Çeviri

Wednesday, October 7, 2020

Dezenformasyon çağı ve İnanç olgusunun yükselişi

İçinde bulunulan ve yoğun kozmik bilgi akışının olduğu Kova Burcu çağı aynı zamanda yoğun dezenformasyon çağı özelliğini de taşımaktadır. Herşeyin, en değerli olgu olan "bilgiye" indirgendiği bu dönemde adeta "bilgi savaşları" yaşanmakta, gerçek ile batılın, doğru ile yalanın savaşına daha net bir şekilde tanık olunmaktadır. 

Herşey sorgulanır hale gelmiş olup derin bir güvensizlik duygusu insanları sarmış durumdadır. Çoğu insan neye "inanacağını" bilememekte, belirsizliğin ve güvensizliğin yarattığı endişe ve korku duyguları  nedeniyle muhtelif psikolojik sendromlara ( depresyon, stres bozukluğu, panik atak, agorafobi, sosyofobi vb. ) ve hatta travmaya maruz kalmaktadır. Küresel şeytanlar işte bu ortamı insanların zihinlerini istedikleri doğrultuda programlamak için kullanmaktadırlar. Birincil zihin programlama konusu ise Allah bilincinin ve inancın yokedilmesidir. Ancak öte yandan mevcut ortam sonuç ve çıkış arayan insanlarda inanç olgusunun yükselişine de vesile olmaktadır.

Güncel olarak soru işareti oluşturan ve inanç olgusunu aktive eden bazı hususlara örnekler şöyledir.

- COVID19 doğal mutasyon geçirmiş bir virüs mü, yoksa laboratuar üretimi mi?

- COVID19 hava yoluyla bulaşan bir virüs mü değil mi?

- COVID19 aşısı koruyucu mu olacak yoksa aksine bağışıklık sistemini daha da zayıflatıcı mı olacak ?

- COVID19, Coronavirus, HIV ve Malaria virüslerinin sentezinden oluşan bir virüs müdür değil midir?

- Yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarının verimliliği genel ve yaygın kullanım açısından gerçekten düşük mü yoksa değil mi?

- İklim değişikliği doğal ve döngüsel bir döngü mü yoksa insan kaynaklı mı?

- HIV ( AIDS virüsü ) Afrika'daki maymunlardan ve eşcinsellerden bulaşan doğal bir virüs mü yoksa laboratuar üretimi bir biyolojik silah mı?

- Transhumanism projeleri ( NeuraLink, Singularity 2045 - Project Avatar ) insan sağlığına odaklı projeler mi yoksa insan kontrolüne odaklı projeler mi?

........

........

örnekler çoğaltılabilir.

Şimdi bu yukarıdaki konulara ilişkin gerçek cevapları bulmaya ve bir görüş, bir inanç oluşturmaya çalışan insan elbette ki yoğun araştırma yapmak durumundadır. Bugün eşsiz bir bilgi kaynağı olması yanısıra adeta bir bilgi çöplüğü ve dezenformasyon kaynağına da dönüşmüş olan internette yapılacak olan araştırmalar belirli bir noktaya kadar referans sağlayabilecektir. Zira internette hemen hemen her bilgi için doğrulayıcı ve yalanlayıcı platformlar mevcuttur. Ayrıca, özellikle dezenformasyon amaçlı olarak sistem görevlileri tarafından yayınlanan kitaplar da dezenformasyon kaynağı olarak ortaya çıkmış durumdadır. Dolayısıyla bu noktada insan bilgi birikimini, mantığını, varsayımlarını, tahminlerini, vicdanını, sezgisini ve yönlendirici kaynaklarını kullanmak suretiyle bir "inanç" oluşturmak ve nihayetinde "Ben böyle olduğuna inanıyorum." demek durumundadır. 

İnsanların güncel bilgilenme kaynaklarının medya, internet ve kitaplar olduğu ve yukarıdaki hususlar dikkate alındığında herhangi bir konunun tüm detaylarına erişebilmek ve emin olabilmek, o konunun uzmanı dahi olunsa mümkün olamayabilmektedir. Bu konudaki örnek sorular yukarıda verilmiştir. Bu hususa bir başka net örnek de pozitif bilim kapsamında olan belirli bir konuda farklı görüşlere sahip uzmanların olabilmesidir. ( Örnek: Belirli bir sendroma farklı teşhisler koyabilen doktorlar )

Tüm bu veriler göstermektedir ki insan kendisine "sağlam kulp" niteliğinde olacak yönlendirici, sezgi kazandırıcı, görüş verici bir kaynağa ihtiyaç duymaktadır. İşte bu kaynak yaratılışın kodlarını içeren, tüm bilimlere ilham kaynağı olan kozmik bilgi hazinesi Kur'an'dır. ( Bu ifadenin de "inanç" kapsamına girdiği aşikar olup, Kur'an'da zikredilen döngü sonundaki "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) kavramı da zaten insanlar arasındaki bu ayrışımı tanımlamaktadır. )

Konu bağlamında, Kur'an'ın bilgilendirici ve yönlendirici işlevi aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

2/2 - Zalikel kitabu la raybe fih HÜDEN lil müttekin ( Bu, o hakkında şüphe olmayan, sakınanlar için YÖNLENDİRME olan kitaptır. )

16/89 - Ve yevme neb'asü fı külli ümmetin şehıden ala haüla' ve nezzelna aleykel KİTABE TİBYANEN L KÜLLİ ŞEY'İN VE HÜDEN ve rahmeten ve büşra lil müslimın ( Ve o gün her topluluğa, üzerlerine şahit göndeririz. Senin üzerine de HERŞEYİ AÇIKLAYAN, teslim olanlar için YÖNLENDİRME, rahmet ve müjde olan KİTABI İNDİRDİK. )

17/89 - Ve lekad SARRAFNA lin nasi Fİ HAZEL KUR'ANİ MİN KÜLLİ MESEL fe eba ekserun nasi illa küfura ( Ve BU KUR'AN'DA İNSANLAR İÇİN TÜM MESELELERDEN SARFETTİK sarfettik de insanların çoğunluğu ancak inkarda direttiler. )

18/54 - Ve lekad SARRAFNA Fİ HAZEL KUR'ANİ lin nasi MİN KÜLLİ MESEL ve kanel insanü eksera şey'in cedela ( Ve BU KUR'AN'DA insanlar için TÜM MESELELERDEN* SARFETTİK. İnsan herşeyden çok mücadele edendir. )

* "Mesel" ( Mesele ) kelimesi "Sel" ( Sual etmek, Sormak ) kökünden türeyen bir kelimedir. 

"İman" ( İnanç ) olgusunun güven, doğrulama, yönlenme ve gerçeğe ulaştırma  kavramlarıyla birlikte geçtiği ayetler ise şöyledir. ( "İman" kelimesi "Emin", "Emanet" gibi kelimelerin de kökü olup özünde "Güven" anlamını içerir. )

2/26 - İnnellahe la yestahyı en yadribe meselen ma beudaten fe ma fevkaha fe emmellezine amenu fe YA'LEMUNE ENNEHÜL HAKKU MİN RABBİHİM ve emmellezine keferu fe yekulune maza eradellahü bi haza mesela yüdıllü bihı kesıran ve yehdı bihı kesıra ve ma yüdıllü bihı illel fasikin ( Kesinlikle Allah o sivrisineğin veya daha üstününün misalini beyan etmekten çekinmez. Böylece o İNANANLAR ONUN RAB'LERİNDEN KESİN GERÇEK OLDUĞUNU BİLİRLER. O inkar edenler ise "Allah bu misal ile ne istedi?" derler. Onunla birçoklarını saptırır ve birçoklarını yönlendirir. O saptırdıkları ancak günahkarlardır. )

2/41 - Ve AMİNU bima enzeltü müsaddikan li ma meaküm ve la tekunu evvele kafirin bih ve la teşteru bi ayatı semenen kalilen ve iyaye fettekun ( Ve o sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak indirdiğime İNANIN. Onu inkar edenlerin ilki olmayın. Ayetlerimi az değere değiştirip satmayın. Ve sadece benden sakının. )

2/88 - Ve kalu kulubüna ğulf bel leanehümüllahü bi küfrihim fe kalılen ma YÜ'MİNUN ( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı lanetledi. Artık çok azı İNANIR. )

2/91 - Ve iza kıle lehüm AMİNU  bima enzelellahü kalu nü'minü bima ünzile aleyna ve yekfürune bima veraehu ve hüvel HAKKU  MÜSADDİKAN li ma meahüm kul fe lime taktülune enbiyaellahi min kablü in küntüm mü'minın ( Ve onlara "O Allah’ ın indirdiğine İNANIN." denildiğinde, "O üzerimize indirilene inanırız." derler. Onun arkasından inkar ederler. O, onlarla birlikte olanı DOĞRULAYICI olarak GERÇEKTİR. De ki: "Eğer inananlarsanız, o halde neden önceden Allah’ ın habercilerini öldürüyordunuz." )

2/137 - Fe in AMENU bi misli ma AMENTÜM bihı fe KADİHDETEN ve in tevellev fe innema hüm fı şikak fe seyekfıkehümüllah ve hüves semıul alim ( Böylece eğer ona o İNANMANIZIN aynısı gibi İNANIRLARSA  YÖNLENİRLER. Eğer yüz çevirirlerse kesinlikle onlar ayrılık, kopukluk içindedirler. Böylece Allah onlara karşı sana kafi olacaktır. O duyandır, bilendir. )









No comments:

Post a Comment