20 Ekim 2020 Salı

Ashab-ı Kehf, Tarsus ve Deri Levhalar 

"Tarsus" kelimesi, "Taurus" ( Boğa - İki Boynuzlu ) kelimesiyle benzerlik arzetmekte olup "Zülkarneyn" ( İki Boynuzlu / İki Soylu / İki Boyutlu ), boyutlararası zamanda yolculuk ve Ashab-ı Kehf ( Mağara Sahipleri ) kavramlarıyla ilintilidir.

Ashab-ı Kehf'i ifade eden "Yedi Uyurlar"'ın bulundukları mağaranın da Tarsus'ta olduğu söylenmektedir. Ayrıca Tarsus'un, Toros ( Taurus / Boğa ( Boğa İki Boynuzludur. ) ) dağlarına yakın olması da anlamsal ilintiyi kuvvetlendirmektedir.

Anadolu'da, Tarsus'ta doğduğu düşünülen Mithraizm ya da Mithra ezoterik ve mistik bir Roma kültüdür. Bir yeraltı dini olan Mithraizm özellikle sayılar ve astral inançlar etrafında şekillenmiştir. O dönemin Tarsus sikkeleri üzerinde yer alan Mithra’nın "boğayı" öldürmesi ve aslan-boğa savaşı resimleri Pers egemenliği döneminde görülmeye başlanmıştır. Bu sembolizm Boğa’nın bahar ekinoksundaki batışını temsil etmektedir.

Mithra ve Boğa ( Taurus )


Tarsus sikkesinde Aslan ve Boğa sembolü

13.11.2016 tarihinde Tarsus'taki 3103 sokak 82 Evler 33460 adresindeki 214 adanın 7. ve 8. parsellerinde gizli bir kazı başlatılmış ve kazı 04.11.2017 tarihinde sonlandırılmıştır. Tarsus Müzesi Müdürlüğü sonlandırılan kazıya ilişkin şu resmi açıklamayı yapmıştır.

“Tarsus Müzesi Müdürlüğünce 214 Ada, 7 ve 8 no.lu parselde gerçekleştirilen kurtarma kazısında kültür dokusunun ortaya çıkarılarak niteliğinin anlaşılabilmesi için amorf durumda pişmiş toprak kandil parçası, çatı kiremiti, amphora parçaları vb. buluntulara ulaşılmış olup envanterlik nitelikte taşınır-taşınmaz kültür varlığına rastlanmaması nedeniyle kazı çalışmalarının sonlandırılması kanaatine varılmıştır.”


Tarsus kazısının yapıldığı parseller

Kazının, bir boyut portalı arama, Barnabas İncili'ni arama, Ahit Sandığını ( Tabuti Sekine ) arama gibi gizli amaçları olduğu muhtelif mecralarda yer almıştır. 

Tarsus'taki bu kazının başlangıç ve bitiş tarihlerindeki sayılar, kazının yapıldığı adresteki sayılar ve Tevrat'ta "Tarsus" kelimesinin geçtiği ayetteki sayılar arasında uyum söz konusudur. Anılan sayılar 4, 11 ve 7 nümerolojisi itibarıyla dikkat çekmektedir. Kazının  başlangıç ( 13 ) ve bitiş günlerinin ( 4 ) nümerolojik değerleri 4 ve 4 sayısı olarak tezahür etmektedir. Ayrıca ilgili ayın 11. ay olması da farklı boyuta geçiş portalının nümerolojik sembolü açısından dikkat çekmektedir.

"Tarsus" kelimesinin İncil'de ilk kez geçtiği ayetin sure numarasının ( 44 ) nümerolojik değeri "8" ( 4+4 = 8 ), ayet numarasının ( 9-11 ) nümerolojik değeri ise "11" ( 9+1+1 = 11 ) sayısını vermektedir. 8 ve 11 sayıları yeni döngü başlangıcının, sonsuz döngünün ve boyutlar arası geçiş portalının sembolleridir. Ayet numarasının 9-11 olması da 9/11 sembolizmi açısından dikkat çekmektedir.

44 Acts 9-10 Şam'da Hananya adında bir İsa öğrencisi vardı. Bir görümde Rab ona, «Hananya!» diye seslendi. «Buradayım, Rab» dedi Hananya.

44 Acts 9-11 Rab ona, «Kalk» dedi, «Doğru SOKAK* denilen SOKAĞA git ve Yahuda'nın evinde Saul adında TARSUSLU birini ara. Şu anda orada dua ediyor.

Tarsus kazılarının yapıldığı adres "3103 Sokak" olarak geçmektedir. Adresin posta kodu ise 33460'dır. her iki sayının da nümerolojik değeri "7" sayısını vermektedir. ( 3+1+0+3 = 7 ve 3+3+4+6+0 = 16 ... 1+6 = 7 ) Bu nümeroloji "Yedi Uyurlar" kavramıyla uyum arzetmektedir. Ayrıca ada numarasının ( 214 ) nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. Parsel numaralarının 7 ve 8 olması ise Kehf suresinde ashab-ı kehfin adedinin "Yedidirler, sekizincileri köpekleridir." olarak bildirilmesiyle ilintilidir.

44 Acts 11-25 Sonra BARNABA, Saul'u aramak için TARSUS'a gitti.

Barnaba ve Tarsus ilintisi yukarıdaki ayette yer almaktadır.

Kur'an'ın Kehf ( Mağara ) suresinde boyut portalından ( Kehf ) geçerek solucan deliği kanalıyla "boyutlar arası zamanda yolculuk yapan vazifelilere" kozmik ilim verildiği ve onların da bu ilmi "deri levhalara" yazdıkları bildirilir. Ayetlerde ashabı kehfin trans halinde olduklarından ve zaman algılarının da göreceli olarak farklılaştığından ( Time Distorsion ) bahsedilmektedir.

Zamanda yolculuk temalı olan Ashab-ı Kehf hikayesinin "Zülkarneyn" ile ilintisi olması muhtemeldir. "Zülkarneyn" kelimesi "İki Soylu, İki Boyutlu, İki Boynuzlu" anlamlarına gelmekte olup, boyutlar arası zamanda yolculuk imkanı sağlayan Solucan Deliği ile ilintili gibi görünmektedir.

İki Boynuz şeklindeki Wormhole ( Solucan Deliği )

Ashab-ı Kehf ile ilgili ayetler şöyledir.

18/9 - Em hasibte enne ASHABEL KEHFİ ver RAKIMİ kanu min ayatina aceba ( Sen MAĞARA SAHİPLERİNİN ve DERİ LEVHALARIN kesinlikle şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? ) 

18/10 - İz evel fityetü ilel kehfi fe kalu rabbena atina min ledünke rahmeten ve heyyi' lena min emrina raşeda ( Zamanında genç adamlar mağaraya sığındılar da "Rab’bimiz bize indinden rahmet ve işimizden doğruluğa kolaylık ver." dediler. )

18/11 - Fe darabna ala azanihim fil kehfi sinıne adeda ( Böylece mağaranın içinde seneler adediyle kulaklarına vurgulayıp beyan ettik. )

18/12 - Sümme beasnahüm li na'leme eyyül hızbeyni ahsa li ma lebisu emeda ( Sonra bu iki gruptan hangisinin, kaldıkları süreyi daha iyi sayacağını bilmek için onları dirilttik. )

18/18 - Ve tahsebühüm eykazan ve hüm rukudün ve nükallibühüm zatel yemıni ve zateş şimali ve kelbühüm basitun ziraayhi bil vesıyd lev ittala'te aleyhim le velleyte minhüm firaran ve le müli'te minhüm ru'ba ( Ve onları uyanık sanırdın ama onlar uykudaydılar. Onları sağa ve sola* çevirirdik. Köpekleri ön ayaklarını kapı eşiğine uzatıp yaymıştı. Şayet onları görseydin firar ederek onlardan yüz çevirirdin ve onlardan korku ile doldurulurdun. )

* "Sağa ve sola çevrilmek" ifadesi de düaliteye atıf içermektedir.

18/19 - Ve kezalike beasnahüm li yetesaelu beynehüm kale kailün minhüm KEM LEBİSTÜM KALU LEBİSNA YEVMEN EV BA'DA YEVM kalu rabbüküm a'lemü bima lebistüm feb'asu ehadeküm bi verikıküm hazihı ilel medıneti fel yenzur eyyüha ezka taamen fel ye'tiküm bi rizkın minhü vel yetelattaf ve la yüş'ıranne biküm ehada ( Ve işte onları aralarında sual etmeleri için böyle dirilttik. Onlardan sözcü "NE KADAR KALDINIZ?" dedi. "BİR GÜN VEYA GÜNÜN BAZISI, BİR BÖLÜMÜ KADAR KALDIK." dediler. "Ne kadar kaldığınızı Rab’biniz bilir. O halde birinizi bu gümüşünüz ile şehire gönderin de yiyecek olarak onların hangisi en temiz baksın. Böylece size ondan rızıkları getirsin ve nazik, dikkatli olsun, sizi kimseye farkettirmesin, sezdirmesin." dedi. )

Ayette boyutlar arası zaman yolculuğundaki görecelilik kavramına vurgu yapılmaktadır.

18/22 - Se yekulune selasetün rabiuhüm kelbühüm ve yekulune hamsetün sadisühüm kelbühüm racmen bil ğayb ve yekulune SEB'ATÜN VE SAMİNÜHÜM KELBÜHÜM kul rabbi a'lemü bi ıddetihim ma ya'lemühüm illa kalılün fe la tümari fıhim illa miraen zahiran ve la testefti fıhim minhüm ehada ( "Üçtürler dördüncüleri köpekleridir."diyecekler. "Beştirler altıncıları köpekleridir." diyecekler. Gayba tahmin yürüterek. "YEDİDİRLER VE SEKİZİNCİLERİ KÖPEKLERİDİR" derler. De ki: "Onların adetlerini Rab’bim bilir." Onları azın haricindekiler bilmezler. O halde açıkça görünenlerin haricinde onlar hakkında tartışma. Onlardan hiçbirine de onlar hakkında soru sorma. )

Ayetteki;

"yekulune (1) seb'atün (2) ve (3) saminü (4) hüm (5) kelbü (6) hüm (7) ( "Yedidirler ve sekizincileri köpekleridir." derler. ) 

cümlesinde ve

"Kul (1) rabb (2) i (3) a'lemü (4) bi (5) ıddeti (6) him (7)" ( De ki: "Onların adetlerini Rab’bim bilir." ) 

cümlesinde 7'şer kelime bulunması da Ashab-ı Kehf'in 7 kişiden oluştuğuna işaret etmekte gibidir. 

18/25 - Ve lebisu fı kehfihim selase mietin sinıne vazdadu tis'a ( Ve mağaralarının içinde üçyüz sene kaldılar ve dokuz artırdılar.

Ayette, mağarada kalanların bir gün veya daha azı gibi algıladıkları sürenin 309 veya 2700 yıl olduğu bildirilmektedir. Ayetteki "300 sene ve 9 arttırma" ifadesinin 300+9 = 309 olabileceği gibi 300x9 = 2700 de olma ihtimali bulunmaktadır. 2700 sayısı, düalitenin sembolü olan 2 sayısını ve bir döngüyü ve döngü sonunu simgeleyen 7 sayısını içermekte olup, "İkili Yedi" kavramının bir tezahürü niteliğindedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder