"Amcamın kızı, şurada gördüğünüz ceylan, çocukluğundan beri büyücülüğe ve sihir sanatına kendini kaptırmış imiş; sihirbazlık bilgisiyle, oğlumu buzağıya, annesi olan cariyeyi de ineğe dönüştürmüş." "Bu sözlerimi duyunca kız eline bir bakır leğen aldı; onu suyla doldurdu ve su üstüne büyülü sözcükler okudu. Sonra bunu, “Eğer Allah seni buzağı yarattıysa eşkalini değiştirmeden buzağı olarak kal! Ama büyülenmişsen, Yüce Tanrı'nın izniyle ilk yaratıldığın hale dön!” diyerek buzağının yüzüne serpti."
"Akşam olunca dükkânımı kapadım; eve dönünce bir köşeye bağlanmış bu iki köpeği gördüm. Beni görünce, ayağa kalkıp ağlamaya, giysilerime sürtünmeye başladılar; o anda karım ( ecinniye ) koşarak geldi ve, “Bunlar senin kardeşlerin!” dedi. Ona, “Ama kim bunları bu hale sokmuş?” diye sordum, “Ben! Büyü alanında benden daha bilgili olan kızkardeşime rica ettim; o da bunları on sene geçmeden kurtulmamak üzere, bu hale soktu” dedi."
"Kasabın kızı beni görünce, hemencecik yüzünü örttü ve babası- na, “Böyle mi yapılır? Birlikte bir erkek getiriyor ve eve sokuyorsun!” dedi. Babası, “Hani, nerede bu erkek?” diye sorunca; “Bu köpek bir insanoğludur. Onu bir kadın büyülemiş. Ben onu kurtarma gücüne sahibim” diye yanıt verdi. Bu sözleri duyunca, babası, “Öyleyse Allah aşkına onu kurtar kızım!” dedi. Kız eline bir testi su aldı; üzerine birkaç sözcük mırıldandıktan sonra birkaç damlasını üstüme serpti; ve “Bu kılıktan çık, ilk haline dön!” dedi. Hemen eski halime döndüm."
Yukarıdaki alıntılar 8. yüzyıla ait Bağdat ( eski Babil ) kökenli anonim hikayeler derlemesi olan "Binbir Gece Masalları"'ndandır. Alıntılarda sihir vasıtasıyla yaratılışın değiştirilmesi konu edilmektedir. Evvelki bölümde incelendiği üzere bir okült bilgiler külliyatı niteliğindeki "Binbir Gece Masalları" ağırlıklı olarak "cinler" ve "sihir" temasını içeren hikayelerden oluşmaktadır. Sihir, doğrudan kelime zikri ( belirli adette dua ve ayet okuma ) vasıtasıyla veya cinler kullanılarak yapılan uygulamalardır.
Kur'an'da da "Babil" kelimesi, Bakara suresinin 202. ayetinde "şeytanlar" ve "sihir" kelimeleriyle ilişkili olarak yer almaktadır. Ayette şeytanların, insanlara sihir öğrettiği bildirilir.
2/102 Vettebeu ma TETLUŞ ŞEYATİNU ala mulki suleyman ve ma kefera suleymanu ve lakinneş ŞEYTAİNE KEFERU YUALLİMUNEN NASAS SİHRA ve ma unzile alel melekeyni bi BABİLE harute ve marut ve ma yuallimani min ehadin hatta yekula innema nahnu fitnetun fe la tekfur fe yeteallemune minhuma ma yuferrikune bihi beynel mer'i ve zevcih ve ma hum bi darrine bihi min ehadin illa bi iznillah ve yeteallemune ma yedurruhum ve la yenfeuhum ve lekad alimu men işterahu ma lehu fil ahirati min halakin ve le bi'se ma şerav bihi enfusehum lev kanu ya'lemun
( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o ŞEYTANLARIN OKUDUĞUNA tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İNSANLARA SİHRİ ve BABİL'DE iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )
Allah'ın izni ve rızasına istinaden meleklerin kelime veya cümle zikrederek insanları farklı alt boyut varlıklarına dönüştürmeleri hususu aşağıdaki ayetlerde yer almaktadır. Ayetlerde inkârcılığın ve şirkin karşılığının ruhsal tekâmül sürecinde ters yönde değişim ( geriye gidiş ) yani alt boyut varlığına dönüşüm olduğu misallerle dolaylı olarak bildirilmektedir.
17/49 Ve kalu e iza kunna izamen ve rufaten e inna le meb'usune halkan cedida
( Ve "Biz kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı kesinlikle yeni yaratış ile diriltileceğiz?" dediler. )
17/50 KUL KUNU HİCARATEN ev HADİDA
( DE Kİ: "TAŞ veya DEMİR OLUN." )
17/51 EV HALKAN MİN MA YEKBURU Fİ SUDURİKUM fe seyekulune men yuiyduna kulillezi fetarakum evvele merrah fe seyunğidune ileyke ruusehum ve yekulune meta hu kul asa en yekune kariba
( VEYA GÖĞÜSLERİNİZİN İÇİNDE BÜYÜYENİNDEN YARATIK. "Kim döndürür, diriltir bizi?" diyecekler. De ki: "O sizi ilk keresinde yaratan." Böylece sana başlarını sallayacaklar ve "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Belki olması yakındır." )
2/65 Ve lekad alimtumullezina'tedev minkum fis sebti fe KULNA lehum KUNU KİRADATEN hasiin
( Ve sizlerden yedinci gün içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş MAYMUNLAR OLUN." DEDİK. )
5/60 Kul hel unebbiukum bi şerrin min zalike mesubeten indellah men leanehullahu ve ğadibe aleyhi ve CEALE MİNHUMUL KİRADATE vel HANAZİRA ve ABEDET TAĞUT ulaike şerrun mekanen ve edallu an sevais sebil
( De ki: "Allah' ın indinde musibet olarak bunlardan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah' ın lanetlediği ve üzerine öfke eylediği ve ONLARDAN MAYMUNLAR, DOMUZLAR ve AZGINA KULLUK EDENLER oluşturduğu kimseler, işte bunlar mekan olarak daha kötüdürler. Düz yoldan daha da sapmışlardır." )
"Maymuna ve Domuza dönüşme" hususunu çağrıştıran bir olay 2009 yılında Çin'de vuku bulmuştur. 03.11.2009 tarihli haberde şu ifadeler yer almaktadır.
"Çin’de görenleri hayrete düşüren bir yavru dünyaya geldi. Yüzü maymun gibi ama bedeni bir domuza ait... Maymun suratlı domuzun genlerinin İnsan Aşılama ve Embriyoloji Otoritesi’ne gönderilmesi bekleniyor. Bu kurumda insanlardaki kalp rahatsızlıklarını önleyici bir tedavi geliştirmek için Warwick Üniversitesi Klinik Bilimleri Araştırma Enstitüsünün aldığı onay ile insan-domuz karışımı embriyoların üretimi başlatılmıştı."
https://www.internethaber.com/bu-hayvan-maymun-mu-domuz-mu-213857h.htm
"Maymuna ve Domuza dönüşme" hususu Kur'an'da sadece 5/60 kodlu ayette geçmektedir. Bu ayetin kodunun nümerolojik değeri olan 11 sayısı ( 5+6 +0 = 11 ), yukarıdaki haberin ayı ( 11. ay ) ve yılı ( 2009 ... 2+0+0+9 = 11 ) nümerolojik uyum arzetmektedir. Hatırlanacağı üzere, 11 sayısı düalite, döngü, dönüşüm ve halden hale geçişin nümerik sembolüdür.
Çin'de, organ nakli amaçlı olarak!, insan organlarını yapay ortamda geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla Kimera* adı verilen "Maymun - Domuz" melezleri üretildiğine ilişkin haberlerde basında yer almıştır. ( * "Kimera / Chimera" kelimesi "İlüzyonsal veya imkansız olan" kök anlamına gelmekte olup, Grek mitolojisinde ise aslan başlı, keçi gövdeli ve yılan kuyruklu dişi varlığa verilen isimdir. Sonuç olarak çoklu melez varlığı tanımlamak için kullanılmaktadır.
Varlıklardaki şekilsel ve niteliksel değişikliklerin fonetik ( kelime seslendirmesi ) ve genetik ( DNA manipülasyonu ) metodlarla yapılabildiği görülmektedir. Günümüzde melez varlık üretiminde maddi genetik metodlar kullanılırken, "evvelki" olarak algıladığımız ancak çok daha ileri bilgi seviyesi dönemlerinde manevi fonetik / majik ( kelimesel ) metodların kullanıldığı görülmektedir. Zira antik çağlara ait bilgilerde Chimera adı verilen melez varlıkların yer alması dikkat çekmektedir.
7/166 Fe lemma atev an ma nuhu anhu KULNA lehum KUNU KİRADATEN hasiin
( Böylece onlardan onlara yasaklayıp men ettiklerimizde inat ettiklerinde, onlara "Hor ve hakir MAYMUNLAR OLUN." DEDİK. )
No comments:
Post a Comment