Küresel şeytanlar çetesi muhtelif tuzak kurgularıyla ( salgın, kıtlık, savaş, doğal afet vb. ) insanları dünyevi ve maddi ihtiyaçlarından mahrum bıraktıkça insanlar mahrum bırakıldıklarına ihtiyaç duymamaya başlayacaklardır. Yani şeytanların kurdukları tuzaklar insanın maddeden ve nefsaniyetten arınmasına ve ruhsal tekâmülüne vesile olacaktır.
Bu noktada "E o zaman şeytanlar aslında iyi bir şey yapmış olmuyorlar mı?" gibi cahilce bir soru gündeme gelebilir. Cevap ise çok nettir. Şeytanlar yaptıklarını kötü niyetle yani insanlığı köleleştirmek ve mağdur etmek için yapmaktadırlar. Negatif enerji frekanslarını pozitife dönüştüren, süreci insanlar için bir fayda kılan Allahü Teala'dır. Ve ilahi liyakat sisteminde "niyet" ve "gayret" temel belirleyici unsurlardır. Bu nedenle Kur'an'da gayretin sonuçtan önemli olduğu mesajı verilir. Zira sonucu sadece Allah belirleyebilir.
Sonunda İblis'in dahi kendilerini terkedeceği gaspçı şeytanlar açgözlülükle yedikleri ve biriktirdikleri dünya maddesinin ateşe ve zehire dönüştüğüne bizzat şahit olacaklar, yalnızlığı ve çaresizliği bizzat deneyimleyeceklerdir.
Bu hususa ilişkin ayetler şöyledir.
9/35 - Yevme yuhma aleyha fı nari cehenneme fe tükva biha cibahühüm ve cünubühüm ve zuhuruhüm haza ma keneztüm li enfüsiküm fe zuku ma küntüm teknizun ( O gün onların üzerlerinde cehennem ateşi kızdırılır da onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır. İşte bunlar o nefisleriniz için biriktirip haznettikleriniz. Haydi, o haznetmiş olduklarınızı tadın. )
56/41 - Ve ashabuş şimali ma ashabuş şimali ( Ve solun sahipleri. Nedir solun sahipleri?)
56/42 - Fi semumin ve hamimin ( İçe işleyen zehirli ateş ve kaynar suyun içindedirler.(
56/43 - Ve zıllin min yahmumin ( Ve kara dumandan gölgeler. )
56/44 - La baridin ve la kerimin ( Soğuk değildir. Faydalı da değildir. )
56/45 - İnnehüm kanu kable zalike mütrefin ( Kesinlikle onlar bundan önce refah şımarıkları idiler. )
56/46 - Ve kanu yüsırrune alel hınsil azım ( Ve büyük günahta ısrar etmekteydiler. )
69/35 - Fe leyse lehül yevme hahüna hamim ( Artık bugün ona burada samimi arkadaş yoktur. )
69/36 - Ve la ta'amun illa min ğıslin ( Ve irin haricinde yiyecek yoktur. )
69/37 - La ye'kulühu illel hatiun ( Onu hatalıların haricindekiler yemez. )
78/21 - İnne cehenneme kanet mirsaden ( Kesinlikle cehennem gözetleme yeri olmuştur. )
78/22 - Lit tağıne meaben ( Azgınlar için dönülecek yer. )
78/23 - Labisine fiha ahkaben ( Orada uzun zaman kalacaklar. )
78/24 - La yezukune fiha berden ve la şeraben ( Orada ne soğuğu, ne de içeceği tatmayacaklar. )
78/25 - İlla hamimen ve ğassakan ( Kaynar su ve irin hariç. )
78/26 - Cezaen vifakan ( Tam uygun karşılık olarak. )
Tekâmül etmiş insanın yani cennete hazır insanın maddi ihtiyaçlardan arınacağının sezgisi de aşağıdaki ayetlerde verilmektedir.
20/118 - İnne leke en la tecua fıha ve la ta'ra ( Kesinlikle sana orada acıkmaman ve çıplak olmaman vardır. )
20/119 - Ve enneke la tazmeü fıha ve la tadha ( Ve kesinlikle sen orada susamazsın ve sıcakta yanmazsın. )
21/8 - Ve ma cealnahüm ceseden la ye'külunet taame ve ma kanu halidın ( Ve onları yemek yemeyen gövdeler, vücutlar kılmadık. Ebedi de değillerdi. )
No comments:
Post a Comment