalanlamak vb. gibi nice anlamlar muhtemeldir. Konu bağlamında ise aşıdaki Ψ molekülünün sanılanın tam tersine, bağışıklık sistemini zayıflatıcı bir ajan olması kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca bu sentetik enzim molekülü veya aşıda kullanılan nanoteknoloji vasıtasıyla insanlar uzaktan takip ve kontrol edilebilir hale yani bir anlamda çiplenmiş hale de getirilebilirler.

"Üç Çatal" figürünün şeytan sembolizminde yer alması da ayrıca önem arzetmektedir.


Ψ bir Grek alfabesi karakteri olup İngiliz ve Latin alfabelerinde bulunmamaktadır. Diğer harflerin ( A, C, G ) İngiliz ve Latin alfabelerindeki sıra numaraları ise;

A = 1
C = 3
G = 7

1+3+7 = "11" 

Aşının kaynak kodu toplam 4284 karakterden oluşmaktadır. 4+2+8+4 = 18 ... 1+8 = "9" ( 666 sayısının nümerolojik değeri de 18 sayısı üzerinden 9 sayısını verir. ) Ayrıca mRNA aşısı 6 dozluk yani 6 kişilik flakonlarda hazırlanmakta olup 6 saat içinde kullanılması gerekmektedir. Yine 666 sayısı tezahür etmektedir.

Kaynak kodun bir bölümü; .....GAAΨAAACΨAGΨAΨΨCΨΨCΨGGΨCCCCACAGACΨ......

Sonuç olarak tüm coronavirus pandemisi sürecinde göze çarpan 11 nümerolojisi bulunduğu gibi aşıda da 11 ve 9/11 nümerolojisi bulunuyor gibi görünmektedir. 

Ayrıca mRNA aşısının, ilk dozdan 11 gün sonra efektif olduğu bildirilmektedir. ( 10 değil, 12 değil 11 !? )

https://www.news-medical.net/amp/news/20210303/Pfizer-SARS-CoV-2-vaccine-effective-from-day-11-post-1st-vaccination.aspx

mRNA aşılarının 6'lı flakonlar halinde 6 kişilik olarak ve 6 saat içinde kullanılmak üzere hazırlanmış olması da ayrıca 666 sembolizmi içermektedir.

Hücre çekirdeğinin içine girerek hücre kodlaması yapabilen mRNA molekülleri iletkenliği yüksek olan "grafen oksid" maddesi de içermektedir. Dolayısıyla mRNA molekülleri içeren hücreler, dışarıdan iletilecek 5G + frekanslarıyla manipüle edilebilir ve hücrelerin işlevsel döngüleri bozulabilir. Aşı da "tRNA" ( Transporter RNA ) veya "rRNA" ( Ribosomal RNA ) kullanılmamasının sebebi ise sadece mRNA ( Messenger RNA ) moleküllerinin hücre çekirdeği içine girebilmeleridir. Ayrıca mRNA moleküllerinin hangi organların genlerine tutundukları da bilinmemektedir. Daha doğrusu gizlenen bilgiler arasındadır. Zira aşıyı üretenler bu moleküllerin hangi kriterlere göre, kimlerde, hangi organlara tutunduklarını çok iyi bilmektedirler.

Sorular;

- 9/11 vakası ile "İkiz Kulelerin" yıkılması gibi, şimdi de 11 nümerolojili aşılama operasyonu ile insandaki "İkiz DNA Sarmalı" mı yıkılmak istenmektedir? ( "İkiz Kuleler" ve "İkili DNA Sarmalı" da yapısal olarak "11" sayısının tezahürü niteliğindedir. )

- Aşılanmaya giden insanlar farkında olmadan ayette ifade edildiği üzere "Üç çatallı gölge"'ye mi gitmektedirler?
                              


Ancak bu noktada önemli bir hususu belirtmek gerekmektedir ki o da tüm bu süreçlerin Allahü Teala'nın rızası ve izni ile gerçekleşmekte olduğudur. Dolayısıyla tamamlanacak olan kader sadece O'nun istediği şekilde tamamlanacaktır. Dolayısıyla yukarıda bahsedilen durumlar küreselcilerin bilinçli ve kötü niyetli planlamalarından, detaylı kurgularından, kodlamalarından biri olacağı gibi, iyi niyetle ve insanlığın faydasına olması düşüncesiyle yapılan girişimler kapsamında da olabilir. Her ne şekilde olursa olsun insanlık, Allah'ın rızası ve izni doğrultusunda vazifeli varlıklar ( melekler ) tarafından tüm aşamaları en ince ayrıntısına kadar belirlenmiş, kodlanmış kaderine doğru ilerlemektedir.