Çeviri

Monday, October 5, 2020

Lanet ve Şifa tesirleri

"Lanet" ( Kötülük dileme ) kelimesi "La'na" ( Kötülük dilemek ) köküne "-et"* ekinin gelmesiyle oluşmaktadır. ( * Fazl - Fazilet, Kaim, İkamet gibi... ) "Lanetlemek" kelimesinin Türkçe karşılığı ise "İlenmek" kelimesidir.

Kutsal kitaplarda "Lanetlemek / Lanetlenmek" kelimesi düşük frekansların ( negatif frekans ) tesirlerine maruz bırakmak veya maruz kalmak anlamına gelmektedir. Dolayısıyla lanetleme ilahi sistemin üst boyutlarından iletilen kozmik tesirlerle gerçekleşebileceği gibi cinlerin ve insanların da birbirlerini lanetlemesi yani düşük frekans saldırısı yapması da mümkündür. Cinler ve insanlar arasında vuku bulan lanetleme eylemi yani düşük frekans iletisi "büyü yapma" olarak anılır. Düşük frekans her türlü hastalığın, tersliğin, sorunun, ıstırabın ve mutsuzluğun kaynağıdır. Ancak kainatta vuku bulan her olayın düal ( ikili ) sonuç özelliği olduğu ve nihayetinde varlıkların tekâmülü için gerçekleştiği hatırlanmalıdır.

Düşük frekansı temsil eden "Lanet" kelimesinin karşıtı yüksek frekansı yani huzuru, refahı, iyiliği, merhameti ve sevgiyi temsil eden "Şifa" ( Kötü halden iyi hale dönüştürme, Hastalığı iyileştirme ) kelimesidir. "Şafi / Şefi" ( Şifacı, Af vesilecisi ) ve "Şefaat" ( Şifa verme, Affa vesile olma ) kelineleri de "Şifa"* kökündendir. Dolayısıyla belirli kelimelerin belirli sayıda tekrarlanması ( zikir ) yoluyla hem düşük frekans hem de yüksek frekans tesirleri üretmek ve iletmek mümkündür. ( * İngilizce'deki "Shift" ( Halden hale değişim ) kelimesinin de "Şifa" kökünden gelmesi muhtemeldir.

Kutsal kitaplarda "Lanet" ve "Şifa" kelimelerinin geçtiği bazı ayetler;

TEVRAT

1 Genesis 3-14 Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, "Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En LANETLİSİ sen olacaksın" dedi, "Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.

1 Genesis 3-17 RAB Tanrı Adem'e, "Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden LANETLENDİ" dedi, "Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.

1 Genesis 4-11 Artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın LANETİ altındasın. 

1 Genesis 4-12 İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın."

2 Exodus 15-26 "Ben, Tanrınız RAB'bin sözünü dikkatle dinler, gözümde doğru olanı yapar, buyruklarıma kulak verir, bütün kurallarıma uyarsanız, Mısırlılar'a verdiğim hastalıkların hiçbirini size vermeyeceğim" dedi, "Çünkü size ŞİFA veren RAB benim."

19 Psalms 30-2 Ya Rab Tanrım, Sanayakardım, bana ŞİFA verdin.

20 Proverbs 4-22 Çünkü onları bulan için yaşam, Bedeni için ŞİFADIR bunlar.

20 Proverbs 12-18 Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser, Bilgelerin diliyse ŞİFA verir.

20 Proverbs 16-24 Hoş sözler petek balı gibidir, Cana tatlı ve bedene ŞİFADIR.

21 Ecclesiastes 3-3 Öldürmenin zamanı var, ŞİFA vermenin zamanı var. Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var.

İNCİL

40 Matthew 5-44 Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size LANET EDENLERİ kutsayın, sizden nefret edenlere iyilik yapın, sizi istismar edenler ve size zulmedenler için dua edin. 

40 Matthew 25-41 "Sonra solundakilere şöyle diyecek: 'Ey LANETLİLER, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!

41 Mark 11-21Olayı hatırlayan Petrus, "Rabbî, bak! LANETLEDİĞİN incir ağacı kurumuş!" dedi.

45 Romans 3-14 "Ağızları LANET ve acı sözle doludur."

59 James 5-16 Bu nedenle, ŞİFA bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.

60 1 Peter 2-24 Bizler günah karşısında ölelim,doğruluk uğruna yaşayalım diye, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O'nun yaralarıyla ŞİFA buldunuz. 

66 Revelations 22-2 Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara ŞİFA VERMEK içindir. 

KUR'AN 

2/88 - Ve kalu kulubüna ğulf bel LEANEhümüllahü bi küfrihim fe kalılen ma yü'minun ( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı LANETLEDİ. Artık çok azı inanır. ) 

2/159 - İnnellezine yektümune ma enzelna minel beyyinati vel hüda min ba'di ma beyyennahü lin nasi fil kitabi ülaike YEL'ANÜhümullahü ve YEL'ANÜhümül LAİNUN ( O kitabın içindekileri insanlara açıklamamızdan sonra, açık delillerden ve yönlendirmeden o indirdiklerimizi gizleyenler, işte onlar, Allah onlara kesinlikle LANET EDER. Onlara LANETLEYENLER de LANET EDERLER. ) 

2/161 - İnnellezine keferu ve matu ve hüm küffarun ülaike aleyhim LA'NETüllahi vel melaiketi ven nasi ecmeın ( Kesinlikle o inkar eden olarak ölen o inkar edenler, işte onlar, Allah, melekler ve tüm insanlar topluca onlara LANET EDERLER. )

4/52 Ülaikellezine LEANEhümüllah ve men YEL'ANillahü fe len tecide lehu nesıra ( İşte onlar, Allah' ın LANETLEDİKLERİDİR. Allah kimi LANETLERSE, artık ona yardımcı bulamazsın. ) 

4/118 - LEANEhüllah ve kale le ettehızenne min ıbadike nasıben mefruda ( Allah ona ( şeytan ) LANET ETTİ. "Kesinlikle kullarından belirli nasip alacağım." dedi. )

Maide suresinin 78. ayerinde "Davud'un ve İsa'nın diliyle / lisanıyla* lanetlenmek" ifadesi yer almaktadır. Bu ifadeyle İbranice'ye dikkat çekilmektedir.

( * Arapça'da "Lisan" kelimesi hem organ olan "Dil" hem de "Bir kavime ait kelimeler ile konuşma" anlamlarına gelmektedir. )

5/78 - LÜİNellezine keferu min benı israıle ALA LİSANİ DAVUDE VE IYSEBNİ MERYEM zalike bima asav ve t ya'tedun ( İsrailoğulları'ndan o inkar edenler, DAVUD VE MERYEM OĞLU İSA DİLİYLE / LİSANIYLA LANETLENMİŞLERDİR. Bu, onların isyan etmelerinden ve hududu aşmalarından dolayıdır. )

9/14 Katiluhüm yüazzibhümüllahü bi eydıküm ve yuhzihim ve yensurküm aleyhim ve YEŞFİ sudura kavmin mü'minın ( Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onlara azap versin ve onları rezil etsin ve onlara karşı size yardım etsin. İnananlar kavminin göğsüne ŞİFA VERSİN. )

10/57 - Ya eyyühen nasü kad caetküm mev'ızatün min rabbiküm ve ŞİFAÜN li ma fis suduri ve hüden ve rahmetün lil mü'minın ( Ey insanlar size Rab’binizden öğüt ve o göğüslerin içindekiler için ŞİFA, yönlendirme ve inananlar için rahmet geldi.)  

16/69 - Sümme külı min külles semarati feslükı sübüle rabbike zülüla yahrucü min butuniha şerabün muhtelifün elvanühu fıhi ŞİFAÜN lin nas inne fı zalike le ayaten li kavmin yetefekkerun ( Sonra tüm meyvelerden ye de Rab’binin yollarına yavaş, yumuşak huylu, boyun eğdirilmiş olarak gir. Onların karınlarından renkleri çeşitli içecekler çıkar. Onlarda insanlar için ŞİFA vardır. Kesinlikle bunda fikreden kavim için ayetler vardır. )

17/82 Ve nünezzilü minel kur'ani ma hüve ŞİFAÜN ve rahmetün lil mü'minıne ve la yezıdüz zalimıne illa hasara ( Ve Kur'an' dan inananlar için ŞİFA ve rahmet olanları indiririz. Zalimlere hasar haricindekini artırmayız. )

26/80 - Ve iza merıdtü fe hüve YEŞFİN ( Ve hastalandığımda O bana ŞİFA verir. ) 

No comments:

Post a Comment