"Hikmet" kelimesi "HKM" kökünden olan ve "Hakim olma, Muhakeme etme, Batini bilgilere haiz olma, Sırrı bilme" anlamlarına gelmektedir. "Hukm" ( Hükmetmek ), "Hakem" ( Hükmeden ), "Muhakeme" ( Karar vermek için düşünme ) kelimeleri de aynı köktendirler.
Kur'an'da "Hikmet" kelimesinin "Kitab" kelimesiyle birlikte yer aldığı muhtelif ayetler bulunmaktadır. Bu iki kelimenin birlikte kullaınımı, Kur'an'ın "nice ilmi sırları barındıran", "içeriğindeki kelimelerin ve ayetlerin yaratılışa yön verme niteliği olan" bir kozmik kaynak olduğunun ve bir konuda hüküm verebilmek için kitap ilmine haiz olunması gerektiğinin bir başka delili niteliğindedir.
2/129 Rabbena veb'as fihim rasulen minhum yetlu aleyhim ayatike ve yuallimuhumul kitabe vel hikmete ve yuzekkihim inneke entel azizul hakim
( Rab’bimiz onların içlerine onlardan resul gönder ki senin ayetlerini onlara okusun, onlara kitabı ve sırrı öğretsin, onları temizlesin. Kesinlikle sen yücesin hakimsin. )
2/151 Kema erselna fikum rasulen minkum yetlu aleykum ayatina ve yuzekkikum ve yuallimukumul kitabe vel hikmete ve yuallimukum ma lem tekunu ta'lemun
( O üzerinize ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, sizlere kitabı ve sırrı öğreten ve sizlere o bilmiyor olduklarınızı öğreten içinize gönderdiğimiz resul gibi. )
3/81 Ve iz ehazellahu misakan nebiyyine lema ateytukum min kitabin ve hikmetin summe caekum rasulun musaddikun li ma meakum le tu'minunne bihi ve le tensurunneh kale e akrartum ve ehaztum ala zalikum isri kalu akrarna kale feşhedu ve ene meakum mineş şahidin
( Ve zamanında Allah, habercilerin sözünü aldı. "Size o kitaptan ve sırdan verdim. Sonra, sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak size resul geldi. Ona inanacaksınız ve ona yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz mi ve bunlar üzerine ağır olan ahdimi aldınız mı?" dedi. "Kabul ettik." dediler. "O halde şahit olun ve ben de sizinle birlikte şahitlerdenim." dedi. )
No comments:
Post a Comment