28 Ekim 2020 Çarşamba

Kendilerini inkâr edenler 

"Küfr" ( İnkâr ) kelimesi "Kefr" ( Örtmek ) kökünden türemiş bir kelimedir. Esase "Küfr", gerçeğin üstünü "örtmek" yani "gerçeği kabul etmemek, dikkate almamak, inkâr etmek" anlamına gelmektedir.

İdrakli bir varlığın, kendi yaratıcısı olan Allah'ı, O'nun kelimelerini, ilmini inkâr etmesi kendi varlığını inkâr etmesiyle eştir. 

Dolayısıyla "Kâfir" ( İnkârcı ) sıfatıyla nitelenenler idrak seviyesi düşük varlıklardır. İdrak seviyesi doğrudan zeķâ ile aynı anlamı ifade etmemektedir. Zira bugün dünyadaki kanın ve gözyaşının müsebbibi olanlar zeki olmalarına rağmen zekalarını kötücül amaçlar için kullanan ve kendilerini hasara ve helâke sürüklediklerinin farkında, idrakinde olmayan varlıklardır. Bu durum Bakara suresinin 11. ve 12. ayetlerinde bildirilir.

2/11 - Ve iza kıle lehüm la tufsidu fil ardı kalu innema nahnü müslihun Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, ( "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. ) 

2/12 - E la innehüm hümül müfsidune ve lakin LA YEŞ'URUN ( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin FARKETMEZLER. ) 

İnkârcının esasen inkâr ettiğinin kendisinden başkası olmadığı ve dolayısıyla kendisine kötülük ettiği de Rum suresinin 44. ve Fatir suresinin 39. ayetlerinde bildirilir.

30/44 - MEN KEFERE FE ALEYHİ KÜFRUH ve men amile salihan fe li enfüsihim yemhedun ( KİM İNKAR EDERSE ARTIK İNKARI ONUN ÜZERİNEDİR. Kim iyilik yaparsa, nefisleri için iyi yer hazırlarlar. )

35/39 - Hüvellezi cealeküm halaife fil ard fe MEN KEFERE FE ALEYHİ KÜFRUH ve la yezıdül kafirıne küfruhüm ınde rabbihim illa makta ve LA YEZİDÜL KAFİRİNE KÜFRUHÜM İLLA HASARA ( Sizi yerde halifeler kılan O'dur. O halde KİM İNKAR EDERSE ARTIK İNKARI ONUN ÜZERİNEDİR. İnkarcıların inkarları, Rab’lerinin indinde hiddet, buğz haricindekini artırmaz. İNKARCILARIN İNKARLARI HASAR HARİCİNDEKİNİ ARTIRMAZ. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder