Çeviri

Friday, October 2, 2020

Nebi ve Resul kavramları

"Nebi"* ( Haberci ) kelimesi "Nebe" ( Haber ) kökünden türeyen ve kendisine kitap vahyedilen vazifeli resulleri tanımlayan bir kelimedir. Kur'an'da kendisine kitap vahyedildiğinden bahsedilen haberci resuller Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Süleyman, Hz. Yahya, Hz. İsa ve Hz. Muhammed olarak bildirilmektedir. Ancak bir kitap oluşturmamış olsa dahi ilahi plandan vahiy yoluyla kendisine ilim bahşedilen ve bu ilmi yayma görevi verilen varlıklar da nebi resul ( haberci resul / gönderilen haberci ) addedilmektedir.

* Peygamber ( Haber veren, Hacc eden ) kelimesi Farsça bir kelime olup Kur'an'da yer almaz.

Kendilerine kitap vahyedildiği bildirilen nebi resullere ilişkin ayetler aşağıda yer almaktadır.

3/3 - Nezzele aleykel kitabe bil hakkı müsaddikan li ma beyne yedeyhi ve enzelet tevrate vel incil ( Sana kitabı, kendinden öncekileri gerçek ile doğrulayıcı olarak indirdi. Tevrat' ı ve İncil' i indirdi. )

4/163 - İnna evhayna ileyke kema evhayna ila nuhın ven nebiyyıne min ba'dih ve evhayna ila ibrahıme ve ismaıyle ve ishaka ve ya'kube vel esbatı ve ıysa ve eyyube ve yunüse ve harune ve süleyman ve ateyna davude zebura ( Kesinlikle biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen habercilere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a , Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik. )

İsmi bildirilmeyen bir çok resulün ( gönderilenin ) olduğu 4/164 kodlu ayette bildirilmektedir.

4/164 - Ve rusülen kad kasasnahüm aleyke min kablü ve rusülen lem naksushüm aleyk ve kellemellahü musa teklıma ( Ve önceden sana anlattığımız resullere ve sana anlatmadığımız resullere de. Allah Musa' ya kelam edip, söz söyledi. )

5/46 - Ve kaffeyna ala asarihim bi ıysebni meryeme müsaddikan li ma beyne yedeyhi minet tevratı ve ateynahül incile fıhi hüden ve nurun ve müsaddikan li ma beyne yedeyhi minet tevratı ve hüden ve mev'ızaten lil müttekın ( Ve onların izleri üzerine, yanlarındaki Tevrat' ı doğrulayıcı olarak Meryemoğlu İsa'yı gönderdik. Ona içinde yönlendirme ve aydınlık olan ve ondan önce Tevrat' tan olanı doğrulayan ve sakınanlar için yönlendirme ve öğüt olan İncil' i verdik. ) 

15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

19/12 - Ya yahya huzil kitabe bi kuvveh ve ateynahül hukme sabiyya ( Ey Yahya, kitabı kuvvetlice alıp tut. Ve çocukken ona hüküm verdik. )

23/49 - Ve lekad ateyna musel kitabe leallehüm yehtedun ( Ve Musa' ya kitabı verdik. Umulur ki onlar yönlenirler. )

27/29 - Kalet ya eyyühel meleü innı ülkıye ileyye kitabün kerım ( "Ey ileri gelenler kesinlikle bana faydalı yüce kitap atılıp bırakıldı." dedi. )

27/30 - İnnehu min süleymane ve innehu bismillahirrahmanirrahım ( Kesinlikle o Süleyman’ dandır. Kesinlikle o şefkatli merhametli Allah' ın ismi iledir. )

57/27 - Sümme kaffeyna ala asarihim bi rusulina ve kaffeyna bi ıysebni meryeme ve ateynahul incile ...... ( Sonra onların izleri üzerine resullerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa' yı gönderdik. Ona İncil' i verdik. ... ) 

87/19 - Suhufi ibrahime ve musa ( İbrahim’ in ve Musa’ nın sahifelerinde. )

Kendisine kitap vahyedilen vazifelilerin "Nebi Resul" ( Gönderilen Haberci ) oldukları aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

7/157 - Ellezine yettebiuner RASULEN NEBİYYEL ümmiyyellezi yecidune mektuben ındehüm fit tevratı vel incili ye'müruhüm bil ma'rufi ve yenhahüm anil münkeri ve yühıllü lehümüt tayyibati ve yüharrimü aleyhimül habaise ve yedau anhüm ısrahüm vel ağlalelletı kanet aleyhim fellezine amenu bihı ve azzeruhü ve nesaruhü vettebeun nurallezı ünzile mea hu ülaike hümül müflihun ( Onlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil' de yazılmış bulacakları o GÖNDERİLEN okuma yazma bilmeyen HABERCİYE tabi olurlar. O onlara iyiliği emreder ve onları kötülüklerden meneder. Onlara temizleri helal kılar. Pisleri, kötüleri de üzerlerine haram kılar. Onlardan, üzerlerindeki yüklerini ve kelepçelerini alır. O halde, ona inanan, onu kuvvetlendiren, destekleyen, ona yardımcı olan ve onunla birlikte indirilen aydınlığı izleyenler, işte onlar iflah olanlardır. )

19/51 - Vezkür fil kitabi musa innehu kane muhlesan ve kane RASULEN NEBİYYA ( Ve kitapta Musa’yı da hatırla. Kesinlikle o samimiydi ve GÖNDERİLEN HABERCİ oldu. )

19/54 - Vezkür fil kitabi ismaıyle innehu kane sadikal va'di ve kane RASULEN NEBİYYA ( Ve kitapta İsmail' i de hatırla. Kesinlikle o vaadine sadıktı, doğruydu. GÖNDERİLEN HABERCİ oldu. )

Hz. Muhammed'in son nebi ( haberci ) olduğu Ahzab suresinin 40. ayetinde bildirilmektedir. Ayette sadece "Nebi" ( Haberci ) nitelemesi yapılmış olması "Resul" ( Gönderilen ) kelimesine göre daha farklı bir özelliğe işaret etmekte gibidir. Zira bir çok ayette de "Resul" kelimesi tek başına kullanımıştır.

33/40 - Ma kane muhammedün eba ehadin min ricaliküm ve lakin rasulellahi ve HATEMEN NEBİYYIN ve kanellahü bi külli şey'in alima ( Muhammed adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Lakin Allah' ın resulüdür ve HABERCİLERİN SONUNCUSUDUR. Allah herşeyi bilendir. )

"Resul" ( Gönderilen ) kelimesi "İrsal" ( Göndermek ) kökünden türeyen bir kelimedir. Resul, kitap halinde olmasa da kendisine ilahi kozmik bilgiler vahyedilen ve bunları yaymak ile vazifelenen varlıkları tanımlamaktadır. Son nebi ( haberci ) yani kendisine kitap verilen haberci Hz. Muhammed olmakla birlikte aydınlanma ve idraki tekâmül sağlayan ilahi kozmik bilgi akışı, yaratılıştan bu yana daima devam emekte ve bu bilgileri yaymakla sorumlu resuller sürekli tezahür etmektedir.

Bu husus, Rab'bin insan ile iletişim usüllerinin tanımlandığı Şura suresinin 51. ayetinde yer almaktadır.

42/51 - Ve ma kane li beşerin en yükellimehüllahü illa vahyen ev min verai hıcabin ev yursile rasulen fe yuhıye bi iznihı ma yeşa' innehu aliyyün hakım ( Ve Allah' ın insana kelam edip söz söylemesi, vahyen veya perde arkasından olması haricinde olmaz. Veya resul gönderir de izni ile ne dilerse vahyeder. Kesinlikle O uludur hakimdir. )

No comments:

Post a Comment